PuncherZ
Puncher
- Kayıt
- 20 Şubat 2017
- Mesaj
- 1.415
- Tepki
- 6.194
- Yaş
- 38
- Şehir
- Eskişehir
- İsim
- Ziya D. Bilgitoğlu
- Başlangıç
- 2017—18
- Bisiklet
- Cipollini
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
Malum özel sektörde çalışınca tatil 30 Ağustosta başladı. Ayın biri hem bayram hem de doğum günüm olduğu için uzun süredir planladığım Eskişehir Amasra turunu iki günde tamamlamak için plan yapmaya başladım. Tabi evdeki hesap çarşıya uymaz. Aşağıdaki grafiği ön plan olarak hazırladım.
Aksilikler daha yola çıkmadan başladı. Sipariş ettiğim bazı şeyler gelmedi, tura çıkacağım gece cırcır oldum, gece iyi uyuyamadım ve sabah 5:30'da uyanamadım.
Saat 07:30 yola çıkıp hızlıca Hekimdağı yoluna koyuldum. Hava o kadar kapalıydı ki her an yağmur başladı başlayacak endişesiyle bir solukta Hekimdağına tırmandım.
O yağdı yağacak bulutun içindeyim.
Bilen bilir Hekimdağı'dan Sarıcakaya'ya tatlı bir iniş vardır. İniş tatlı ama arkadaki çanta çok yalpa yaptı sanırım ki arka göbek boşladı. Sıktım ama tat vermedi.
Sarıcakaya'da yemek molası verdikten sonra beni en çok zorlayacak Beyyayla'ya doğru yola koyuldum. Sarıcakaya 200 rakımda, Beyyayla 1300 rakımda.
Böyle yolların en güzel yanı, zirveye ulaştığında yorgunluğuna hak verecek bir manzarası olması.
Sonunda beni en çok zorlayacak olan tırmanışın zirvesinde olma mutluluğu...
Sabah geç yola çıkmam, arka göbekteki tatsızlık üzerine sağ dizimde başlayan ağrı. Geceye Abant hedefim uzaklaşmaya başladı. Olan gücümle geçitlere devam ettim.
Hava karardığında Mudurnu'ya 10 km kalmıştı Abant'a ise 30 km. Mudurnu'da konaklamaya karar verdim. Fuatbeyler Konağında konakladım. Temiz, rahat ve samimi otel sahipleriyle beni oldukça memnun etti bu konaklama. Hesapta Abant'ta kamp atmak vardı ama sıcak duşa ve rahat yatağa hayır diyecek durumda değildim.
Sabah 07:30'da yola çıktım. 240 km yolumun olması biraz gerdi. Daha önce üst üste sürme alışkanlığım olmaması ve en uzun turumun 150 km olması buna en büyük nedendi.
Normal'de kapalı olması planlanan havanın açık olması moralimi artırdı ve rotadan Abant'ı çıkartıp Bolu'ya doğru yola koyuldum.
Güne tırmanışla başlasamda zirvelerde nefes açıcı bir manzara vardı ve Bolu'ya doğru güzel bir iniş beni bekliyordu.
İnişte sağ tarafta kalan Akkayalar Travertenleri. İnişte beni durduran tek görüntü bu oldu. Arkadan esen rüzgar, hafif sis, düzgün yol süzülmek için her şey vardı inişte.
Bolu'ya varınca ilk işim arka göbek bilyelerini değiştirtmek oldu. Ama ilk gittiğim suratsız bisikletci, (Onur Bisiklet) 15 dakikalık işi için 20 bahane çıkarttı. Peki yakında bu işi hallettirebileceğim başka bisiklet tamircisi var mı diye sorduğumda, benden başkası yapamaz bu göbeği dedi. Sanrı Rudoff tamir ettiriyoz. Neyse ki Hastem Bisikleti buldum. İşi olmasına rağmen durumumu anlatınca yardımcı oldu. Buradan da kendisine teşekkür ediyorum.
Daha da vakit kaybetmeyip duştum yola. Bundan sonrası Dorukhan Tüneline kadar sıkıcıydı. Diz ağrım arttı ve sol ayakla pedallıyordum. En sonunda indim ve güzelce bir masaj yaptım. Açıkçası masajın tüm ağrıyı alması beni şaşırttı.
İlk kez tünelden geçmenin heyecanıyla güç geldi. Tünelden giderken 50 km/s hıza sabitledim. Arkamda önümde araç olmadan mis gibi geçtim. Tünel sonrası 20 km'lik kaymak gibi iniş olsada karşıdan esen rüzgar yüzünden 50 km/s ortalamayı geçemedim.
Devrek'ten sonrası düz yol gitti bitmedi. Saat 01:00 da hedefime ulaştım. Ama hala aşır tendomlarım ağrıyor
Strava verileri aşağıda.
(link)
Planlar tutmasa da, aksilikler çıksa da, bir saatle 3. güne sarksa da hedefe ulaşmış olmak tatmin edici.

Aksilikler daha yola çıkmadan başladı. Sipariş ettiğim bazı şeyler gelmedi, tura çıkacağım gece cırcır oldum, gece iyi uyuyamadım ve sabah 5:30'da uyanamadım.
Saat 07:30 yola çıkıp hızlıca Hekimdağı yoluna koyuldum. Hava o kadar kapalıydı ki her an yağmur başladı başlayacak endişesiyle bir solukta Hekimdağına tırmandım.

O yağdı yağacak bulutun içindeyim.
Bilen bilir Hekimdağı'dan Sarıcakaya'ya tatlı bir iniş vardır. İniş tatlı ama arkadaki çanta çok yalpa yaptı sanırım ki arka göbek boşladı. Sıktım ama tat vermedi.
Sarıcakaya'da yemek molası verdikten sonra beni en çok zorlayacak Beyyayla'ya doğru yola koyuldum. Sarıcakaya 200 rakımda, Beyyayla 1300 rakımda.



Böyle yolların en güzel yanı, zirveye ulaştığında yorgunluğuna hak verecek bir manzarası olması.

Sonunda beni en çok zorlayacak olan tırmanışın zirvesinde olma mutluluğu...
Sabah geç yola çıkmam, arka göbekteki tatsızlık üzerine sağ dizimde başlayan ağrı. Geceye Abant hedefim uzaklaşmaya başladı. Olan gücümle geçitlere devam ettim.


Hava karardığında Mudurnu'ya 10 km kalmıştı Abant'a ise 30 km. Mudurnu'da konaklamaya karar verdim. Fuatbeyler Konağında konakladım. Temiz, rahat ve samimi otel sahipleriyle beni oldukça memnun etti bu konaklama. Hesapta Abant'ta kamp atmak vardı ama sıcak duşa ve rahat yatağa hayır diyecek durumda değildim.
Sabah 07:30'da yola çıktım. 240 km yolumun olması biraz gerdi. Daha önce üst üste sürme alışkanlığım olmaması ve en uzun turumun 150 km olması buna en büyük nedendi.

Normal'de kapalı olması planlanan havanın açık olması moralimi artırdı ve rotadan Abant'ı çıkartıp Bolu'ya doğru yola koyuldum.

Güne tırmanışla başlasamda zirvelerde nefes açıcı bir manzara vardı ve Bolu'ya doğru güzel bir iniş beni bekliyordu.

İnişte sağ tarafta kalan Akkayalar Travertenleri. İnişte beni durduran tek görüntü bu oldu. Arkadan esen rüzgar, hafif sis, düzgün yol süzülmek için her şey vardı inişte.
Bolu'ya varınca ilk işim arka göbek bilyelerini değiştirtmek oldu. Ama ilk gittiğim suratsız bisikletci, (Onur Bisiklet) 15 dakikalık işi için 20 bahane çıkarttı. Peki yakında bu işi hallettirebileceğim başka bisiklet tamircisi var mı diye sorduğumda, benden başkası yapamaz bu göbeği dedi. Sanrı Rudoff tamir ettiriyoz. Neyse ki Hastem Bisikleti buldum. İşi olmasına rağmen durumumu anlatınca yardımcı oldu. Buradan da kendisine teşekkür ediyorum.
Daha da vakit kaybetmeyip duştum yola. Bundan sonrası Dorukhan Tüneline kadar sıkıcıydı. Diz ağrım arttı ve sol ayakla pedallıyordum. En sonunda indim ve güzelce bir masaj yaptım. Açıkçası masajın tüm ağrıyı alması beni şaşırttı.

İlk kez tünelden geçmenin heyecanıyla güç geldi. Tünelden giderken 50 km/s hıza sabitledim. Arkamda önümde araç olmadan mis gibi geçtim. Tünel sonrası 20 km'lik kaymak gibi iniş olsada karşıdan esen rüzgar yüzünden 50 km/s ortalamayı geçemedim.
Devrek'ten sonrası düz yol gitti bitmedi. Saat 01:00 da hedefime ulaştım. Ama hala aşır tendomlarım ağrıyor

Strava verileri aşağıda.

(link)
Planlar tutmasa da, aksilikler çıksa da, bir saatle 3. güne sarksa da hedefe ulaşmış olmak tatmin edici.