Orbea Alma H50 - Geometri Karşılaştırması

Arkadaşlar XC yarış geometrisine yakın bisikletler bakıyorum. Orbea Alma H50 önerildi bana. Ama geometri olarak biraz daha XC ile trail arasında kalmış gibi geldi, sanki tam agresif değil, rahatlığa önem verilmiş gibi. Örneğin Schürter'in kullandığını bildiğimiz "Scott Scale RC 900 World Cup Bike" ile karşılaştırıyorum geometrisini.

Bu Alma H50:


Bu da Scott:


Medium kadro, 29 jant için;

• Head Angle: Orbea 69, Scott 69,5 derece. Sizce 69 derece yeterince çevik, agresif olur mu?
• Chainstay Uzunluğu: Orbea 43.6, Scott 42.5 cm, yani arada 1.1 cm fark var. Bu ne kadar etkilidir?
• Wheelbase: Orbea 109.2, Scott 110.18 cm. Orbea daha kısa.
• Headtube: Orbea 0.5 cm daha uzun. Bu fark kayda değer bir fark mı?

Başka önerilerinizi de bekliyorum. Teşekkürler.

Koca forumda MTB geometrisinden anlayan elbet vardır diye düşünüyorum

Alma H50 yani alüminyum kadronun ölçüleri, Alma M50, Orbea'nın üst seviye karbon yarış bisikleti ile aynı ölçülere sahipmiş. Gittikçe ısınıyorum bu bisiklete ama iyi araştırmak lazım.

Selamlar. Konuyu hortlatmış olayım hem kadrolar üzerinde konuşulsun hem de merakımı gidermiş olayım sayın @a.gul29 hangi bisikleti tercih ettiniz acaba ?

Ronin45 demiş ki:

Selamlar. Konuyu hortlatmış olayım hem kadrolar üzerinde konuşulsun hem de merakımı gidermiş olayım sayın @a.gul29 hangi bisikleti tercih ettiniz acaba ?

Hepsini görüntüle...

Merhaba. Konuyla ilgilendiğiniz için teşekkürler, açtığım zaman cevap veren olmamıştı, bayağı amatörce sorular sormuşum, ondan mı kimse cevap yazmaya tenezzül etmedi acaba O zamanlar Orbea'dan Aram Abi karbon Alma modellerinden birini önermişti, keşke alsaydım diyorum şimdi. Biraz daha güçlenip öyle alayım diyordum, sonuçta ekonomi iyice batınca bisiklet piyasası da sapıttı, ben de hala Sedona bisikletimle devam ediyorum.

a.gul29 demiş ki:

Merhaba. Konuyla ilgilendiğiniz için teşekkürler, açtığım zaman cevap veren olmamıştı, bayağı amatörce sorular sormuşum, ondan mı kimse cevap yazmaya tenezzül etmedi acaba O zamanlar Orbea'dan Aram Abi karbon Alma modellerinden birini önermişti, keşke alsaydım diyorum şimdi. Biraz daha güçlenip öyle alayım diyordum, sonuçta ekonomi iyice batınca bisiklet piyasası da sapıttı, ben de hala Sedona bisikletimle devam ediyorum.

Hepsini görüntüle...

Ben de kızımın Sedona 820 'si ile devam şimdilik bu arada mtb bakıyorum kendi boyuma uygun . XC kadro ile trail kadro arasındaki farklar yanlış anlamadıysam : xc'de gidon ön lastiği daha iyi hissedebilmek için daha kısa , lastikler daha hızlı gidebilmek için daha ince ve derin dişli değil, süspansiyonu trail ya da enduroya göre daha kısa .. gidon boğazı da xc 'lerde biraz daha uzun sanıyorum.
29''BİG 2920 Carraro hoşuma gidiyor ama kadro açılarını yorumlayamıyorum siz ne dersiniz?

Ronin45 demiş ki:

Ben de kızımın Sedona 820 'si ile devam şimdilik bu arada mtb bakıyorum kendi boyuma uygun . XC kadro ile trail kadro arasındaki farklar yanlış anlamadıysam : xc'de gidon ön lastiği daha iyi hissedebilmek için daha kısa , lastikler daha hızlı gidebilmek için daha ince ve derin dişli değil, süspansiyonu trail ya da enduroya göre daha kısa .. gidon boğazı da xc 'lerde biraz daha uzun sanıyorum.
29''BİG 2920 Carraro hoşuma gidiyor ama kadro açılarını yorumlayamıyorum siz ne dersiniz?

Hepsini görüntüle...

Evet XC bisikletlerde ağırlık biraz daha önde oluyor dik head angle ve uzun gidon boğazı sayesinde. Trail bisikletlerin hem kafa açısı daha az (65 civarı) hem de gidon boğazı 35-50 mm gibi kısa rakamlar, seat tube angle dedikleri sele borusu açısı da dik oluyor trail bisikletlerde XC'ye göre, tabi işin içine süspansiyon kinematiği falan girince iyice değişiyor biraz geometri olayı. Son yıllarda XC bisikletler de geometri olarak biraz iniş odaklı olmaya başladı, örneğin BMC Twostroke'da 67 derece head angle var, XC için bayağı az bir eğim aslında, şu an bile genelde 71-70-69 derece oluyor. XC-Trail arası "Downcountry" türü çıktı bir de (söylediğim BMC bu türe girebilir belki de). Downcountry terimini Pinkbike'tan Mike Levy icat etmiş, dalga geçmek amaçlı kullandıkça yayılmış ve şu an ayrı bir tür gibi, bu da ilginç bir ayrıntı. Downcountry bisikletler bence özellikle ülkemizde en mantıklı seçenek. Hem inişlerde problem oluşturmuyorlar safkan XC bisikletleri gibi, hem de trail bisikletler kadar ağır değiller. Tabi hakkını verecek iniş bulmak lazım.
Carraro BIG 2920'nin çok ekstrem bir geometrisi yok, sıradan XC bisikleti. Ama hep eski teknolojiler kullanılmış: eski seri Deore, quick release, microspline olmayan freehub body gibi, YouTube'da bu modelin 1x versiyonun 13.5 kg olduğunu izlemiştim. Carraro Setteguadi güzel, forumdan biri almıştı ama hatırlayamadım kimin aldığını. Head angle 71 olması ilginç biraz.

a.gul29 demiş ki:

Evet XC bisikletlerde ağırlık biraz daha önde oluyor dik head angle ve uzun gidon boğazı sayesinde. Trail bisikletlerin hem kafa açısı daha az (65 civarı) hem de gidon boğazı 35-50 mm gibi kısa rakamlar, seat tube angle dedikleri sele borusu açısı da dik oluyor trail bisikletlerde XC'ye göre, tabi işin içine süspansiyon kinematiği falan girince iyice değişiyor biraz geometri olayı. Son yıllarda XC bisikletler de geometri olarak biraz iniş odaklı olmaya başladı, örneğin BMC Twostroke'da 67 derece head angle var, XC için bayağı az bir eğim aslında, şu an bile genelde 71-70-69 derece oluyor. XC-Trail arası "Downcountry" türü çıktı bir de (söylediğim BMC bu türe girebilir belki de). Downcountry terimini Pinkbike'tan Mike Levy icat etmiş, dalga geçmek amaçlı kullandıkça yayılmış ve şu an ayrı bir tür gibi, bu da ilginç bir ayrıntı. Downcountry bisikletler bence özellikle ülkemizde en mantıklı seçenek. Hem inişlerde problem oluşturmuyorlar safkan XC bisikletleri gibi, hem de trail bisikletler kadar ağır değiller. Tabi hakkını verecek iniş bulmak lazım.
Carraro BIG 2920'nin çok ekstrem bir geometrisi yok, sıradan XC bisikleti. Ama hep eski teknolojiler kullanılmış: eski seri Deore, quick release, microspline olmayan freehub body gibi, YouTube'da bu modelin 1x versiyonun 13.5 kg olduğunu izlemiştim. Carraro Setteguadi güzel, forumdan biri almıştı ama hatırlayamadım kimin aldığını. Head angle 71 olması ilginç biraz.

Hepsini görüntüle...

Ben de biraz araştırdım ve sizin sayenizde bir iki şey öğrendim. İzninizle paylaşıyorum..

65/70 arası açı kullanılması tırmanırken ayağa kalkıp verimin düşmesini engellemekmiş. Bu açı daha kısa bir dingil mesafesi sağlayıp yokuş yukarı daha hızlı gitmenizi sağlıyormuş. Dingil mesafesinin kısa olması ağırlık merkezini ileriye itip ayağa kalkmaktan doğacak verim kaybını azaltıp , oturarak daha tasarruflu ve hızlı tırmanışa fırsat veriyormuş.

Kafa açısının kısaldığı yani dingil mesafesinin uzadığı durumlarda ise daha hızlı ve dengeli iniş sağlanıyormuş. 55/60 derece kafa açısı dh, 60/65 derece kafa açısı trail, 65/70 kafa açısı derecesi tırmanma. Belki birilerinin işine yarar.

Verdiğiniz cevaplar için elinize sağlık.

Ronin45 demiş ki:

Ben de biraz araştırdım ve sizin sayenizde bir iki şey öğrendim. İzninizle paylaşıyorum..

65/70 arası açı kullanılması tırmanırken ayağa kalkıp verimin düşmesini engellemekmiş. Bu açı daha kısa bir dingil mesafesi sağlayıp yokuş yukarı daha hızlı gitmenizi sağlıyormuş. Dingil mesafesinin kısa olması ağırlık merkezini ileriye itip ayağa kalkmaktan doğacak verim kaybını azaltıp , oturarak daha tasarruflu ve hızlı tırmanışa fırsat veriyormuş.

Kafa açısının kısaldığı yani dingil mesafesinin uzadığı durumlarda ise daha hızlı ve dengeli iniş sağlanıyormuş. 55/60 derece kafa açısı dh, 60/65 derece kafa açısı trail, 65/70 kafa açısı derecesi tırmanma. Belki birilerinin işine yarar.

Verdiğiniz cevaplar için elinize sağlık.

Hepsini görüntüle...

Teşekkürler size de paylaşımınız için, cross-country bisikletlerinde tırmanış öncelikli tabi, dik tırmanışları ben çok seviyorum bir de switchback dedikleri dar ve dik dönüşleri. Aşağıdaki GMBN videosunda göstermişler:

Güzel bir sohbet dönmüş. Ben de katılmak isterim

a.gul29 demiş ki:

Downcountry" türü çıktı bir de

Hepsini görüntüle...

Bu downcountry denen türün bir özelliği de süspansiyon kinematiklerinin progresif olması. Bu sayede 120/130 çalışma mesafesi ile bile olduğundan çok daha büyük kapasiteli hissettiriyorlar ve güven veriyorlar. Tabi sadece progresif olması 160lık bisikletlerin kapasitesinde olacağı anlamına gelmiyor. Ama işin eğlencesi de orada yatıyor. Her yere patır kütür dalamıyor, geçeceğin yerleri nokta atışı seçmek durumunda kalıyorsun. Oldukça hafif oldukları için de bir kayanın sırtından bisikleti havalandırıp diğerinin ucuna kondurmak gibi şeyleri rahatça yapabiliyorsun. Bunu başarırsan bisiklet seni ödüllendiriyor, başaramazsan süspansiyon dip yiyerek seni cezalandırıyor

Bir diğer önemli nokta ise kafa açısındaki değişimin sürüşe etkisinin sabit oranla değişmemesi. Hatrı sayılır sayıda farklı türlerde dağ bisikleti kullandım ve 70'ten 69'dereceye inmenin verdiği etkiyi 65'ten 64'e inince alamıyorsun. 65-63 aralığı çok çok farklı hissettirmiyor ama 70-67 aralığındaki her yarım derecelik değişimi net hissediyorum. Downcountry denen türün kafa açısının 120/130'luk maşalarla 67 civarında dolaşması o yüzden iyi bir şey bence.

Ronin45 demiş ki:

55/60 derece kafa açısı dh, 60/65 derece kafa açısı trail, 65/70 kafa açısı derecesi tırmanma. Belki birilerinin işine yarar.

Hepsini görüntüle...

Buraya izninle bir düzeltme yapmak isterim abi. 62 aşağısı kafa açısı yok diyebiliriz. Varsa bile marjinal birkaç modelde vardır. Downhill sınıfı 62-63.5 arasında, enduro/freeride/all mountain sınıfı yine 63-66 arasında trail/downcountry sınıfı 66-68.5 arasında değişiyor. Tabi genel olarak konuşuyorum. İstisnai durumlar illa ki var. Mesela Specialized Stumpjumper evo 145mm çalışma mesafesi ile 63 derece kafa açısına sahip olan bir bisiklet.

a.gul29 demiş ki:

Merhaba. Konuyla ilgilendiğiniz için teşekkürler, açtığım zaman cevap veren olmamıştı, bayağı amatörce sorular sormuşum, ondan mı kimse cevap yazmaya tenezzül etmedi acaba O zamanlar Orbea'dan Aram Abi karbon Alma modellerinden birini önermişti, keşke alsaydım diyorum şimdi. Biraz daha güçlenip öyle alayım diyordum, sonuçta ekonomi iyice batınca bisiklet piyasası da sapıttı, ben de hala Sedona bisikletimle devam ediyorum.

Hepsini görüntüle...

Burası da size yardımcı olabilir. 🙂

Kadro açıları 1

Mustafa Zeybek demiş ki:

Güzel bir sohbet dönmüş. Ben de katılmak isterim

Bu downcountry denen türün bir özelliği de süspansiyon kinematiklerinin progresif olması. Bu sayede 120/130 çalışma mesafesi ile bile olduğundan çok daha büyük kapasiteli hissettiriyorlar ve güven veriyorlar. Tabi sadece progresif olması 160lık bisikletlerin kapasitesinde olacağı anlamına gelmiyor. Ama işin eğlencesi de orada yatıyor. Her yere patır kütür dalamıyor, geçeceğin yerleri nokta atışı seçmek durumunda kalıyorsun. Oldukça hafif oldukları için de bir kayanın sırtından bisikleti havalandırıp diğerinin ucuna kondurmak gibi şeyleri rahatça yapabiliyorsun. Bunu başarırsan bisiklet seni ödüllendiriyor, başaramazsan süspansiyon dip yiyerek seni cezalandırıyor

Bir diğer önemli nokta ise kafa açısındaki değişimin sürüşe etkisinin sabit oranla değişmemesi. Hatrı sayılır sayıda farklı türlerde dağ bisikleti kullandım ve 70'ten 69'dereceye inmenin verdiği etkiyi 65'ten 64'e inince alamıyorsun. 65-63 aralığı çok çok farklı hissettirmiyor ama 70-67 aralığındaki her yarım derecelik değişimi net hissediyorum. Downcountry denen türün kafa açısının 120/130'luk maşalarla 67 civarında dolaşması o yüzden iyi bir şey bence.



Buraya izninle bir düzeltme yapmak isterim abi. 62 aşağısı kafa açısı yok diyebiliriz. Varsa bile marjinal birkaç modelde vardır. Downhill sınıfı 62-63.5 arasında, enduro/freeride/all mountain sınıfı yine 63-66 arasında trail/downcountry sınıfı 66-68.5 arasında değişiyor. Tabi genel olarak konuşuyorum. İstisnai durumlar illa ki var. Mesela Specialized Stumpjumper evo 145mm çalışma mesafesi ile 63 derece kafa açısına sahip olan bir bisiklet.
260801 dosyayı görüntüle

Hepsini görüntüle...

Mustafa’cım Çok değerli bilgiler için ellerine sağlık. Seni daha çok okumak isteriz forumda.

ag249 demiş ki:

Son yıllarda XC bisikletler de geometri olarak biraz iniş odaklı olmaya başladı.

Hepsini görüntüle...

İnsanlar daha kontrollü bisikletlere binme eğilimindedir.

Yarış geometrili kadrolar bile 68 küsür derece açı ile üretiliyorlar. 100 mm maşaya sahip ve 70° üzeri açılı bir bisiklet bulmak kolay değil.