Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

2021 yılı için bisikletlerde zam beklentiniz

Bisiklet düşmanı bir ülkede üstüne birde fiyatlarla baş etmeye çalışıyoruz. Bugün bir gencin gelecek için tüm umutlarını bitirdiler. Üstüne 1 tane bisiklet alırım sahilde binerim diyen kişiye bile hayal kurdurtmuyorlar.

Gençler ne yapsın arkadaşlar, kötü alışkanlıklarından ve umutsuzluklardan belki bir bisiklet ile uzaklaşacaktı. Elinize sağlık böyle bir kuşağın tüm hayallerini çaldınız.
Malesef ülkemizin geldiği durum ortada, hayal ettiğim yol bisikletini öğrenci iken alamadım anca mezun olup işimi bulduktan sonra alabildim. Gönül isterdi ki gençlerin bu isteklerini hobilerini gercekleştirme aşamasında aileler alabilse. Hani bu ailenin sırtına binecek bir yük olmasa. Yaptığımız spor tamam ucuz bir spor değil masrafı illa var ama ben bir ürünü 10x ile alıyorken başka ülkede onu 1x ile satın alabiliyorlar ise kimse bu gençlere Avrupa'ya gitmek istiyor diye "vadan hayini" diyemez.
Tabi bu verdiğim örneği sadece bisiklet değil çoğu sektör için geçerli kılınması da ayrı bir üzücü.
Yazacak çok şey eklenecek çok şey var ama durum ortada.

Son olarak 2020 Eylülde aldığım bisiklet güncel fiyatı %30 zamlı bir şekilde satışta 😟
 
Scudo
Bugün bir gencin gelecek için tüm umutlarını bitirdiler.
Bir genç olarak, genel anlamda yaşıtlarımın ülkeden bir beklentisi yok. Neredeyse hepsi ilk fırsatta Türkiye'den gitmek istiyor. Çünkü istediklerini yapamıyorlar. Hayallerine uzaklar ve kimse onları dinlemiyor. Yönetim ülkenin, gençlerin, insanların derdinde değil. Varsa yoksa siyasi kutuplaşma, rant...

Bir kısma göre ülke süper. Onlar için karnını doyurduğu sürece problem yok. Bunun yanında kültürel bir bilgi yapıları, bir uğraşları da yok. Sanki fabrikadan seri üretim çıkmışlar. Düşünceleri, tarzları, konuşmaları, çalışma şekilleri tıpatıp aynı. Dürüst konuşmak gerekirse, benim de ülkeye karşı pek bir umudum yok.
 
Bisiklet düşmanı bir ülkede üstüne birde fiyatlarla baş etmeye çalışıyoruz. Bugün bir gencin gelecek için tüm umutlarını bitirdiler.

Keşke mesele düşmanlık olsa.
Düşman olmak kolay değildir. Kişi düşünecek bir kere.. Nöronları iletişime geçecek, neden-sonuç ilişkisi kurup, çıkar analizi yapacak. Sonunda sevecek veya nefret edecek.
Daha ciddi meselelerimiz var; düşünce, bilgi, vicdan ve ahlak yoksunluğu..
Bunları tek bir potada eritirsek "zombi" tanımına ulaşıyorum ben.
Yukarıda bir arkadaş programlanmış tek tip güruh demiş. İnsan anca bu şekilde tek tip olur galiba.
 
Tekrar zam mı geldi bisikletlere? 😭 Mosso cavalier sora kendi sitesinde en son baktığımda 5000 yazıyordu şimdi 5400 yazıyor. 😭
 
Bisiklet satıcıları ile görüşmelerim oldu. Yerli üreticiler Komponent sıkıntısı çektikleri için üretim de aksamalar yaşanıyor. Hatta Bazı modellerini hiç üretemiyor. Birkaç bilindik büyük marka bu sene için Türkiye'ye hiç kota vermemiş. Bir firma sadece %10 kota vermiş ki hangi model hangi boyut olacak o da muamma ( Beklediğim model geldi ama benim boyuma göre kadro gelmedi mesela :) ) tüm bunlar ışığında indirim şöyle dursun bu gün gördüğünüz rakam yarın asla ama asla göremeyebiliriz.

Yani aldın aldın almadın ardından bakarsın.

Not: Sanki bizim için her şey yolundaymış gibi birde pandemi çıktı. Teker teker gelin lan!
 
Üreticilerin, ödemesini önden yaparak sipariş veren bayilere, iptal edecekleri sipariş başına prim teklif ettiğini duyduğumda çok sağlam zamlar, özür dilerim "güncelleme"ler geliyor diye düşündüğümü hatırladım şimdi :)
 
Üreticilerin, ödemesini önden yaparak sipariş veren bayilere, iptal edecekleri sipariş başına prim teklif ettiğini duyduğumda çok sağlam zamlar, özür dilerim "güncelleme"ler geliyor diye düşündüğümü hatırladım şimdi :)
Nefis haber. Sipariş geç, mal gelmeden para gelsin. Müşteri ile uğraşmadan üstelik.
 
Keşke zam beklentisi değilde, bu yıl devlet tarafından bisiklet kullanımını arttırmak için ne tür teşvik bekliyorsunuz diye bir başlık olsaydı. :(
İyi ki hatırlatrınız, yarın opet vergi dairesine gidip 200 liralık vergi alacağım, hediye olarak depoya 25 litre kadar benzin dökecekler.
 
İyi ki hatırlatrınız, yarın opet vergi dairesine gidip 200 liralık vergi alacağım, hediye olarak depoya 25 litre kadar benzin dökecekler.
Bu yaşananlar insan ve doğa düşünülmeyen dünyanın gerçekleri maalesef.
 
  • Beğen
Tepkiler: TatanQa_tr
Üreticilerin, ödemesini önden yaparak sipariş veren bayilere, iptal edecekleri sipariş başına prim teklif ettiğini duyduğumda çok sağlam zamlar, özür dilerim "güncelleme"ler geliyor diye düşündüğümü hatırladım şimdi :)
Sımdıde almıyorlar dogru :)
 
  • Beğen
Tepkiler: TatanQa_tr
2004ten sonra gelen bol doların esip gürlediği bolluk (değerli tl ucuz dolar) illüzyonunun acıları bunlar.
1980 ihtilalinde 6 yaşındaydım. 1980 den önce demirelin tabiri ile 70 sente muhtaç bir ülkeymişiz. Benim 6 yaş belleğim, oyuncak olmayışı şeklinde sinyaller gönderiyor hala bana. 1980 darbesinden sonra 2 yıl kadar daha ithal mal yasaktı. Benin aklım, ilkokul arkadaşımın babasının yurtdışına gittiğinde aldığı uzaktan kumandalı arabadaydı. Yoktu Türkiyede. Hoş, o arabanın kumandası 9 voltluk pille çalıştığı ve piyasada 9 voltluk pil olmadığı için hareket ettiğini görmediğim, ama hareket etse kimbilir ne güzel olur diye istediğim bir takıntı haline gelmişti. Alt orta sınıf bir ailenin çocuğuydum.
1981 yılı dayımın almanyada çalışan komşusu rc araba getirmiş. Bana gösterdi, seneye gelirken sana geitreceğim para birliktir dedi. 11 ay teyzenin gelmesini bekledim. Son 2 ay ne zaman geliyor, geldi mi, acaba erken gelir mi diye bekledim.
Teyze gelmiş, arabayı getirmiş. Ama bir başkasına sarmış. 11 ay, bugün dönüp yüzüne kimsenin bakamayacağı şeyi bekledim ben. Sanmayın o kadar masum kalabildim. Tüketim toplumu projesi beni de esir aldı. Detaycı, mükemmelliyetçi bir tüketici oldum.
Şu an kendime bakıyorum, benden çok iyi satın alma uzmanı olur. Neyi, kaça nerden en iyisini alırım ve alabildiğine en az para cebimden nasıl çıkar bilirim. Bilmediğim şey ise, elimdeki eşya ile mutlu olabilmek.
Bizden mutluluğu aldılar. Yerine detay verdiler. Artık, 2004 ten sonraki bolluğun detaylarını kovalar haldeyiz. Pembe balayları bitti, gerçek yüzümüze ufak ufak, şakaymışçasına fiskeleri vuruyor. Gidiş böyle olursa, bisikletçiye gidince bisiklet bulduğumuza sevineceğiz. Varsın bize uygun bedeni olmasın. Mutluluğu geri vermeyecek sistem, bizim söküp aldığımız kadarıyla yetinmeyi bileceğiz.
5 sene önceye kadar, bana bisiklet soranlara f/p bisikletleri şak diye söylüyordum. 5 senedir ya almayın, yada bütçeyi esnetin diyorum. Ancak artan gıda enflasyonu ile bütçenin esneyen tarafı besbelli. Daralan yeri ise gıda dışında herşey.

Müşteri belli. Bu ülkede 5 milyona yakın durumu gayet iyi bir kitle var. Geri kalan 80 milyonla gelir makası her geçen gün büyüyor. Artık bisikletleri düşünmeden ancak bu grup alabilir. Benim gibiler, pazar günü bu saatte anca böyle destan yazar.
 
2004ten sonra gelen bol doların esip gürlediği bolluk (değerli tl ucuz dolar) illüzyonunun acıları bunlar.
1980 ihtilalinde 6 yaşındaydım. 1980 den önce demirelin tabiri ile 70 sente muhtaç bir ülkeymişiz. Benim 6 yaş belleğim, oyuncak olmayışı şeklinde sinyaller gönderiyor hala bana. 1980 darbesinden sonra 2 yıl kadar daha ithal mal yasaktı. Benin aklım, ilkokul arkadaşımın babasının yurtdışına gittiğinde aldığı uzaktan kumandalı arabadaydı. Yoktu Türkiyede. Hoş, o arabanın kumandası 9 voltluk pille çalıştığı ve piyasada 9 voltluk pil olmadığı için hareket ettiğini görmediğim, ama hareket etse kimbilir ne güzel olur diye istediğim bir takıntı haline gelmişti. Alt orta sınıf bir ailenin çocuğuydum.
1981 yılı dayımın almanyada çalışan komşusu rc araba getirmiş. Bana gösterdi, seneye gelirken sana geitreceğim para birliktir dedi. 11 ay teyzenin gelmesini bekledim. Son 2 ay ne zaman geliyor, geldi mi, acaba erken gelir mi diye bekledim.
Teyze gelmiş, arabayı getirmiş. Ama bir başkasına sarmış. 11 ay, bugün dönüp yüzüne kimsenin bakamayacağı şeyi bekledim ben. Sanmayın o kadar masum kalabildim. Tüketim toplumu projesi beni de esir aldı. Detaycı, mükemmelliyetçi bir tüketici oldum.
Şu an kendime bakıyorum, benden çok iyi satın alma uzmanı olur. Neyi, kaça nerden en iyisini alırım ve alabildiğine en az para cebimden nasıl çıkar bilirim. Bilmediğim şey ise, elimdeki eşya ile mutlu olabilmek.
Bizden mutluluğu aldılar. Yerine detay verdiler. Artık, 2004 ten sonraki bolluğun detaylarını kovalar haldeyiz. Pembe balayları bitti, gerçek yüzümüze ufak ufak, şakaymışçasına fiskeleri vuruyor. Gidiş böyle olursa, bisikletçiye gidince bisiklet bulduğumuza sevineceğiz. Varsın bize uygun bedeni olmasın. Mutluluğu geri vermeyecek sistem, bizim söküp aldığımız kadarıyla yetinmeyi bileceğiz.
5 sene önceye kadar, bana bisiklet soranlara f/p bisikletleri şak diye söylüyordum. 5 senedir ya almayın, yada bütçeyi esnetin diyorum. Ancak artan gıda enflasyonu ile bütçenin esneyen tarafı besbelli. Daralan yeri ise gıda dışında herşey.

Müşteri belli. Bu ülkede 5 milyona yakın durumu gayet iyi bir kitle var. Geri kalan 80 milyonla gelir makası her geçen gün büyüyor. Artık bisikletleri düşünmeden ancak bu grup alabilir. Benim gibiler, pazar günü bu saatte anca böyle destan yazar.
Bak ozaman yurtdışından bekliyormuşsun şimdi ise avrupa bizi kıskanıyor agacım :) siyaset konuşmayacağım zira kendi kendimi yıpratıyorum ama ne varki bazen baktığımda bize müstehak diyorum.
 
Bu sene decathlon bisiklet getirecek mi acaba? Enflasyon oradan güzel hesaplanıyor😊
 
Geri