Arama sonuçları

Deneme, proje ya da eğlence amaçlı yapılır elbette ama disk fren istiyorsanız disk frenli bisiklet alın, uğraşmayın. Maşayı, kadroyu vs delmek malzemeye zarar verir. Üstelik disk frene çevirmek için kullanacağınız malzemeler de bedava değil. V-frenler de dayanıklı ve işini güzel yapan...

Polislere dedim ki silahlı bir adam var, kapımızı ısrarla çaldı, açmayınca da üst kata gitti. Polisler de üst kata gittiler ve sonra öyle biri yok diye çıktılar apartmandan. Herif ya asker ya da polisti; polisler de adamın tarafında oldular. Yani, güveneceğim kimse yoktu. Neyse, apartmanda...

Videosunu izledim. Çok üzücü. Şaşırmadım. 2011 senesinde apartmanımızın bahçesindeki ağaçları kesmesinler diye nazikçe yaptığım uyarı sonunda kapıma silahlı adam göndermişlerdi. Polis çağırdım. Polisi arayıp silahlı biri tarafından tehdit ediliyorum deyince polisler kalabalık gelmişlerdi. Adam...

Türkiye çok güzel ülke de insanı tehlikeli. Ankara'da yaşadığımızda birçok bisikletli gezgini konuk etmiştik. Bir Alman kadın bisikletli gezgine, Kastamonu civarından geçtiği sırada herifin biri tecavüz etmeye kalkmış. Tesadüfen arabasıyla oradan geçen birisi kadını kurtarmış. İki Alman kadın...

Çok ağır küfürler etmek istiyorum da artık edecek küfür, kelime vs bulamıyorum. Bu gibi insanlara içimde nefret var sadece. Bisikletçi bir arkadaşımıza İstanbul'da magandanın biri arabasıyla çarpıyor ve öldürüyor. Çok üzgünüm. Bu nasıl bir ülke ya? Bir olur, iki olur... Bu kaçıncı? Bir çözüm...

İyi olanı da kendi ülkesinde iyi olsun. Bana iyilik falan yapmasınlar. Bu ne ya böyle! 10 küsür milyon mülteci. Savaşıyorlar mı, barışıyorlar mı, ne yapıyorlarsa memleketlerinde yapsınlar.

Bisikletlere bazı değişimler yapılabilir ancak bunların malzemeye zarar verilmeden yapılmasını öneririm. Mesela cantilever fren sistemi yerine V-fren takılabilir ama cantilever, V-fren ya da yol freni olan bisikletlere disk fren takmak mantıklı değildir. Hele hele kadroyu, maşayı delmek hiç akıl...

Fren yok muydu bisikletinizde? Neden disk taktınız? Delmeden önce sorsaydınız keşke.

Almanya'ya gidip alsam ne kadar vergi öderim diye sormuş galiba arkadaş. Ben de eğer yol masrafı yapıp gidecekse dönüşünde vergi ödemesin, hem de gezsin keyif yapsın diye bunu önermiştim. Ben vergi ödemekten hoşlanmayan bir insanım. Vergi iadesi nedir bilmiyorum.

Vaktiniz varsa Almanya'dan binerek gelin. Gezmiş olursunuz, üstelik de tek kuruş vergi ödemezsiniz.

15.000 ile 21.000 tl arasında habire oynayan fiyatlar bana güven vermiyor. Kesinlikle almayı tercih edeceğim bir ürün değil.

Bizim evde salonun ortasında şanzıman, pistonlar, biyel kolları falan durur, bir sürü bisiklet, kimyasal malzemeler, hobisel aktiviteler, tamirler, yemek masasının üstü tamamen alet edevatla doludur. Misafir geleceğ zaman toplaması vakit alır; o derece yani. Eşim tek kelime etmedi bugüne kadar...

Küçük geziler, günlük ulaşım vs için Decathlon'dan aldığım küçük sırt çantalarını kullanıyorum. Rahat ancak sırtımı terletiyor. Laptop da taşınabilir sırt çantalarında.

Bende de yüze yakın Matchbox, Majorette ve Gorgi var. Hepsi Ankara'da, fotoğraf paylaşamıyorum. Bir Gorgi restorasyonu paylaşayım sizlerle. 1969 model Mercury Cougar. Bir de çok sevdiğim bir diecast arabam var. Tiflis'ten almıştım, kutusu içinde, tertemiz, orijinal Sovyet yapımı bir Gaz Volga...

Benzer konuyu Satrai olayında da konuşmuştuk. Bu ülkede düzgün esnaf bulmak çok zor. Trek yerinde olsaydım Türkiye'de şube açmazdım. Markanın prestijini bozar bu ülke.

Şehir içinde, kalabalık trafikte, 17 km mesafede rekorum 8 km/saat.

Tabii ki sakıncalı değil ancak firmanın ne kadar ciddiyetsiz olduğunu gösterir bu adaptör. Mecbur kalınır, sele borusu yoktur adaptör boru kullanılır ama sıfır üründe olmaz bu.

O parça sele borusu adaptörüdür. Çapı küçük olan sele borularını seat post borusuna uydurmak için kullanılır. Oha artık ya! Uygun sele borusu da mı bulamamışlar?

Ben buna biniyorum. Şıklara unicycle'ı da eklemenizi öneririm.😉

Continental Gp4000 ve Continental Gp 5000. Çok memnunum.

Buradan ara ara ateşi harlayacağız o zaman 😉

Google yorumlarına baktım da olumlu yorumlara teşekkür etmişler, olumsuzlara tek bir cevap yok. Hadi olmaz ya, acaba dedim internete erişim problemi mi yaşıyorlar, interneti kullanamıyorlar mı? İnterneti kullanabiliyorlar ve cevap verebiliyorlar. Ve şundan adım gibi eminim, Bisiklet Forum'u da...

Fikir ayrılığı tabii ki olacaktır. Olmazsa çeşitlilik olmaz zaten. Ben de sizli bizli konuşma taraftarıyım. Başlığı açan kardeşimiz yorumları okuyup kendi kararını verecektir.

Maşayı da unutma. Fren pabuçları, kolları, telleri, sağlam ne varsa sakla. Belki başka bir kadro bulursun. Değerlenir, merak etme.

Duyar kasmak falan... Bi' de bu laf çıktı. İyi bir şeyse belki kasarım. O markaları pahalı oldukları için saydım, değerli oldukları için değil. Bu bisiklet ucuz bir bisiklet. Buna kaynak yaptırmak belki çocuğa daha pahalıya gelecek. Pahalı bir bisiklet olsa daha çok üzülürdü üstelik. Evet...

Ne psikolojik baskısından bahsediyorsunuz? Duvara da asabilir tabii ancak sattığı kişinin kaynattırıp başka birinin başını yakmayacağı ne malum? Psikolojik baskıymış... Zannedersin Cannondale, Pinarello Dogma, Colnago, Cinell, vs...

Üzerinde işe yarayan parça varsa yedek olarak sakla, kadroyu çöpe at. Ne kendin kullan ne de sat. Sattığın kişi kaza yapıp yaralanır ya da ölürse sorumlusu sen olursun. Artık sen bu durumu biliyorsun ve bunu bizlerle paylaştın. Yani bilmiyordum diyemezsin. Bu bisikletten bir yol olmaz.

Kullanım hatası var mı? Yok. Firmaysan tek kelime etmeden ürünü geri alırsın. Kullanıcı hatası varsa da uygun fiyata, kendi adamına onarımını yaptırırsın, parçayı değiştirirsin. Bitti. Bu iş böyledir. Para zor kazanılıyor. Kimsenin Türk diye bir firmaya destek olmaya ne parası ne de vakti var...

Bu konuyla ilgili yazdığım önceki yorumlarımda, tur bisikleti alacaksanız Cinelli, Fahradmanufaktur, Surly ve Koga alın demiştim. İşte bu yazdığınız sebeple bu markaları saymıştım. Ürününün arkasında duran ve geçmişleri olan markalara yönelin. Neden böyle yapıyorlar biliyor musunuz? Günün...

Zenginlikle alakam olmadı ama ilk kez vitesli bisikleti 2-3 yaşlarımdayken görmüştüm. Apartmandaki abiler girişe koyarlardı bisikletlerini. Büyülenmiştim. Ailem 1989 senesinde, 14 yaşımdayken, 10 vitesli bir Peugeot bisiklet aldılar. Mercedes'ten, BMW'den daha gösterişliydi benim için. Hâlâ bu...