Yukarıdaki fotodaki 224'den bi tane de bende var. Verilen parayı gerçekten hak eden nadir bisikletlerden sanırım, özellikle de Türkiye'nin bu ekonomik durumu içinde. Bütçeniz kısıtlı ise ve ikinci elini bulursanız kaçırmayın (sağlamsa). Fiyat/performans derler ya, işte ondan. Kadrosu muadillerinden birazcık daha ağır, ama olsun. İki defa düştüm, birisinde arka aktarıcının üstüne hem de, ama sadece kulağı yamuldu, aktarıcı sağ kaldı, masraf çıkarmadı. Arka jant çemberini kendi hatam yüzünden değiştirmek zorunda kaldım, ama o da ucuza halloldu. Bütün kahrımı çekti, hala da çeker. Bazen oturduğum yerden dönüp bakınca hüzünlü bi duruşu vardır. Renksizdir, karanlıktır. Pahalı bisikletler gibi şen/mutlu gözükmez. Onlardaki gibi disk, hidrolik yağ vb. oyuncakları yoktur. Ama asildir. İşini yapar. Frenleri kıstığınız zaman tıpkı onlar gibi durur. Hem beni, hem üstündeki aksesuarları hem de çantalardaki yüklerimi taşır. Hiç şikayet etmez. Pes etmez. Bazen yorulsa bile azcık gacır gucur eder ama yine de gitmeye devam eder. Bi yerine bişey olursa bi yara bandı yapıştırırsınız iyileşir. Pahalı bisikletler gibi ameliyat istemez.
Sanırım bu işe gönül verdiğiniz zaman, bisikletiniz ister istemez zaman içinde size benzemeye başlıyor.