Scudo Sports

İzmir'den Ölüdeniz'e bol mavili, yeşilli ve çam kokulu bir tur (6-12 Temmuz 2009)

Umut Palabıyık

Daimi Üye
Kayıt
13 Mart 2009
Mesaj
320
Tepki
417
Şehir
Eskişehir
Yaklaşık 7-8 aydır yeğenimle kafamızda canlandırdığımız turumuzu sonunda yaptık. Gerçi turumuza İzmir’den Antalya’ya diye bir hedef koymuştuk ama en baştan beri ben Ölüdeniz’i görünce bırakmaya meyilli olduğumdan, biraz da dış etkenlerden ötürü gezimizi Ölüdeniz’de noktaladık. Kuşadası, Didim, Bodrum, Datça, Marmaris, Dalyan, Fethiye, Ölüdeniz… Hepsini az veya çok gördük. Çok güzel şeyler yaşadık. Kalan yolumuzda da çok güzel yerler vardı aslında fakat memleket hasreti önümde sadece Olimpos’un kaldığını ve onu da sonra görebileceğimi hissettirdi. Sonuç olarak Fethiye’den Antalya’ya kadar kalan yolumuzu da en kısa zamanda ikinci bir turla tamamlamak niyetindeyiz.

Turumuza 6 Temmuz Pazartesi günü İzmir Konak meydanından başladık. İlk gün yeğenimle bana Appoachrathe ve OzzYkml arkadaşlarımız eşlik ettiler. Kuşadası’na kadar beraber gittik. Akşam onları uğurladıktan sonra iki yeğen yola devam ettik.

Gezinin genel ayrıntıları
1.gün 06.07.2009 Pazartesi İzmir-Kuşadası
2.gün 07.07.2009 Salı Kuşadası-Akbük
3.gün 08.07.2009 Çarşamba Akbük-Bodrum
4.gün 09.07.2009 Perşembe Bodrum(OFF)-akşamında feribotla Datça
5.gün 10.07.2009 Cuma Datça-Marmaris
6.gün 11.07.2009 Cumartesi Marmaris-Dalyan
7.gün 12.07.2009 Pazar Dalyan-Fethiye-Ölüdeniz
8.ve 9.günler 13.07.2009-14.07.2009 Ölüdeniz(OFF)

Toplamda 591,85 km yol yaptık.
Turun ayrıntılı anlatımını ve fotoğraflarını hazırladıkça yayınlayacağım. Bu seferlik sadece ilk güne ait fotoğraflardan koyuyorum. Ozan (Appoachrathe) sağolsun daha önceden ilk günümüzün fotoğraflarından koymuştu ben de birkaç ekleme yapacağım.

İlk gün benim tuttuğum istatistikler
Toplam mesafe: 107,9 km
Ortalama hız: 20km/s

Kuşadası ile ilgili birkaç not:
Kuşadası’nda kalacak yer problemi yok. Hemen girişte, sahil yolunda Ozan’ın da dediği gibi kamp alanları var. Biz bunlardan birinde kaldık ve fiyatları da oldukça uygundu. Kişi başı 5 lira artı çadır kurmak için yer 3TL. Tek kötü yanı elektriğin de paralı olmasıydı. Onun için ayrıca 5TL ödemeniz gerekiyor.
Bu kamp yeri dışında gezi boyunca hiç karşılaşmadığımız bir durum da kamp yerinin kendi havuzu olmasıydı. Gerçi suyu o kadar klorluydu ki suya kafayı sokup çıkardığımızda gözlerimiz çok fena yanıyordu. Hemen yanında bir yer daha var orasının fiyatlarını almadık fakat çok farklı olacağını sanmıyorum.
Kuşadası’nda denize girmek için biz hemen merkezdeki plajları kullandık. Suyu kötü değildi. Fakat Kadınlar Plajı denilen bir yer varmış, merkeze yaklaşık 10 km falan sanırım.
Vaktimiz olmadığından oraya gidemedik, eğer giderseniz oraya da uğramanızı öneririm.
Yemek yemek için oldukça fazla seçenek var. Fiyatlar genelde yüksek gibi ama uygun fiyatlı yerler bulunabilir.
Biz ev yemekleri yapan Coşkun Abi denilen bir yere girdik akşam, Köfte+Piyaz ve çorba için 8lira ödedik. Yemekleri de güzeldi.

Turun ayrıntıları ve fotoğrafları 2.gün olan Kuşadası-Akbük ile devam edecek. Kuşadası’ndan çıkıyoruz, çok kalamadık içimiz biraz buruk. Bilmediğimiz için denize ilk yakın gördüğümüz yeri Akbük merkez sanıyoruz doğal olarak :D Hemen matları serip denize karşı dinleniyoruz. Bu sırada yanımızda duran 26 plakalı hemşerimizle konuşma planları yapıyoruz. Burak matını toplarken ben hemen yanaşıp muhabbete koyuluyorum. İnsanın memleketinden uzakta hemşerisini görmesi güzel bir his. İçimizdeki yalnızlığı biraz olsun azaltıyor. Abimizden Akbük’te Eskişehirlilerin çok olduğunu hatta biraz ilerideki bir sitenin neredeyse %70-80’inin Eskişehir’li olduğunu öğreniyoruz. Abinin bize yaptığı en güzel kıyak ise o kadar yol geldikten sonra Akbük’ün içinde bile hala önümüzde duran bir rampayı aslında çıkmamıza gerek olmadığını söylemesi oluyor. Meğer anayoldan sağa doğru girersek o rampayı çıkmadan sahilden geçebiliyormuşuz. Derin bir oh çekip yola devam ediyoruz.

Kuşadası’nda çok rahat bulunan, fiyatları uygun olan ve içindeki imkanları da çok güzel olan kamp alanından sonra Akbük’e beklentilerimiz yüksek olarak geliyoruz doğal olarak. Fakat ilk hayal kırıklığı Hiç kamp alanı yok. Zorla bir tane buluyoruz. Akbük merkeze yakın bir yer hemen girişte. Batı Yıldızı Kamping diye saçma sapan bir yer. Sanırım adam işletmeyi bırakmış çünkü görseniz gerçekten berbat bir durumda. Her yer yıkık dökük, tuvaletleri kokuyor. Duşu var ama var demeye bin şahit ister. Bir hortumla üzerinize su tutuyorsunuz. Sahibi deseniz suratsız, muhabbet etmeyen, ters 30 yaşlarında bir adam. Neyse sonuç olarak hata yaptık ve girmiş olduk. 15TL verdik çadırımızı kurmak için. Çadırımızı kuruyoruz hemen. Sonra da biraz dinleniyoruz.

Akbük’le ilgili akılda kalanlar:
Bizim geçtiğimiz ve girdiğimiz noktalarda denizi hoşumuza gitmedi. Dalgalı ve içinde ot parçaları dolu olan çok da temiz olmayan bir suyu vardı. Girdiğimiz yerde duş almak için su yoktu ve genelde de sahilin hiçbir yerinde duş alınamıyor.
Batı Yıldızı Camping dışında kamp alanı göremedik. Orası da berbat bir yer. Kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Orada kalacağınıza sahilde uygun bir yere çadır kurarsanız boşuna 15TL vermemiş olursunuz.
Akbük de ufak ve sıkıcı bir yer. Adını duyduğum kadar yokmuş. Gezdiğimiz yerler içinde keşke gitmeseydik dediğimiz tek yer. Keşke yolumuzu biraz uzatıp, girişte sağa dönerek Didim merkeze ya da Altınkum’a gitseymişiz.
Bu arada Kuşadası-Akbük arasındaki yol çok değişik. Önce Söke’ye uğradık, Söke’den çıkışta Didim’e yaklaşıncaya dek süren yaklaşık 30km’Lik dümdüz bir yol var. Haritada da dümdüz görünüyordu, gerçekten de öyleymiş. Hem yükseltisi yok hem de sağa sola dönmeden 30km boyunca dümdüz gidiyor. Büyük Menderes ovasını aşıyorsunuz bu yoldan giderken. Yol sıkıcı ve ağaç olmadığından güneş insanı yakıyor. Fakat güzel bir tarafı da, 25km sabit hızla yaklaşık 30 km yol gidebiliyorsunuz, yol insanı yormuyor.
Akbük’te yemek imkanları da çok kısıtlı. Restoranlar var fakat turistler geldiğinden fiyatları yüksek. Onun dışında yemek yenilebilecek lokanta benzeri dükkanlar bulamadık. Büyük alışveriş merkezi olarak da sadece bir tane BİM hatırlıyorum.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar, aklıma gelenler olursa düzeltmeler yaparak eklerim.

Gezinin teknik ayrıntıları
Akbük'e kadar toplam mesafe 78,55km
Ortalama hız 20,96 km
 
Scudo
Çok güzel görünüyor gezinizin ilk günleri. Keşke Antalya'ya kadar devam etseydiniz. Oraların manzarası da en az gördükleriniz kadar güzel...

Ellerinize sağlık, sevgiler...
 
  • Beğen
Tepkiler: Umut Palabıyık
Merhaba,
Biz de Akbük'te kalmıştık turumuzda. Ekim ayı olduğu için boştu tabi. Ve bomboş da bir otelde kalmıştık.
Devamı olmadığı için okuyamadım. Anayoldan mı devam ettiniz yoksa Kazıklı yolundan mı ?

Güzel fotoğraflar ve faydalı notlarınız için teşekkür ederim.

Kazasız turlar

five
 
Teşekkürler,

İç Anadolu'nun bağrından kopmuş 24 senedir Eskişehir'den kısa süreler dışında hiç çıkmamış biri olarak turumuzdaki her yeri çok görmek istiyordum. Kıyı şeridinde sadece Alanya'yı ve biraz da Antalya'yı görmüştüm sadece. Öncelikli hedefim o nedenle buralardı.

Ölüdeniz'den sonra kafamda "ileride en önemli görülecek yer Olimpos kaldı" diye bir fikir oluşup, memleket hasreti de ağır basınca mecburen noktaladık turu. İnşallah daha iyilerini ve ilerilerini daha çok kişinin katılımıyla beraber yaparız.

Baki'nin halini daha iyi anlıyorum şimdi. Çünkü ilk günkü 4 kişilik yolculuktan sonra 2 kişi gitmenin zorluğu daha çok belli oluyor. Ne kadar çok kişi olsak bu tip turların tadı o kadar artar aslında.

five,
Kazıklı üzerinden geçtik Bodrum'a. Fakat Kazıklı öncesinde ve Gürçamlar sonrasında iki yokuş varki akıllara zarar. Eğimleri inanılmaz :D
 
umut sonunda beklenen fot. gelmeye başlamış
merakla devamını bekliyorum :)
 
Merhaba,

Biz de o yoldan devam etmiştik. 4 tane %10 eğimli rampa vardı. Zorlu ama keyifli. Hatta Bodrum havaalanı yakınlarına iniş sırasında, yola çıkan bir inek sebebiyle de düşmüştüm. (Gidonu tek elimle tutuyordum. Diğer elimdeki fotoğraf makinasıyla da video çekiyordum. Bodrum'a kadar bisikletle devam ettim. Sonrası Bodrum'da sol direseğe iki dikişti.)


Kazasız ve keyifli turlar dilerim.

five
 
  • Beğen
Tepkiler: Umut Palabıyık
Fotoğraflar gerçekten süper özelliklede sahilden çekilen gün batımı fotoları ayaklarınıza sağlık arkadaşlar

Teşekkürler...
 
  • Beğen
Tepkiler: Umut Palabıyık
Valla güzel bi gezi yapmınız. bi kaç problem dışında yine güzel. ama bunlar bisikletçinin yaşayacağı olağan şeyler. ayalarınıza sağlık.
 
  • Beğen
Tepkiler: Umut Palabıyık
@five

Evet, dediğiniz gibi rampalar oldukça zorlu. Hatta Gürçamlardan sonra Avşar ayrımından önce bir rampa var ki başında %10 eğim yazısı vardı, ortalarında bi %10 daha yazdı, artık siz düşünün gerisini:D

Geçmiş olsun bu arada. Turu tehlikeye atmamak için bisiklet kullanırken fotoğraf bile çekmedim nerdeyse ben. Son günlerde birkaç tane çektim o kadar
 
Umut gerçektende çok güzel bir gezi olmuş keşke tamamlayabilseydiniz inşallah ilerki zamanlarda beraber bir gezi daha yaparız.
 
  • Beğen
Tepkiler: Umut Palabıyık
İnşallah kardeşim. Çünkü sizinle ilk gün aldığımız tadı sonraki günlerde alamadık. Ne kadar çok kişi, o kadar çok muhabbet, o kadar çok gaza gelmeler, o kadar çok turun erken bitmemeleri:D
 
izmir li bisikletliler için harika bir gezi güzergahı, binbirtürlü güzelleği içeren bu yolda pedallamak bu gezinizden sonra artık bende bir hedef haline geldi, tebrikler:cool:
 
  • Beğen
Tepkiler: Umut Palabıyık
@Umut Palabıyık

Eyvallah Umut'um bu sene olmazsada başka bir zamana seneye galiba askersin inşallah dönünce zaten askerde kondüsyonda yapmış olursun:D
 
  • Beğen
Tepkiler: Umut Palabıyık
Geri