pedalterapi
Daimi Üye
- Kayıt
- 24 Ekim 2017
- Mesaj
- 253
- Tepki
- 1.134
- Yaş
- 39
- Şehir
- ankara
- İsim
- erhan erdem
- Bisiklet
- Carraro
İkinci gün sabah ben takırtı tukurtu seslerine uyandım. Uyandığımda baktım ki dostum İzzet sobaya odun atıyor. Sobayı yaktı ve çay suyunu kaynattı ben de kalkınca kahvaltılıkları hazırladık odun ateşinde omletimizi hazırlayıp sobada demlediğimiz çayımızı içtik. Bu arada dün köy konağında tanıştığımız Haydar amca ve Yeter teyze bizi ısrarla kahvaltıya çağırmışlardı. Evlerini de bir güzel tarif ettiler. "Yaylanun başundaki sarı boyalı ev bizumdur gelun ben yolda beklerum" diye iyic e tembihlediler. Biz yine de belki evi bulamayız ve tırmanış sert olduğu için önden bi altlık yapalım dedik Sabahın ilk saatleri olması nedeniyle de işe gidecek olanlar yaylaya çıkacak olanlar köy konağında araç bekliyorlar. Çayımızdan ikram ettik misafirlerimize. Sonra malzemelerimizi toplayıp köy konağının duvarına da "herşey için teşekkürler Ankaralı misafirleriniz" yazan bir not bıraktıktan sonra başladık tırmanmaya. Yaklaşık 15 km virajlı ve artık hiç de tatlı olmayan eğimlerle dura dura, dinlene dinlene, fotoğraf video çeke çeke, şarkı türkü söyleye söyleye ve her şeyden önemlisi manzaraya aşık ola ola tırmandık.
Yaklaşık 2100 metre civarında yaylanun başundaki sarı boyalı evi uzaktan gördüğümüzde balkondan Yeter teyze bize el sallıyordu. Biz de ona salladık ve bir iki viraj sonrasında evi bulduk.
Yaşar amca da bizi beklemiş sabahtan ama vakit geçince hayvanları yaylaya sürmüş. Yeter teyze hemen bize köy peyniri tereyağ reçel zeytin Allah ne verdiyse getirdi tabi hemen içeri de "Kolof etti" yani bazlama pişirdi. Sıcak kolofa tereyağ ve köy peyniri ve daha da lezzetli olan mükemmel sohbeti ve aydın fikirleriyle zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Kolofumuz bittiğinde "Kolof edeyim mi? Doymadıysanız" dedi. Yok doyduk zahmet olmasın dediğimizde bizi azarları ve Hakkımı helal etmem deyip kalkıp iki kolof daha etti. Kendisi zaten alışkınmış D915 yolu çok turcu çektiğinden yerli yabancı çok kişiyi ağırlamış. Sohbete, muhabbete ve kahvaltıya doyamadan kalktık Yeter teyzemizin elini öptük ve yolumuza devam ettik. Hemen hemen 1 saat kadar tırmandıktan sonra meşhur Soğanlı geçidine ulaştık. Artık rakım 2330 metre ve rakım 10 metre olana kadar iniş yapacağız.
Zirveye çıkmanın mutluluğuyla hemen su kaynatılır ve birer kahve keyfi yapılır 45 km'lik tırmanışın ardından yaklaşık 70 km iniş başlıyor ve frenlere kuvvet Zirveden hemen sonra yani dağın diğer tarafına Trabzon yakasına geçince iklim değişti.
Derebaşı virajlarını yavaş yavaş inebildik. Hem zemin ıslak ve kaygan hem çok engebeli ve bozuk hem de keskin taşlardan dolayı dengenizi bir anda kaybedebiliyorsunuz. Açıkcası yavaş inmek işimize geldi çünkü bu muhteşem manzara hemen bitsin istemiyorsunuz. Derebaşı virajlarını indikten bir süre sonra asvalt yola ulaştık ve hızımızı artırdık. Çaykara'ya kadar indikten sonra kafamıza göre bir kamp alanı bulamadık. Birkaç yere baktık ama içimize sinmedi. Nasılsa dedik rampa aşağı Of'a kadar inelim sahile atarız çadırlarımızı dedik Of'a 10 km kala sağda Dernekpazarı'nı geçer geçmez harika bir mesire alanı bulduk ve burası kaçmaz dedik. hemen otağımızı buraya kurduk ve yine yeşilin içinde akarsuyun yanında güzel bir kamp yaptık.
D915 Bayburt-Of-Trabzon Bisiklet Turu (1.Gün)
D915 Bayburt-Of-Trabzon Bisiklet Turu (3.Gün)
Yaklaşık 2100 metre civarında yaylanun başundaki sarı boyalı evi uzaktan gördüğümüzde balkondan Yeter teyze bize el sallıyordu. Biz de ona salladık ve bir iki viraj sonrasında evi bulduk.
Yaşar amca da bizi beklemiş sabahtan ama vakit geçince hayvanları yaylaya sürmüş. Yeter teyze hemen bize köy peyniri tereyağ reçel zeytin Allah ne verdiyse getirdi tabi hemen içeri de "Kolof etti" yani bazlama pişirdi. Sıcak kolofa tereyağ ve köy peyniri ve daha da lezzetli olan mükemmel sohbeti ve aydın fikirleriyle zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Kolofumuz bittiğinde "Kolof edeyim mi? Doymadıysanız" dedi. Yok doyduk zahmet olmasın dediğimizde bizi azarları ve Hakkımı helal etmem deyip kalkıp iki kolof daha etti. Kendisi zaten alışkınmış D915 yolu çok turcu çektiğinden yerli yabancı çok kişiyi ağırlamış. Sohbete, muhabbete ve kahvaltıya doyamadan kalktık Yeter teyzemizin elini öptük ve yolumuza devam ettik. Hemen hemen 1 saat kadar tırmandıktan sonra meşhur Soğanlı geçidine ulaştık. Artık rakım 2330 metre ve rakım 10 metre olana kadar iniş yapacağız.
Zirveye çıkmanın mutluluğuyla hemen su kaynatılır ve birer kahve keyfi yapılır 45 km'lik tırmanışın ardından yaklaşık 70 km iniş başlıyor ve frenlere kuvvet Zirveden hemen sonra yani dağın diğer tarafına Trabzon yakasına geçince iklim değişti.
Derebaşı virajlarını yavaş yavaş inebildik. Hem zemin ıslak ve kaygan hem çok engebeli ve bozuk hem de keskin taşlardan dolayı dengenizi bir anda kaybedebiliyorsunuz. Açıkcası yavaş inmek işimize geldi çünkü bu muhteşem manzara hemen bitsin istemiyorsunuz. Derebaşı virajlarını indikten bir süre sonra asvalt yola ulaştık ve hızımızı artırdık. Çaykara'ya kadar indikten sonra kafamıza göre bir kamp alanı bulamadık. Birkaç yere baktık ama içimize sinmedi. Nasılsa dedik rampa aşağı Of'a kadar inelim sahile atarız çadırlarımızı dedik Of'a 10 km kala sağda Dernekpazarı'nı geçer geçmez harika bir mesire alanı bulduk ve burası kaçmaz dedik. hemen otağımızı buraya kurduk ve yine yeşilin içinde akarsuyun yanında güzel bir kamp yaptık.
D915 Bayburt-Of-Trabzon Bisiklet Turu (1.Gün)
D915 Bayburt-Of-Trabzon Bisiklet Turu (3.Gün)
Son düzenleme: