İsim seçimi ve ufak tefek hatalar dışında, türkiye gibi bir pazarda bu işin başlangıçta oluru bu gibi. Önemli olan bundan sonra tecrübeli kişiler ile, müşteri ile irtibat kurarak zamanla ne istediklerini anlayıp, yüksek isabetle üretim yapabilmek. Biskletleri daha arzulanabilir yapmaları gerekiyor ayrıca, harf font kullanımından, fotoğraf çekimi, fabrikadan yüksek kaliteli çekimler, basit detayların mühendislik harikasıymış gibi anlatılması (çoğu yabancı üst seviye markanın yaptığı gibi) vs.
İsim de açıkcası kebapçı bisikleti gibi olacağına doğru düzgün Korel Bike falan olsaydı, üst seviye bisikletlerde şansları daha yüksek olurdu, yine de akıllıca pazarlanırsa marka, zaman geçtikçe yapılan seçimler atılan adımlar düzgün olursa şansları var. Ucuz çift amortisörlü modellerinin bile tamamı alüminyum en azından.