Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Trans Doğu Karadeniz (TDK) 2012 (8 etap) 5. etap: Zamana karşı Pokut tırmanışı

delibalta

Forum Bağımlısı
Kayıt
24 Eylül 2004
Mesaj
691
Tepki
2.735
Şehir
kuzeyli
Başlangıç
1997—98
Bisiklet
Bisan
Bisiklet türü
Dağ bisikleti
(link)

1.etap (Trabzon-Taşköprü)
2.etap (Taşköprü-Uzungöl)
3.etap (Uzungöl-İkizdere)
4.etap (İkizdere-Şenyuva)

Rekorum 43 gün. Yaylada bir seferde en uzun süre güneşi görmeden geçirdiğim gün sayısı. Hangi yıldı bilmiyorum ama ufaktım; hava sürekli dumandı, gece bile sisin kalkmadığı çoktu. Çimenler bataklık olmaya başlamıştı, her şey çürüyordu. Sonunda güneşi göremeden döndüm Trabzon'a, benden sonra 4 gün daha hava kapalı kalmış ve 47 günün ardından açmıştı. Hayatımda sadece iki defa yaylada bir haftalık kesintisiz açık havaya denk geldim. 1986-2004 arası dönemi yazları oralarda geçirdiğim ve hatırlayacak yaşta olduğum dönem olarak kabul edersek 8 günlük bir turu apaçık havaya denk getirmenin ne demek olduğu anlaşılır.

Bu nedenle sabah uyandığımda bitkin vücudumun -abi kafede oturalım bugün, gazete falan!? -Ciple araziye çıkalım abi, he abi!? -Zaten İkizdereye geçeceğiz, bir rafting yapar öyle geçeriz di mi abi? gibi önerilerini dikkate almadım. Yaşlı bir bedene ve genç bir ruha sahip olmak zor işmiş onu da tecrübe ettim bu arada.

Neyse elimde fazla alternatif yoktu, dünün rotasıyla İkizdere'ye dönmeyi anında çıkardım kafamdan; birincisi aynı rotayı tekrar geçmek çekici bir fikir değildi, ikincisi rotayı geçsem bile etkisini atıp 6. etaba devam edebileceğime inanmıyordum. Pro Tour bisikletçisi olmadığıma göre.. Hem Pro Tour'larda bile böyle 8 gün ardı ardına tırmanma olmuyor. Arada bir de zamana karşı oluyor ki araya karışan insanları ayıklasınlar.

Antrenman yaparken en sevdiğim şeylerden biridir yorgunken TT yapmak. Yorgunken de gidebilmeyi bir hak değil ayrıcalık olarak görmüşümdür hep. Çoğu performans kim tarafından yapılırsa yapılsın izole edilip incelendiğinde tekrar edilip geçilebilir gibi görünse de tüm programın içinde incelendiklerinde olağanüstü bir yorgunluk birikimiyle gerçekleştirildiklerini görürüz. İşte o yüzden yorgunken gösterdiğim performansa çok dikkat ederim, onu ayrı bir yere koyarım. Ne kadar zavallı da olsa bitkinkenki eforumunun beni büyüklerin dünyasına bağladığına inanırım.
(link), (link) vb gibi siteleri bilenler dünyadaki dişe dokunur tırmanışların listelendiğini ve buralara yapılan tırmanışların kayıt altına alınabildiğini görmüşlerdir. Dağlık bir ülke olan ülkemiz her zamanki gibi bu zevkli aktivitede de ortalıkta gözükmüyor. Fakirlikle falan alakası yok, Slovenya mesela bize göre haritada gözükmeyecek bir ülke ama bir (link) çıkarabiliyor.
Neyse zamanında yaptığım Pokut çıkışında buranın memleketin sayılı rampalarından biri ve bir tırmanış yarışı için çok uygun olduğunu yazmıştım. Pokut ayrıca dillere destan bir manzaraya sahip ama kötü havada denk geldiğimden bir şey görememiştim.

Günün nereye gittiğini hepimiz görüyoruz sanırım :)
Bugün doğruluk yarışı olacaktı, bugün test günüydü, bugün tam gaz Pokut'a çıkılacaktı.
Kahvaltıdan sonra bisikletin üstündeki çantaları vb söküp kendi başına bıraktım, yapabildiğim kadarıyla da temizleyip yağladım. Biraz muhabbetle kahvaltının enerjisinin gelmesini bekledikten sonra üstümdeki baskının verdiği suskunlukla büyük sınavıma doğru yollandım. Trainer üstünde geçen onca saat, onca hazırlık, araştırma, yatırım bugün içindi. Şimdi içindi.


Segment.png
profil bu, kesintisiz bir tırmanış ortalama %12.6 eğimle yaklaşık 12.2 km içinde 428 m'den 1954 m'ye çıkılıyor. Şakası yok yani, yokuş bitince yol 3 km daha devam ediyor Pokut' kadar. Ben yaylaya da gideceğim elbette ama sadece dik yokuşu tam gaz çıkacağım.


tırmanışta fotoğraf çekemedim haliyle. İnişte durup biraz çektim onlar var elimde. 2011 yılındaki çıkışta ve inişte bol bol fotoğraf çekmiştim.


trans_20120724_971.JPG
Yokuşun sonlarına doğru son virajlar.


trans_20120724_984.JPG
çıkış gerçekten acımasızdı.


eforHR.png
sporculardan sık sık duyarız -nabzımı yükseltemedim!!
İşte buna iyi bir örnek. En büyük sebebi: eğer kaslar yorgunsa nabzı zorlayacak eforu üretemeyip dolaşım sistemine yük bindiremez ve nabız görece düşük kalır. Yorgunluk da ayrıca nabzı baskılar.
Nabız grafiğini incelediğimde 160-165 aralığında 2 birim, 155-160 ve 165-170 aralıklarında da 1'er birim kalmışım. Eğer bacaklarım değil de nabzım su koyverseydi yani çok yüksek nabız değerlerine rağmen görece düşük tempoda ilerleyebiliyor olsaydım o zaman kalp ve dolaşım sistemim zayıf kalmış olacaktı.


D5_ITT_edgedata.jpg
çıkışın verileri böyle. Benim için süper bir derece değil, dinlenmiş halde daha iyisi yapılabilir. İyi sporcular gidip kendilerini dosta düşmana kanıtlayabilirler burada. Açılışı 1:37:52 ile yapıyorum ben. Mesafe ve irtifa kazanımı ortada, saatte 935 m tırmanmışım. Tur sırasında tutturduğum 500-600 m'den hayli yüksek ama daha iyisini yapabileceğimi düşünüyorum. Belki birgün sırf orası için giderim.
Neyse açılış benden geliştirme sizden.


trans_20120724_909.JPG
şu güzelliğe bakın. Bu sırt üstündeki evler Pokutun amblemi adeta. İlk görüşte tanınıyor, hangi yaylaydı dur dilimin ucunda vb olmuyor. Karşıdaki manzara ise gayet iç açıcı.


rota3.jpg
Pokut ve çevresindeki yaylalar.


trans_20120724_907.JPG
en yakındaki yayla Sal yaylası.


trans_20120724_884.JPG
aşağıda vadide bir yerde eskilerden bildiğimiz Palovit şelalesi.


trans_20120724_885.JPG
Amlakit vadinin epey yukarısında tam karşımızda. Sol tarafta Hazindak görünüyor.
Buraya da bozuk havada mistik bir sürüş yapmıştım.



trans_20120724_914.JPG
biraz yakından bakılınca Hazindak ve arkasındaki vadide bulunan Samistal yaylasına giden yol görünüyor. Bu yoldan geçip Samistal'a ulaşmış ama kendisini görememiştim. Yanında mola verip bir soda içtiğim kayalıklar sırtın orta yerinde yolun en yüksek noktasında.
Kaçkar zirve ise sağ üst köşede.



trans_20120724_885.JPG
Fotoğrafta tam ortada görünen Kaçkar zirve beni izliyor sabahtan beri. Pokut'un en önemli özelliklerinden biri zirve manzarası!!



rota2.jpg
zirve yakın görünse de epey uzak. Zirvenin hemen sol altında büyük deniz gölü ve güney taraftan yapılan tırmanışların durağı Dilber düzü görülüyor. Oraya da gitmiştim. Bambaşka bir dünya gibi gelse de bu dağların ardı sadece.



trans_20120724_913.JPG
Zirvenin solunda Kemerli Kaçkar. 3560m.


trans_20120724_906.JPG
Pokut iki doğa harikasını da görüyor.
görüş alanı gerçekten çok geniş. benim gibi dar canlı biri için ideal bir yer.



trans_20120724_936.JPG
çevrede güzel patikalar var.


trans_20120724_959.JPG
Pamuk denizi yine kabarıyor.


trans_20120724_967.JPG
Artık veda edip inişe geçiyorum. Taa ileride solda Kemerli Kaçkar hala görüş alanında.



trans_20120724_989.JPG
Şenyuva'ya inişin sonlarında konaklar.


trans_20120724_997.JPG
ve Fırtına. Renginde bile asalet var.


trans_20120724_999.JPG
insanların hayatlarını ağaçlar gibi ağır ağır, tadını çıkara çıkara, mevsim mevsim yaşayabilecekleri yerler. Maalesef buraların çoğu insanı da benim gibi çok uzaklarda.
Bir ülkenin gelişmişliği insanların doğdukları yerde mutlu yaşamalarıyla ölçülür, eğer insanlar yurtlarını terketmek zorunda kalıyorlarsa ne olursa olsun o ülke yeterince gelişmemiştir. Başarmış ülkenin insanı sadece bir değişiklik, farklı bir tat olsun diye evinden uzaklaşır.


trans_20120724_1006.JPG
köprüyle vedalaşma, seneye görüşebilme dilekleri.

İdris baba ve Doğa pansiyonla da vedalaşıp Çamlıhemşin merkeze yollandım. Kafamdaki oradan bir araç ayarlayıp İkizdere'de otele geçmek. Hiç ama hiç süresim yok hava 35 derecelerde, sahili düşünemiyorum.

Tam istediğim oluyor ve taksici Osman abiyle anlaşıyoruz. Sohbet ede ede otele atıyor beni. Çamlıhemşin merkeze çöplerden beslenmeye inen ayılar ve bölgedeki genel problemlerden konuşuyoruz. Neredeyse kurumuş olan İkizdere ise epey canımızı sıkıyor.

Otele yerleşip yarınki etap için dinlenmeye geçiyorum, güney yamaca geçme zamanı..
 

Dosyalar

  • trans_20120724_974.JPG
    trans_20120724_974.JPG
    141,9 KB · Okunma: 3
  • trans_20120724_933.JPG
    trans_20120724_933.JPG
    91,1 KB · Okunma: 3
  • trans_20120724_914.JPG
    trans_20120724_914.JPG
    328,1 KB · Okunma: 3
  • trans_20120724_927.JPG
    trans_20120724_927.JPG
    107,2 KB · Okunma: 3
Son düzenleme:
Scudo
Anlatılmak istenen her şey,doğru ve içten.Bir Karadenizli olarak "Fırtına" da yaşanan kederleri,köylerden kentlere umutsuzca uzanan göçleri iyi bilirim.Kısa ve mükemmel cümlelerle anlatmışsınız.Gerçekten de doğduğumuz yerlerde mutlu yaşayamıyoruz ancak bedenlerimiz terketse de ruhumuz hep orada;kalbimiz hep o yaylalarda çarpıyor.Siz güneşsiz gün sayısını verince,birden, günlerce aralıksız yağan yağmur ve ardı sıra,inen sel görüntüleri belleğimde canlandı;ürperdim...Tekrar tekrar kutlarım.Ben her ne kadar yol'cu olsam da,dağ etaplarına büyük saygı duyuyorum;yollarda karşılaşmak umuduyla.
 
Hüseyin yine harikalar yaratmışsın.Tebrikler .Canavarı da değiştirmişsin herhalde.Yoksa yükseltme miyaptın.
 
@Hüseyin Çelebi

Bana sorsaydin tecrübeye gerek kalmadan söylerdim sana. Bir haftadir anjin olmama ragmen dayanamayip antrenman yapiyorum. Ilk defa bugün oturdum evde bisikletsiz. Haziran sonundan beri bisikletsiz ikinci pazarim.

Yine güzel yerler sunup tahriklere devam etmissin, Beni zorla cikaracaksin bu daglara bu gidisle, öyle görünüyor. Zaten Türkiye' nin görmedigin tek yöresi, bir de isin icine bisiklet girince daha bir cazip! Tebrik ederim. Bakalim gücüm yetecek mi arazide satte 935 metre irtifaya!
 
tırmanış rotası
(link)

bu da tüm günün rotası
(link)

@HasanYüksel

teşekkürler. eski bisikletim duruyor, Gürkan'ın topladığı bu bisikleti aldım. Aslında tura Scott ile çıkacaktım ama son anda fikrimi değiştirdim.




@Derya Keçeci

karşılaşmak umuduyla abi.
İstanbul'a ilk geldiğim günlerde öğrenci evimiz TEM'e oldukça yakındı ve sürekli ama sürekli bir trafik sesi geliyordu. Ben bazı geceler derin uykuda kendimi yaylada sanıyordum, orada da sürekli bir dere sesi gelirdi. Uyanınca nasıl bir çöküntüyle geri yattığımı anlatamam. Bazen kalkar gecenin köründe bir çay koyar oturur, gün açmaya yakın uyku bastırınca da geri uyurdum. Hatırladıkça içim burkulur hem kendim için hem tüm vatansızlar, gurbetçiler ve sürülmüşler için.
 
Son düzenleme:
@ihtiyar

abi tecrübe etmeden direk sana sorarak öğrenmem gereken o kadar çok şey var ki..

Trans doğu karadeniz rotası geliştikçe onur konuğu olarak hep bekleneceksin. İleriki senelerde de yalnız geçmek istemiyorum bu yolları. Beni bir tür akıncı olarak düşünün, düzenli ordu gelmezse çabalarım boşa çıkabilir :)
Bu antrenman temposuyla o düzeye gelmeniz uzun sürmeyecek galiba.

Pokut öyle böyle güzel değil, yüzlerce yayla görmüş biri olarak söylüyorum bunu. Param olsa gözüm kapalı bir ev ayarlardım oradan.
 
Selamlar,
Ben trabzon karaçam köyünün yaylalarında kalıyorum bazen.Orada pansiyon kuracağız yapı hazır biraz daha işi var bahara açıcaz diye umuyorum.Yaylanın arka tarafından giden çok güzel bir yol var.Fotoğraflarını çekememiştim.Köyün yaylanın çok fotoğrafı var ama.Aynı sizin bulunduğunuz yerler gibi.
Benim de aklıma açacağım pansiyonda yapacak bazı etkinlikler geliyor.Mesela pansiyonu açtığım zaman 3-5 tana dağ bisikleti alacağım.Sağlam fren aksamı olan ve bunları müsterilere kiralıyacağım.Yayladan aşağı kadar virajlı topraklı yokuş,burdan aşağı geze geze inebilsinler.Zaten yokuş aşağı olacağı için kondisyonsuz kişilere de uygun olacaktır.Aşağıya geldiklerinde ise bisikletleri ve yolcuları bekleyen araca yükletip yukarı geri çıkaracağım.Böylelikle o heyecanı yaşatabileceğimi düşünmüştüm.
Tabi sizin yaptığınız apayrı şahane bir şey.O kadar yolu tırmanmak sağlam sabır,cesaret ve kondisyon ister.Devamını bekliyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: delibalta
Kaptan öğle bir his ve özlem kokusu saldınki ortalığa istanbul'dan pantolan dahil her şeyini kacıp memleketine sığınan ben bile ortadan 2'ye bölündüm bazı cümlelerde..
Ben yapmış olduğum gezi ve bütün gösterdiğim fotoğraflarda karadenizi ne kadar çok sevdiğimin acık ve net kanıtıdır..
Eylül'de denize girilmezmiş..
Ben girdim..
Oraya buraya gidilmezmiş..
Gittim..
Hüseyin abimi daha önce tanısam belki daha çok şey kapabilirdim..
Fakat şimdi daha fazlası var :)
Karadenizli ruhun varmı ? Bir avatara ihtiyacın da yok o zaman..
Kaptan pedalı kutluyorum..
Vadilerden gecerken kendinden korkmak,aslında hem korkuyu hem güveni bir arada yaşamak için karadeniz secilmeli..
Risk olmadan tat ve zevk olmaz..
Tabi risk alırken tetbir'i almak'da bize düşüyor.
Taktir ise allah'tan dır..
Kaptan pedal ve tüm dostları selamlıyorum..
Nerede benim tirebolu42 cayım ;)
 
@serge mersin

teşekkürler, vakit buldukça yazacağım geri kalanı da. Saatler alıyor tek bir günü toparlayıp yazmak.

Karaçam köyü eğer Çaykara-Bayburt yolu üzerindeki Karaçam ise çok iyi bir yerdesiniz demektir. O çevre bisiklet için de muhteşem rotalar sunuyor. Sadece gidiş-dönüş değil daireler şeklinde de rotalar çok. Araç destekli turlar da yaptırabilirsiniz isteyenlere; yorulanı toplarsınız çıkışın sonunda bırakırsınız. Sigorta ve sorumluluk belgesi vb hazırlamak, ilk yardımdan anlayan insanlarla çalışmak önemli yalnız :)
Hayırlı olsun pansiyonunuz, açıldığında buradan paylaşmanız iyi olur. Birgün mutlaka uğrarız.
 
@Hüseyin Çelebi

Teşekkür ederim.Sizin bahsettiğiniz mevkideyim.Yapılacak çok iş var.Pansiyon tamamlanmak üzere,içinin dekoru için biraz zaman gerekicek.Pansiyonu inşa ederken hem karadenizin geleneksel evlerinin mimarisinden uzaklaşmamaya,hem de gelen müşterilerin şehir yaşamında alıştıkları konforu aramamalarına özen gösteriyoruz.Böyle bir işi yapmak da beni çok mutlu edecektir.Sezonluk ve doğada çalışmak,bulunduğum büyük şehirden uzak kalıp kendimi yenilemek.Yaylalarda 1-2 hafta kalan insan şehre yenilenmiş dönüyor.Her gittiğimde kritik kararlar almışımdır o yaylalarda tek başıma gezerken ve uyguladığım hiç birinden pişman olmadım.Şuan bambaşka bir hayata sahibim.Bence her insanın tatil olarak tercih etmesi gereken doğal güzelliklerimiz burada saklı.
Pansiyon açıldığı zaman online paylaşımlarda mutlaka bulunacağım.Fotoğrafçıların,bisiklet sevenlerin,avcıların ya da sadece düşünmeye ihtiyacı olanların mutlaka bulunması gereken yerler.
 
Hüseyin öyle memlektin olunca İstanbulda durmamam çok normal.,

Her şey var.

Güzel fotoğraflar ve güzel bir sunum.

Paylaşımın için teşekkür ederiz .Bu güzellikleri sayende daha farklı bir açıdan gördük.
 
Günlerden Pokut.
Fakirlikle falan alakası yok, Slovenya mesela bize göre haritada gözükmeyecek bir ülke ama bir (link) çıkarabiliyor.
Slovenya daha kimler çıkardı be Delibalta :koptum:

Bu tırmanış için zamanında şöyle bir ödül koymuştum: Aranıyor: Pokut Tırmanışı (ölü veya diri, ödüllü)

Burayı 2013 ve 2014 tdk'larda 1:26 ve 1:28 ile çıkmıştım. İyi ilerleme ama 5. etap olduğundan gerçek performansı yansıtmıyordu. 2015 tdk'da ters yönden başlayınca 1. etap oldu ve çıkış da 1:17 sürdü. Yine çok iyi değildi, 2. etap olsa biraz daha açılmış olacağımdan süre daha iyi olurdu.
Sonra tekrar gitmek mümkün olmadı. Süreler de artık karşılaştırılabilir değil, zemin çok düzeldi. 2011 yılında çıktığımda gerçekten çok bozuktu. Sonra her yıl iyileşerek bugün normal bir yayla yoluna dönüştü. Yakında asfalt olur, yol bisikletiyle çıkarız.
 
  • Beğen
Tepkiler: ozkanburak
Geri