Yarışın 6. etap sonun Meryemana'da, 7. etap sonunu Karşıyaka'da, 8. etap başlangıcını da Sultanahmet'te seyrettim.
Özellikle Meryemana'da seyirci olmaması bir hayal kırıklığı oluşturdu. Bisikletleriyle gelen 20-25 kişi haricinde gelen 5-10 kişi vardı. Yarışın sonunu seyretmek için sarf ettiğim çabayı, Selçuk'tan Meryemana Zirvesi'ne 7-8 km.lik yürüyüşümü düşündüğümde seyirci sayısının azlığı umut kırıcıydı. Bir de ilk defa bir yarışı yerinde seyretmenin de getirdiği duygularla "bisiklet yarışı tv başında seyredilirmiş" dedim. Ancak, ertesi gün Karşıyaka'daki kalabalıkta 1 saat öncesinden yer kapabilince, seyircinin coşkusuna da tanık olunca, seyirci olduğunda etabı yerinde seyretmenin atmosferini gerçek anlamıyla yaşadım diyebilirim. Seyirci bir yarışı yerinde seyredilir kılan en önemli unsur olarak öne çıkıyor. Elmalı gibi Toroslar'ın bir hayli yükseklerinde bir zirvede bile seyirci varken, Selçuk gibi daha turistik ve denize yakın bir bölgede seyircinin çok az olmasına da bir anlam veremedim. Sultanahmet'te ise starttan 10 dk. önce evimden çıkarak, takım araçlarının ve bisikletçilerin arasından geçerek, başlangıç noktasına vardım. Seyircinin yağmura rağmen, turistlerin de katkısıyla fena olmadığını düşündüm. Caddebostan'a da gitmek istememe rağmen, Cuma ve Cumartesi'nin ve İzmir-İstanbul seyahatinin yorgunluğu nedeniyle vazgeçmek zorunda kaldım. Dolayısıyla Caddebostan'la ilgili TV ekranından görebildiğim kadarıyla yorum yapabilirim, ki o yorumlar da zaten yapılmış.
Bütün bu yarış izleme maceramdan maddi anlamda en değerli kazancım aşağıdaki oldu, Meryemana'dan inerken yol kenarlarına bakmaktan gözlerim şaşı oldu:
http://i.imgur.com/qUk6vO1l.jpg
Manevi olarak kazancım ise, diğer yarışları da yerinde izleme yolunda motivasyonumun artması diyebilirim. Özellikle Vuelta'yı bu sene için kendime hedef koymayı düşünüyorum. Ramazan'a denk gelmese Tour iyi bir seçenek ama mübarek ayı yabancı bir memlekette geçirme fikri hoş gelmiyor.