Bıktım şu bisiklete saygısızlıktan

Genelleme yapıp da hepsini aynı kefeye koymak istemem. Ama şu belediye otobüsçülernin arasında o kadar terbiyesiz ve saygısız olanları var ki... Bu olay 1 değil 2 değil.

Yaklaşık 1 km mesafedir arkamda bir otobüs var. 30-35 km hızla ilerliyoruz.

Yol müsait. Karşı şeritten gelen yok. Ne ortadan, ne de kaldırıma bitişik gidiyorum. Sollamıyor. Belli ki acelesi yok.

Bulvardan geçtik, caddeden geçtik, sokağa girdik, sokak bitti. Sırada sokağı dikine kesen bir cadde var. Sola döneceğim. Otobüs hala arkamdan geliyor.

Sağımda geçecek kadar mesafe bırakarak şeridin soluna doğru kaydım. Caddeden hem soldan hem sağdan trafik akıyor. Durdum. Malum; yol hakkı caddedekilerin.
Cadde dediysem, ahım şahım geniş değil. Soldan araba gelirken o koca otobüs trafiği durdurmadan dönemez ordan.

Bu arada otobüs sağa dönecek. Soldan 1 araç geliyor, sağdan iki. 3'ü de geçince fırlayıp geçeceğim. Bekliyorum.

Arkadan uzun uzun korna başladı. Tepem attı. Döndüm otobüse. Elimi kaldırıp "ne var" dedim. Herif bağrınmaya başladı. Yok yolun ortasında ne işim varmış da sağa dönecekmiş gidemiyomuş da... Sanki ben olmasam o gelenleri beklemeyecek. Dedim "geçsene sağdan, sola döneceğim ben". Sığmaz mığmaz birşeyler dedi yine bağrına bağrına. Döndüm önüme. Uzun korna çalıp üstüme sürmeye başladı, aynadan görüyorum. Sürse ne olacak, gidebileceğim sanki. Caddede deminki 3 arabalık hesap dışındaki araçlar var şimdi, tartışmadan dolayı.

Yol boşaldı çok geçmeden, fırladım çıktım caddeye. Karşıya geçince dedim şunun plaka ve numarasını alayım. Durdum. Dönünce adamın el kol hareketleriyle (küfür mü ediyor napıyor tam anlamadım o ara) bağrındığını gördüm. O arada plakayla numara kaldı tabi. Kaldırdım parmağımı sen görürsün anlamında salladım. Şikayet edeceğim. Eğer yaptırım olursa çok yüksek para cezası kesiyorlarmış. Neyse, o da bana tehdit gibi birşeyler savurdu...

Sözüm ona plaka ve numarayı alacaktık. Sinirden kaçırdım hepsini.

Adam "gel şuraya" anlamında işaret yaptı -otobüsün yan hizasını gösteriyor-. Tepem attı iyice. Çevirdim bisikleti gitmeye başladım. Yani inse otobüsten kavga edeceğiz. Sonra ben yaklaşınca yürüdü gitti, durmadı.

Eve geldim. Nasıl geldim ben de bilmiyorum. Hala da sinirliyim, sakinleşemedim gitti.

Numarayı ve plakayı alamadım ama güzergahları takip edip hangi numara olduğunu buldum. Yaklaşık 1 km aynı yolda gitmemizin faydası oldu yani. Ve sonrası şikayet etme işlemleriyle sürdü.

Yolda ben olmasam yine bekleyecekti adam. Sırf öndeki bisiklet diye yapıyor bunu. Ya da bana gıcığı vardı ki niye olsun, tanımam etmem. Mutlaka da defalarca aynı yolda sürüşe denk gelmişizdir kendisiyle. Bundan sonra da kesin geleceğizdir. Yolda bir pislik yapma girişiminde bulunur mu bilmem artık.

Hala da sinirliyim ama saçma sapan bir şeyden çıktı alt tarafı.


Belki saçma, belki abartı, belki normal, belki anormal... Neyse artık, olan aynen böyle oldu.

Sorulara geçersek:
(1-2: klasik, 3: psikolojik-sağlık, 4: öylesine, 5: önemli)

1- Siz olsanız napardınız?
2- Bundan sonra ne yapsam iyi olur? Denk getirip döveyim mi ya da düzgünce konuşup tatlıya mı bağlamaya çalışayım? Yoksa oralı olmayım mı?
3- Ben nasıl sakinleşeceğim (kafaya anormal derecede takıyorum bazen) -ilaç milaç kesinlikle kullanmam, onu geçelim-?
4- Şikayetin kısa ve uzun vadede sonuç verme olasılığı ne düzeydedir?
5- Yanlış bildiğim bir şey mi var trafik kanunları hakkında? Ben öncelikle, arkadan gelen araç sağa da dönse, ona mı yol vermeliyim?

bu saygısızlık konusu malesef her bisikletle çıktıgımızda bizim peşimize takılıyor sanki. bir günüm kavgasız geçse huzur bulacagım valla. daha insanların ogrenecegi çok şey var ne yazıkki.

neyse konuya dönersek bu olayın neredeyse bire bir aynısı başıma geldi. sadece otobus yerinde minibüs vardı. sizin yaptıgınız gibi kavşakta sola dönecegim için sola yanaştım ama sag taraf komple boş otobus bile rahatlıkla geçer. minibüsçü kardeş de en solda benim gibi, yapması gereken direksiyonu hafif saga kırıp geçmek başka bir şey değil. arkamdan korna çalmalar , el kol hareketleri bagırınmalar falan. dönüp arkamı bi baktım sadece sonra trafigin benim geçişime uygun hale gelmesini bekledim. o arkada yedi bitirdi kendini. hiç umursamadım. ne yapacak ki inse ne olur kimseden korkmam eger haklıysam. sonuc olarak ben geçip gidene kadar eleman arkamdan bagırdı durdu ve olay kapandı.

bence bundan sonra boyle insanları hiç umursamayın keyfinize bakın derim. döveyim deseniz hangi birini dövüceksiniz hepsinin agzını burnunu dagıtmak lazım hepsi terbiyesiz görgüsüz insan

Aslında haklısınız. Karşılık bile vermemek lazım. Ama bazen tutamıyor insan kendini.

Çok ilginç durumlar var gerçekten. Mesela trafik sıkışık oluyor zaten araçlar 20-30 km hızla gidiyor sende onların arasında aynı hızda gidiyorsun trafiğin normal akışı bu genede seni geçmeye çalışıyorlar. Gerçekten şaşıyorum böyle durumlara. Trafikte sürmeye başladım başlayalı küfürbaz oldum. Ne diyeyim herkese Allah sabır versin dostlar.

Gecmis olsun, olagan seyler bunlar..
Uzerinde cok durmamak lazim:in:

Döveceksen en başta Döveceksin

Normalde çok daha Uzun bir yazı yazdım ama telefondan girdiğim için internete sıkıntı oldu sanırım özür dilerim kamera varsa olay yerinde tanıkta olur daha kesin sonuç alırsın yoksa hiç gidip şikayetçi olma boşver

bu tür anlayışsız insan her yerde mevcut maalesef.ben daha tenha yolları seçmeye çalışıyorum fakat işlek caddelere de illaki girmek gerekiyor.bu arkadaşlar yolları babaları yaptıkları için sizi çok görürler yolda.size benim taktiğimi öneririm.hem trafikte daha rahat olur,hem sinir hastası olmaktan kurtulursunuz.ben trafikteki bu türleri eşek olarak düşünürüm.okul servisi 15 metre arayla ve hiç olmadık yerde zınk diye durup 3 defa öğrenci mi indirdi.normaldir çünkü o bir eşek.hiç eşeğe kızılır mı?belediye otobüsü 5 km boyunca ne sizi geçiyor nede size rahat veriyor,belliki aynı hızda gidiyoruz,niye ışıklara gelince sıkıştırmaya çalışıyor.evet o da bir eşek.haliyle bir eşeğe kızmak mümkün değil.yanlış anlaşılmasın tabi ki kimse eşek değil.bu benim trafikte hem çok daha rahat hareket etmemi hem insanların yanlılarınışlarını umursamamayı ve sinir olmamayı sağlayan bir taktik.keşke onlar da beni bir eşek olarak bile olsa kabul etselerdi.neyse bu halde sorularınızın cevapları da şöyle olur
1-ben olsam hiç aldırmam
2-bundan sonra da aldırmam (untmayın o bir eşek)
3-zaten kızacak bir şey yoktu k, unutun gitsin
4-bir eşeği kime şikayet edebilirsiniz ki(fiziki bir müdahale yoksa tabi)
5-siz bütün kuralları doğru bilip uygulasanız da sonuç değişmez.onlara göre trafikte olmaması gereken fuzuli birisiniz çünkü.

Serden Bey ,

Birini bir gün denk getirip caddenin ortasında otobüsteki tüm yolcuların önünde trafiğide kapatarak eşşeği suya gönderip taa dönünceye kadar yada 2-3 tane odunu önce ıslatıp taa kuruyuncaya kadar verin sopayı şerefsize ...bu olay zaten kulaktan kulağa Eskişehir'de duyulacaktır bisikleti kullandığınız güzergahta sizi haliyle çok rahat ettirecektir . . . Duygusal olarak aklımdan geçen hakedilen şekil budur ..

Mantıklı olan ise el kol hareketi bile yapmadan vücunuza zararlı hormon salgılatıp sinirlenip hücreleri yoketmeden sakin olup sabırla bu tarz hareketleri hiç tepki göstermeden atlatmaya çalışmak ...:in:

Sevgi ve Muhabbetle ...
Tolga Gürgün

Tek Tabanca Bisiklet ile Türkiye Mesafe / Gün Rekoru İçin Tıklayınız

Ben olsam 14 lüyü çıkarır lastiklerini patlatırdım. zaten adam onu görür görmez kaçacak yer arardı.

Tolga beyin dediği gibi hakettikleri muamele o şekilde ama o kadar fazla sayıda var ki bu tür beceriksizlerden döve döve bitmezler. Adam olmaya niyetleri olmadığı için anlatsanız da anlamazlar. Ülkemizde gerçek sürücü sayısı %1~2 falandır sadece, gerisi direksiyonu kavrar o kadar. Yani siz mümkün olduğunca tehlikeden kaçının sinirlenip konsantrasyonunuzu bozmayın ki hata yapma oranınız artmasın. Metale karşı et her zaman kaybeder unutmayın.

Eskişehirli otobüs şoförlerinin sadece bisikletlilere değil, kendilerinden ufak hiçbir araca saygısı yok. Otomobil bile kullansanız, köşeye sıkıştırıp, kaldırıma çıkartır; hiçbir şey yokmuş gibi devam eder bir çoğu. Tecrübeyle sabit.

Sanırım hayati riskler almayacak şekilde davranıp, gerisini fazla kafaya takmamak gerekiyor.

Benim kafamın takıldığı başka bir nokta var. İstanbul'da trafiğe çıktığımda, 5 km'lik yolda en az 10 taksi korna çalıyor arkadan. Boş yol, ben emniyet şerit çizgisi üzerindeyim, trafiği aksatmamla ilgili bir durum yok. Amaçlarını anlayamadım hala. "Dikkat et, ben geliyorum" demek istiyor sanırım, şeklinde iyimser düşündüm, ama çok dikkat dağıtıyorlar. Bir şey oldu/olacak korkusuyla yavaşlamak zorunda kalıyorum her defasında. Bu kornaların bir anlamı olmalı. Bilen varsa söylesin

Arkadaşlar birini dövsen diğerleri mi değişecek, o dayak yeyince bütün şöförler bizi anlamaya ve saygı göstermeye mi başlayacak..

Ben kavga dövüşle bir şeylerin çözüleceğine pek inanmıyorum.. Ayrıca herkes bişey demiş, yok dövmeli yok sıkmalı.. Diyelim ki öyle bir şey yaptın adama saldırdın. Adam da dolu çıktı tuttu salladı bir kaç tane, yada o da koptu sıktı bacağına... Ne olacak herşeyi çözcek mi? Bu sporculuğa sığmaz, olmaz...

Yol geniş ve boş iken,az açılıp rahat rahat sollayabilecek iken neredeyse bisiklete değecekmiş gibi yanımdan geçen araçlara öyle çok rastlıyorumki.Bu ülkede bisiklet araçtan sayılmıyor,kimse bisikleti araba sollar gibi sollamıyor.

Dün akşam bisikletimi test etmek için yola çıktım, oda ne herkes üstüme üstüme geliyor araçlar beni çiğneyecek gibi. Arkamdan gelenlerde korna çalıyor. Bu ben geliyorum demek galiba, yada dikkatli ol arkanda araba var gibi bir anlam olmalı. Amaçları sıkıştırmak değilde uyarmaktı galiba, hepsi geniş geniş geçtiler yanımdan. İyi günlerine denk geldim galiba. Görünürlüğü arttırmam lazım bir şekilde.

Cevaplar

1) Ben olsam hiç umursamazdım(tabi o an ki ruh halime bağlı).
2) Dövmek ne işe yarar, ki onların bir çete gibi olduğunu unutmayın ava çıkarken av olmayın Konuşma gibi bir imkanınız varsa konuşun. Yoksa hiç uğraşmayın.
3) Buna birşey diyemeyeceğim.
4) Şikayetiniz sadece o şoföre gününü göstereceğim tarzındaysa bir şekilde ceza yiyebilir. Ama yok sadece daha dikkatli olması için yapıyorum diyorsanız sonuç beklemeyin daha kötü olur. Bu sefer şikayetten kin kaparak bisikletçilere iyice ters gider. Konuşabiliyorsanız ancak konuşarak halledebilirsiniz. Birde şoförün kişiliğini veya niyetini bilemeyeceğim ama onunda bütün gün direksiyon başında olduğunu ve kaç insanla uğraşmak zorunda olduğunu unutmayın, o an çok stresli olabilir veya tam sizden önce kıl bir yolcu binmiş sinirlerini bozmuş olabilir. Açıkçası ben bisiklet sürerken birşeye sinirlendiğimde gayriihtiyari çok saçma hareketler yapabiliyorum. Bu yüzden şikayetten çok konuşma taraftarıyım. Para cezası uygulaması sadece onu değil ailesini de etkileyebilir.
5) Böyle bir kural olduğunu sanmıyorum. Ama ben kendi adıma trafik kurallarının hepsine uyduğumu söyleyemeyeceğim. Motorlu taşıtlar için evet önemli kurallar ama bisikletliler için tamamen kullanışlı değil. Örneğin çok bildiğim bir yer ise ve müsait bir yer ise kırmızı ışıkta geçerim bazen. Çünkü yeşil yandığında arabalar sanki drag yarışına katılmışlar gibi gaza yükleniyorlar.

Söyleyebileceğim bunlar. Sağlıcakla kalın...

Bence en iyisi sallamayın, istediği kadar kornaya bassın.

Sanki trafikte bir araçmış gibi davranın. O zaman çok işe yarıyor.

bugüne kadar otobüs şoförleriyle tartışmaya girmedim ama duraktan çıkarken hiç aynaya bakmıyorlar.otobüsü sollarken aynasına bakıyorum özellikle göz göze geliriz beni bekler diye fakat bugüne kadar hiç rastlamadım.iyiki ağır bir şekilde kalkıyorlar böylece önlerine rahatlıkla geçebiliyorum.

Farkettiysenız eskişehirdeki bütün otobüslerın herbiyeri vuruk kırık.Çok dikkatsizler tamam onlarıda anlıyoruz sabahdan akşama kadar direksiyon sallıyorlar fakat bu durum kuralları ihlal etme anlamına gelmez.

Bisikletle yola çıktığımızda video çekebilen görüntü alabilen bir telefon olmalı kesinlikle.Kendimden örnek vereyim bazen istanbul da varoş mahallelerini turluyorum.Sayısız kural ihlali oluyor.Çok değil bir buçuk saat önce sultanbeyli petrol yolu caddesinde ışıklarda durdum.Arkamda filo arabası cayır cayır korna çalıyor umursamadım.Yeşil ışık yandı kalkış için sağı işaret ettim .Araç benimle sağda durdu.Ben sözlü tartışma olacak sandım.Adam inip memur bey dedi kusura bakmayın acelem vardı demez mi bana şaşkınlığımı atamadım.Aracın plakasını aldım ceza yazılıp yazılmayacağını da sordu söz edemedim tabi.KAfamda mavi kask üstümde mavi elbise ile ne kadar polise benziyorumuşum hiç bilmiyordum.Ve ışıkta durduğum da bu bende tik mi ne solumda ki araca bakıp omuzumdan bele doğru emniyet kemeri işareti yapıyorum.Ben saygılıyım ve genellikle banada saygı gösterilir ve sürekli bir hatanın fotoğrafını alırım zaman kaybettirse de
saygılarımla

Ayrı ayrı yazmak isterdim hepinize. İlgi ve desteğiniz için teşekkürler. Splitter arızalanmış. Sorunu bulana kadar akşam oldu yeni girebildim internete.

Sakin olmayı ve o korna çalmıyormuş gibi davranmayı normalde yapardım, daha önce de çok yaptım. Sakin kafayla düşününce dedim ki, adam da tüm gün trafik stresini çekiyor, ben de o ara normalin üstünde sinirli-stresliydim. Herzamanki gibi olmadı bu sefer. Sakinliği bazen kontrol altında tutamıyorum. Bunu yapamayınca da hatalı konuma düşüyorum. Orda kavga etsek olay hiç gereği yokken karakolda bitecekti.

Şikayet ve ceza olayına gelecek olursak... "Otobüslerin bağlı olduğu yer şikayetlerle ilgilenmiyor, kafa sallayıp geçiyor" gibisinden şeyler okumuştum/dinlemiştim. Ayrıca yaptırım da uygulamıyorlarmış. Ama belediye uyguluyor (tabi kafasına eserse). Bu yüzden direkt olarak belediyeden 2 farklı yere şikayet ettim. Biraz da seçim arefesi, etkisi olabilir diyerek damarlarına basarak şikayet etmeye çalıştım. Ceza ise anormal yüksek değilmiş aslında. Ha dokunur mu? Kişisine göre dokunur.

Ya aslında bazı arkadaşlar bahsetmiş. Bu bisikletle ilgili bir sorun değil sadece. Kendinden küçük tüm araçları bırakın; müşterisinden, yolda giden alakasız yaya vatandaşa bile söylenme ve sıkıştırma moduna giriyor otobüs şöförleri. Bence bu aşağılık kompleksidir. Bunun belirlenmesi için bir test varsa, onun uygulanarak şöförlerin öyle işe alınması gerekiyor bence.

Bu arada alenen bir kural ihlali yoktu. Ben karayolları kanununun girmeme izin verdiği yolu kullanıyorum, adam da "bu yol benim, sen giremezsin" havasında gidiyor. Aslında haberlere çıkmıştı geçen senelerde: trafik polisi döner kavşak kurallarını bilmiyordu. Şimdi durum böyleyken otobüs şöförüne "ben de senle beraber giderim, kaynak: karayolları kanunu" diye anlatmak biraz zor gibi.

Bir de eklemek istediğim; normalde kavga bile bize yakışmaz derken; silahla falan hiç işim olmaz.