Çadırlı Kamp

Ceasar Bravo demiş ki:

Bu kamplara bisikletle gidebilmek çook isterdim ama bu vakti bulduğumuza bile seviniyorum. Aslında cok vakit ve imkan olsa bisikletle Avrupayı gezmek isterdim.

Hepsini görüntüle...

Ben yıllardır motorla planlıyordum, tanrıya şükür bisikleti keşfettik yeniden.
Su içeceğin bardağın bile ağırlık olup mücadelenin dozunu arttırdığı, gerçek bir kendini bulma, ispatlama fırsatı bisikletli tur....

HakanAydn demiş ki:

@ayhanakbuga Merak ettiğim bir konu var, anayola 100 m mesafede, doğada yakında yerleşim yeri olmayan bir lokasyonda kamp yaptığımızı düşünelim. Günü birlik kalıyoruz, ertesi sabah gideceğiz. Bu 12 saatlik dilimde uyurken çadırı keşfedip bize doğrudan saldıracak bir hayvan var mıdır? Yollarda porsuk, sansar, gelincik, tilki vs gördüm. Bunlar kokuya gelebilir ama saldırmaz. Peki ayı, kurt, çakal, domuz çadıra nasıl tepki verirler? Birde güvenli kamp için ağaç yoğunluğunun fazla oluşu mu daha iyidir yoksa seyrekliği mi?

Hepsini görüntüle...

Yaklaşık 25 yıldır bir şekilde doğada bulunurum. Dağcılık ve sportif kampçılık (kamp yüklü uzun mesafe rotaları, trans geçişler) hala aktif olarak yaptığım şeyler. Bu faaliyetleri çoğu zaman tek başıma yapıyorum (bazı tırmanışlar dahil). Şimdiye kadar hiç bir zaman vahşi bir hayvanın yakınımda olduğuna bile şahit olmadım. Mesire alanlarına yakın yerlerde artık çöplerden beslenmeyi alışkanlık haline getirmiş domuz dışında hayvan da görmedim. Emin olun, ayı dahil, hayvanların tamamı insandan mümkün mertebe uzak durma eğiliminde. Bu tabi ki doğada vahşi hayvanla karşılaşmayacağınız anlamına gelmiyor. Böyle tecrübeleri olan arkadaşlarım oldu. Ama saldırıya uğramadılar. Bu konuda bildiğim tek örnek 2019 yılında Everest zirvesi de dahil bir çok önemli tırmanışı bulunan Serhan POÇAN'ın Tunceli'de uğradığı ayı saldırısı.
Bunların ötesinde şahsen doğada tek çekincem iki ayağı üzerinde durabilen canlılar. Emin olun en büyük tehlike kaynağı insandır. O nedenle insandan uzak durmaya çalışırım.
Diğer vahşi hayvanlara gelince, ateş yakmak evet bir ölçüde sizden uzak tutar. Diğer bir önlem yiyecek barındıran çöplerinizi çadırın hemen dışına bırakmamaktır, su kaynağının çok yakınına kamp kurmamak da alınabilecek önlemlerden birisi. Bir de kuru sıkı taşımak yerine çocukken bayramlarda patlattığımız torpillerden edinip yatmadan önce 2-3 tanesini patlatırsanız daha sabaha kadar semtinize uğramaz çoğu hayvan.

everhard demiş ki:

Diğer bir önlem yiyecek barındıran çöplerinizi çadırın hemen dışına bırakmamaktır,

Hepsini görüntüle...

Hocam bu kısmı biliyordum, ama ;

everhard demiş ki:

su kaynağının çok yakınına kamp kurmamak da alınabilecek önlemlerden birisi. Bir de kuru sıkı taşımak yerine çocukken bayramlarda patlattığımız torpillerden edinip yatmadan önce 2-3 tanesini patlatırsanız daha sabaha kadar semtinize uğramaz çoğu hayvan.

Hepsini görüntüle...

bunlara denk gelmemiştim..Teşekkürler..Peki ben size "hap" niteliğinde bir soru sorsam..Doğa kampçılığı tecrübesi hemen hiç olmayan birisi için petroller mi daha güvenli yoksa yerleşim yerinden uzak, yoldan 100-150 m içerde kalan - geçen araçların göremediği-, gece eğlencesi vs amaçla kullanılmadığı kesin olan vahşi biryer mi?

HakanAydn demiş ki:

bunlara denk gelmemiştim..Teşekkürler..Peki ben size "hap" niteliğinde bir soru sorsam..Doğa kampçılığı tecrübesi hemen hiç olmayan birisi için petroller mi daha güvenli yoksa yerleşim yerinden uzak, yoldan 100-150 m içerde kalan - geçen araçların göremediği-, gece eğlencesi vs amaçla kullanılmadığı kesin olan vahşi biryer mi?

Hepsini görüntüle...

Şahsen kesinlikle ikincisini tercih ederdim. Ayrıca ateş yakınca görünür olmak kaygısı yaşamak istemiyorsanız, bütan propan kartuşlu bir kamp ocağı edinip yemek pişirme/su ısıtma ihtiyacınızı da karşılayabilirsiniz. Petrollerde konaklamanın tek avantajı konforlu tuvalet olur

@everhard 2 yerleşim yeri arası 50 km ise, kamp için 25. km mi uygun yoksa 45-46. mı? Sizi yakalamışken bırakamıyoruz..😁..Ateş olayı beni çok düşündürüyor, yani orman ve ateşi birarada psikolojik olarak kabul edemiyorum..Korkarım...Ayrıca heryer kamp alanı olabilir mi, yoksa atıyorum jandarma vs gelip "sen n'apıyorsun burda" der mi (sit alanı milli park vs hariç) ?
Son olarak, içimizdeki ses hep bizi -özellikle tek başınayken- insana yakın olmaya yönlendirirken, doğaya yönelebilmenin birtelkin yöntemi var mıdır? .Tahmin ediyorum 1 hafta kamp yapılsa insan alışır. Böyle mi oluyor?

@HakanAydn
Araları 50 km olan iki yerleşim yerinin hangi noktası derseniz buna net cevap verebilmek zor. İkmal durumunuz nedir (su, gıda) ya da örneğin 25. km kamp yapmaya müsait mi? Sizin tur programınızda o gün ne kadar ilerlemek var? Gibi kriterler çoğaltılabilir. Bence uygun olan her yer kamp alanı olabilir. Belki özel mülkün falan içi sıkıntı yaratabilir. Onun dışında yoldan 50-100 metre içeri ağaçlık bir alanda jandarmanın falan sorun yapacağını hiç zannetmiyorum.
Doğaya yönelmek konusunda kendime hiç telkinde bulunmadım sanırım. Belki ilk kampımı 14, ilk bağımsız kampımı (iki arkadaş gitmiştik) 16-17 yaşında yapmış olmamdan dolayı bende kendiliğinden gelişmiş olabilir. Emin olun insan alışmanın da ötesinde arıyor. Tek başına yapılan faaliyetlerde en büyük risk (ayı, domuz falan değil, hatta iyice bakir yerde insan da değil) kaza/sakatlık riskidir. Ancak bu durum bisikletli kamp için pek geçerli değil. Zira bisikletle olduğunuza göre yoldasınızdır, araç geçiyor, telefon çekiyor, yakınlarda insan yaşıyordur. Ama örneğin Bolkarlar'da ya da Aladağlar'da yapacağınız bir solo faaliyette alabileceğiniz en büyük önlem ve elinizde bulunan en etkili silah şudur: kaza geçirmemek.

@everhard Hocam ilham verdiniz, sağolun varolun..