five
Part time turcu
- Kayıt
- 29 Temmuz 2005
- Mesaj
- 1.493
- Tepki
- 4.058
- Yaş
- 53
- Şehir
- İstanbul-Bostancı
- Başlangıç
- 1995—96
- Bisiklet
- Diğer
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
5. gün : Ören-Marmaris
Sabah kalktığımızda hava kapalıydı ve hafiften yağmur atıştırıyordu sanki. Otelde afili bir kahvaltı yaptıktan sonra malzemeleri çantayı bisiklete bağlayıp kıyıya yürüdüm. Gri olan hava bize bugün zorlanacaksınız der gibiydi. Ama ben aslında yağmuru düşünüyordum. "Yarım Marmara" turumun yarım olmasını sebebi olan muazzam yağmur aklıma geldikçe hava durumunu tekrar tekrar kontrol ediyorduk Internet'ten.
Artık pedallara basma zamanıydı. Ören'nin dönüşünde yol düz bir şekilde devam ediyordu ama biz her nasılsa geldiğimiz yoldan farklı bir yol sapmıştık. Ama biliyordum ki buralarda yolun bu kadar düz devam etmesi pek hayra alamet değildi. Çok güzel bir vadinin içinde ilerliyorduk ve yolun devamını da göremiyorduk. Sürekli tahmin etmeye çalışıyorduk yolu, şuradan çıkacağız, hala düz o zaman buradan çıkacağız. Bir akarsuyun yanından devam eden yol kıvrıla kıvrıla ve çok güzel manzaralar sunarak (ve hava bizi henüz ıslatmadan) devam ediyordu. Sonra yolun yükselmeye başladığını gördük. Zaten denizden de Ören'de ayrılmıştık ve tekrar ne zaman görebileceğimizi merak ediyorduk. Bu sırada yağmur küçük damlalarını bize hissettirmeye başlamıştı. Yol da yokuştu ve biz sağlam yokuşta ilerlemeye çalışıyorduk. Fatih biraz arkada kalmıştı ve yağmur da şiddetini iyice arttırıp artık ıslanın diyordu bize. Ben de yol kenarındaki taş ocağında ait bir tesisin sundurmasına sığınarak Fatih'i beklemeye başladım. Yağmur ip gibi yağıyordu. Etraf hem çok güzel hem de çok sessizdi. Fatih de ulaşınca tesise yağmur bitimine kadar biraz da kaldık. Burada siyah yavru bir köpek gördük. Çok da sevimli bir şeydi ve bizimle de ilgilenmeye başladı. Elimizde yiyecek bir şey olmadığı için ona veremedik. Fakat bu durum biz yola çıkınca onun bizi takip etmesine engel olmadı. Biz ilerledikçe o da bizimle beraber geliyordu. Az sonra bırakır bizi derken o hep yola devam ediyordu. Biz inişlerde farkı açıyorduk. O yokuşlarda bizi yakalıyordu. Ama yılmadan geliyordu bizimle. Ama tam da önümde gidiyordu. Onu ezmemek için çok dikkat ediyor ve bağırıp çağırıyordum önümden çekilsin hatta bizi bıraksın diye. Hatta o kadar yakındı ki ön tekerleğim sırtına dokundu, ben de ezmek için ani bir fren yaptım. Tabi ayağımda kilitli pedal olduğunu düşeceğimi hissettiğimde hatırladım.
Neyse ki can havliyle kurtardım ayağımı ve düşmedim. Ama köpeğe de çok kızmıştım. Onu bizden uzaklaştırmaya çalıştım ama pek başarılı olamadım. Yok boyunca hep yanımızdaydı ve muhitinden epeyce uzaklaşmıştı. Artık kendimizden çok onun nasıl geri döneceğini düşünür ve konuşur olmuştuk Fatih'le.
Köpeğin derdine düştüğümüz için de muhteşem Akbük inişine geldiğimizi manzaradan fark etmiştik. Aşağısı Akbük koyuydu ve önümüzde de muhteşem bir Gökova manzarası vardı. Bu açıdan Gökova'yı hiç görmemiştim. Daha önce Gökova'nın bu yakasında en fazla Akyaka'nın Çınar Plajı'na kadar (o da araçla) gelmiştim ve gerisini de çok merak ediyordum. Dağlar tam bir duvar görüntüsünde yükseliyordu Gökova'nın yanından. Küçük siyah köpeği inişin başında bırakarak hızlanmaya başladık. Ama iniş çok dikkat gerektiriyordu çünkü hem çok dik hem de virajlıydı. Bolca frenleyerek Akbük ayrımına geldik. Artık yemek yiyelim diyerek daldık Akbük'e. Aynı yolu geri gelecektik ama olsun. Ucunda yemek vardı. Issız yolun sonunda, her yerinde karavanlar olan bir koya geldik. Sanki karavanlar için kurtarılmış bölgeydi. Bazı arsaların içinde kapatılmış karavanlar, karavan kampingi olduğu belli olan yerler ve deniz kıyısında restoranlar. Ama koyun girişinde gişe olması ve girişten para alınması ilginç geldi. Açık olan bir restoranın önünde GPA4 için bir hoş geldiniz levhası görünce yemek ve dinlenme duraklarından birinin de burası olduğunu fark ettik. Siparişleri verdik, ben yine bir gazete buldum ve yemeğe koyulduk. Karnımızı doyurup başımız yemekten kaldırınca da ne kadar muhteşem bir yerde olduğumuz daha iyi anladık.
Yemek sonrası fazla vakit kaybetmeden devam ettik yola. Çünkü daha yolumuz vardı Akyaka'ya ve aslında hedefimiz de Marmaris'e varmaktı geç de olsa. Yol solda duvar sağda deniz şeklinde, çok yorucu olmayan küçük çıkış ve dolayısıyla da inişlerle devam ediyordu. Yolun bu kısmı da ayrıca keyif veriyordu bize. Bu arada küçük siyah köpek de görünürlerde yoktu. Karşı kıyı tarafında Sedir Adası ve daha yine araçla gittiğim Boncuk Koyu'nu görmeye çalışıyordum. Çınar Plajı'nı gördüğümde Akyaka'ya geldik dedim. Fatih'e de Çınar Plajı'ndaki kaynağın buz gibi suyunu ve denizden çıktıktan sonra bu suya girerek duş aldığımızı anlattım kızımla beraber.
Akyaka'da fazla oyalanmadan yola devam ettik çünkü artık vakit geç olmuştu. Ana yola çıkarak 1-2 Km'lik güzel bir inişten sonra Marmaris ayrımından girdik içeriye. Artık o ıssız yollar geride kalmış ve yoğun bir trafiğin içinde ilerlemeye çalışıyorduk. Ön ve arka farlarımızı bir kez daha kontrol ettik çünkü bu yolda iyi çalışmaları gerekiyordu. Ayrıca yolun bu kısmında Marmaris'e kadar bölünmüş yol çalışması vardı ve bu trafiği iyice yoğun bir hale getiriyordu. Bizim de daha dikkatli yol almamız gerekiyordu. Jandarma kontrol noktasında verdiğimiz kısa molayı çorba ve çay ikilisiyle süsleyip (ki yolda çorba çok iyi bir fikirdir) tekrar bisikletlere bindiğimizde hava artık tamamen kararmıştı ve iyice de serinlemişti. Yolun bizim için en heyecanlı anlarını da buralarda yaşadık çünkü hem yoğun trafik hem karanlık bizde adrenalini iyice yükseltmişti. Pedallara çok daha güçlü basıyor ve yolun en azında bu dar kısmının çabucak bitmesini istiyorduk. Bir benzinlikte durduğumuzda yolun kısa süre sonra düzeldiği bilgisini aldık. Çalışma yapılan kısım bittiğinde bizde rahatladık ve Marmaris'e yapacağımız inişi düşünmeye başladık. Yokuşu tamamlayıp inişe başladığımızda da zaten soğuk olan havanın hızdan dolayı bizi iyice üşüttüğünü fark ettik. Yolun sonunda hem inişin keyfi hem soğuk bize farklı duygular yaşatıyordu. Gece karanlığında yaptığımız bu iniş turumuzun bitiş için çok güzel bir anı olmuştu. Tayfun'un bize ayarladığı otele girmeden önce bisikletleri arabaya yerleştirdik ve otele gittik.
Sabah kahvaltı sonrası yola çıktık. Bir gün önce hızla indiğimiz yokuşu çıkarken ve turun tümünü hatırlayıp tüm GPA'cılara selam gönderdik.
Bu maceranın sonu.
5. Gün :Ören-Marmaris
Çıkış : 10:30
Varış : 20:30
Mesafe : 88.59 km
Yolda geçen süre : 6.23 saat
Ortalama Hız : 13.86 km/s
En yüksek hız : 51.93 km/s
Ören sabahından gri manzaralar
http://img200.imageshack.us/img200/3412/img0304cd.jpg
http://img232.imageshack.us/img232/5431/img0305nu.jpg
Ören'den içerilere doğru
http://img220.imageshack.us/img220/6264/img0306y.jpg
http://img232.imageshack.us/img232/2939/img0307c.jpg
http://img35.imageshack.us/img35/1319/img0308jpg
http://img215.imageshack.us/img215/7327/img0309o.jpg
http://img213.imageshack.us/img213/9509/img0310p.jpg
http://img257.imageshack.us/img257/5950/img0311rk.jpg
http://img841.imageshack.us/img841/5672/img0312la.jpg
Yağmurda sığındığımız şantiye klübesi
http://img826.imageshack.us/img826/6351/img0313w.jpg
http://img833.imageshack.us/img833/7709/img0314wl.jpg
http://img101.imageshack.us/img101/1901/img0315uk.jpg
Bizi kilometrelerce takip eden siyah yavru köpek
http://img213.imageshack.us/img213/636/img0316j.jpg
Akbük'e yukarıdan bakış
http://img823.imageshack.us/img823/6088/img0317s.jpg
Karşı kıyılar Marmaris-Datça arası
http://img709.imageshack.us/img709/7930/img0318cv.jpg
http://img521.imageshack.us/img521/4074/img0319u.jpg
http://img683.imageshack.us/img683/2627/img0322hvt.jpg
Akbük girişi
http://img222.imageshack.us/img222/4669/img0324jp.jpg
Yemek sonrası Akbük sahili manzaraları
http://img213.imageshack.us/img213/9482/img0325qe.jpg
http://img209.imageshack.us/img209/6302/img0326ol.jpg
http://img840.imageshack.us/img840/6766/img0327x.jpg
Akyaka yolunun güzel kıyı manzaraları
http://img830.imageshack.us/img830/2793/img0329k.jpg
http://img243.imageshack.us/img243/6126/img0331h.jpg
http://img403.imageshack.us/img403/2444/img0332v.jpg
http://img191.imageshack.us/img191/5807/img0333dn.jpg
http://img651.imageshack.us/img651/9538/img0334gb.jpg
http://img139.imageshack.us/img139/3185/img0335t.jpg
http://img155.imageshack.us/img155/8605/img0336i.jpg
http://img221.imageshack.us/img221/5619/img0337i.jpg
Gökova' nın heybetli duvarları
http://img253.imageshack.us/img253/2237/img0339b.jpg
Marmaris yolunda yapım çalışmaları
http://img51.imageshack.us/img51/1524/img0341ea.jpg
http://img215.imageshack.us/img215/1765/img0342rc.jpg
Akyaka v e Gökova'ya son bakış
http://img151.imageshack.us/img151/6002/img0343ae.jpg
http://img375.imageshack.us/img375/6919/img0344us.jpg
http://img232.imageshack.us/img232/4010/img0345k.jpg
Gecenin içinde Marmari'e doğru son kontroller
http://img842.imageshack.us/img842/7200/img0346d.jpg
Son gün, son etap
http://img264.imageshack.us/img264/5803/orenmarmaris.jpg
Sabah kalktığımızda hava kapalıydı ve hafiften yağmur atıştırıyordu sanki. Otelde afili bir kahvaltı yaptıktan sonra malzemeleri çantayı bisiklete bağlayıp kıyıya yürüdüm. Gri olan hava bize bugün zorlanacaksınız der gibiydi. Ama ben aslında yağmuru düşünüyordum. "Yarım Marmara" turumun yarım olmasını sebebi olan muazzam yağmur aklıma geldikçe hava durumunu tekrar tekrar kontrol ediyorduk Internet'ten.
Artık pedallara basma zamanıydı. Ören'nin dönüşünde yol düz bir şekilde devam ediyordu ama biz her nasılsa geldiğimiz yoldan farklı bir yol sapmıştık. Ama biliyordum ki buralarda yolun bu kadar düz devam etmesi pek hayra alamet değildi. Çok güzel bir vadinin içinde ilerliyorduk ve yolun devamını da göremiyorduk. Sürekli tahmin etmeye çalışıyorduk yolu, şuradan çıkacağız, hala düz o zaman buradan çıkacağız. Bir akarsuyun yanından devam eden yol kıvrıla kıvrıla ve çok güzel manzaralar sunarak (ve hava bizi henüz ıslatmadan) devam ediyordu. Sonra yolun yükselmeye başladığını gördük. Zaten denizden de Ören'de ayrılmıştık ve tekrar ne zaman görebileceğimizi merak ediyorduk. Bu sırada yağmur küçük damlalarını bize hissettirmeye başlamıştı. Yol da yokuştu ve biz sağlam yokuşta ilerlemeye çalışıyorduk. Fatih biraz arkada kalmıştı ve yağmur da şiddetini iyice arttırıp artık ıslanın diyordu bize. Ben de yol kenarındaki taş ocağında ait bir tesisin sundurmasına sığınarak Fatih'i beklemeye başladım. Yağmur ip gibi yağıyordu. Etraf hem çok güzel hem de çok sessizdi. Fatih de ulaşınca tesise yağmur bitimine kadar biraz da kaldık. Burada siyah yavru bir köpek gördük. Çok da sevimli bir şeydi ve bizimle de ilgilenmeye başladı. Elimizde yiyecek bir şey olmadığı için ona veremedik. Fakat bu durum biz yola çıkınca onun bizi takip etmesine engel olmadı. Biz ilerledikçe o da bizimle beraber geliyordu. Az sonra bırakır bizi derken o hep yola devam ediyordu. Biz inişlerde farkı açıyorduk. O yokuşlarda bizi yakalıyordu. Ama yılmadan geliyordu bizimle. Ama tam da önümde gidiyordu. Onu ezmemek için çok dikkat ediyor ve bağırıp çağırıyordum önümden çekilsin hatta bizi bıraksın diye. Hatta o kadar yakındı ki ön tekerleğim sırtına dokundu, ben de ezmek için ani bir fren yaptım. Tabi ayağımda kilitli pedal olduğunu düşeceğimi hissettiğimde hatırladım.
Köpeğin derdine düştüğümüz için de muhteşem Akbük inişine geldiğimizi manzaradan fark etmiştik. Aşağısı Akbük koyuydu ve önümüzde de muhteşem bir Gökova manzarası vardı. Bu açıdan Gökova'yı hiç görmemiştim. Daha önce Gökova'nın bu yakasında en fazla Akyaka'nın Çınar Plajı'na kadar (o da araçla) gelmiştim ve gerisini de çok merak ediyordum. Dağlar tam bir duvar görüntüsünde yükseliyordu Gökova'nın yanından. Küçük siyah köpeği inişin başında bırakarak hızlanmaya başladık. Ama iniş çok dikkat gerektiriyordu çünkü hem çok dik hem de virajlıydı. Bolca frenleyerek Akbük ayrımına geldik. Artık yemek yiyelim diyerek daldık Akbük'e. Aynı yolu geri gelecektik ama olsun. Ucunda yemek vardı. Issız yolun sonunda, her yerinde karavanlar olan bir koya geldik. Sanki karavanlar için kurtarılmış bölgeydi. Bazı arsaların içinde kapatılmış karavanlar, karavan kampingi olduğu belli olan yerler ve deniz kıyısında restoranlar. Ama koyun girişinde gişe olması ve girişten para alınması ilginç geldi. Açık olan bir restoranın önünde GPA4 için bir hoş geldiniz levhası görünce yemek ve dinlenme duraklarından birinin de burası olduğunu fark ettik. Siparişleri verdik, ben yine bir gazete buldum ve yemeğe koyulduk. Karnımızı doyurup başımız yemekten kaldırınca da ne kadar muhteşem bir yerde olduğumuz daha iyi anladık.
Yemek sonrası fazla vakit kaybetmeden devam ettik yola. Çünkü daha yolumuz vardı Akyaka'ya ve aslında hedefimiz de Marmaris'e varmaktı geç de olsa. Yol solda duvar sağda deniz şeklinde, çok yorucu olmayan küçük çıkış ve dolayısıyla da inişlerle devam ediyordu. Yolun bu kısmı da ayrıca keyif veriyordu bize. Bu arada küçük siyah köpek de görünürlerde yoktu. Karşı kıyı tarafında Sedir Adası ve daha yine araçla gittiğim Boncuk Koyu'nu görmeye çalışıyordum. Çınar Plajı'nı gördüğümde Akyaka'ya geldik dedim. Fatih'e de Çınar Plajı'ndaki kaynağın buz gibi suyunu ve denizden çıktıktan sonra bu suya girerek duş aldığımızı anlattım kızımla beraber.
Akyaka'da fazla oyalanmadan yola devam ettik çünkü artık vakit geç olmuştu. Ana yola çıkarak 1-2 Km'lik güzel bir inişten sonra Marmaris ayrımından girdik içeriye. Artık o ıssız yollar geride kalmış ve yoğun bir trafiğin içinde ilerlemeye çalışıyorduk. Ön ve arka farlarımızı bir kez daha kontrol ettik çünkü bu yolda iyi çalışmaları gerekiyordu. Ayrıca yolun bu kısmında Marmaris'e kadar bölünmüş yol çalışması vardı ve bu trafiği iyice yoğun bir hale getiriyordu. Bizim de daha dikkatli yol almamız gerekiyordu. Jandarma kontrol noktasında verdiğimiz kısa molayı çorba ve çay ikilisiyle süsleyip (ki yolda çorba çok iyi bir fikirdir) tekrar bisikletlere bindiğimizde hava artık tamamen kararmıştı ve iyice de serinlemişti. Yolun bizim için en heyecanlı anlarını da buralarda yaşadık çünkü hem yoğun trafik hem karanlık bizde adrenalini iyice yükseltmişti. Pedallara çok daha güçlü basıyor ve yolun en azında bu dar kısmının çabucak bitmesini istiyorduk. Bir benzinlikte durduğumuzda yolun kısa süre sonra düzeldiği bilgisini aldık. Çalışma yapılan kısım bittiğinde bizde rahatladık ve Marmaris'e yapacağımız inişi düşünmeye başladık. Yokuşu tamamlayıp inişe başladığımızda da zaten soğuk olan havanın hızdan dolayı bizi iyice üşüttüğünü fark ettik. Yolun sonunda hem inişin keyfi hem soğuk bize farklı duygular yaşatıyordu. Gece karanlığında yaptığımız bu iniş turumuzun bitiş için çok güzel bir anı olmuştu. Tayfun'un bize ayarladığı otele girmeden önce bisikletleri arabaya yerleştirdik ve otele gittik.
Sabah kahvaltı sonrası yola çıktık. Bir gün önce hızla indiğimiz yokuşu çıkarken ve turun tümünü hatırlayıp tüm GPA'cılara selam gönderdik.
Bu maceranın sonu.
5. Gün :Ören-Marmaris
Çıkış : 10:30
Varış : 20:30
Mesafe : 88.59 km
Yolda geçen süre : 6.23 saat
Ortalama Hız : 13.86 km/s
En yüksek hız : 51.93 km/s
Ören sabahından gri manzaralar
http://img200.imageshack.us/img200/3412/img0304cd.jpg
http://img232.imageshack.us/img232/5431/img0305nu.jpg
Ören'den içerilere doğru
http://img220.imageshack.us/img220/6264/img0306y.jpg
http://img232.imageshack.us/img232/2939/img0307c.jpg
http://img35.imageshack.us/img35/1319/img0308jpg
http://img215.imageshack.us/img215/7327/img0309o.jpg
http://img213.imageshack.us/img213/9509/img0310p.jpg
http://img257.imageshack.us/img257/5950/img0311rk.jpg
http://img841.imageshack.us/img841/5672/img0312la.jpg
Yağmurda sığındığımız şantiye klübesi
http://img826.imageshack.us/img826/6351/img0313w.jpg
http://img833.imageshack.us/img833/7709/img0314wl.jpg
http://img101.imageshack.us/img101/1901/img0315uk.jpg
Bizi kilometrelerce takip eden siyah yavru köpek
http://img213.imageshack.us/img213/636/img0316j.jpg
Akbük'e yukarıdan bakış
http://img823.imageshack.us/img823/6088/img0317s.jpg
Karşı kıyılar Marmaris-Datça arası
http://img709.imageshack.us/img709/7930/img0318cv.jpg
http://img521.imageshack.us/img521/4074/img0319u.jpg
http://img683.imageshack.us/img683/2627/img0322hvt.jpg
Akbük girişi
http://img222.imageshack.us/img222/4669/img0324jp.jpg
Yemek sonrası Akbük sahili manzaraları
http://img213.imageshack.us/img213/9482/img0325qe.jpg
http://img209.imageshack.us/img209/6302/img0326ol.jpg
http://img840.imageshack.us/img840/6766/img0327x.jpg
Akyaka yolunun güzel kıyı manzaraları
http://img830.imageshack.us/img830/2793/img0329k.jpg
http://img243.imageshack.us/img243/6126/img0331h.jpg
http://img403.imageshack.us/img403/2444/img0332v.jpg
http://img191.imageshack.us/img191/5807/img0333dn.jpg
http://img651.imageshack.us/img651/9538/img0334gb.jpg
http://img139.imageshack.us/img139/3185/img0335t.jpg
http://img155.imageshack.us/img155/8605/img0336i.jpg
http://img221.imageshack.us/img221/5619/img0337i.jpg
Gökova' nın heybetli duvarları
http://img253.imageshack.us/img253/2237/img0339b.jpg
Marmaris yolunda yapım çalışmaları
http://img51.imageshack.us/img51/1524/img0341ea.jpg
http://img215.imageshack.us/img215/1765/img0342rc.jpg
Akyaka v e Gökova'ya son bakış
http://img151.imageshack.us/img151/6002/img0343ae.jpg
http://img375.imageshack.us/img375/6919/img0344us.jpg
http://img232.imageshack.us/img232/4010/img0345k.jpg
Gecenin içinde Marmari'e doğru son kontroller
http://img842.imageshack.us/img842/7200/img0346d.jpg
Son gün, son etap
http://img264.imageshack.us/img264/5803/orenmarmaris.jpg