Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Sihirli Dadı, Vay Anam Vay 2, Yeni Dünya, Geçmişte Kalan Aşk

Süleyman Şatır

Forum Bağımlısı
Kayıt
22 Mart 2005
Mesaj
1.151
Tepki
2.710
Şehir
Fatih / İstanbul
Sinemalarda bu hafta 4 yeni film gösterime giriyor... Başrollerinde Emma Thompson ve Colin Firth'in rol aldığı eğlenceli bir film olan Sihirli Dadı, kılık değiştirme konusunda uzman FBI ajanı Turner'ın yeni macerası Vay Anam Vay 2, Pocahontas efsanesinden yola çıkılarak gerçekleştirilen Yeni Dünya : Amerika'nın Keşfi, Catherine Deneuve ve Gerard Depardieu'lu Geçmişte Kalan Aşk bu haftanın yeni filmleri oldu...

(link)
 
  • Beğen
Tepkiler: Soner Sarihan
Scudo
Dadı filmlerinde her zaman ele avuca sığmaz, her türlü yaramazlığı yapan acımasız çocuklar, eşini yeni kaybetmiş bir baba ve üvey anne adayı sevimsiz bir hanım vardır. Baba daha sonra eve yeni gelen güzel dadıya aşık olur, çocukların da onayıyla evlenirdi... Aynı konuda yerli ve yabancı pekçok film izledik. Bu filmlerin belki de en ünlüsü, başrollerinde Julie Andrews ve Christopher Plummer'ın rol aldığı 1965 yapımı The Sound of Music / Neşeli Günler adlı müzikal filmdi.

1960’lı yılların başında Christianna Brand tarafından yazılan Nurse Matilda adlı kitap serisinden Emma Thompson'un uyarladığı Nanny McPhee / Sihirli Dadı, yine böyle bir konuyu ele alıyor... Ancak bizim filmimizdeki dadı, diğer dadı filmlerindeki dadılardan biraz farklı... Çok çirkin, üstelik büyü yapıyor... Babanın bu kadınla evlenmesi asla söz konusu bile olamaz... Çocuklar da kendisinden çok korkuyor...

Filmde Dadı Nanny'yi oynayan Emma Thompson, oyuncu kimliğinin yanında, senaryo da yazıyor. Güzel oyuncu, 1995 yılında başrolünde rol aldığı Sense and Sensibility / Aşk ve Yaşam'ın senaryosunu da yazmış, 'en iyi senaryo' dalında bir de Oscar ödülü kazanmıştı...

Ailece izlenebilecek, çocuklar kadar büyüklerin de seveceği bir film...

(link)

(link)
 
FBI ajanı Malcolm Turner'ı 2000 yapımı Big Momma's House / Vay Anam Vay adlı filmden hatırlıyoruz... Filmde, kılık değiştirme konusunda uzman bir ajan olan Turner'ın, bu yeteneği sayesinde olayları çözmesini komedi unsurlarıyla izlemiştik. 30 milyon dolar bütçeli film, dünya çapında 200 milyon dolar hasılat yapınca, ikincisinin de yapılması kaçınılmaz oldu... Yine Don Rhymer'ın senaryosuyla, bu kez John Whitesell'in yönetimiyle Big Momma's House 2 / Vay Anam Vay 2 çekildi... Filmde Frank Turner'ı canlandıran Martin Lawrence'e ilk filmdeki gibi Nia Long eşlik ediyor...

Filmin konusu :
Kahramanımız Frank Turner, ulusal güvenliği tehdit edebilecek bir bilgisayar virüsünün üretildiğini öğrenir. Üstleri bu işin başkasına verildiğini söylemesine rağmen, virüsün kayıtlı olduğu CD'yi ele geçirmek için hemen harekete geçer. FBI, virüsü üreten kişinin Tom Fuller olduğunu tespit etmiştir... Yapılacak iş şüphelendirmeden Tom Fuller'in evine girip araştırma yapmaktır. Frank, evde çocuklara dadılık yapacak ve ev işlerine yardım edecek bir kadına ihtiyaç olduğunu öğrenince, ilk filmde yaptığı gibi 'koca ana' kılığına girerek, eve gider ve işi alır... Artık disketi bulmak için eline bir fırsat geçmiştir.

Ancak evdeki işler o kadar kolay değildir. Tom'un çocukları Andrew Carrie ve Molly kendisine emanet edilmiştir, ayrıca bulaşıklar, kirli çamaşırlar kendisini beklemektedir...

Eğlenceli bir komedi filmi... Martin Lawrence'in makyajı inanılmaz derecede başarılı...

(link)

(link)
 
The New World / Yeni Dünya : Amerika'nın Keşfi, 1607’de Jamestown kasabasının kuruluşu sırasında İngilizler'le Kızılderililerin karşılaşması döneminde geçen bir epik drama... Terrence Malick filmi, Pocahontas efsanesinden esinlenerek gerçekleştirdi. Malick filminde, tutkulu ve asil bir genç Kızılderili kadın ile hırslı bir paralı askerin dramatik hikayesini anlatıyor... Başrollerinde Colin Farrell, Christian Bale ve ilk oyunculuk deneyimini bu filmle gerçekleştiren Q'Orianka Kilcher'in rol aldığı film, yaklaşık 30 milyon dolara mal oldu... ABD'de 20 Şubat 2006'da gösterime giren filmin ilk hafta hasılatı 57 milyon dolar... Film, 'En iyi görüntü yönetmeni' (Emmanuel Lubezki) dalında Oscar'a aday...

Bu haftanın izleyemediğim tek filmi ama, izlenmesi gereken bir film diye düşünüyorum...

(link)

(link)
 
Fransızlar'ın efsanevi oyuncusu Catherine Deneuve'yu, özellikle Roman Polanski’nin Repulsion / Tiksinti (1965), Luis Buñuel’in Belle De Jour / Gündüz Güzeli (1967) ve François Truffaut’nun The Last Metro (1980) adlı filmleriyle hatırlıyoruz. Güzel oyuncunun ülkemizde de gösterilen Benjamin (1968), Manon 70 (1968), Mayerling / Mayerling Faciası (1968), Indochine / Masumlar (1992) adlı filmleri ellili yaşlarında olan sinemaseverlerin belleklerinden hala silinmedi... Deneuve, son dönemlerde ise Lars Von Trier'in, Dancer in the Dark / Karanlıkta Bir Dans (2000), François Ozon'un 8 femmes / 8 Kadın (2002) adlı filmleriyle gündeme gelmişti...

Güzelliğinden pek bir şey kaybetmemiş olduğu görülen Catherine Deneuve'yu şimdi de Gérard Depardieu ile birlikte Les Temps qui changent / Geçmişte Kalan Aşk adlı filmde görüyoruz... Yönetmenliğini Andre Tech'in üstlendiği filmde, yıllar önce ayrıldıkları halde, hala unutamadığı kadının peşine düşen bir adamın aşkını anlatılıyor...

Filmin konusu :
Bir basın yayın merkezinin inşaatının kontrolü için Tanca'ya gelen Antoine'in aslında bir başka geliş sebebi daha vardır... Antoine aslında, yıllar önce birlikte olduğu, ancak ayrılmak zorunda kaldığı Cecile'i bulmak için gelmiştir. Çok geçmeden aradığı kadınla karşılaşan Antoine, onun Faslı bir tıp doktoru ile evli, yetişkin bir de oğlu olduğunu öğrenir... Artık yeni bir hayatı olan Cecile, Antoine’i unutmuş, daha doğrusu unutmuş görünmektedir. Ama evde işler pek de iyi gitmemektedir. Kocası ile ilişkileri bozulmuş, Paris'te yaşayan oğlu Sami, çocuklu bir kadın olan Nadia'yı eve getirmiştir...

Cecile'in mutlu olmadığını anlayan Antoine, sevdiği kadını yeniden elde etmek, ona daha yakın olmak için her yolu denemeye başlar. Ancak, aşkın yeniden başlaması için, çok daha geçerli sebepler olması gerekmektedir...

Geçmişte Kalan Aşk, ünlü oyuncuları Catherine Deneuve ve Gerard Depardieu sayesinde ilgiyle izleniyor... Bir aşk hikayesini konu alan film, göçmen sorununa da değiniyor. Cebelitarık Boğazı'ndan İspanya'ya geçmek için fırsat kollayan mültecileri birkaç kez ekrana getiren filmde, Sami'nin Cezayirli sevgilisi Nadia'nın ve erkek arkadaşı Bilal'in de Fransa'ya gidebilme çabasında olduklarını görüyoruz...

(link)

(link)
 
Geri