Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

İşe Bisikletle Gidenler

İşe hangi sıklıkta bisikletle gidiyorsunuz?


  • Toplam katılım
    694
Merhaba iyi pedallamalar,
Sırt çantasını bırakıp sele altı çantasına geçtim.
İlk deneyim olmasına rağmen sallanma vb durum yaşamadım.sanki özgürleştim rahatladım sürüş açısından. Eşyalarımı çok rahat aldı. Çantayı sem çantadan aldım.


Güle güle kullan..

Her gün Kâğıthane, Çekmeköy arası gidiyorum ama eskisi kadar bisiklet göremiyorum. Neredesiniz?
Bu mazgallara nasıl çözüm bulabiliriz.. Bir gün mutlaka üstünden geçmeye mecbur kalıp düşerim..
 

Dosyalar

  • 111.PNG
    111.PNG
    827,7 KB · Okunma: 68
Scudo
... Çalıştığım kurumda bisiklet kullanan bir kişi bile görsem ben de bisikletle gitmeye başlayacağım ama yok.

İlk kişi olmak daha güzel, herkesi tetikleyen.. Evet önce yadırganıyor, tehlikeli değil mi falan deniliyor.. sonra,"aslında en iyisini sen yapıyorsun"a geçiliyor.. ufak ufak "neden olmasın"lar.. yıllar sonra da olsa bir bakıyorsunuz, 4 bisiklet oluvermiş girişe parkeden.. :)


1621320281835.jpg
 
Merhaba. Foruma yeni üye oldum. Ben üniversitede akademisyenim. Evim ile işim arası yaklaşık 3 km. İşe bisikletle gitmek istiyorum ama üniversitede bisikletle işe gelen tek bir kişi bile yok ve ben de mecburen şahsi aracımla gitmek zorunda kalıyorum. Boş yere yakıt masrafı ve daha da önemlisi çevre kirliliği. Ayrıca doktor bana spor yapmamı da tavsiye etmişti bisiklet kullansam bedavaya spor yapmış olacağım üstelik yakıt parası da cebimde kalacak. Malesef ülkemizde anlamsız saçma sapan bir bisiklet algısı var. Çalıştığım kurumda bisiklet kullanan bir kişi bile görsem ben de bisikletle gitmeye başlayacağım ama yok. Avrupa'da rektörler, başbakanlar bile bisikletle işe gidiyor. Bir sürü dünya markası otomobil firması olan Almanya'da bisiklet Türkiye'den çok çok daha yaygın. Ülkemizde otomobil ithal, yakıtı ithal her yıl yurtdışına milyarlarca dolar boş yere para çıkıyor. Ülkemizde bisiklet sadece çocuklara özgü bir oyuncak gibi görülüyor ve bisiklet kullanmak eziklik alameti gibi görülüyor. Yıllardır bisikletle işe gitmek istiyorum ama bu aşağılanma korkusundan cesaret edemiyorum.
Siz bu aşağılanma, hor görülme korkusunun üstesinden nasıl geldiniz?
Hocam 500 kişilik fabrikada kalite yönetimindeyim ben bile gelip gitmeyi düşünüyorum günde 37 km tutuyor toplam. herhalde bisikletle gelsem manyak bu filan deyip işten atarlar ama bi bisikletim olsa en az haftada 3 gün gelmeyi düşünüyorum :)
 
@addehb
Hocam selamlar. Öncelikle söyleyeyim, hiç ama hiç kimseyi kafanıza takmayın, kim ne der diye aklınızı meşgul etmeyin. İşinize bisikletle gidin.
Ben Ankara da bir kamu kurumunda çalışıyorum. İşime bisikletle gidiyorum. Tahmin edeceğiniz üzere bunu yapan tek kişi benim işyerinde😄
İnsanların şaşkın bakışları arasında tayt ve forma üzerimde iş yerine geliyorum. Mesafem biraz fazla (20 km*2 kadar) olduğu için tayt ve forma giyiyorum. Üç beş km gibi kısa mesafelerde gerek bile yok. İnsanlar bir süre sonra alışıyor, ondan sonra da takdir etmeye başlıyor, son aşamada ise bisiklet önerisi istiyor.
Bir arkadaş yukarıda sormuş. Evet tabiki terliyorum. Ama bagajda havlu ve deodorant taşıdığım ve bisiklet kullanırken giydiklerimi çıkarttığım için o da sorun olmuyor.
Üşenmeden yüklü hali 20 kilo olan bisikletimle bu yolu yapıyorum. Aşağıda gördüğünüz bagaj çantasında yedek kıyafetten tutunda tamir malzemesine, yagmurluktan termosa herşey var. Haa tabi kamp ocağım, pişirme setim ve o gün yapacağım yemek de bagajda. Ve evet. İş yerinde yemeğimi de kendim yapıyorum. Çantada baharat bile var... Kimse ne düşünüyor inanın umrumda bile değil.
IMG_20210518_114839.jpg
Bu arada müdür ya da sekreter değilim. Özellikle bisikleti oraya koydum. Çünkü dün kendisi yaw yine mi bisikletle geldin falan gibi bir laf etti.
Özetle işe bisikletle gidin hocam.
 
2 sene yurtdışında yaşadım, her gün bisikletle işe gidip gelirdim. Ter ile barışık olmak gerekiyor, diğer türlü zor. Ben o zamanlar tuvaletlerde bir kabine girip kağıt havlular ile kurulanıyordum. Çok terleyen bir insan değilim, onun da etkisi var (boy 185, kilo 65). Eğer daha çok terleseydim yanıma tshirt vs. ve deodorant alır yine bisikletle gider gelirdim.

Ter kokmak sorun değil gibi mesajlar okudum yukarıda, katılmıyorum. Yasal olarak tabii ki sorun değil, ama kokan birisinin yanında durmak istemeyecektir insanlar. Bir zaman sonra örneğin yemeğe çağrılmazsanız alınmayın sonra :) Çalışma arkadaşlarınıza da saygınız olsun azıcık, ter kokmayın :)

Gidiş geliş ~20km civarı yol yapıyordum, mayo falan giymiyordum. Altta yaz kış kot (kısa veya uzun). Üstte de hava durumuna göre ince veya kalın günlük şeyler.
 
Son düzenleme:
Merhaba. Foruma yeni üye oldum. Ben üniversitede akademisyenim. Evim ile işim arası yaklaşık 3 km. İşe bisikletle gitmek istiyorum ama üniversitede bisikletle işe gelen tek bir kişi bile yok ve ben de mecburen şahsi aracımla gitmek zorunda kalıyorum. Boş yere yakıt masrafı ve daha da önemlisi çevre kirliliği. Ayrıca doktor bana spor yapmamı da tavsiye etmişti bisiklet kullansam bedavaya spor yapmış olacağım üstelik yakıt parası da cebimde kalacak. Malesef ülkemizde anlamsız saçma sapan bir bisiklet algısı var. Çalıştığım kurumda bisiklet kullanan bir kişi bile görsem ben de bisikletle gitmeye başlayacağım ama yok. Avrupa'da rektörler, başbakanlar bile bisikletle işe gidiyor. Bir sürü dünya markası otomobil firması olan Almanya'da bisiklet Türkiye'den çok çok daha yaygın. Ülkemizde otomobil ithal, yakıtı ithal her yıl yurtdışına milyarlarca dolar boş yere para çıkıyor. Ülkemizde bisiklet sadece çocuklara özgü bir oyuncak gibi görülüyor ve bisiklet kullanmak eziklik alameti gibi görülüyor. Yıllardır bisikletle işe gitmek istiyorum ama bu aşağılanma korkusundan cesaret edemiyorum.
Siz bu aşağılanma, hor görülme korkusunun üstesinden nasıl geldiniz?
Evet ben de hakim olarak görev yapıyorum. Hayatım şu şekildeydi: sabah servise bin ddliyeye gel akşam mesai sonrası yine servise bin eve gel, tabii bu süre içerisinde sabah öğlen akşam yemek ye ve yat uyu kalk yine aynı şekilde aynı periyot aynı süreç baktım ki hiç hareket edemiyorum yemek yiyorum ama hiç hareket yok ya kalp krizi geçireceğim ya damar tıkanıklığı ya da başka bir sağlık sorunu yaşayacağım kesin. Bu forumda paylaşım yapan arkadaşlardan da ilham alarak işe bisikletle gidip gelmeye başlama kararı aldım. bir katlanır bisiklet edindim. Işe en erken gidiyor en geç çıkıyorum Bunun sebebi insanların yadırgar bakışlarından uzak kalmak. Bunun dışında işe bisikletle gidip gelmek konusunda çok mutluyum. ama sizin yaşadığınız endişelerin aynısını yaşadım yaşıyorum halen aşamadım ancak işe bisikletle gidip gelmenin bana verdiği haz münasebetiyle bu yadırganmayı umursamıyorum. Sorunuzun tam cevabı olmasa da benim yaşadığım tecrübeleri aktarmak istedim zira aynı endişeyi yaşıyoruz.
 
Şu an iş yerinde park açısından baya şanslıyım. Hem iyi bir açık otopark var güvenli ve sağlam kitleyebileceğim. Hemde kötü hava koşullarında kapalı otopark.

Kapalı otopark biraz farklı. Normal bir araç girişi yok. Yük asansörü ile araç indirme olanağı var. Tüm bina grup şirket oraya şirket harici kimse gelmemesine rağmen (tek dez avantajı kitleyecek ortam olmaması) tedbir amaçlı ufak kilidi kadro ile ön tekere bağlıyorum. Hiç bir sıkıntı olmadan gayet güvenli park yapıyorum.

Havalar düzeldi ileride açık otoparktan da resim gönderirim.

12.jpg
 
Merhaba. Foruma yeni üye oldum. Ben üniversitede akademisyenim. Evim ile işim arası yaklaşık 3 km. İşe bisikletle gitmek istiyorum ama üniversitede bisikletle işe gelen tek bir kişi bile yok ve ben de mecburen şahsi aracımla gitmek zorunda kalıyorum. Boş yere yakıt masrafı ve daha da önemlisi çevre kirliliği. Ayrıca doktor bana spor yapmamı da tavsiye etmişti bisiklet kullansam bedavaya spor yapmış olacağım üstelik yakıt parası da cebimde kalacak. Malesef ülkemizde anlamsız saçma sapan bir bisiklet algısı var. Çalıştığım kurumda bisiklet kullanan bir kişi bile görsem ben de bisikletle gitmeye başlayacağım ama yok. Avrupa'da rektörler, başbakanlar bile bisikletle işe gidiyor. Bir sürü dünya markası otomobil firması olan Almanya'da bisiklet Türkiye'den çok çok daha yaygın. Ülkemizde otomobil ithal, yakıtı ithal her yıl yurtdışına milyarlarca dolar boş yere para çıkıyor. Ülkemizde bisiklet sadece çocuklara özgü bir oyuncak gibi görülüyor ve bisiklet kullanmak eziklik alameti gibi görülüyor. Yıllardır bisikletle işe gitmek istiyorum ama bu aşağılanma korkusundan cesaret edemiyorum.
Siz bu aşağılanma, hor görülme korkusunun üstesinden nasıl geldiniz?
Hocam fazla büyütmeyin ben mesela 3 km iş ile ev arası bazen yürüyerek bile gidiyorum işe. :)
 
Ofise en son Eylül sonu gibi gitmiştim. Bugün uzun zaman aradan sonra ilk defa gideceğim için heyecanlıydım biraz ( ofis de özleniyormuş malesef ) hava da güzel olunca elbette bisikleti tercih ettim. Çok gaza geldiğim için foto değil video çektim. İşe gidince yüklediğim için arka plan müziği montaj vs yok lastik sesi yüksek uzun video oldu ama 4k yükledim bu sefer.

 
1.5 yıldır bisikletle gidip geliyorum. ev-iş 2.7 km kesmiyor o mesafe ama en azından terletmiyor :) Araba ile giderken, park problemi oluyordu hep, şimdi bam bam bam :)
 
Esnek çalışma bitince, bu hafta 4/4. Özellikle dönüş acayip kalabalık olmaya başladı. Bazı yerlerde kaldırımda yürümeye dahi yer yok. Diğer yandan, Dahon ile 1000. kilometreyi devirdim. Herkese hayırlı hafta sonları.

(link)
(link)
(link)
(link)

J-jsEUlF7k7VpckJ53JzzwuDH_4QjdbhalnOeTL3mi0-1536x2048.jpg
 
Bu konuda çok şanslıyım sanırım iş yerinde duş falan alabiliyorum, erken kalkabilirsem 5 km de fazladan turluyorum. İş çıkışı da aynı şekilde. Ama daha önceki iş yerime de aynı şekilde bisikletle gittim. Kim ne derse desin büyük nimet işe bisikletle gitmek. Her şeyi geçtim yol masrafı 2 yılda bisikletin parasını çıkarmıştı. Sağlık olayına girmiyorum bile.
 
Pazartesi ben de deneyeceğim.
Mesafe 10 km. Tamamı yoğun trafik. Acemiliğimi attığımı düşünüyorum. Dikkatlice, başımıza bi iş gelmeden gidip geliriz inşallah.

10 km sırılsıklam terlemem için fazla bile. Mecbur işe giyeceklerimi çantamda götüreceğim. Başımı da lavaboda yıkarım muhtemelen :)
 
Başka insanların ne dediği bizim toplumumuzda büyük rol oynuyor hem de hemen hemen her konuda. Bu algıyı yıkmak zor. Kendim bu algıyı yıkmak yerine kimin ne dediğini önemsememekte buldum. Felsefi ve klasik olacak ama yapabileceklerimiz kısıtlı bir zaman içerisinde ve bu kısıtlı zamanımızı kendi istediğimiz şekilde yaşamamız en doğal hakkımız. Tabi ki başkalarının haklarını gasp etmemek kaydıyla.
 
Merhaba. Foruma yeni üye oldum. Ben üniversitede akademisyenim. Evim ile işim arası yaklaşık 3 km. İşe bisikletle gitmek istiyorum ama üniversitede bisikletle işe gelen tek bir kişi bile yok ve ben de mecburen şahsi aracımla gitmek zorunda kalıyorum. Boş yere yakıt masrafı ve daha da önemlisi çevre kirliliği. Ayrıca doktor bana spor yapmamı da tavsiye etmişti bisiklet kullansam bedavaya spor yapmış olacağım üstelik yakıt parası da cebimde kalacak. Malesef ülkemizde anlamsız saçma sapan bir bisiklet algısı var. Çalıştığım kurumda bisiklet kullanan bir kişi bile görsem ben de bisikletle gitmeye başlayacağım ama yok. Avrupa'da rektörler, başbakanlar bile bisikletle işe gidiyor. Bir sürü dünya markası otomobil firması olan Almanya'da bisiklet Türkiye'den çok çok daha yaygın. Ülkemizde otomobil ithal, yakıtı ithal her yıl yurtdışına milyarlarca dolar boş yere para çıkıyor. Ülkemizde bisiklet sadece çocuklara özgü bir oyuncak gibi görülüyor ve bisiklet kullanmak eziklik alameti gibi görülüyor. Yıllardır bisikletle işe gitmek istiyorum ama bu aşağılanma korkusundan cesaret edemiyorum.
Siz bu aşağılanma, hor görülme korkusunun üstesinden nasıl geldiniz?
Merhaba hocam aşağılanma hor görme gibi bir durum yok güzel bir yol bisikleti gözlük eldiven ve kaskla asıl siz geri kalanı aşağılayacaksınız. Araba uzun yol, yük ve piknik-mangal dışında saçmalık gibi geliyor. Özellikle de büyükşehirlerde o trafiğe nasıl tahammül edebiliyorsunuz o trafikteki sürücülere gerçekten acıyorum onlardan 3 kat daha hızlı hedefime varıyorum.
 
Son düzenleme:
İlk kişi olmak daha güzel, herkesi tetikleyen.. Evet önce yadırganıyor, tehlikeli değil mi falan deniliyor.. sonra,"aslında en iyisini sen yapıyorsun"a geçiliyor.. ufak ufak "neden olmasın"lar.. yıllar sonra da olsa bir bakıyorsunuz, 4 bisiklet oluvermiş girişe parkeden.. :)

Ahaha...
Eski işyerim Maslak'taydı. Sarıyer'den Maslak'a haftada 3 gün bisikletle gidip geliyordum. Trafik, minibüs beklemek vs. derken aynı sürede eve ulaşıyordum. Gökdelenin otopark kısmında bisikletler için de yer vardı ama boştu. 4 ay çalışmıştım. 4. ayın sonunda benim bisikletimin yanına 5 tane katlanır, 2 şehir, 1 de elektrikli bisiklet katılmıştı. Ki düşünün... Maslak. Resmen tepe. Katlanır bisikletle gelen 3 kişiyle tanıştım. Hepsi bisikletleri ile metroya entegre olmuşlar. Bisiklet>metro>bisiklet şeklinde işe gidip geliyorlarmış.
Şu anki işyerime ise bisikletle gidip gelmem çok saçma olur. Ev ile iş arası yürüyerek 4 dakika sürüyor :)

Biz ne dersek diyelim, insanların nasıl baktığı önemli. Bakış açısını değiştirecek olan ise biziz. İstanbul için konuşursak bisikletin (özellikle katlanır bisikletin) hem maddi hem de psikolojik olarak çok verimli bir ulaşım aracı olduğunu gördükleri zaman insanların bakış açısı değişiyor.
 
Hoşbulduk :)
İstanbul'da yaşıyorum. Yakın zaman kadar evimle işimin arası 40Km ve arada deniz vardı. Üstelik gün içinde çokça farklı yerlerde olmam gerekiyordu. İmrenme katsayımı fazla yükseltmemek için bu başlığı (ve öncekileri) belki 1-2 kez ziyaret etmekle yetinmiş olduğumu itiraf etmeliyim.
Şimdi mesafem 27 Km'ye indi ve arada deniz yok artık. Bugün ilk kez bisikletle geldim işe. 3 aydır sürmüyor olmamdan gelen performans kaybını saymazsak çok keyifliydi. Sanırım haftada 2-3 güne çıkaracağım.

IMG_20210522_093644.jpg
 
Ben de yıllardır işe bisikletle gidip geliyorum. İlk başlarda, yukarıda paylaşılan deneyimler gibi bisikleti eleştirenler ' çocuk musun ? ' , 'parayı bisiklete mi yatırdın ? ' , ' işte deli emin bisikletle geldi ' diyenler oldu ama ben devam ettim.
Zamanla alıştılar, böyle kabul edip benimsediler, şimdi tüm firma takdir ediyor.
Benden sonra 3 kişi daha bisiklete başladı.
Yani çekinmeyin ve kulak asmayın, zamanla size özenmeye ve takdir etmeye başlayacaklar, emin olun.

-Şu sıralar kapanma vs derken kilo aldım, göbek yaptım. Şimdilerde de ' sporcu adamsın, o göbek ne, bir de bisikletle işe gidip geliyorsun ' diyorlar. Desinler, umrumda değil; kendimi seviyorum ve mutluyum.

Göbeği ertime, kilo verme için de harekete geçersem, ( göbekli halimi de çok sevdim ) eleştirenler, bisiklet kullanıyorsun ama göbek ne diyenler için değil; kendim ve sağlığım için harekete geçerim. Şu sıralar diyet yapasım da yok.-
Kısaca hiç düşünmeyin bisiklet ile gidin işe; daha sağlıklı ve mutlu hissedecek, iyi örnek olacak, zamanla övgüyle, takdirle anılacaksınız, size imrenecekler.
 
Geri