Atasoy
Terörü ve destekcilerini Lanetliyorum
- Kayıt
- 2 Mart 2016
- Mesaj
- 2.337
- Tepki
- 12.869
- Yaş
- 53
- Şehir
- antalya
- İsim
- ibrahim
- Başlangıç
- 1977—78
- Bisiklet
- Corratec
- Bisiklet türü
- Şehir - Tur
Geyik Dağları,Antalya'nın kuzey doğusunda Dedegöl dağlarının en kuzey noktasından başlayarak Taşeli Platosu'na kadar uzanan Batı Torosların Orta Toroslarla bağlandığı noktada bulunan sıradağlar.

google earth ile bile gezerken hayran kaldığım bu çoğrafyayı yakından görmeyi çok istiyordum.
Antalya'nın Eyyamıbahur ile boğuştuğu Ağustos ayı başında, hazırlıkları tamamlayıp yola koyuldum Antalya otagarından Akseki ye giden minübüslere 90+40 TL verip 3.5 saatde Akseki ye vardım.


Geceyi bir cami bahcesinde geçirip sabah erkenden yola çıkacaktım lakin evler ve camiler bitişik olduğu için evlerden biraz uzak bir spor parkına 22.00 da çadırı kurdum ne olur olmaz diye polisi arayıp bilgi verdim. Sabaha karşı 04.00 gibi çadırın rüzgardan yıkılması ile uyandım polün ipleri kopuktu ben idare eder diye düşünmüştüm. Yavaş yavaş toplanıp havanın ağarmasıyla yola koyuldum.

05.30 da harekete geçiyorum wikilock uygulamasından takip ettiğim "macera turları " kullanıcı adlı arkadaşın rotasını takip etmeye başladım. Gerçekten çok faydası oldu yoksa yanılma riski yüksek bir rota.

Güneş ortalığı ısıtmadan nekadar yükseğe çıksam kâr.

Tam 3 saat sonra güneş beni yakalıyor. 8.30 da katran ağaçlarının gölgesinde ilk kahvaltı molamı veriyorum.
[

Bisiklet de 3 günlük kumanya ve yaklaşık 4 litre su taşıyorum oldukça ağır, yol hep toprak ve genelde rampa tur bisikletine hiç uygun değil baya sarsıntılı ve yavaş ilerliyorum. Çantaların plastik kısımları yükten hasar görmesin diye çantaları kadroya iple ve kemerle sıkıca bağladım.
Tam hayal ettiğim gibi müthiş manzaralar bâkir bir doğa derin bir sessizlik huzur içinde ilerliyorum.


Arada bir keçi ağıllarını yanında geçerken köpeklerle cebelleşmeleri saymazsak tabi

Yolda gördüğüm tabelalardan bu bölgenin antik ısaura yolu üzerinde olduğun öğreniyorum.
--[(link)
Konya, Bozkır'da antik Isauria kentinden başlayıp Akdeniz sahillerine uzanan bir yol. Anadolu'nun binlerce yıldır kullanılan en eski yollarından biri. Kilometrelerce hiç kopmayan Roma döneminin mirası taş döşeli bölümler; yol üzerindeki kuyular, sarnıçlar, antik yerleşimler gezginleri bir zaman yolculuğuna çıkarır.]
İrtifa kazandıkça bitki örtüsü azslıyor.
Manzaralar değişiyor.


Boksit yolunda gidiyormuşum haberim yok.😉
[Boksit. Alüminyumun işlenmemiş halidir. Ev eşyası, uçak ve otomobil teknolojisinde kullanılmaktadır. Çıkarıldığı yerler: Konya (Seydişehir), Antalya (Akseki), Adana (Saimbeyli), Muğla (Milas).]
Bisiklet de vardır herhalde...
Yolumun üstünde pek çok arı kovanı gördüm. Pek azı arılarının başında kalıypr. Bu evde yaşayanlara sordum satılık bal var mı diye ?

Sağolsunlar çok ilgilendiler bal ikram ettiler. Yemek teklif ettiler.Taşıyacağım kadar az miktarda karakovan balı aldım polen, propolis, kekik, adaçayını yanında hediye ettiler. Hanım böyle doğal şeylere bayılır buradan sağlam puan alırım artık.😉


Yörük misafirperverliğinin verdiği enerji ile 2100 m çıkıverdim.


Zirvede kısa bir öğle yemeği molası verdikten sonra büyüleyici manzaralar eşliğinde ilerliyorum.





Zirveden sonra artık yollar daha güzelleşir, rahatlar diye umarken hiç de öyle olmadı,
Hedefim Eğrigöl 20 km kala asfalt başlayacak gibi oluyor hemen bitiyor zaman zaman tarla yolu kıvamı alıyor.
Ben Geyik Dağlarını manzarası ile meşgulken sonunda korktuğum oluyor bir jant teli kopuyor.
Canım sıkılıyor bayağı diğerleri de teker teker koparsa diye endişeleniyorum.

İlvat gölünden sonra üzerime gereksiz bir bıkkınlık geldi janttan mı ? yorgunluktan mı ? uykusuzluktan mı? bilmiyorum.
Bir inişte tekerden fırlayan taş suluğumun kapağını kırdı 😮 nasıl oldu bende anlamadım.
Fotoğraf çekmeyi bıraktım.
Akşam 17.30 da tam 12 saatte Eğrigöl e vardım.

Eğrigöl ün girişinde bakkala lokantaya benzer mekanın önünde oturan(amerikan korku filmlerindeki buraya 72 denberi kimse gelmedi diyen amca) adama çay var mı? Dedim
-yok ama demlersem olur. dedi
-kaç lira demliği dedim
-30, 40, 50 filan dedi.
Cümlesi bitmeden 20 Tl zam yaptı🤣
Az gelişmiş yerin turist avcısı beni pek beğenmedi, malum bisikletle yada otostopla gezenler parasız bitli turistir bunların gözünde.
Bu tavırlar yetmezmiş gibi cami nerede? diye sorduğum adam " cami yasak " dedi "namaz kılmakta mı yasak deyince bozuldu eliyle gösterdi. Önüne de kocaman yazılarla "piknik yapmak yasaktır " yazan camiye gittim. Tuvaleti 100 m ötede pislik içinde, cami yalap şalap yapılmış içerisi bakımsız kötü görünümlü cemaat yok hoca yok böyle bir yer. Dışarısı başıboş köpek dolu olduğu için caminin arka tarafına hava karardıktan sonra çadırı kurdum. İnsanların bu tavırları beni turdan soğuttu jantla ilgili bir sorun yaşamakta istemediğim için ertesi gün Hadim'e (memleketim) gitmekten vazgeçip. Gündoğmuş'a gitmeye karar verdim. Bahçesi kurbağlarla dolu camide deliksiz uyudum. Gece kapağı kırılan suluk beni 100m ilerdeki korkunç tuvalete gitmekten kurtardı böylelikle ecelimizi de ötelemiş olduk 😉.
Bu rotaya göz atın!
(link) (Akseki - Eğrigöl) #wikiloc
Check out my activity on Strava: (link)
Dinlenmiş olarak uyandım 06.00 da hazırlanıp yola koyuldum.

İnternet telefon doğru dürüst çekmiyor. Yeni rota planlamak için uğraşıyoum beceremiyorum.
Geyik Dağlarının doğu ucunu seyrederek yol nereye götürürse diye pedal çeviriyorum. Moralim yavaş yavaş yerine gelince. Bu sefer Hadim rotasını iptal ettiğim için kendime kızıyorum.

Artık inişler ve bozukta olsa asfalt başlıyor.


Yolda fotoğraf çekip Gündoğmuşa kadar laylay lom geliyorum nerdeyse hiç telefon çekmiyor ve yeni rota yapmaya cesaret edemiyorum.




ACH]
Şu keçinin karizmasının yarısı bende olsa
Gündoğmuş da biraz ikmal yapıp.
Manavgata ne kaldı hep iniş zaten diyerek,turun ikinci hatasını yapıyorum.
Sıcak ve bitmek bilmeyen rampalar ile Son olarak Gündoğmuş Manavgat yol ayrımına çıkan cehennem çukuru gibi etrafı 4 m lik istinat duvarı ile çevrili 1 km lik rampalarda sıcak resmen kemiklerime işledi sadece bir bardak suyum kaldı. Otobüs durağında biraz soluklanıp.
Bisikletin görünürlüğünü artırdım, aynamı takıp vızır vızır akan Konya Manavgat yoluna kendimi attım.

Önümde gene rampalar var.. Suyu idareli kullanarak. Evinin yanında yöresel ürünler pazarlayan gölgede kağıt oynayan 19 -20 yaşlarındaki kızlara
- su var mı dedim var diyip eve yöneldi
şişeyi gösterince
- ne için dedi
-içmek için çeşmeniz yok mu ? Dedim.
-yok dedi
- o zaman kuyudan çekiyorsunuz diyip kafa sallayarak uzaklaştım.
Orada su satsa zaten alırım, ama su satmıyorsun susuz kalmış birinden alacağın dua yerine 3-5 TL para almayı tercih ediyorsun.
O kızgınlıkla bir rampayıda bitirmiştim ki tır şoförü durmuş kenarda dinleniyor. Suyunuz var mı dedim ?
Çıkardı 1.5 lt su verdi.
-yok bardağı doldursanız yeter dedim. Adama dua ettim yoluma devam ettim.
Tam yeni bir rampanin sıkıntısına başlayacaktım ki 42 plakalı bir tır bilerek bankete sıkıştırırcasına 0 geçti ona avaz avaz küfrederken rampanın nasıl bittiğini görmedim.
Kafamda karışık duygularla Manavgat a vardım. Otobüse sorunsuz ve ek ücretsiz bisikletimi sağ salim koydum.
Kötü insanlar olmasa iyilerin kıymeti bilnmezmiş ama iyi insanlar da o kadar azalmış ki...
Hoşcakalın
Not hatalar için özür dilerim telefonla yazmak zor sonra editleyeceğim.
Check out my activity on Strava: (link)

google earth ile bile gezerken hayran kaldığım bu çoğrafyayı yakından görmeyi çok istiyordum.
Antalya'nın Eyyamıbahur ile boğuştuğu Ağustos ayı başında, hazırlıkları tamamlayıp yola koyuldum Antalya otagarından Akseki ye giden minübüslere 90+40 TL verip 3.5 saatde Akseki ye vardım.


Geceyi bir cami bahcesinde geçirip sabah erkenden yola çıkacaktım lakin evler ve camiler bitişik olduğu için evlerden biraz uzak bir spor parkına 22.00 da çadırı kurdum ne olur olmaz diye polisi arayıp bilgi verdim. Sabaha karşı 04.00 gibi çadırın rüzgardan yıkılması ile uyandım polün ipleri kopuktu ben idare eder diye düşünmüştüm. Yavaş yavaş toplanıp havanın ağarmasıyla yola koyuldum.

05.30 da harekete geçiyorum wikilock uygulamasından takip ettiğim "macera turları " kullanıcı adlı arkadaşın rotasını takip etmeye başladım. Gerçekten çok faydası oldu yoksa yanılma riski yüksek bir rota.

Güneş ortalığı ısıtmadan nekadar yükseğe çıksam kâr.

Tam 3 saat sonra güneş beni yakalıyor. 8.30 da katran ağaçlarının gölgesinde ilk kahvaltı molamı veriyorum.


Bisiklet de 3 günlük kumanya ve yaklaşık 4 litre su taşıyorum oldukça ağır, yol hep toprak ve genelde rampa tur bisikletine hiç uygun değil baya sarsıntılı ve yavaş ilerliyorum. Çantaların plastik kısımları yükten hasar görmesin diye çantaları kadroya iple ve kemerle sıkıca bağladım.
Tam hayal ettiğim gibi müthiş manzaralar bâkir bir doğa derin bir sessizlik huzur içinde ilerliyorum.


Arada bir keçi ağıllarını yanında geçerken köpeklerle cebelleşmeleri saymazsak tabi

Yolda gördüğüm tabelalardan bu bölgenin antik ısaura yolu üzerinde olduğun öğreniyorum.
--[(link)
Konya, Bozkır'da antik Isauria kentinden başlayıp Akdeniz sahillerine uzanan bir yol. Anadolu'nun binlerce yıldır kullanılan en eski yollarından biri. Kilometrelerce hiç kopmayan Roma döneminin mirası taş döşeli bölümler; yol üzerindeki kuyular, sarnıçlar, antik yerleşimler gezginleri bir zaman yolculuğuna çıkarır.]
İrtifa kazandıkça bitki örtüsü azslıyor.
Manzaralar değişiyor.


Boksit yolunda gidiyormuşum haberim yok.😉
[Boksit. Alüminyumun işlenmemiş halidir. Ev eşyası, uçak ve otomobil teknolojisinde kullanılmaktadır. Çıkarıldığı yerler: Konya (Seydişehir), Antalya (Akseki), Adana (Saimbeyli), Muğla (Milas).]
Bisiklet de vardır herhalde...
Yolumun üstünde pek çok arı kovanı gördüm. Pek azı arılarının başında kalıypr. Bu evde yaşayanlara sordum satılık bal var mı diye ?

Sağolsunlar çok ilgilendiler bal ikram ettiler. Yemek teklif ettiler.Taşıyacağım kadar az miktarda karakovan balı aldım polen, propolis, kekik, adaçayını yanında hediye ettiler. Hanım böyle doğal şeylere bayılır buradan sağlam puan alırım artık.😉


Yörük misafirperverliğinin verdiği enerji ile 2100 m çıkıverdim.


Zirvede kısa bir öğle yemeği molası verdikten sonra büyüleyici manzaralar eşliğinde ilerliyorum.





Zirveden sonra artık yollar daha güzelleşir, rahatlar diye umarken hiç de öyle olmadı,
Hedefim Eğrigöl 20 km kala asfalt başlayacak gibi oluyor hemen bitiyor zaman zaman tarla yolu kıvamı alıyor.
Ben Geyik Dağlarını manzarası ile meşgulken sonunda korktuğum oluyor bir jant teli kopuyor.
Canım sıkılıyor bayağı diğerleri de teker teker koparsa diye endişeleniyorum.

İlvat gölünden sonra üzerime gereksiz bir bıkkınlık geldi janttan mı ? yorgunluktan mı ? uykusuzluktan mı? bilmiyorum.
Bir inişte tekerden fırlayan taş suluğumun kapağını kırdı 😮 nasıl oldu bende anlamadım.
Fotoğraf çekmeyi bıraktım.
Akşam 17.30 da tam 12 saatte Eğrigöl e vardım.

Eğrigöl ün girişinde bakkala lokantaya benzer mekanın önünde oturan(amerikan korku filmlerindeki buraya 72 denberi kimse gelmedi diyen amca) adama çay var mı? Dedim
-yok ama demlersem olur. dedi
-kaç lira demliği dedim
-30, 40, 50 filan dedi.
Cümlesi bitmeden 20 Tl zam yaptı🤣
Az gelişmiş yerin turist avcısı beni pek beğenmedi, malum bisikletle yada otostopla gezenler parasız bitli turistir bunların gözünde.
Bu tavırlar yetmezmiş gibi cami nerede? diye sorduğum adam " cami yasak " dedi "namaz kılmakta mı yasak deyince bozuldu eliyle gösterdi. Önüne de kocaman yazılarla "piknik yapmak yasaktır " yazan camiye gittim. Tuvaleti 100 m ötede pislik içinde, cami yalap şalap yapılmış içerisi bakımsız kötü görünümlü cemaat yok hoca yok böyle bir yer. Dışarısı başıboş köpek dolu olduğu için caminin arka tarafına hava karardıktan sonra çadırı kurdum. İnsanların bu tavırları beni turdan soğuttu jantla ilgili bir sorun yaşamakta istemediğim için ertesi gün Hadim'e (memleketim) gitmekten vazgeçip. Gündoğmuş'a gitmeye karar verdim. Bahçesi kurbağlarla dolu camide deliksiz uyudum. Gece kapağı kırılan suluk beni 100m ilerdeki korkunç tuvalete gitmekten kurtardı böylelikle ecelimizi de ötelemiş olduk 😉.
Bu rotaya göz atın!
(link) (Akseki - Eğrigöl) #wikiloc
Check out my activity on Strava: (link)
Dinlenmiş olarak uyandım 06.00 da hazırlanıp yola koyuldum.

İnternet telefon doğru dürüst çekmiyor. Yeni rota planlamak için uğraşıyoum beceremiyorum.
Geyik Dağlarının doğu ucunu seyrederek yol nereye götürürse diye pedal çeviriyorum. Moralim yavaş yavaş yerine gelince. Bu sefer Hadim rotasını iptal ettiğim için kendime kızıyorum.

Artık inişler ve bozukta olsa asfalt başlıyor.


Yolda fotoğraf çekip Gündoğmuşa kadar laylay lom geliyorum nerdeyse hiç telefon çekmiyor ve yeni rota yapmaya cesaret edemiyorum.






Şu keçinin karizmasının yarısı bende olsa
Gündoğmuş da biraz ikmal yapıp.

Manavgata ne kaldı hep iniş zaten diyerek,turun ikinci hatasını yapıyorum.
Sıcak ve bitmek bilmeyen rampalar ile Son olarak Gündoğmuş Manavgat yol ayrımına çıkan cehennem çukuru gibi etrafı 4 m lik istinat duvarı ile çevrili 1 km lik rampalarda sıcak resmen kemiklerime işledi sadece bir bardak suyum kaldı. Otobüs durağında biraz soluklanıp.
Bisikletin görünürlüğünü artırdım, aynamı takıp vızır vızır akan Konya Manavgat yoluna kendimi attım.

Önümde gene rampalar var.. Suyu idareli kullanarak. Evinin yanında yöresel ürünler pazarlayan gölgede kağıt oynayan 19 -20 yaşlarındaki kızlara
- su var mı dedim var diyip eve yöneldi
şişeyi gösterince
- ne için dedi
-içmek için çeşmeniz yok mu ? Dedim.
-yok dedi
- o zaman kuyudan çekiyorsunuz diyip kafa sallayarak uzaklaştım.
Orada su satsa zaten alırım, ama su satmıyorsun susuz kalmış birinden alacağın dua yerine 3-5 TL para almayı tercih ediyorsun.
O kızgınlıkla bir rampayıda bitirmiştim ki tır şoförü durmuş kenarda dinleniyor. Suyunuz var mı dedim ?
Çıkardı 1.5 lt su verdi.
-yok bardağı doldursanız yeter dedim. Adama dua ettim yoluma devam ettim.
Tam yeni bir rampanin sıkıntısına başlayacaktım ki 42 plakalı bir tır bilerek bankete sıkıştırırcasına 0 geçti ona avaz avaz küfrederken rampanın nasıl bittiğini görmedim.
Kafamda karışık duygularla Manavgat a vardım. Otobüse sorunsuz ve ek ücretsiz bisikletimi sağ salim koydum.
Kötü insanlar olmasa iyilerin kıymeti bilnmezmiş ama iyi insanlar da o kadar azalmış ki...
Hoşcakalın
Not hatalar için özür dilerim telefonla yazmak zor sonra editleyeceğim.
Check out my activity on Strava: (link)
Dosyalar
-
20220803_134945.jpg73,8 KB · Okunma: 20
-
20220803_142047.jpg71,6 KB · Okunma: 20
-
20220803_141827.jpg112,4 KB · Okunma: 19
-
20220803_142047.jpg71,6 KB · Okunma: 20
-
20220804_085159.jpg50,4 KB · Okunma: 20
-
20220804_092117.jpg70 KB · Okunma: 18
-
20220804_105406.jpg91,5 KB · Okunma: 18
-
20220804_105409.jpg91,6 KB · Okunma: 17
Son düzenleme: