Scudo Sports

bir magandanın merak duygusuyla başa çıkmak

emir yakup bulut

Forum Bağımlısı
Kayıt
10 Ekim 2011
Mesaj
1.070
Tepki
1.378
Şehir
samsun
Bisiklet
Ghost
bir yokuşu tırmanıyorum yol bisikletimle ve mobiletli maganda yaklaşıyor yanıma,arkasında bir artçı var ,soruyor:-nereye hemşerim?
-geziyorum
-nasıl gezme bu?(vaziyeti anlamaya çalışan birinin alıklığıyla)
-beni tanıyor musun?(bu soruyu sormamdaki amaç magandanın ihlal etmeye teşebbüs ettiği sınırı korumak ve tabiri caizse ki caiz olduğuna hiç kuşku yok "orada dur " demek.Fakat bizimki hiç oralı olmuyor ve bu kontra soruyu duymazlıktan gelerek:
-nerelisin?
-Burada oturuyorum,yabancı biri olduğumu düşünüp tedirgin mi oldun?(tam olarak böyle mi söyledim emin değilim, magonun bu sözüme karşılık ne söylediğini net olarak hatırlamıyorum fakat beni turist sandığını falan gibi laflar etti aşağı yukarı çünkü dikkatimi bisiklet sürmek ,kulaklığımdaki müziği dinlemek ve bu merak kumkuması magoşun sorularına cevap vermek arasında eşit olmayan 3 parçaya bölmek zorunda kalmıştım ki bu herkesle senli benli konuşabilmeyi maharet sanan sosyal ucubenin sinirimi en çok bozan "seni buralarda soyarlar " gibi bir laf etti tam yanımdan defolup giderken ben de" sen benim için endişelenmeyi bırak kendi işine bak" dedim ve sonra iyi akşamlar demeyi de ihmal etmeycek kadar nazik olabilen magandamız kendi hiçliğine doğru yola koyuldu.Bunları neden mi yazdım:Şimdi belki bazı arkadaşlarımız maganda diye etiketleyerek bazı insanları ötekileştirdiğimizi söyleyecek ve ben evet her insan ötekidir diyorum ve çocuklarımıza öğretmemiz gereken ilk ve temel kurallardan biri yabancılarla konuşmamak, insanlara güven duyma hususunda cimri olmak .Gerçi şimdi daha derin düşününce o kişinin bana bu soruları beni yabancı ve dolayısıyla tehlikeli biri olarak algılamasından dolayı sorduğu ..
Aslında ..ki burda başka bir dala atlamanın tam vakti gibi görünüyor, yabancılara bayılırız tabi avrupalı ya da daha geniş bir tanımlama ile gayrimüslim iseler.Onları memnun etmek ,beğenilerini kazanmak için yapmayacağımız şey yok gibidir, hakkımızda güzel laflar etsinler isteriz , kadınlarına mikrofon uzatıp Türk erkekleri hakkında ne düşündüklerini sorarız ki bir hanımefendi için böyle bir soruya muhatap edilmek en adi hakaret değil midir?Cebinde 5 kuruşu olmadan bütün Türkiyeyi dolaşan Hasan Söylemez yabancı turist sanıldığında alaka ve hürmet gördü fakat Türk olduğu anlaşılınca kendisinden bir bardak çay bile esirgendi.
Herneyse...Şimdi düşününce burda hemen karşımda bütün heybetiyle bir paradoks duruyor çünkü yabancı ile konuşmadıkça diyalog kurmadıkça o kişi ilelebet yabancı olarak kalacak , yabancılarla konuşmamayı öğütleyen bu söz ..
 
  • Beğen
Tepkiler: İslam Gölge
Scudo
biz bisikletçilerin karşılaştığı en temel sorunların başında geliyor bu olay insanların bisiklete ve bisikletçiye olan bakış açısı gözlerinde bisikletin yazdan yaza kullanılan kış aylarında da balkonlara zincirlenen bir karne hediyesi olması sebebiyle ancak bir oyuncak muammelesi görmesi çok normaldir konuyu bu bağlamda ele aldığımızda bizim yaptığımız şeyin bu tiplerin gözündeki etkisi sadece manyaklık ... yapılacak en kestirme yol hiç muhatap olmamaktır yada benim tabirimle yürü lan işine diyerek kekoyu ait olduğu doğasına geri göndermek en sağlıklı yöntemdir şimdi insanlar eleştirebilirler bu düşünceleri ancak bir değil beş değil on değil yüz değil bin değil bu tipler heryerde ve o salak soruları sormaları yetmiyormuş gibi birde acayip acayip sesler çıkartarak yanımızdan ani geçişlerle bizleri korkutacaklarını sanıyorlar ya ancak bu kadar zavallı olunabilir zaten
ya arkadaş seninle muhatap olan sana zarar veren yok baksana işine sen ne yapıyorsak yapıyoruz sizene ben sana neden apaçi gibi hareketler yapıyorsun diyormuyum ? demem neden ? çünkü bilirim senden ancak bu olurmuş ve bu olmuşsun zaten neyse konu uzar gider bu tiplerle hiç uğraşmayın bırakın kendi çaplarında eğlensinler
 
net olarak paradoks olmayabilir.eğer o kişi bilinçli ve iyi niyetliyse sohbet etmek için adabıyla yaklaşabilir.bana yaklaşıp kolay gelsin diyerek yaptığım işi takdir edip edepli bir şekilde uyarıp gitmesi hoşuma gidebilir.
bazen de empati kurmak lazım.o maganda olmayabilir belki.çünkü içinde bulunduğu kültür bunları yapmasını gerektiriyordur.
hani "ne olacağın, nerede doğduğunla tümden alakalıdır"
belkide kendince çok iyi birşey yapmış olabilir.
çok iyimser yaklaşıyor olabilirim.soru soranlar da gerçekte iyi niyette olmayabilirler ama.girdiğim bi semt tekin biryer değilse.karşılaştığım tepkiye pek aldırış etmem.bu iş onların kültüründe yok.ne kadar efendi de olsa.onun gözünde uzaylıyız.
 
  • Beğen
Tepkiler: Levent_K
-nereye hemşerim?
-geziyorum
-nasıl gezme bu
-beni tanıyor musun-nerelisin?
-Burada oturuyorum,yabancı biri olduğumu düşünüp tedirgin mi oldun?
-seni buralarda soyarlar "
-sen benim için endişelenmeyi bırak kendi işine bak"
 
susmak en iyi erdem derler ya kesinlikle doğru bir deyim...Benim başıma her zaman gelen olaylardan arkadaşımızın bahsettiği...susuyorum en güzel cevap bu küfredenler oluyor yine susuyorum içimden kıss kıss gülüyorum..bazıları çok içten ve yakın oluyor o zaman susamıyorum...mesela geçenlerde belkide 70-75 yaşlarındaki ak sakallı dedeme cevap veremeden edemedim...dedeciğim endişelenmiş dikkat et bu trafikte dedi bana mesela...herşeyi kenara bırakalım yapıcı olalım ve susalım pedal sesimiz konuşsun....
 
  • Beğen
Tepkiler: Cüneyt HOCAOĞLU
laf atanın surat ifadesi, kullandığı mimikler ve jestlerden ne niyetle konuştuğunu belli ediyor zaten
yani gerektiğinde ters cevap vermek de gerekir tehditkar olmakta da fayda var ama yeri geldiğinde de durup sohbet etmekte gerekir ki insanlıktan çıkmayalım.
 
  • Beğen
Tepkiler: CNC ve CandanC
Bu gibi durumlarda kötü niyetli insanlardan derhal uzaklaşmak ya da farklı tedbirler almak gerekir mutlaka. Olayı en iyi yaşayan bilir tabii ki ama Emir Bey'e bir noktada katılmıyorum. Hayata bazen biraz mizah katmak gerekir bence.

Geçtiğimiz günlerde Aydın yönünden Muğla'ya bisikletimle tek başıma gelirken Muğla'ya yaklaşık 20 km kala dört kişilik bir grupla benzer bir diyalog yaşadım. 18-19 yaşlarında arkadaşların yakıtları bitmiş olacak ki Murat 131'leri yolda kalmış; hep beraber itiyorlardı. Selam vermeden ya da herhangi bir iletişim kurmadan yanlarından geçiyordum ki içlerinden bir tanesi,

"usta boş boş gideceğine bizim arabayı çek de sana spor olsun" diye seslendi.

Çocuğun sözlerinde kötü niyet aramadım. "Dört tane adam düz yolda itemediniz mi arabayı oğlum" dedim ben de gülerek. Eminim ki ters bir anıma denk gelmiş olsa, ters bir cevap verirdim. Belki de benim için tatsız sonuçlara yol açardı. Ben gülerek cevap verince onlar da bisikletin güzelmiş gibisinden şeyler söylediler.
 
Hemen hemen hepimizin yaşadığı türden bir olay...

Yalnız; o an her ne kadar içimizde fırtınalar kopuyor olsa da sakinliği koruyup, fazla da ters düşmeden başımızdan savuşturmak lazım bu tipleri... Çünkü ne tür bir tepki verecekleri belli olmayabilir... Birden bisikletimize bir tekme, arkadan hafif dokunma, aniden önümüzde durma gibi gibi tepkiler verebilirler... Daha da ileri gitme ihtimalleri de var tabii ki...

Açıkçası ben bu durumlarda "konuşamayacak kadar yorgun olduğumu" beyan ediyorum. Daha da durmazsa aniden durup "biraz dinlenmem lazım" diyorum... Genelde işe yarıyor...

Bir de şu var: "sakın yabancılarla kouşma..." evet kesinlikle katılıyorum... Ben de "SİZ" sınırını her zaman muhafaza edilmesi taraftarıyım... SEN diye hitap ettiğim kişi sayısı iki elin parmaklarını geçmiyor... Böylece saygı sınırlarını zorlamaya çalışanlara bir set çekmiş oluyorum... Gerçi Türkiye gibi bir ülkede bu durum sosyal çevrenizi daraltıyor ama ne yapayım en azından kafam rahat ediyor...
 
  • Beğen
Tepkiler: emir yakup bulut
Maganda diye tabir edilen insanlar açısından siz diye tanımlanabilecek bir sınırın olduğunu zannetmiyorum. (Maganda tabirininde kırıcı olduğunu düşünüyorum). Karşılaşıldığında zoraki iletişimi uygun bir selamla veya iyi günler dileyerek sonlandırmak doğru olur kanatindeyim. Sinirlenmek günümüzü mutsuz geçirmemize yol açabilir.
 
maganda tabiri kırıcı değil, taciz eden belkide zarar verecek insana sevimli bir sıfat vermek biraz rahatsız edici bir durum. iyi günler dilediğinde onu sallamadığını düşündüğü için daha çok üstüne gelmeye çalışacak insanlar yok mu iyi günler son olmayabilir...
sonuçta 'karanlıktı köpek gördüm sandım gaza bastım insanmış öldü diye kaçtım' diyebilen insanlarla birlikte yaşıyoruz.
 
  • Beğen
Tepkiler: emir yakup bulut
Geri