Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Trans Doğu Karadeniz (TDK) 2012 (8 etap) Açılış ve 1. etap: Trabzon-Taşköprü

delibalta

Forum Bağımlısı
Kayıt
24 Eylül 2004
Mesaj
691
Tepki
2.735
Şehir
kuzeyli
Başlangıç
1997—98
Bisiklet
Bisan
Bisiklet türü
Dağ bisikleti
(link)

DX_trans_20120724_1039.JPG
Bir işin yapıldığından emin olmak istiyorsan kendin yapacaksın.

Bizim oralarda ne kadar gezdim bilmiyorum, kaç dağı geçtim, kaç vadiyi dolaştım.. Kaç defa bisiklet sporunun son noktası olan etaplı bir tur için buraların ne kadar iyi bir seçenek olduğunu düşündüm. Kaç defa böyle bir tur olsa ve her sene katılsam, gitmeye gücüm kalmadığı zaman süremin dolduğunu anlasam diye hayal kurdum. Bölgemi hep transalp ve cape epic gibi efsanelerin yapıldığı coğrafyalarla karşılaştırdım. Onlardan daha iyi ya da daha kötü değildi, onlarla aynı seviyede ama farklıydı. Belki yıllar sonra olacaktı ama benim göreceğim şüpheliydi.


capeepic.jpg
Cape Epic: İlk günkü zamana karşı etabı hariç tutulursa ortalama günlük mesafe 108 km ve tırmanma 2200 m. Toplamlar ise 781 km ve 16300 m tırmanma.


transalp.jpg
Trans Alp: ortalama günlük mesafe 76 km ve tırmanma 2555 m. Toplamlar ise 611 km ve 20435 m tırmanma.


Irgat yerde güneş gökteyken...

Zamanı gelmişti, bulmacanın parçaları ben farkında olmadan kafamda birleşti ve bir Mart günü durumu kavrayıverdim. Ben yapacaktım. Kurallar belliydi; 8 gün, bol tırmanma, mümkün olduğunca az ana yol, ciddi ama yarış gibi olmayan tempoda.
Elbette basit ve sarsak bir şey olacaktı, tek katılımcı olacaktım; ayrıca organizatör, sponsor, yönetici, sağlık ekibi, antrenör, mekanik, fotoğrafçı, rehber, gazeteci, masör, diyetisyen, şoför.... hepsi bendim. Yapıldığından emin olmak için antrenmanları yeniden planlayıp sıklaştırdım. Trainer üstünde haftada 6 yerine ortalama 8 saat harcayacaktım. Çok az gelebilir ama iyi bir planlamayla yeterli oluyor.

Önce geçitleri işaretlemeye başladım, olabilecek konaklama noktalarını, hiç geçmediğim ve merak ettiğim yerleri... Sonra noktaları birleştirmeye başladım, yol var mıydı, alternatif rota veya hızlı kaçış rotaları bulunabilir miydi?


allrota.jpg


En son bu ince uzun çizgileri 1 günlük porsiyonlara bölme işi kaldı. Birbirinden zorlu ve farklı 8 etap.
etaplar.jpg

Trans Doğu Karadeniz: ortalama günlük mesafe 91 km ve tırmanma 2590 m. Zaman karşı etabını saymazsak ortalamalar 102 km ve 2740 m oluyor.
Toplamlar ise 728 km ve 20713 m tırmanma.



Bir heyecan sardı beni, antrenmanları artırdım, yarışlara gittim; değerlerin ve derecelerin iyileştiğini görmek moral verdi ama yeterli olacak mıydı? Yıllar önce daha iyi performansım olmasına rağmen böyle bir eforu hiç göstermemiştim. O zamanlar uzun mesafede çok gelişmemi sağlayan ana neden çok günlük turları yapacak maddi kaynağa ve organizasyon tecrübesine sahip olmamamdı. Yaylada geçirdiğim günler dışında tek çok günlük turum Bülent Savran ve Mehmet Yıldız doktor abilerle onların sponsorluğunda yaptığım 3 günlük Trabzon-Uzungöl-Bayburt-İspir-Trabzon turuydu. O dönemde Google Earth gibi hayati ürünler piyasada değildi, yolu bilmiyorsanız gidip kendiniz bulmak durumundaydınız. Hiç bilediğiniz zorlu bir bölgede haftalar geçirmek demek oluyordu bu da. O yüzden merak ettiğim yerlere tek oturumda gide gele 300 km normal oluverdi.

Şimdi şartlar farklı, bölgeyi kuşbakışı izliyor, eğimleri çıkarıyor, fotoğraflara bakıyoruz. Ulaşım ve konaklama imkanları gelişti, cep telefonu bile çoğu yerde çalışıyor. Yapamıyorsam bu benim eksiliğim olacaktı, şartlar olgunlaşmış bölgemde bir Trans Doğu Karadeniz turunun gelişmeye başlaması için engel kalmamıştı :)

21-28 Temmuz tur tarihi olarak belirlendi, izin ve biletler ayarlandı, kalacak yerler belirlendi. Fazla bir aksilik olmadan tura başladım ve bu satırları yazmamdan anlaşılacağı gibi turu tamamlayıp geriye sağ dönmeyi de başardım. Aksilikler oldu, rota değişiklikleri veya kısaltmaları yapmak zorunda kaldım. Yüküm biraz ağır oldu çünkü fazla ıssız ve uzun rotalardan geçeceğim için yoldan satın alarak yeterli yiyeceğe ulaşamama ihtimalim vardı. Yükte hafif enerjide ağır olması için enerji jelleri ve protein barları aldım yanıma. İstanbulda tarttığımda elbise, malzeme ve yiyeceklerim 15 kilonun üstündeydi. Yiyecekler zamanla azalacağından ağırlığın düşmesini umut ediyordum :) Bisikleti ön tarafa sırt çantası yerleştirme yöntemiyle yükledim. Sele borusuna takılan ve az miktarda da olsa yük taşıyabilen bagaj ile de arkaya hacim olarak çok yer tutan ama hafif giysilerimi bağladım. Yükün ağırlığı tam malzeme tur yapanlar gibi 30 kilo olmadı ama gidonun üzerindeki 15 kilo özellikle inişlerde çok zaman kaybettirdi.

Sonuç olarak seneye daha iyisini yapmak üzere değerli bilgi ve tecrübeyi elde ederek döndüm. Etapları tanıtıp aradan çekileyim:

Etap 1 (Trabzon-Taşköprü): 64.5 km, 2715 m

Etap 2 (Taşköprü-Uzungöl): 119.5 km, 3200 m

Etap 3 (Uzungöl-İkizdere): 107.6 km, 3001 m

Etap 4 (İkizdere-Çamlıhemşin): 96.7 km, 2987 m

Etap 5 (Pokut ITT): 12.25 km, 1529 m

Etap 6 (İkizdere-İspir): 101.8 km, 2776 m

Etap 7 (İspir-Yusufeli): 144.4 km, 2321 m

Etap 8 (Artvin-Hatila): 81.1 km, 2184 m


İlk gün saf bir tırmanma etabı, uzun bir uçuşun başındaki kalkış ve seyir irtifasına ulaşma süreci gibi. Başlangıçtaki 8-10 km köy yolu hariç alfaltlanmış yol yok, fıstık gibi stabilize köy ve yayla yollarından gidiyorum.
Sabah 07:30 gibi çıkıp 16:00 civarında sorunsuz hedefime ulaştım. İlk gün olduğu için kendimi hiç zorlamadım, ileride çok zorlu etaplar var.

rota.jpg


Yol bu, önce köylerin içinden tırmanıp az kullanılan toprak yola giriyorum. Daha sonra daha işlek bir yola çıkıp sırtın üstünde ilerleyen yolla Santa vadisinin sonuna bağlanıyorum. Daha önce de geçtiğim bu yoldan bugünkü hedef olan Taşköprü yaylasına ulaşılıyor. Daha önce geçmiş ama hiç konaklamamıştım burada. İlgili yazı:
dağlarda 5 günün sonuncusu ve en güzeli: kulat-taşköprü-santa harabeleri-trabzon


trans_20120721_019.JPG
Bu ilk kısımda eğim oldukça yüksek, sabah olmasına rağmen hava epey sıcak. %10 üzeri eğimde birkaç km'den sonra manzaralı bir noktada durup yükü ayarlıyorum. Oturma odasında durduğu gibi durmuyor meret. Sürekli bir yana yatma isteği var.


trans_20120721_028.JPG
ileride görünen tepenin hizasına çıkacağız, oradan da o tepeye taa yukarıdan bakan bir yere çıkacağız, oradan da...
yolumuz uzun neşemiz bol yani bugün.



trans_20120721_033.JPG
yol kayaları yarıp geçiyor. ağaçların altında nisbeten serindeyim. Etraf epey ıssız.



trans_20120721_034.JPG
kendi dünyamda tatlı bir ritimdeyim. kafamda önümdeki uzun macera..



trans_20120721_036.JPG
dedim size çıkacağız oraya diye.
sıcaktan bulutlar oluşuyor ama zararsızlar. hava konusunda içim rahat.



trans_20120721_043.JPG
ana yayla yoluna bağlandım. Daha önceki bozuk kesimlerden sonra çok düzgün bir zemini var yolun. Tabii henüz gerçek bozuk yollara gelmedim..


trans_20120721_045.JPG
Sırtın üstündeyim. İki tarafta manzara olabildiğince açık. Bulutlar bir ara coşup korkuttu beni.



trans_20120721_050.JPG
baraj kapağı üzerinde gider gibiyim, sağ taraf komple su, sol taraf dik duvar.



trans_20120721_051.JPG
sol taraftan aşağı denize kadar uzanan onlarca yol var. Birgün bu yollar da denenebilir. Denize hakim yamaçlarda manzaranın tadını çıkaran evler. Deniz diyip duruyorum ama yakın sanmayın uzaktaki bir mavilik görünen.



trans_20120721_056.JPG
dumanın içinde bir şey var sadece sesini duyuyorum.
sesten motorun perkins olduğunu anlamıştım zaten :)
Çayır yükünün üstünde adrenalin dolu bir yolculuk yapılabilir.



trans_20120721_059.JPG
ufak bir çeşme başı molası. Çantanın sol yan gözündeki yağ şişesi düşüp kayboldu, şapka kalıcı olarak sarı bir renk almadan önce son kez bembeyazken görülüyor.



trans_20120721_063.JPG
sırtın bir sol yanındayım bir sağ. Bazen de tam üstünde.


trans_20120721_065.JPG
yokuşu gülerek çıkıyorum, ineklerini bekleyen teyzelerden biriyle aramda geçen şöyle bir diyalogdan dolayı:

- habu niye çalişmay?
- !?
- ula niye çalişmay bu?
(burada jeton düştü, bisikletten ses duymayınca nasıl motor çalışmadan gittiğimi soruyor)
- ben çalişiylimya
- uyy pokelliyen uşak
- !!

bu yolu hep bu konuşmayla hatırlayacağım. pokelliyens diye bir takım kurup teyzeyi ilk taraftarımız olarak yazsam yeridir.



trans_20120721_074.JPG
bir çeşme başına ulaşınca molayı patlattım.



trans_20120721_077.JPG
manzaram da bu. fena değil.



trans_20120721_084.JPG
Karakaban tepesi taa ileride tam karşıda göründü, Taşköprü yaylası solunda biraz alçakta kalıyor.



trans_20120721_087.JPG
rüzgarın etkisiyle kontrolü kaybedip formadan içeri dalan böcek kurtarılıp doğaya salındı.



trans_20120721_091.JPG
kalabalığı sevmeyen iki amcanın evleri muhtemelen. etrafta başka ev görünmüyor.



trans_20120721_098.JPG
ileride bir dükkan göründü. hemen ilerisinde doğalgaz hattının izleri görünüyor. Bu izleri Taşköprünün yukarısında tekrar göreceğiz.



trans_20120721_099.JPG
hiç otlanmamış harika bir çayır. oralarda bir yerlerde bu çayırın hayaliyle uyuyamayan inekler olmalı.



trans_20120721_101.JPG
vadilere serpilmiş yaylalar. yol seyir terası gibi.



trans_20120721_109.JPG
Santa vadisi.
sıcak hava ciddi bulutlanma yapmış aşağıda. ama bu yerel bir olay, tüm bölge sıcaktan kavrulduğundan etkili olamaz.



trans_20120721_120.JPG
Çiçeklerin kimisi çaya katılıyor kimisi kokusu için kimisi süs için kullanılıyor. Epey popüler yayla çiçeği var. Mesela ben de bu turdan sonra yaylaya gidip dağ çayı diyebileceğimiz anık (Dağ kekiği) toplayacağım yayladan. Çaya katılınca süper bir aroması oluyor ve kış günlerinde bana dağlarımı hatırlatıp içimi ısıtıyor (içimi ısıtanın kaynar su olduğunu iddia edenlerle tartışıyorum haberiniz olsun).



trans_20120721_123.JPG
işte Karakaban (2700m). bölgede birden çok Karakaban olduğundan o anda size en yakın olanı doğru kabul etmek gerekir. Altından sola geçip Taşköprüye ineceğiz.



trans_20120721_138.JPG
Çakılgöl zirve, 3082m. Hemen altında buzul gölü var. Görmek isterseniz:
dağlarda 5 günün dördüncüsü: çakılgöl-eşkiyaboğazı


trans_20120721_139.JPG
Taşkesen tepesi, 2820 m. Görmek isterseniz bir önceki linke ve orda verdiğim önceki gün linklerine bakabilirsiniz.



trans_20120721_153.JPG
Tam Karakabanın altında Santa vadisini çok net gören balkon gibi bir çıkıntı var. Oraya yollanıp manzaraya bakmak istedim. Önce keskin bir koku karşıladı beni. Biraz arayınca da bunu buldum. Yerel çöplük.
çevredeki kasaplar ve diğer işletmeler atıklarını buraya döküyorlar anlaşılan.



trans_20120721_154.JPG
Dünyanın en manzaralı çöplüğü olabilir



trans_20120721_161.JPG
Santa köylerinin bazıları görünüyor buradan.



trans_20120721_162.JPG
İlk koyun sürüsünü gördüm. Gözlerim köpekleri arıyor. Geçen geçişimde yola yatmış bir grup köpekle epey uğraşmıştım geçmek için.



trans_20120721_166.JPG
ve Taşköprü.



trans_20120721_170.JPG
otele yerleştikten sonra çıkıp dere boyuna gidiyorum. Uygun bir yer bulursam dereye gireceğim. Derin bir yer bulamayınca mecburen ayak bacak sokmayla idare ettim. Su oldukça sıcaktı, ilk defa yaylada bu kadar sıcak bir dere gördüm diyebilirim.
derenin suyu da epey azalmış, karlar tükendikçe de azalmaya devam edecek.


D1_edgedata.jpg
veriler. Toplam bir saate yakın duraklamışım. 10 dakikadan fazla mola vermemiş olmama rağmen farkında olmadan toplamda oldukça fazla zaman fotoğraf vb için harcanıyor. Bugün yola sabah 7 gibi erken bir saatte çıktığımdan gecikmedim ama sonraki günlerde bu başıma iş açacak.

Neyse şimdilik işler yolunda, enerjik hissediyorum, teknik taktik bir problemim yok, moralim yerinde. Yarın genel klasman için atak yapacağım :)
 

Dosyalar

  • trans_20120721_118.JPG
    trans_20120721_118.JPG
    76,6 KB · Okunma: 3
Son düzenleme:
Scudo
Kutlarım;söylenecek çok söz var elbette ancak şimdilik sadece izleyelim.
 
  • Beğen
Tepkiler: delibalta
Hüseyin hocam hayranım size... Yusufeli'nden Trans Kaçkar yazınızdan beri okuyorum maceralarınızı. İnşallah Yusufeli'nin bir yaylasında karşılaşırız sizinle :)
 
  • Beğen
Tepkiler: delibalta
Turun başlığını gördüm. Müziği kapattım, tüm ihtiyaçları giderip yeni alınan bir dvd izlemeye hazırlanır gibi bilgisayarın başında yeniden yerimi aldım. Haber verilen sürpriz buymuş demekki dedim. Önce hızlı hızlı, sonra yavaş yavaş yazıları okuyup fotoğrafları ve ayrıntılı teknik detayları inceledim.

Birinci etap için diğer turlara nazaran soft bir tur izledim, yinede güzeldi. Bu etap forumdaki hatta yurdumdaki çoğu bisikletçi için (ben de dahil) sert sayılabilecek bir etap olmasına rağmen sizin diğer turlarınıza kıyasla sakin bir havada geçmiş. Soft demem ondan.

Fragman fotolarında vaadedilen diğer parkurları ve etapları merakla bekliyorum. En çok 8. etap merak uyandırdı bende. Sabırla bekliyorum. Yolun açık olsun kaptan.
 
  • Beğen
Tepkiler: delibalta
Tebrikler güzel bir tur güzel bir görsel anlatım.
 
  • Beğen
Tepkiler: delibalta
@fatih alver

Birkaç saat önce başka bir forumda bir süre önce gönderilmiş bir mesajı okudum. Kaçkarlar turundan etkilenip bisiklet almış ve sürmeye başlamış. Yaylalarda çok zaman geçirdiğini ama artık gidemediğini söylemiş. Çok etkilendim söylediklerinden seneye daha beterini yapmak için gaza geldim :) Tutup antrenman yaptım bu saatte.
Özetle enerjimiz, sevgimiz, tutkumuz birbirimize destek oluyor. Tek tek yapamayacağımız işlere kalkışıyoruz. Diğer turlarda ve bunda da kafamın bir köşesinde sizler hep vardınız. Bir takımın parçasıydım ben orda, onun için bu tur planlandığı gibi yapılmalıydı hem de iyi yapılmalıydı.
yapıldı da :)

@ayhanakbuga
eninde sonunda olur. Sadece Yusufeli değil Bayburt, Gümüşhane, Rize yaylaları da olur. Ortada bir yerde denk geliriz.
 
Hüseyin abim ne diyeyim ben sana.. oyy oy..
Harikaların ötesinde bir şeye imza atmışsın ...
Bisikletin ve sen birde dağlar,ıssız yollar,sen ve korkuların,dağlar yine sen...
Çay içip anlat derdim ya'da peşine takılıp dağlarda beraber pedallamayı isterdim..
Harikanin ötesi tur'da bir şey diyemem vallahi kaptan pedal budur!kaptan pedal olmak budur!
Saygılar...
 
Merhaba Hüseyin Abi, bu performansıyla Türkiye'nin Dağlar Kralı ünvanını fazlasıyla hak ediyorsun. Ben olsam yanımda biri olmadan asla gitmezdim.
 
  • Beğen
Tepkiler: delibalta
Hüseyin Kardeşim tek kelimeyle harika, bütün paylaşımın için teşekkür ederim. Hep Avrupa Avrupa diye anlatıp dururlar, görsünler Canım Türkiye'min ne güzellikleri var.
 
  • Beğen
Tepkiler: delibalta
Tek kelimeyle harika. Fotoğraflar muhteşem. Ama evde oturup izliyor olmak can sıkıcı. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: delibalta
Sizler de kolayca rota hazırlayın diye gps kayıtlarını paylaşmaya karar verdim arkadaşlar:
(link)
 
Bu turda orada olmak o anları yaşamak isterdim. Çok şeyler yazmak istiyorum ama kelimelere sığmıyor bu nedenle kibarca ayaklarına sağlık diyorum.
 
eski işleri tozlu arşivlerden çıkarırken sıra orta çağı kapatıp yeniçağı açmaya geldi. 2012 hem powermetre hem de gps kaydı yapan cihazları kullanmaya başladığım yıldı.
İlk ciddi organizasyon da Trans Doğu Karadeniz (TDK) olmuştu.
O zaman için ciddi bir işti, gerçekten çok zorlanmıştım. 8 gün boyunca her gün sabahtan akşama kadar yoldaydım. Sabah uyanıp kendime gelmem hayli zaman alıyordu. Yükleri bisiklete yüklemek, bisikletin üstünde durmalarını sağlamak falan işkenceydi.
Antrenman hacmim daha yeni yeni artıyordu. Yani böyle 8 günlük bir işkenceye hazır değildim. 2012-2013 civarları haftada ortalama 8-10 saat antrenmanım vardı. Şimdi dinlenme haftalarım daha ağır.
2012 Kasım ayında bir ftp testi yapmışım. 20dk 300w falan, ilk testim olduğundan becerememişim pek (2013 Kasım ayında aynı test 345w olmuş mesela) ama seviyem belliymiş yani. Şimdilerde 300w 3 saat falan tutturabildiğim bir şey.
Şimdi geriye dönüp bu performanslara ve o yıllarda kafamdan geçenlere baktığımda bilmemenin bir şans olduğunu farkediyorum. O 2012 Kasım günündeki testten sonra biri bana gelip o hayalini kurduğun dağ bisikleti maratonlarında başarılı olmak için gereken seviye bu diye bugünkü kendi değerlerimi gösterse o gün sporu bırakırdım. Potansiyele ulaşmak yıllar ve binlerce saat alıyor ve daha ilk günden çıkmanız gereken dağı görünce oraya asla çıkamam hissi galip gelebiliyor. Neyseki sonraki yıllar hızlı bir gelişme oldu da ne gerektiğini öğrendiğimde hmm, çok da fazla değilmiş diyebildim.

TDK 2013, 2014 ve 2015 de yapıldı ve çok da güzel oldular ama bu TDK forumda son yazdığım tur oldu.
 
Geri