Scudo Sports

"Bisikletin Girmesi Yasak"

The Ertuğrul

Forum Bağımlısı
Kayıt
21 Temmuz 2008
Mesaj
747
Tepki
313
Şehir
-
Öncelikler merhaba arkadaşlar konu şöyle ben dün bisikletimle Yozgat Milli Parkı Çamlığa gittim sonra yokuş aşağı gidip Cevdet dündar göletine girdim ve toprak zemin olduğu için muhteşem bir biçimde sürerek eğlenip evime döndüm (Dağı dolandım) sonra bugün aynısından bir daha yapayım dedim gölete girdim bekçi arkamdan fişt füşt yapıp çağırdı bisikletle giremezsin dedi bende neden dedim yasak dedi niye yasak abi dedim yasak işte yasak dedi bende sinirlendim sonra çıktım oradan tabi bisiklet giremez gibi bir ibare yok o sinirle eve dönüp araştırdım biraz ama böyle bir şey bulamadım arkadaşlar eğer böyle bir genelge kanun vs varsa atmanız yoksa o genel ibareyi vermeniz benimde o ibareyi yazıcıdan çıkartıp o bekçinin suratına gösterip keyifle bisikletimi sürmek istiyorum tabi buna bakılırsa mangal yakmakta yasak ama dumandan göz gözü görmüyor...
 
Scudo
Kardeşim eğer araştırdığın kadarıyla böyle bir yasak bulunmuyorsa tekrar git , terkar girmeye çaliş adam yine konuşursa ona yazılı olarak yazan herhangi bir yasak veya kural olup olmadığını sor.Eğer yine kem küm ediyorsa kardeşim bunlar senin kendi kafana göre uydurduğun kurallar , yazılı olarak bir şey gösteremediğin için olmayan kurala uymak zorunda değilim de geç.
 
Yaşından ötürü böyle bir şey yapmış olabilirler. Yanında birkaç kişi daha olursa ikinci ve sonraki seferlerde sıkıntı çıkaracaklarını sanmıyorum.
 
Doğa dostu,canlılara ve çevreye zarar vermeyen bisikletlerin Milli parklarda yasak olduğunu sanmıyorum.Kanunda da arattım ancak bisikletle ilgili bir şeye bulamadım. 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu (link)
 
Kısıtlama veya yasaklamaya söz konusu olacak bir uygulama veya kullanım şekli men edilmişse zaten bunu belirten ve vatandaşında görmesini sağlayan, bu kullanımın yapılmaması düşünülen alanlarda uyarı ve ikaz levhaları olmak zorunda. İkaz etmeden yasaklama yapılamaz. Ki burada bekçi kendine iş icat edip , kendi icadı bir yasaklama uygulaması yapmış gözüküyor.
ve tahminim baraj , göl, gölet ve su havzalarında motorlu taşıt kullanımının yasak olmasından sebep bisikletide bu araçlar arasında zannediyor.

Bu yüzden Ertuğrul kardeşim. Sizin kanun veya yasaklama kararı arayıp bulmanız gerekmiyor. bu kullanım tarzının yasaklanmış olduğunu iddia eden bekçi bunu bulmak ve size göstermek zorunda.Eğer ki inat ediyorsa amirini çağırın.Amirde aynı telden çalıyorsa jandarma bölgesiyse jandarma , polis bölgesizse polis çağırıp suç dururusunda bulunun. Kimse kamunun kendisine verdiği yetkiyi keyfi kullanamaz.Ver kimse yazılı olmayan bir yasağı varmışcasına uygulayamaz.Eğer inatla yapmaya devam ediyorsa , yapan neden yaptığını idari mahkemede hakime anlatır.
 
Yorumlara aynen katılıyorum bu keyfi bir uygulamaya benziyor kimse durup dururken sebebsiz yere böyle bir karar ile sizi oradan çıkaramaz hakkınızı mutlaka arayın o bölge bir bekçinin tekeline bırakılmamış ise kazanan siz olacaksınız
 
  • Beğen
Tepkiler: The Ertuğrul
Hepinize gerçekten teşekkürler arkadaşlar. Yarın tekrar gideceğim yine almazsa lisansımı göstereceğim onada itiraz ederse ararım 155 i onlara derdini anlatır. Benimde sinirlendiğim konu buydu zaten hatta adamada dedim abi biliyorum dedim motorlu taşıtların yasak olduğunu ama adamın biraz daha üstüne gitsem dediğiniz gibi yaşımdan ötürü dayak atacaktı. Gerçi atamazdı o ayrı konu da. Yarın ilk işim bugün kopartığım zinciri tamir ettirip (sinirimi atmak için akşam dışarı çıkmıştım şans eseri vites en küçüğe attı bende eski günleri yad edeyim dedim güce dayanamadı yokuşta) aynı yollardan tekrar gidip sonra o adamla aynı diyaloğun bir farklısını yapıp dahada inat ederse polise anlatsın derdini. Ama iş şikayet mahkeme vs ye gelirse abi ben onu yapmam insanlarını ekmeğinden edemem vicdanım rahat etmez ama polis vs onlar Allah ne verdiyse...
 
şimdi yazacağım başlıktaki ilk mesajla ilgili değil ama başlık ismi uyuyor diye buraya yazayım dedim..

dün Sinan Erdem Spor salonu'nun önünde, bilet gişelerinin olduğu bahçede Türkiye basketbol federasyonu ile Redbull'un düzenlediği 3x3 Türkiye turu İstanbul ayağı düzenlendi. Arkadaşlar katıldığı için bostancıdan kalkıp izlemeye gittim...
Sinan Erdem'in bahçesine girerken "buraya bisikletle girmek yasak" dediler. E dedim bisikleti ne yapalım, dışarıda yol kenarına bırak dediler.
Yahu dedim bisiklet yol kenarına bırakılır mı, içerde arabalar var, potaları getirdikleri kamyonlar var...
İçeride şöyle köşeye bir yere bırakacağım dedim..
AmMa kapıdaki güvenliğe derdimi anlatamadım. Yetkili biri var mı diye bi seslendim içeriye, organizasyondan bir görevli geldi.
O da olmaz giremezsin dedi. Bostancıdan buraya kadar geldim, siz içeri almıyorsunuz bisikleti dedim. Ne zararı var bu bisikletin, niye giremiyorum dedim...
İçeride gezmek yasak gibisinden konuştu. İçeride gezme niyetim yok, şuraya bir yere bırakıp izleyeceğim dedim... (yol bisikletiyle gelmişim, kaskım, eldivenlerim, ekipmanlarım var, yani çocuk gibi içeri turlamaya gelmediğim belli)
En son zorla da olsa kabul ettirebildim. Bahçenin içinde ama yolla bahçeyi ayıran çitlerin oraya koymama izin verdiler...

Nedir bu bisiklet düşmanlığı anlamış değilim...
 
yok yanlış anlaşılmasın...
içerideki araçlar organizasyona ait araçlardı. sivil araçları değildi...
ama yine de içeride otomobil ve kamyon varken, bisikletin "yasak" olması garibime gitti...
 
Babasının ciftligi olmus heryer birilerinin ne olmus bu millete
 
Bu durum genellikle elinde DSLR fotoğraf makinesi olanların da başına geliyor. Şimdi durum nedir bilmem ama Körfez ve Kocaeli sahillerinde elimde DSLR makine gören güvenlik görevlilerinin pek çoğu gelip müdahale etmiş canımı sıkmıştı. İstanbul'da tarihi camiilerde de tripod görünce hemen müdahale ediyorlardı. Makine aynı makine. Ama elinde tripod varsa profesyonel çekim sayılıyormuş.
Bisiklet için de bu geçerli. Bence son derece keyfi bir uygulama. Hiç bir yasal gerekçesi yok. Ama o an muhatap olduğunuz kişiye bunu anlatamadıktan sonra bir faydası yok.
 
@Noldor

@Mehmet Metin Levent

Bence ikisi de değil...

Bu durum tamamen bisiklete bir ulaşım aracı olarak yatkın olmayışımızdan kaynaklanıyor. Zihnen bunu kabul etmiyoruz. Toplumsal kodlarımız ve reflekslerimiz buna uygun şekillendirilmiyor. Bisiklete daha çok bir oyuncak ön kabulüyle yaklaşarak yanıtlar bulabiliyoruz.

Bakınız, görevli "içeride gezmek" yasak demiş. Yani herhangi birinin aynen otomobille yapılabileceği gibi, o komplekse bisikletle gelmeyi tercih edebileceğini düşünemiyor, zihinsel kodları buna izin vermiyor.

Bu maalesef çok ciddi bir süreç. Bisikletin ucuz, temiz, kolay, sağlıklı, vb. bir ulaşım aracı olarak kabul edilebilmesi ve toplumsal reflekslerimizin aksi yönde tepki vermesi için pek de makul olmayan bir süreye ihtiyacımız var. Bunun yerleşebilmesi için, daha okul öncesinden başlayarak bisiklet kavramını, kurallarını, avantajlarını, örneklerini, vb. hem gönüllerimize hem de vicdanlarımıza enjekte etmemiz gerekiyor. Yerel yönetimlerin de katkısı, öncülüğü, yatırımlarıyla bisiklet lehine pozitif ayrımcılık yapılması gerekiyor. Gelişmiş ülkelerdeki örnekleri memlekete taşımak gerekiyor. Vs, vs...

Kısaca, bu iş zor...:)
 
@Punctum

bu insanın canını al parasını alma. hollanda da bisikletin yaygınlaşması ile ilgili bir paylaşım vardı forumda. bizim bisikleti tercih eder hale gelmemiz lazım. mesela, çalıştığım yere bisikletle geldi biri. ilk gün bahçe içine kilitledi bisikletini. ertesi gün, kampüs dışına kapıya yakın bir ağaca kilitledi. üçüncü gün gelmedi. ben de işe bisikletle gideceğim ama bu nedenle gidemiyorum. 3 katlı kapalı otopark, açık otopark var ama kampüse bisiklet giremiyor.
 
@Mehmet Metin Levent

Evet, işte bunun için de önceden tanımlanan düşünsel pratiklerimizi buna uygun biçimde evrimleştirmemiz gerekiyor...

Benim de işyerimde duruyordu bisikletim. Hatta odamda :) Bir gün bir yönetici geldi, "bunu isterseniz depoya alalım" dedi, o gün bisikleti eve götürdüm, bir daha da işe bisikletle gitmedim.

Bir tür mahalle baskısı bu da. Örneğin Eymir'e gidin, sanırsınız bütün Ankara bisiklet sevdalısı, herkes bisiklete biniyor, bir mutluluk, bir coşku...(bununla ilgili ciddi eleştirilerim var tabii). Ama aynı insanlar, bisikleti bırakıp araçlarına bindiğinde bambaşka birine dönüşüyorlar. Ne bisiklete, ne de bisikletliye saygısı olmayan, hiç bir kurala uymayan, son derece nobran, son derece bencil bir mahlukata dönüşüyorlar. Çünkü dediğim gibi, zihinsel kodları bisikleti bir ulaşım aracından çok, bir eğlence metası olarak kabul ediyor. Bisiklete Eymir'de binilecek, eğlenilecek bir oyuncak olarak bakıyorlar.

Bu meselede çok doluyum ama içimden yazmak dahi gelmiyor. Çünkü görünür geleceğe dair hiç bir umudum yok...
 
01.06.2018 tarihinde yürürlüğe giren Çevre ve Şehircilik bakanlığı Otopark Yönetmeliği Genel Esaslar Madde 4
i) Bütün otopark türlerinde otopark alanının %1’ inden az olmamak üzere ilave alan bisiklet ve motosiklet park yeri olarak ayrılır.
ibaresi yer almaktadır.

Not olarak şunu söyleyeyim; maalesef ülkemizde kanun, tüzük ve yönetmelikler yazılıp çizilir ancak uygulamaya pek önem verilmez.
 
@salih67

apartman altlarında, apartman sakinlerine ait araçlar için otopark zorunluluğu sanırım 1950 li yıllarda çıkan bir yönetmelikle düzenlenmiş. ama 3-5 kuruş veren ev, dükkan yapıp geçmiş.
 
Doğru alınmış bir karardır, kararı alanları tebrik ediyorum. (ne yapalım birazda böyle takılalım)
 
ülkemizde bisiklete bakış bir çok alanda negatif maalesef. halen uygun aldığım bisiklete 200000 binlik arabası olan arkadaşlar "ne yaptın sen yahu" diyor. bisikletle çarşıya gittiğimde yazık binecek aracı yok diye bakanlar bile oluyor. bisikletle bir balık restoranda gitmeye çalışsan seni kovalayan bile olabilir dilenecen diye.
 
  • Beğen
Tepkiler: MAERKEK ve RedFoX
Geri