Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bir bisikletliye söylenen ilk söz ya da soru nedir?

3) Geçen sene bolu istanbul turu yapıyoruz arkadaşlarla düzcede bir oto servisinde arkadaşımız var onun yanına uğradık çayı beleşe getirmek için :D :D oraya lüx cipini bakıma getiren bir abimiz:
- Nereden geldiniz nereye gidiyorsunuz.
- (Allahtan geldik Ona gidiyoruz demek vardı da neyse) Boludan çıktık hedef İstanbul.
- Niye İstanbul daha yakın yerler yok mu
- Şaşkınlığımızı attıktan sonra gezmek için.
- Arkadaşlar beni yanlış anlamayın ama bilet paranız yoksa ben biletlerinizi alabilirim.
(yuh demek vardı ama terbiyemiz elvermedi
Abi parasını ver biz alırız deseydiniz keşke 😂 Hayır yapmak gelmiş adamın içinden niçün engelliyürsünüz.
 
Son düzenleme:
Scudo
@undefined haklılar çünkü ölüme o kadar yakınız ki,ehliyetin çok basit alınabildiği ve cezaların çok düşük olduğu bir ülkedeyiz. insanların bencilliği de üstüne eklenince(yol benim , öncelik benim) risk büyüyor.
 
  • Üzgün
Tepkiler: Çağdaş78
Bu bisikletin karbon örüm sıklığı ne? Tubeless lastiklerden memnun musun? Jantların ağırlığı ne? Bilyalı mı, rulmanlı mı? 🤪 🤪😂 Benim çevrem değişik ben ne yapayım.
Sizin sorular yine bilinçli hocam. Bisiklet camiasından geliyor belli. 🤣
-Kaç para bu bisiklet? Manyak mısın o kadar para verilir mi...
-Tekerler dolma mı? (aynı anda teker mıncırılır)
-Abi sürmesi zor mu bunu? Bu sorunun hemen arkasından bir deneyebilir miyim? (Bunun cevabı hayır oluyor genelde, kilitli pedalı bahane ediyorum :koptum:)
-Kaç basıyor bu? (80 km/sa hıza çıktığımı söylüyorum, ben de 100 basmıştım cevabı geliyor. Bisikletini soruyorum ön arka amortisörlü market bisikleti 🤣)
 
Son düzenleme:
Genelde araba sürücüleri tarafından geliyor sorular.
- Üstüne kırayım mı?
Kır.
-Sinyal vermeden sağa döneyim mi?
Dön
-Koskocaman yolda dirsegine degerek geçeyim mi?
Gel çarp.
-Arkanda düt düt korna çalayım mı?
Çal keke çal...
-Arabadan laf atayim mi?
Sen bilirsin kanka.
-Arabadan çöp atayim mi ?
Tabiki kanka? :D :D
Daha ne eklenebilir forumdaşlar sayın abilerim pedaldaşlar? :D:snzdglsn::snzdglsn::snzdglsn:
 
Turlarda en çok sorulan sorulardan: Eşin nasıl izin veriyor? Bunu doğuda, güney doğuda falan da soruyorlar. Zannedersin kadına çok hörmet eden bir toplum da eşlerinden izinsiz adım atmıyorlar, benden de onu bekliyorlar.
 
Bana gelen her saçma soruya verdiği cevap

La bi kah git .......yaaaaa . Artık boşluğu siz doldurun :)
 
en sevgi dolu en minnoş olanı :

kan ter içinde yokuş çıkarken, bir araba yanına yanaşır ve içindeki koca yürekli insan

"yukarı kadar bırakıyım istersen?" der.
 
Çok iyi konuymuş bu.
 
Kampüsün açık olduğu zamanlarda okulda arkadaşlarımın bana ilk sorduğu soru şu idi:
- Narcity yokuşunu nasıl çıkıyorsun?
(Okul Maltepe üniversitesi. Söz konusu yokuş okul yolu üstünde ve %20 civarı eğimi var. Yokuşun yarısını en küçük viteslerde tek haneli hızlarda, diğer yarısını bisikleti iterek çıkardım.)
Sonrasında da "ev nerede, kaç saatte geliyorsun, yorulmuyor musun" gibi klasik sorular işte. Çok yakın bir arkadaşıma da "*** nasıl bisikletle geliyor?" diye soruyorlarmış. Okul tepede olunca ve tek bisiklet benimki olunca dikkat çekiyordu.

Yalnız o yokuşta yol bisikleti ile antrenman yapanlar vardı onlara hep ben 24/32 oranla zor tırmanabilirken en küçük dişli oranı 39/28 olan bisikletle nasıl tırmanabildiklerini sormak istemişimdir.
 
Turlarda en çok sorulan sorulardan: Eşin nasıl izin veriyor? Bunu doğuda, güney doğuda falan da soruyorlar. Zannedersin kadına çok hörmet eden bir toplum da eşlerinden izinsiz adım atmıyorlar, benden de onu bekliyorlar.
Doğu ve güneydoğuda sizin düşündüğünüz gibi olan insanlar kadar en az eşine çok bağlı sözlerinden çıkmayan insanlarda var.
Bir taraf YAPANLAR göz göre göre saklamadan açık aleni yapıyor diğer tarafta ise alttan alttan gizliden işler çevriliyor diye doğu ve güneydoğu toplumunu yargılamak pek doğru olmaz. Sözüm meclisten dışarı sadece uzunca yıllar(11/12 yıl) baba mesleğinden kaynaklı (uzman çavuş)doğu ve güneydoğuda yaşamış herleyi içerden görmüş bir Gaziantepli olarak doğru bulmuyorum.
 
Kampüsün açık olduğu zamanlarda okulda arkadaşlarımın bana ilk sorduğu soru şu idi:
- Narcity yokuşunu nasıl çıkıyorsun?
(Okul Maltepe üniversitesi. Söz konusu yokuş okul yolu üstünde ve %20 civarı eğimi var. Yokuşun yarısını en küçük viteslerde tek haneli hızlarda, diğer yarısını bisikleti iterek çıkardım.)
Sonrasında da "ev nerede, kaç saatte geliyorsun, yorulmuyor musun" gibi klasik sorular işte. Çok yakın bir arkadaşıma da "*** nasıl bisikletle geliyor?" diye soruyorlarmış. Okul tepede olunca ve tek bisiklet benimki olunca dikkat çekiyordu.

Yalnız o yokuşta yol bisikleti ile antrenman yapanlar vardı onlara hep ben 24/32 oranla zor tırmanabilirken en küçük dişli oranı 39/28 olan bisikletle nasıl tırmanabildiklerini sormak istemişimdir.
Yarış bisikletlerinin teknolojisi farklı oluyor. BB30 tarzı bir BB ile 39/28'le o yokuş çıkılır ama kare mil biraz zorlar. Kare mil BB'li 39/30 klasik Peugeot'yla Ankara TRT yokuşunu çıkarken canım çıkıyor ama 38/25 Cannondale ile rahat rahat çıkıyorum. Bisikletlerin ağırlıkları ve kadro malzemeleri de tırmanışta önem taşıyor. Ama ne olursa olsun okula bisikletle gitmeye devam et.
 
İç sesim ben bu bisikletçiler daha iyi yaparım diyor..
 
Doğu ve güneydoğuda sizin düşündüğünüz gibi olan insanlar kadar en az eşine çok bağlı sözlerinden çıkmayan insanlarda var.
Bir taraf YAPANLAR göz göre göre saklamadan açık aleni yapıyor diğer tarafta ise alttan alttan gizliden işler çevriliyor diye doğu ve güneydoğu toplumunu yargılamak pek doğru olmaz. Sözüm meclisten dışarı sadece uzunca yıllar(11/12 yıl) baba mesleğinden kaynaklı (uzman çavuş)doğu ve güneydoğuda yaşamış herleyi içerden görmüş bir Gaziantepli olarak doğru bulmuyorum.
Kesinlikle doğuyu, güney doğuyu falan yargılamadım. Yıllardır tur yaparım, Gaziantep, Urfa, Diyarbakır ve Mardin en sevdiğim şehirlerdendir. Mutfağına zaten hiç girmiyorum; dünyada eşi benzeri yoktur zaten bu yörenin. Bu bölgelerin insanını ve coğrafyasını çok severim. Seyahatlerde tanışıp hala görüştüğüm birçok arkadaşım var. "Bunu doğuda, güneydoğuda falan da soruyorlar" derken, her yerde soruyorlar, buralarda da soruyorlar demek istedim. Son 3 yıldır doğuyu ve güney doğuyu gezdiğim için böyle demiş olabilirim. Ülkenin her yerinde manasında yazdım ama doğru ifade edemedim herhalde kendimi. Bu konuda yanlış anlaşılmak istemem.
Birkaç gün önce Gazi Üniversitesi dekanlarından birinin kız öğrencilerle ilgili konuşmaları, dün de İstanbul'da Aydın Üniversitesi'nden bir prof'un kızlar hakkındaki düşünceleriyle çalkalandı sosyal medya. Bölge, şehir fark etmeksizin bu ülkede kadına çok değer verilmiyor. Kadına değer verilmeyen bir ülkede "eşin nasıl izin veriyor" sorusu oldukça ironik geliyor bana.
 
-kaç fites bu? -kaç kilo bu? (tırnakla tık tık diye yoklama ve çıkçıkçık diye şaşırma) -kaç basıyon bunla? ..... en son lastik patlamıştı urla tarafında,yakındada oto lastikçi var hadi dedim pompayla uğraşmıyım orada bastırayım havayı,elemana 100 bas dedim pıfkırıyo gülerken bana:komik: yok deve dedi,zaten sıcak moralim bozulmuş lastik patladı uğraştım diye,hadi dedim birader hadi,içerde ustasıyla dedikodu yapıyo duyuyom ben;) ustası çıktı lastik gümlerse karışmam dedi,sen bas dedim tabi dayı şokk para almadı helalleştik :koptum: anı işte
 
İzmir'den Denizli'ye 260 kmlik zorlu bir yolculuk sonunda gelmiştim.Bir adres sormam gerekiyordu, gençlerin yanına yanaştım ve adresi sordum.Onlar da ağabey nereden geliyorsun dediler ve ben de İzmir'den dediğimde ağabey ''sen milli sporcu musun' demişlerdi. :ssrtcbya: :cool:
 
Efsane konu olmuş yalnız :D

İşe çok sık gidip geldiğim için doğal olarak sorular soruyorlar.

Hastaneye gelmişim ve asansore binmişiz hemşireler-doktorlar vs bekliyoruz. Hemşire dalga geçer gibi sordu kaç saatte geldin evden buraya? Ne saati 25 dk da geldim 13,5kmlik yolu. Asansorde bir sessizlik.

Başka bir gun yine asansorde; Yorulmuyormusun? yok ne yorulması buraya gelene kadar anca ısınıyorum, yine bi sessizlik :D

Soğuk bir kış zamanı, hava olmuş eksi5 derece sabahın karanlığı.. Yine asansor; Üşümüyormusun? Bisiklet üzerindeyken kalorifer açıkmış gibi düşünün sıcacıktır.. Yine dumurluk :D Soranlar genelde balon gibi kaban giyenler ve tir tir titreyenler..
 
Dönüştürücü adaptörle benzinlikte lastiğin havasına takviye yapayım dedim. Yanaştım "hava ve su" alanına. Dayının biri binek aracının lastiklerine hava basıyor. O arada bir tanesine basamadı, sibopta sorun vardı sanırım.

"Seni bekletmiyim, al sen bas" dedi.

Aldım. 65psi ayarladım.

Bana yöneltilen soru şu oldu:
"Nettin yeğenim!?"

*Demek yol bisikletiyle gidip 100psi ayarlasam dayı lastik patlayacak diye siper alırdı heralde 😀
 
Geri