Öncelikle selamlar dostlar.
Hoptown 320'yi (120) İstanbul, İzmit, Sakarya ve şuan da İzmir'de tepe tepe kullanan biri olarak "DETAYLI" bir kullanıcı yorumu döşemeye çalışacağım.
1. Adım: İlgili mağazaya gidip kurbanlık koyun gibi dizilmiş bisikletler arasından seçim yapacağız.
Rengi falan tamamen güzel gözlerinizin zevkine kalmış.
Ama!! Alacağınız bisikletin eziği çiziği büzüğü var mı diye çekinmeden etmeden bakın.
Benim seçim yapacağım sırada 4 bisiklet vardı ve birinin zaten selesi yoktu "!" birinin katlanılan sırada iki tekeri(hatta tüm mekanizmayı) bir arada tutan "lastikcik" yoktu. 3. bisiklet ile muhtemelen İkinci Cihan Harbine falan katılmışlar çizikten geçilmiyordu. Nihayet (şansıma) bir tane eziksiz büzüksüz buldum demişken, baktım ki sele boyu ayarlama aparatı eksik, gidip ilgiliye gösterdim. "Takarız bi tane" dedi. E iyi... Bakım, cart curt. Bisikleti aldık.
750 lareeeya (luxus) kurtulamıyoruz ne yazık ki. Öncelikle ayaklık almak şart arkadaşlar. Sebebini ileride açıklayacağım. Ayaklığa (miktarı hatırlamıyorum) bayıldık sipaliyi bi de. Ek olarak ön ve arkaya ışık veriyorlar ama hani arka ışık (kırmızı) fena değilde, ön ışık telefon ekranı kadar aydınlatıyor. O yüzden traş. E tabi alternatif seçenekler cüzdanınıza göre var.
Neyse aldık çıktıııık.
2. Adım: Bisikletin sele boyu mühim. Neden? Şimdi bu zamazingolara hakim olabilmek için biraz yüksekte olmak şart. Yani bi kaç kişi gördüm Chopper'a biner gibi binip debeleniyor. Yazıktır metabolizmana be hacım etma...
Sele boyunu öyle ayarlayın ki, pedalın en aşağı indiği (pek bisiklet terimi bilmem kusura kalmayın) anda neredeyse bacağınız dik olsun amaaa sürerken beliniz böyle sağa sola kaymasın, dik duruşu bozmayacak şekilde ayarlayın.
Neden bu önemli? Çünkü bisikletin dengesi tasarım yönünden iyi fakat öyle ahım şahım değil abicim. Yüksekte sürdüğünüz için denge kaybedip düşme tehlikesi mevcut. O yüzden sele boyu önemli.
3. Adım : Katlama konusuna gelince aklınıza hemen şu "lastikcik" muhabbeti gelecektir. Açıkçası ben şuana kadar zibilyon kere katlayıp açmama ve katlı şekilde taşımama rağmen hiç açıldığına şahit olmadım. O yüzden "sağlam" diyorum. Zaten 750 liraya kusura kalma bu kadar hacım. "Hıyarı yerken kütür kütür, sapına gelince BEH!" demeyin.
Ben bisikleti İzmir, İstanbul metroları ve İzmit, Sakarya tramvaylarında, Arifiye-Pendik ekspresinde, Sakarya'da dolmuşlarda BOL BOL kullandım. Toplu taşımada kullanırken dikkat etmeniz gereken esas husus elbette diğer insanların haklarını engellememek ve bisikletinizi doğru konumlandırarak kendinizi de yormadan yolculuk etmek. Bisikleti katladığınızda seleyi indirmeyin. Seleyi mecbur kalmadıkça pek indirip kaldırmayın. Çünkü pek uzun ömürlü durmuyor bu aparatlar, bir gün yolculuk esnasında bir aksilik yaşayarak allah korusun zarar görebilirsiniz.
Bisikletin sol tarafına taktırmış olduğumuz ayaklığı muhakkak katlama işlemine başlamadan önce açarak öyle katlamaya başlayın ve katlama işlemi esnasında pedalların konumuna dikkat edin ki 38 derece sıcağın altında beklemeden çabucak işinizi görebilesiniz.
Katladığımız bisikleti toplu taşımada nasıl konumlandırmalıyız?
Katlı halde fakat selesi indirilmemiş olan bisikletimizi sağ tarafa (ayaklığın zıttı istikamete) yatırıp duvara vs. yasladığımız zaman katlı haldeki bisikletin hareket esnasında yerinden oynaması pek mümkün olmuyor.(Ayaklık Sayesinde).Fakat burada önemli bir konu da şu ki tekerlekler toplu taşımanın gittiği yöne paralel olmamalı. Çünkü tekerlekler katlı haldeyken geri gidemese de ileri doğru hareket edebiliyor. Anlattığım şekilde konumlandırdığınızda, hatırı sayılır yokuşlarda bile bisikletiniz dengesini yitirmeden yerinde duruyor. Bol bol denendi rahat olun.
4. Adım: "Bisikleti katlı halde selesinden tutarak rahat bir şekilde sürebilirsiniz" abartısı.
Açıkçası alışmanız gereken bir durum. Katlı haldeki bisikletin tekerleklerini sadece "lastikcik" abimiz tuttuğu için arka teker sabit olduğu halde ön teker yalpalıyor ve düz bir şekilde götürmeye çalıştığınız bisiklet bi anda sağa sola yön değiştirebiliyor.
Yapmanız gereken nedir? Üzgünüm ama alışacaksınız. Yani ben ilk etaplarda biraz zorluk çeksem de şuan alışmış olduğum için bir problem yaşamıyorum.
5. Adım: (Neden adım bilmiyorum. Düzeni bozmayalım) Yokuş muhabbeti:
Arkadaşım hiç kendini kasma, eğer yaşadığın şehir-semt engebeli bir yerse hiç katlanır bisiklete yanaşma bence. Sürekli spor yapan birisi olarak söylüyorum bunu. Okula giderken, işe giderken, arkadaşınla bir şeyler içmeye giderken kullanabileceğin bir alet bu. Ter içinde insanların yanına gitmek istiyorsan bilemem. Yani tavsiyem şudur ki yokuş gördün mü? İn abicim, ayaklar çalışsın birazda. Yani eşelemeye gerek yok. İstiyoruz ki "bisiklet küçülsün cebime girsin ama dağı tepeyi de aşayım" He babam he olur. Jetgiller....
6. Adım: Güvenlik
Kask kullanın arkadaşlar. Tamam bisiklet rahatlıkla hatta ani anlarda bile inilip binilebilecek şekilde dizayn edilmiş. Öyle bacağı kolu havalara tepelere kaldırmaya gerek kalmıyor. Ama yine de diğer bisikletlere göre biraz daha tehlikeli.
Dikkat çekeceksiniz ama bu sizin dikkatinizi dağıtmasın.
7. Adım: Ömür Boyu Garanti Geyiği
Garantisini verdiği kısımlar sağlam eyvallah. Ama Vites mekanizması olsun, frenler, tekerler, ışıklar, zil TRAŞ. Daha 2. haftada vites ayarlarım şaşırmışken (yok kanka doğru kullanıcıyım rahat ol) 2. ayda da frenler pörtledi.
8. Adım: Abicim ablacım, kilo problemin varsa tavsiye etmem. Bi arkadaşıma bi tur atsın diye vermiştim bisikleti, selesini zırlattı sağolsun.
9. Adım: "Bunun tekerleri Guççük beya, gitmez bu" geyiği ve "Ortadan bölünür, kırılır lan bu" hönkürtüsü
Ya abi adamlar benimle ortadan kopar bu diye iddialaştılar yarım saat. Sanki 150 km hızla gidiyoruz.
Tekerler ise GUÇÇUK ama etlili. Yorulmadan efendi efendi gidiyorsunuz. Hem bu küçük tekerler inanılmaz bir manevra kabiliyeti sunuyor.
Genel olarak bakarsak:
Bu aletin amacı bellidir. Amacına uygun kullanılınca ve aman aman konfor beklemediğiniz sürece ihtiyacınızı karşılayacaktır. Güzel bir bagaj, güzel ufak çantalar ile şehirler arası otobüs yolculuğunuzda bile yanınızda götürebilirsiniz. Aman aman çok beklentiniz olmasın.
Sorularınız varsa seve seve cevaplarım. Eminim atladığım yerler vardır.
Profesyonel bir bisikletçi değilim. Olsam da katlanır bisiklet almazdım zaten.
Ben hayatımı kolaylaştırmak adına bu aleti kullanıyorum.
Umarım yararlı olmuştur. Kabalık ettiysem affola.