Necati Günüç
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 7 Ocak 2007
- Mesaj
- 824
- Tepki
- 557
- Şehir
- KONYA
1- Kitap Okuma hayata farklı açılardan bakmamıza yardımcı olur.
2- Kitap Okuma düşünceleri Olgunlaştırır.
3- Kitap Okuma stresi Azaltır.
4- Kitap Okuma dünyayı daha güzel görmemizi Sağlar.
5- Kitap Okuma Bizi ‘Bir Bilen” Yapar.
6- Kitap Okuyanın Güvenilir Bir Çevresi Oluşur.
7- Bilgi dağarcığımızı ve kelime hazinemizi zenginleştirir.
8- Anlama gücümüzü ve konuşma yeteneğimizi kuvvetlendirir.
9- Genel kültürümüzü artırır. Etkin ve etkili bir insan olmanın yollarını açar.
10- Meslek hayatımızdaki başarı düzeyimizi yükseltir.
11- Dünyaya bakış açımızı değiştirir.
12- Toplumsal ilişkilerimizin kalitesini artırır.
13- 0kul hayatındaki başarıları pekiştirir.
14- Hayal gücümüzü geliştirir.
15- Okumak haz duymaya, zihnimizi süslemeye, karar verme yeteneklerimizi geliştirmeye yarar. İnsanı olgunlaştırır, erdemli kılar.
OKUYAN İNSAN DAHA BİLGİLİ VE ELBETTE DAHA BAŞARILI OLUR.
Bilgi çağında yaşıyoruz. Başarının en önemli kaynağı bilgidir.
Bacon: ‘Bilgi, güçtür.’ der.
Ülkeleri yönetenler hep okumuş, bilgili ve başarılı insanlardır. Başarılı yazarlar, ömürlerinin yarısını okuyarak geçirmişlerdir. Onun için okuma alışkanlığı edinmemiz gerekir. Kahvelerde, meyhanelerde vakit öldüren insanların çoğu, okuma alışkanlığı edinememiş kimselerdir.
Voltaire: ‘Okuma, ruhu yüceltir.’ demiş.
Dilimiz, ancak edebiyat üstatlarının eserlerini okumakla zenginleşir. Büyük adamların eserlerini okumalıyız. Bu sayede hem düşünceleriniz gelişir, hem de ifade yeteneğiniz güzelleşir.
Dale Carnegie: ‘Her gün yirmi otuz sayfa okumakla kısa bir zaman içinde kültürünüzü yükseltip kitaplıklar devretmiş olursunuz. Kitap okuduğunuz zaman bir tek kelimeyi bile anlamadan geçmeyiniz, sözlüğünüz daima yanınızda bulunsun.’ diyor.
Okumayan insan, zihnini çalıştırmıyor, fikir jimnastiği yapmıyor demektir. Bir kitap veya yazı okuduğumuz zaman, onu kaleme alan yazarla sohbete dalmış oluruz. Okuduğumuz metin, bize yazarın düşüncelerini söyler; biz de o fikirleri zihnimizde tartarız, kabul veya reddederiz ki böylece biz de düşünmeye başlarız.
Okuma, düşünceyi besleyip düşünme yeteneğimizi geliştirir ve kelime hazinemizi genişletir. Okuma sayesinde konuşma kabiliyetimiz gelişir, düzgün ve güzel konuşur, güzel yazar hale geliriz.
Okuma gaye değil, araçtır. Okumanın sonunda bilgi edinmeli, faydalı şeyler öğrenmelidir. Okuduğumuz metin tarih ise günümüze ışık tutmalıdır; ahlak kitabı okuyorsak davranışlarımız düzelmelidir. Okuduğumuz bilgilerden faydalanmalıyız ve onları hayata tatbik etmeliyiz; aksi halde marangozluk kitabı okuduğu halde hiçbir şey yapamayan adama benzeriz.
Goethe: “Okumayı öğrenme, sanatların en gücüdür.” der.
Gerçekten de okuma alışkanlığı edinebilmek zordur. Hele televizyonların insanı haber, film, şov bombardımanına tuttuğu günümüzde okuya bilmek, sanatların en zorudur, fakat en güzelidir. TV seyreden insan pasiftir resimler süratle gözünün önünden geçer ve düşünmek için yakıt bulamaz. Kitap öyle değildir; istediğiniz yerde okumayı bırakıp okuduklarınız üzerine düşünebilirsiniz.
Okumak insan için en kolay ve en etkili öğrenme yoludur. Gelişmiş ülke toplumları sahip oldukları bilgilerin % 60’ ını bu yolu kullanarak edinmişlerdir. Geri kalmış toplumların karşılaştıkları sorunların birçoğunun kaynağında ise eğitimsizlik yer almaktadır. Geri kalmış toplumlarda kişiler okuyarak geçirebilecekleri zamanı çoğunlukla yararsız işlerle harcamaktadırlar.
Kitapla yetişen nesiller başarı dolu ve iyi yetişmiş olacaktır. Kendisini yetiştirmiş okuyan fertlerin günlük sohbetleri bile farklıdır. Kitap okumanın sınav hazırlığına da katkısı vardır. Kitap okuyan ve okuduklarını çok iyi değerlendirebilen öğrenciler diğer öğrencilere göre çok daha başarılı olmaktadırlar.
Kitap okumanın zihni gelişmeye katkısı aslında anne karnında başlar. Anne karnındaki bebek 6. ya da 7.aydan itibaren dış dünyayı işitebilir. Kendisine kitap okunan çocukların dil gelişimi sağlıklı olmaktadır. Kitap okunan ve kitap okuyan çocukların düşünceleri diğer çocuklara göre çok daha zengin olur. Kitap okuyan çocukların iletişim kapasiteleri artmaktadır. Okuma çocuğun kelime hazinesini de arttırmaktadır.
Birçok aile çocuklarının kitap okumamasından şikayetçidir. Kitap okurken sıkılan çocuk nedense saatlerce televizyon ya da bilgisayar karşısında kalabilir ve nedense sıkılmaz. Bilgisayarda oyun oynayarak televizyon seyrederek büyüyen çocuklarımız gittikçe okuma isteklerini yitirmekte ve okumanın sağladığı imkandan mahrum kalmaktadırlar.
Karakter gelişimi bilgiyi ve araştırmayı seven insanların yetiştirilmesi ile mümkün olur. Çocukların kendilerini okuyarak yetiştirmeleri gerekir. Çünkü eğitim sürecinde çocuklara her şey anlatılmaz yani buna imkan yoktur. Yanlış bilgi ile doğru bilgiyi ayırabilen kişilerin sayısının artması için kişiye çocukluktan itibaren kitap okuma alışkanlığının kazandırılması gerekmektedir. Kitap okuma alışkanlığı olan çocukların eğitim süreçleri de çok daha başarılı olmaktadır. Buda anne – babaların işlerini kolaylaştırmaktadır. Kitap okumayan nesillerin fikir üretme kabiliyetleri körelmektedir ve başarılı bir iletişim kuramamaktadırlar.
Çoğunlukla iş sonrası – okul sonrası ya da evde televizyon karşısında amaçsızca elimizde kumanda kanal kanal dolaşarak boşa geçirilen zamanlar kitap okuyarak geçirilebilecek en verimli zamanlardır. Yine bunun gibi tren otobüs taksi uçak gibi ulaşım araçlarında seyehat ederken de kitap okuyabiliriz ve zorunlu olarak geçen bu boş zamanları değerlendirebiliriz. Sahip oldukları her boş anda yanlarında bulunan kitabı okuyan batılılar kitap okuma alışkanlıkları ile göz doldurmaktadırlar. Ne yazık ki biz onlar gibi olamadık hala.
2- Kitap Okuma düşünceleri Olgunlaştırır.
3- Kitap Okuma stresi Azaltır.
4- Kitap Okuma dünyayı daha güzel görmemizi Sağlar.
5- Kitap Okuma Bizi ‘Bir Bilen” Yapar.
6- Kitap Okuyanın Güvenilir Bir Çevresi Oluşur.
7- Bilgi dağarcığımızı ve kelime hazinemizi zenginleştirir.
8- Anlama gücümüzü ve konuşma yeteneğimizi kuvvetlendirir.
9- Genel kültürümüzü artırır. Etkin ve etkili bir insan olmanın yollarını açar.
10- Meslek hayatımızdaki başarı düzeyimizi yükseltir.
11- Dünyaya bakış açımızı değiştirir.
12- Toplumsal ilişkilerimizin kalitesini artırır.
13- 0kul hayatındaki başarıları pekiştirir.
14- Hayal gücümüzü geliştirir.
15- Okumak haz duymaya, zihnimizi süslemeye, karar verme yeteneklerimizi geliştirmeye yarar. İnsanı olgunlaştırır, erdemli kılar.
OKUYAN İNSAN DAHA BİLGİLİ VE ELBETTE DAHA BAŞARILI OLUR.
Bilgi çağında yaşıyoruz. Başarının en önemli kaynağı bilgidir.
Bacon: ‘Bilgi, güçtür.’ der.
Ülkeleri yönetenler hep okumuş, bilgili ve başarılı insanlardır. Başarılı yazarlar, ömürlerinin yarısını okuyarak geçirmişlerdir. Onun için okuma alışkanlığı edinmemiz gerekir. Kahvelerde, meyhanelerde vakit öldüren insanların çoğu, okuma alışkanlığı edinememiş kimselerdir.
Voltaire: ‘Okuma, ruhu yüceltir.’ demiş.
Dilimiz, ancak edebiyat üstatlarının eserlerini okumakla zenginleşir. Büyük adamların eserlerini okumalıyız. Bu sayede hem düşünceleriniz gelişir, hem de ifade yeteneğiniz güzelleşir.
Dale Carnegie: ‘Her gün yirmi otuz sayfa okumakla kısa bir zaman içinde kültürünüzü yükseltip kitaplıklar devretmiş olursunuz. Kitap okuduğunuz zaman bir tek kelimeyi bile anlamadan geçmeyiniz, sözlüğünüz daima yanınızda bulunsun.’ diyor.
Okumayan insan, zihnini çalıştırmıyor, fikir jimnastiği yapmıyor demektir. Bir kitap veya yazı okuduğumuz zaman, onu kaleme alan yazarla sohbete dalmış oluruz. Okuduğumuz metin, bize yazarın düşüncelerini söyler; biz de o fikirleri zihnimizde tartarız, kabul veya reddederiz ki böylece biz de düşünmeye başlarız.
Okuma, düşünceyi besleyip düşünme yeteneğimizi geliştirir ve kelime hazinemizi genişletir. Okuma sayesinde konuşma kabiliyetimiz gelişir, düzgün ve güzel konuşur, güzel yazar hale geliriz.
Okuma gaye değil, araçtır. Okumanın sonunda bilgi edinmeli, faydalı şeyler öğrenmelidir. Okuduğumuz metin tarih ise günümüze ışık tutmalıdır; ahlak kitabı okuyorsak davranışlarımız düzelmelidir. Okuduğumuz bilgilerden faydalanmalıyız ve onları hayata tatbik etmeliyiz; aksi halde marangozluk kitabı okuduğu halde hiçbir şey yapamayan adama benzeriz.
Goethe: “Okumayı öğrenme, sanatların en gücüdür.” der.
Gerçekten de okuma alışkanlığı edinebilmek zordur. Hele televizyonların insanı haber, film, şov bombardımanına tuttuğu günümüzde okuya bilmek, sanatların en zorudur, fakat en güzelidir. TV seyreden insan pasiftir resimler süratle gözünün önünden geçer ve düşünmek için yakıt bulamaz. Kitap öyle değildir; istediğiniz yerde okumayı bırakıp okuduklarınız üzerine düşünebilirsiniz.
Okumak insan için en kolay ve en etkili öğrenme yoludur. Gelişmiş ülke toplumları sahip oldukları bilgilerin % 60’ ını bu yolu kullanarak edinmişlerdir. Geri kalmış toplumların karşılaştıkları sorunların birçoğunun kaynağında ise eğitimsizlik yer almaktadır. Geri kalmış toplumlarda kişiler okuyarak geçirebilecekleri zamanı çoğunlukla yararsız işlerle harcamaktadırlar.
Kitapla yetişen nesiller başarı dolu ve iyi yetişmiş olacaktır. Kendisini yetiştirmiş okuyan fertlerin günlük sohbetleri bile farklıdır. Kitap okumanın sınav hazırlığına da katkısı vardır. Kitap okuyan ve okuduklarını çok iyi değerlendirebilen öğrenciler diğer öğrencilere göre çok daha başarılı olmaktadırlar.
Kitap okumanın zihni gelişmeye katkısı aslında anne karnında başlar. Anne karnındaki bebek 6. ya da 7.aydan itibaren dış dünyayı işitebilir. Kendisine kitap okunan çocukların dil gelişimi sağlıklı olmaktadır. Kitap okunan ve kitap okuyan çocukların düşünceleri diğer çocuklara göre çok daha zengin olur. Kitap okuyan çocukların iletişim kapasiteleri artmaktadır. Okuma çocuğun kelime hazinesini de arttırmaktadır.
Birçok aile çocuklarının kitap okumamasından şikayetçidir. Kitap okurken sıkılan çocuk nedense saatlerce televizyon ya da bilgisayar karşısında kalabilir ve nedense sıkılmaz. Bilgisayarda oyun oynayarak televizyon seyrederek büyüyen çocuklarımız gittikçe okuma isteklerini yitirmekte ve okumanın sağladığı imkandan mahrum kalmaktadırlar.
Karakter gelişimi bilgiyi ve araştırmayı seven insanların yetiştirilmesi ile mümkün olur. Çocukların kendilerini okuyarak yetiştirmeleri gerekir. Çünkü eğitim sürecinde çocuklara her şey anlatılmaz yani buna imkan yoktur. Yanlış bilgi ile doğru bilgiyi ayırabilen kişilerin sayısının artması için kişiye çocukluktan itibaren kitap okuma alışkanlığının kazandırılması gerekmektedir. Kitap okuma alışkanlığı olan çocukların eğitim süreçleri de çok daha başarılı olmaktadır. Buda anne – babaların işlerini kolaylaştırmaktadır. Kitap okumayan nesillerin fikir üretme kabiliyetleri körelmektedir ve başarılı bir iletişim kuramamaktadırlar.
Çoğunlukla iş sonrası – okul sonrası ya da evde televizyon karşısında amaçsızca elimizde kumanda kanal kanal dolaşarak boşa geçirilen zamanlar kitap okuyarak geçirilebilecek en verimli zamanlardır. Yine bunun gibi tren otobüs taksi uçak gibi ulaşım araçlarında seyehat ederken de kitap okuyabiliriz ve zorunlu olarak geçen bu boş zamanları değerlendirebiliriz. Sahip oldukları her boş anda yanlarında bulunan kitabı okuyan batılılar kitap okuma alışkanlıkları ile göz doldurmaktadırlar. Ne yazık ki biz onlar gibi olamadık hala.