- Kayıt
- 9 Nisan 2009
- Mesaj
- 65
- Tepki
- 184
- Şehir
- KONYA
- İsim
- İsmail YURDAKURBAN
- Bisiklet
- Cannondale
19 Aralık Cumartesi günü Nurettin abinin bisikletle biryerlere gidip çay içelim davetiyle nereye gideceğimize karar vermeden yola çıktık. Dereye mi yoksa Sille'ye mi gidelim derken Sille'de karar kıldık. Silleye vardığımızda hava o kadar güzeldi ki baraja doğru gidip kendi çayımızı kendimiz yapmaya karar verdik. Bakkaldan ufak bir alışveriş yaptıktan sonra tekrar yola koyulduk.
(link)
Tarihi Kilisenin yanına geldiğimizde restorasyon çalışmalarının son sürat devam ettiğini görmemiz bizi mutlu etti.
(link)
(link)
Buradan baraja doğru tırmanalım diye düşünürken Nurettin abi alternatif bir yol önerdi. Yol pek yola benzemiyordu ama olsun, pek sık bisiklete binmesek de, ofroad deneyimimiz olmasa da biz de boş vakitlerimizde Teksas, Tommiks yerine Mesut abi ve arkadaşlarının fotoroman tadındaki bisiklet maceralarını okuyup ezberlemiştik nasılsa. Bu görsel deneyimimize güvenerek yola koyulduk
(link)
Ayak izlerine bakarsak doğru yoldayız. Keçi yolu dedikleri bu olsa gerek
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Her şey harikaydı: hava oldukça güzeldi, manzara enfesti, biz ise kah bisiklet üstünde, kah bisikletlerimizi yüklenerek günün tadını çıkarıyorduk. Kendimize güvenin maksimuma çıktığı anda emektar Dawes'imin lastiği iflas etti. Bereket bir bilen olarak Nurettin abi var, tekeri söküp tamire başladı
(link)
(link)
Lastikle uğraşırken bir yandan da ateşi yakıyoruz. Eee malum sucuk ekmek ve çay keyfi bizi bekliyor
(link)
(link)
Sucuklarımızı yiyip ardından da demli çayı içtikten sonra yola dönüş yoluna koyulduk, hava da iyice karardı. Yolda ikimizin de lastiği tekrar patladı, tamir edelim derken pompa kırılıp elimde kalınca son kilometreleri sırtımızda bisikletlerle tamamladık ama olsun, kısa mesafeli de olsa çok eğlenceli bir gün geçirdik. İzleyen herkese saygılarımızla...
(link)
(link)
Tarihi Kilisenin yanına geldiğimizde restorasyon çalışmalarının son sürat devam ettiğini görmemiz bizi mutlu etti.
(link)
(link)
Buradan baraja doğru tırmanalım diye düşünürken Nurettin abi alternatif bir yol önerdi. Yol pek yola benzemiyordu ama olsun, pek sık bisiklete binmesek de, ofroad deneyimimiz olmasa da biz de boş vakitlerimizde Teksas, Tommiks yerine Mesut abi ve arkadaşlarının fotoroman tadındaki bisiklet maceralarını okuyup ezberlemiştik nasılsa. Bu görsel deneyimimize güvenerek yola koyulduk
(link)
Ayak izlerine bakarsak doğru yoldayız. Keçi yolu dedikleri bu olsa gerek
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Her şey harikaydı: hava oldukça güzeldi, manzara enfesti, biz ise kah bisiklet üstünde, kah bisikletlerimizi yüklenerek günün tadını çıkarıyorduk. Kendimize güvenin maksimuma çıktığı anda emektar Dawes'imin lastiği iflas etti. Bereket bir bilen olarak Nurettin abi var, tekeri söküp tamire başladı
(link)
(link)
Lastikle uğraşırken bir yandan da ateşi yakıyoruz. Eee malum sucuk ekmek ve çay keyfi bizi bekliyor
(link)
(link)
Sucuklarımızı yiyip ardından da demli çayı içtikten sonra yola dönüş yoluna koyulduk, hava da iyice karardı. Yolda ikimizin de lastiği tekrar patladı, tamir edelim derken pompa kırılıp elimde kalınca son kilometreleri sırtımızda bisikletlerle tamamladık ama olsun, kısa mesafeli de olsa çok eğlenceli bir gün geçirdik. İzleyen herkese saygılarımızla...
(link)