Öncelikle herkese merhaba, bu forumdaki ilk mesajım
Bir süredir Dahon modellerine bakıyordum ve sonuç olarak Mariner D8'de karar kıldım. Katlanır istememdeki tek sebep apartmanda oturmam ve normal bisikleti eve çıkarmanın dert olması, eve çıkartsam bile o koca haliyle evde koyacak yer olmaması. Bunu ise katladıktan sonra balkonun bir köşesine, hatta odama bile koyabilirim diye düşünüyorum. Neyse birkaç sorum olacak bununla ilgili, yardımcı olabilirseniz sevinirim.
Öncelikle İzmir'de oturuyorum ve iki mağazadan fiyat aldım. Aslında her yerde fiyat sabit 2420 TL ama peşin alacağım derseniz indirim yapıyorlar. Biri Alsancak Kıbrıs Şehitler''in sonundaki Turat Motor. Peşinde 2300'e inebileceğini söyledi yetkili. Bütün renkleri var ama sadece siyah renginde Schwalbe lastik var, üretim bandında elde ne varsa onu takıyorlarmış söylediğine göre. Turuncu alsam ama Schwalbe lastiklisini bulsak dedim, yok ne varsa o dedi. 2300'lük alışveriş yapacağım, buna mukabil hediye bir aksesuar veriyor musunuz diye sordum mesela kask, ışık, zil gibi, adam kasklar 100 TL civarında ama hadi bir zil verelim dedi gösterdiği zil 10 TL'lik çöp bir şey, dalga geçer gibi. Canım sıkıldı biraz ama muhtemelen birkaç güne uğrayıp alacağım dedim, sonuçta internetten alsak peşin indirimi de yok. Neyse, oradan dönüşte Bayraklı'daki Sundu Bisiklet şubesine uğradım. Aynı bisiklete 2180 TL fiyat verdi Sundu Bisiklet. Üstelik turuncu renginde de Schwalbe lastik varmış. Hediye falan istemeye gerek duymadım, istesem belki o da verecek zil gibi bir şey. Bununla ilgili soracağım soru bir mağaza 2300'e satarken öteki 2180'e satabiliyor, herhangi bir sıkıntısı yoktur değil mi? Sundu Bisiklet'i nasıl bilirsiniz, bana 2017 model bir D8 vermesinler de. Bir de Schwalbe'nin patlamaya dayanıklı lastiklerini tercih etmek sizce de daha doğru bir karar mıdır? Ötekiler standart Dahon lastiklerdi.
Bunun dışında aslında siyah renk bana daha çok hitap eden bir renk ama siyah üzerindeki kırmızı şeritler biraz ucuz/kötü gösteriyor sanki. Bir de en çok satılan renkler turuncu ve yeşil olanlarıymış, yarın bir gün satmak istesem daha çok tercih edilen rengi satmak daha kolay olur diye turuncuyu tercih edeceğim sanırım. Kişisel zevklerin farklılık göstermesinden bağımsız olarak sizce hangi rengini almam daha mantıklı olur bu durumda?
Bir diğer konu kutusunda açılmamış olarak mı alayım, normal alıp dükkandan sürerek mi çıkartayım? Kutusuz olarak sattıklarında kutu içeriğinde olabilecek şeyleri belki bahaneyle vermiyorlardır diye düşündüm de, siz nasıl almamı önerirsiniz?
Öncelik olarak bir ışık almak istiyorum, kasksız zilsiz matarasız vs bir hafta falan idare edebilirim (şu anki dağ bisikletimi bunlar olmadan sürüyorum sonuçta) ama işten sonra akşam kullanmak istediğimden bir ışık alayım diyorum hemen. Önerdiğiniz uygun fiyatlı ama çok uyduruk olmayan bir şeyler var mıdır? Turat Motor'da satıcı 80 TL'lik usb'den şarj olan ledli bir model gösterdi mesela, kibar bir şeye benziyordu o ama fiyatlardan bihaberim. O tarz bir şey için ne kadar ödeyeyim, Decathlon'da falan bulabilir miyim daha uyguna, yoksa bir süre ışıksız idare edip Aliexpress'ten mi sipariş versem? Aynı şekilde zil ve kask önerilerinize de açığım. Suluğun aciliyeti yok, zaten sırt çantası taşıyan bir insanım sürekli, onun içine su koyarım gerekirse. Bunlar dışında zaruri aksesuar olarak neler önerirsiniz? Mesela kedigözü olacağı için arka ışığa çok gerek yok diye düşündüm ama kask aynası illa ki alayım mı?
En son soruyu daha bu işe girişmeden sormam gerekirdi belki ama sizce katlanır almakla doğru bir karar mı veriyorum? Selesinin kadrodan o kadar yüksekte olması falan sanki içimde konforsuz bir bisiklet olacakmış, 20-30km'lik görece kısa mesafeler bile normal yol bisikletine göre zor katedilebilecekmiş, yarın bir gün her gün bisiklet süren bir müptelaya dönüşürsem bunu kenarı koyup illa ki bir yol bisikleti de almak zorunda kalacakmışım gibi hisler taşıyorum. Ayrıca genelde planım Mavişehir'den Sahilevleri'ne uzanan dümdüz sahil kısmında sürmek şeklinde olacak (Bayraklı-Bornova arasında oturduğum için oraları da var tabii) ama belki aynı rotadan sıkılıp bazen işte Hatay tarafına, ne bileyim Gaziemir, Buca tarafına da gitmek istediğimde çıkmam gerekecek olan eğimlerde 8 vites beni zorlayacak mı? Dimdik yokuşlar yok belki ama baldırları zorlayacak bir eğim var sonuçta. Düşünceleriniz nedir bu konularda?
Kusuruma bakmayın çok uzun bir yazı oldu ama sormak için buradan uygun bir yer bulamadım. Ne kadar erken alıp sürmeye başlarsam iyice sıcaklar başlamadan en azından hamlığı iyice atmış olurum diye düşündüğümden acele ediyorum biraz. Teşekkür ederim. Saygılar.