Bisiklet kaskı takmak zorunda mıyım?

Ya yanlız bişey diycem,aynı konuyu ben açsam linç ederdiniz arkadaşlar yapmayın ya

@anıl şentürkk

Ben yazdığım yazıya benzerini ekleyecektim ki sizinkini görünce yetti bana. Kesinlikle haklısınız.

Elbette hiç kimse kask takmak zorunda değil. Aslına bakılırsa kısmen katıldığımı söyleyebilirim. Kask olayında bazen(ben dahil) insanları çok fazla şartlıyoruz. 'tak, tak, tak' bunu sürekli söylemek sadece can sıkar ve ters tepki verir. Sadece karşındaki kişiye söylersin yarar ve zararını. Sonrasında kararı ona bırakırsın. Özgür canlılarız ve bu konuda aşırı tepkiye karşıyım. Ben zarar ve yararını söylerim kararı o alır. Fazla üstelemek saçmalık..

He ben kullanıyorum kaskı. Eskiden ara sıra kullanırdım. Lakin bisiklet üzerinde biraz daha hakimiyet sağlayıp agrasif sürmeye başlayınca kullanmaya başladım ve yararını gördüm.

Tek bir cümle:Sen bilirsin...

@Bahadır Gürel

Aynen dediğiniz gibi Yazıyı paylaşan 1dost' a bakıyorum, "ya erkek değil miydi, ne alâka!" diyorum, fotoğrafa bakıyorum bir kadın fotoğrafı Bizi birbirimize düşürdü resmen
Bununla birlikte, rüzgârın kafamı, saçlarımı okşaması çok hoşuma gitse de başlık(kask) kullanıyorum. Trafik zâten keşmekeş, riskleri azaltmak gerek. Yazı ise çok baştan savma, ikircikli cümle dolu.
Benim gözlemlediğim, bisikletimdeki aydınlatmadan üzerimdeki fosforlu kıyâfetlere kadar ne derece dikkatli giyinirsem trafikte o derece saygı gördüğüm yönünde. Ayrıca, "kask takmak gerek, tura bizimle çıkıyorsan kask takmalısın." cümlesi karşımızdaki kişiyi bisikletten soğutuyor mudur çok merak ettim. Aramızda bu cümle karşısında bezen yoktur sanırım, varsa da zâten aramızda yoktur, soğumuştur çünkü bisikletten. Hattâ bir tura çıkarken kişiden böyle bir talepte bulunmak, kişinin kendisini 'bir topluluğa ait hissetme' yönünde ruhî yönden olumlu etki yaptığı da düşünülebilir.
Fotoğraftaki kadının ise (hanımefendi veyâ bayan yazacağım, sözde feministler görür diye yazamadım ) topuklu ayakkabısıyla veyâ saçlarıyla trafik magandaları tarafından daha fazla dikkat çekeceği, hattâ 'laf yiyeceği' daha da muhtemel ki, bu da riskleri artıran başka bir etken.
Ha bu arada, elbette, bir başkasının haklarına ve mahremiyet sınırlarına müdahale etmediğimiz sürece, eylemlerimizde, seçimlerimizde özgürüz. Başlık(kask) takarız veyâ takmayız, topuklu ayakkabı giyeriz ya da giymeyiz...

herkesin hayatına kimse garışamaz. ha nasıl garışamaz. ben bu şekil giyinirim, bu bayan şu şekil giyinir. şu şekil giyinir... amma hiçkimse kimseye garışmaya bi hakkı yok. özgürlüğü bidir.

Bilimsel araştırmalar, buradan çıkan sonuçlar sandığımız kadar güvenilir değil.
Aynı araştırma sonuçlarından farklı farklı ne sonuçlar çıkartıyor bilim adamları.
Bardağın boş dolu tarafı meselesi yani.
Ben hep kask taktım, hep kask takacağım, İnci hep kask taktı, hep takacak,
oğluma da böyle öğretiyorum.

Biz ailecek kask kafalıyız.




Kask takmıyor olsaydım şu anda bu satırları yazıyor olmazdım.
Allah'a şükür kaskımın başımda olduğu çok bela atlattım.
Kaskımı dağıtan darbenin kafamı gayet rahat kıracağı çok açık değil mi?
Not: darbe almış, stabil yapısını kaybetmiş kaskları muhakkak değiştirin.

Geride kalanlarıma "başın sağolsun" diyeceklerine.
Ben "Kaskım sağolsun" diyorum.

Kask takmak zorunda mıyım?

Kişi kendinden sorumlu elbet. Ben takılmasından yanayım. Takmadığım zamanlar da oldu hatta çokça oldu ama hep içimden hata yaptığımı düşünerek takmadım. Forumda daha önce de konu açmıştım, kaza yaptım hem de yok yere, asfalta alnımı çarptım 5 dikiş atıldı. Hızım 44km idi. Bence çok çok ucuz bile atlattım. Benzer kazalarda çenesi dağılan, kafası kırılan insanların haberlerini de gördüm. Bana bu araştırma biraz takmamak için bahane üretmek üzerine yazılmış gibi geldi. Sonuç olarak kaskın önemini anlamak için belkide herkesin 1 kere kafasıyla yeri buluşturması gerekiyor. Ondan sonra inanın kaska bakış açınız değişiyor. Yazıda yazılanın aksine eskisine göre çok çok daha dikkatli kullanıyorum ve kafamda kaskı da artık eksik etmiyorum. Herkese kazasız güzel sürüşler..

evet konuyu açan kişi kendi olmadıgına göre let the linç begin

3 yıl önce kask takmaya çekinen ben, yaklaşık 20 gündür kaskım olmadığı ve yeni aldığım kaskı beklediğim için dışarıya çıkamıyorum. Kask takmayınca kıyafetimi ve kendimi eksik hissediyorum.

Bence kask her zaman takılmalı.

Benim merak ettiğim şey şu.

Neden herkesin fikri doğru da, diğerleri yanlış? Neden bu kadar basit bir konuda bile birbirimize giriyoruz? Selam vermemeler falan ne iş???

Saygı saygı diye bas bas bağıranlar, evet, ben de onu diyorum... Bisikletlere saygı, motosikletlere saygı, yayalara saygı, fikirlere saygı...

kask değil de o topuklu ayakkabılar daha tuhaf geldi. ayrıca kafana kasktan başka hiçbirşeyi takma. gerek yok yani

@katran
Bakın beyefendi kendi profil sayfanıza ne yazmışsınız.
''
katran
Utanmayı bilen insanlara ihtiyacım var...''

Şİmdi üstteki mesajınızı tekrar okuyunuz!

Bu kaskın kenarına çerçeve yapmamışlar..Ben düştüm iyi kötü kurtuldum, çoluğumuz var çocuğumuz var çocuklarımız var onlar düşse ne olur? Amma akşam amma gündüz.

Bu arada italyada mini etekli topuklu ayakkabılarla bisiklete binen ablaların kardeşlerin güvenliğe ihtiyacı yok sanırım. 3. Dünya ülkesinde daha çok güvenliğe ihtiyacınız oluyor.

Peki bu fotoğraf hakkındaki düşünceleriniz? Bakın orada da ablalarımız, sevgilimiz, eşimiz, ne kadar güzel. Hayatlarını tehlikeye atmıyorlar, sadece bisiklet kullanıyorlar.
Sadece robot gibi giyinerek bisiklet kullanılmaz arkadaşlar. Bisiklet, hayatın içinde zaten. Biraz hoşgörülü ve rahat olun. Gerginliğin hiç yaşanmaması gereken bir konu aslında.

@1dost

Tecrübelerime dayanarak bunlara katılmıyorum.

Bu kask olayı herkesin kendi risk analizi ile karar vereceği bir şey, büyük şehirlerde riskin fazla olduğunu ama Hollanda gibi düzgün bisiklet yolları ve trafiği olan yerlerde, kırsalda, trafiğe kapalı yerlerde, parkta veya tenha yerleşimlerde az olduğunu biliyoruz.

Doğru/yanlış diye bakmamak lazım olaya.

İzmir Alsancak Liman ve İnciraltı arasındaki mesafede kask taksanız dahi o kadar çok tehlike atlatıyorsunuzki, Allah'tan kask var diyorsunuz!!! Bisiklet yolundan giden öküzler önümüze çıktıkça düşüp bir vadire atlatmamak elde değil (spd pedal o anda direk çıkartılamıyor bazen), hatta bu öküzlere bide Mustafa Kemal sahilbulvarındaki kasap şoförler eklenince kask cidden önemli, her an, ana caddeden yan yola uçabilecek bir araba korkusu içinizden eksik olmuyor. Ben kask takıyorum, bisikletten düşüp sol dizimin çapraz bağlarını kopardım, o günden sonra kask takmaya başladım, diz hala düzelmedi ama sürmeme engel olmuyor lakin kafaya birşey olsaydı beyin sıvısı akardı dışarı ılık ılık!!!

@ilker üstadım, o gün trafik kapatıldı, yoldaki öküzler temizlendi, öküzlerin hiç biri dönüp bisikletlilere laf atabilecek durumda değildi. Kısacası o gün izlemlediğim, oradaki ablaların, teyzelerin ve kardeşlerin canını sıkacak kimse yoktu, biz tayt giyiyoz, kask takıyoz diye adamlar yolda bir ahkamlar kesiyorlar, bir gün bisikleti kucaklayıp savura savura dalıp cinnet geçiren bisikletçi adı altında posta gazetesinin 3. Sayfasında yer alıcam. Yani o gün zaten kimseye birşey olmazdı