Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

***Gökova Pedallarımın Altında (GPA) 2007***

Ben bu turda çok eğlendim yaa... :)

Ama önümüzdeki hafta vizeler başlıyor ve ben hiç istemiyorum :(

Muğla ekibinden ricam hemen bir daha başa alalım organizasyonu vizelere bahane uydurup girmeyeyim :D hem yine eğlenelim :D:D

ahh ah olmayacağı aklıma geldikçe kötü oluyorum :( neyse seneye artık inşallah...

Bu arada organizasyonu düzenleyen, ucundan tutan herkese milyonlarca kere TEŞEKKÜRLER ben bu kadar eğlenceli olacağını tahmin etmiştim aslında :p ama bu kadar harika olacağını bilmiyordum...

Herkesi çok seviyorum :) (noluyo bana yaa)

Katılan kişilerle tanışmak, gülmek, eğlenmek.... Sizleri tanıdığıma çok memnunum... Tekrar görüşmek Dileğiyle...
 
Scudo
Önce bu 20 Mayıs

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/enderabi293.jpg

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/enderabi294.jpg


Sonrada bu...28 Ekim

http://img207.imageshack.us/img207/312/dscn1584py1.jpg

Walla fırat abicim bilmiyorum artık her gökova organisazyonunda birşeyler yapıyorsun...

Bilemiyorum artık hani ilk resimde yardımseverliğinden diye düşünmüştük (Aslında bahane fırsat bu fırsat diyip binmişti kamyonete) ama ikinci resimde herşey açık...

Artık ben yorum yapamıyorum korkmaya başlıyorum... :(

Umarım seneye benim başıma böyle birşey gelmez... :D:D
 
@Ahmet Mumcu

ahmet abi .. seninle birlikte aynı yolda olmak o kadar güzeldi ki ..önceleri açtığın konulara bakıyor ne kadar güzel ne büyük işler diyordum..birlikte geziye devam edince gerçekten anladım ne kadar profesyonel olduğunu...hani göcek'te sahilde kalmıştık.
biz erken toparlandık sadece bagalar kaldı takması falan çok bi zamn almazdı..
ahmet abi de yeni geliyor wc den ama çadırı duruyor herşeyi duruyor...
ahmet abi bir geldi bir topladı bir yükledi....bakakaldım herşeyiyle hazır bizi bekliyor.. biz hazırlanana kadar yine 15 dakika beklemiştir..
hele göcek te akşam bize tüpünle yaptığın çay...abi neyse anlatmayayım daha güzel şeyleri..yoksa gökova turu fethiyeye kadar uzatılır.marmaris sonrası bütün sponsorluğu üstlenirsin...çay ..çorba..müsli..yoğurt..
ahmet abi kısaca sen yolların sadece üstünden geçmemiş yolların tuzunu yutmuş bi gezginsin..bu herşeye yansıyor..bende kendi adıma bu tecrubeyi mümkün olduğu kadasr gözlemlemeye çalıştım..inşallah başka coğrafyalarda yine yollarımız kesişir...sevgili ahmet mumcu'ya buradan çok çok büyük selamlar yolluyorum..yolun açık olsun ahmet abi..
''ramazan kuruçay''
 
Sevgili Mesut, senin başına böyle bir şey gelme ihtimali yok merak etme. Ben zaten hep iyi niyetimin kurbanı oluyorum. Halbuki ben onu kurtamak için yapmıştım.
 
@tırt kaptan

:)
Biliyorum Fırat abi biliyorum :) bilmem mi :p


Şaka bi yana herşey için tekrar teşekkürler...
 
  • Beğen
Tepkiler: tırt kaptan
Arkadaşlar aşağıdaki yazı Marmaris'in yerel gazetelerinden biri olan Çağdaş Marmaris'te yayınlandı. Haberin metinini Aşağıda okuyabilirsiniz.
http://i214.photobucket.com/albums/cc242/tirtkaptan/Rotationof1211049.jpg

Geçtiğimiz hafta, 25-29 Ekim tarihleri arasında, bisiklet üzerine Türkiye'de bir ilk gerçekleşti. 90 Bisikletçi Muğla Bisiklet Platformu tarafından düzenlenen Gökova Pedallarımın Altında Bisiklet Buluşması etkinliğinde bir araya geldi. 3 gün boyunca 240 km yol aldılar. Ortak paydası bisiklet olan 90 insan gezileri süresince havayı ve doğayı kirletmediler, dostluk ve kardeşlik duyguları içerisinde yiyeceklerini, sularını, teknik malzemelerini ve en önemlisi hatıralarını paylaştılar.

İlk gün Akyaka'da toplanan bisikletçiler, kahvaltı sonrasında saat 10 gibi yola çıktılar. 90 bisikletin çıkardığı pedal sesleri, kuş seslerine karıştı, ciğerleri yemyeşil çam ağaçlarının kokularıyla doldu, üstelik güneş de sıcacık yüzünü bisikletçilere çevirince ortaya muhteşem bir tablo çıktı. İlk gün 65 km pedal bastıktan sonra gece Çökertmede konakladılar, ertesi gün Bodrum'a yola çıktıklarında güneş ve kuşlar yine onlara eşlik ediyordu, her şey muhteşemdi, yol sakin, hava çok güzel, manzara ise tarifsizdi, ta ki Bodrum'a yaklaştıklarında geçtiğimiz yaz çıkan yangında kül olan ormanlık alana gelene kadar. Sadece 1 yıl önce yemyeşil olan bu bölge şimdi kapkahverengi olmuştu. Kuşlar tüneyecek ağaç bulamıyordu, rüzgar eskisi kadar keyifli esmiyordu, güneş ise kırgın, bulutların arkasına saklanmıştı. Bu duygular çadır kuracakları alana kadar onları takip etti. Ertesi Sabah Datça'ya gitmek üzere bisikletlerini ve eşyalarını feribota yüklerken, kendi kendilerine, seneye geri dönüp, yanan yerleri ağaçlandırmak için çalışma sözü veriyorlardı. Feribot masmavi Ege Sularını yararken bisikletçiler tekrar güneşin ve Denizin tadını çıkarıyorlardı bisikletçiler, Datça'ya ayak bastıklarında diğer bütün yerlerde olduğu gibi sıcacık bir ilgiyle karşılandılar. Datça'da yenen öğle yemeğinden sonra bir kısım bisikletçi Eski Datça'ya, bir kısmı da Aktur Kampına yola çıktı. Gece Aktur'da konaklandıktan sonra son gün Marmaris'e doğru pedallar çevrilmeye başlandı. Bir yandan son günün verdiği hüzün, bir yandan Marmaris'in muhteşem doğası, 90 insanı karmaşık duygulara sürükledi. Armutalan Rampasından Marmaris'i seyrederken fotoğraflar çekildi. Birazdan Marmaris'e varacaklar ve tur bitecekti ama 90 insanın kalbinden ve aklından bu gezi hiç çıkmayacaktı. Marmaris'te Aktaş Mevkiinde kampinge girildi, 90 bisikletçi belkide bir daha görüşemeyeceği arkadaşlarıyla kucaklaşıp geldikleri şehirlere dağıldılar. Nerelere mi? Ankara, İstanbul, İzmir, Denizli, Eskişehir, Balıkesir, Bergama...
Vermek istedikleri bir mesajları yoktu ama, zaten bu dört gün geçtikleri yerlerdeki insanlara yeterince mesaj verilmişti:
“ Biz birbirinden farklı 90 insan çevreyi kirletmeden, kavga etmeden, her şeyimizi paylaşarak 4 gün geçirdik, siz de yapabilirsiniz, ihtiyacınız olan tek şey, bir bisiklet ve sevgiye açık bir kalp. “
Onlar 4 gün boyunca bu mesajı geçtikleri yerlerdeki insanlara defalarca ilettiler, birilerinin ise bu mesajları daha geniş kitlelere iletmesi gerekiyordu. Ulusal Basın Bodrum denince koştura koştura gitmiş ancak Bodrum'da her zamanki yerlerinde, sahilde konuşlanmış ve orada kalmışlardı, halbuki bisikletçiler yollarına devam etmiş ve yol boyunca yanlarında sadece Yerel Basını bulabilmişlerdi çünkü yerel basın sorumluluklarını bilen özverili çalışmalarının karşılığını ekonomik olarak alamasalar da, yaptığı işi ve yaşadığı yeri seven insanlardan kurulmuştu. Onları İlgilendiren bireylerin güzelliği değil, yaşanılan çevre ve ahenk içerisinde yaşayan insanların yarattığı güzelliklerdi. Muğla Bisiklet Platformu'nun bu etkinliğine Valilik, Belediyeler, bazı firmalar ve sivil toplum derneklerinin yanı sıra en büyük desteği onlar vermişti. Ve takdiri hak ediyorlardı...
 
GÖKOVA PEDALLARIMIN ALTINDA BİSİKLET BULUŞMASI-1

Muğla Bisiklet Platformunun aylar öncesinden hazırlığına başladığı bu organizasyon için gün sayıyordum. Erzincan’dan tek katılımcı benim. Muğla’ya gidebilmek için haftalar öncesinden otobüs biletimi alıyorum. Proje tarihinden 3-4 gün önce varıyorum organizasyonun başlangıç noktası olan Akyaka’ya. 100’e yakın katılımcısı olan bu organizasyon Türkiye’de bir ilk. Benim içinde bir ilk. Çünkü ilk defa bu kadar çok bisikletçi ile pedal basmanın heycanı var. Daha önce max. 30 kişi ile pedallamıştım. Organizasyonun başlamasına bir gün kala katılımcıların bir çoğu geliyor. Muğla Bisiklet Platformu her şey için çalışmış. İlk akşamın yemeğini ikram ediyorlar. Menümüz ise Balık-Ekmek… Akyaka’da Kadın Azmağına demir atmış bir teknede yiyoruz Balık-Ekmek’lerimizi.


24 Ekim akşamı Organizasyon Yönetimi ve tarafından katılımcılar ile birlikte teknik toplantı yapılıyor. Akyaka Belediye Başkanımız Sayın Ahmet ÇALCA katılımcılara küçük bir hoş geldiniz konuşması yapıyor.


25 Ekim sabahı tüm katılımcıların hepsi tamamlanıyor ve Akyaka Yücelen Otel’in ikramı olan kahvaltımızı yapıyoruz.
Organizasyona Antalya’dan katılan İlknur ve Ender ALICIOĞLU Çifti;


Denizli Bisiklet Platformu kurucu ve üyeleri Cahide ve İsmail AKMAN Çifti ve Platform üyesi arkadaşlarımız;


Ankara, İstanbul ve Eskişehir’den katılan arkadaşlarımız;


Organizasyonun başlamasına dakikalar kaldı artık. Kahvaltıda bize eşlik eden Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman GÜRÜN açılış konuşmasını yapıyor,


Hareket etmek için tüm arkadaşların toplanmasını bekliyoruz. 4 gün sürecek serüvene birazdan start vereceğiz. Sabırsızca bekliyoruz.


Start verildikten 2 km sonra toplanmak için Maden İskelesinde geride kalan grubu bekliyoruz. İki gruba bölünüyoruz. Ön ve arka grup olarak.


Organizasyon boyunca en arkada bir Ambulans ve Teknik servis aracı sürekli bizi takip ettiler. Yerleşim yeri ve kalabalık yollarda ise Polis Eskortluğunda yol aldık.


Ön grup Akbük Koyuna girerken arka grup ise yavaş yavaş yola devam ediyordu. Stabilize yolda rampa tırmanıyoruz. Hayatımın en eğlenceli tırmanışlarıydı bile diyebilirim.


Fazla zaman kaybetmeden yola devam ediyoruz. Biraz önce yanında olduğumuz Akbük Koyu şimdi ise ayaklarımızın altında,


Öğle yemeği için Ören’e varmış bulunuyoruz. Ören Belediye Başkanı konuşma yapıyor yemek esnasında. Yorucu tırmanışlarda kaybettiklerimizi fazlası ile burada alıyoruz.


Gökova Körfezine kara bir leke gibi kondurulan Ören Termik Santrali;


Geceyi geçireceğimiz Çökertmeye çok az bir yolumuz kaldığını öğreniyoruz. Hava kararmadan çadırlarımızı kurmak istiyoruz.
Çok geçmeden Çökertmeye varıyoruz. Çadır için uygun yer seçiyoruz. Kimi plaja, kimi ağaç altına, kimi de düz bir zemine çadır kurmak için telaşe başlıyor. Gece yağmur yağabilir düşüncesi aklımızın bir köşesinde tabi…
Sabah kalk zili 7:00’de. Kahvaltıyı biran önce yapıp zorlu bir Mazı rampasını çıkmak için sabırsızlanıyoruz.


Bazı arkadaşlarımız ise araç ile çıkmayı uygun görüyorlar. Bisikletlerini yanımızda gelen araca yüklüyoruz. Diğer bir minibüs ile yukarı kadar çıkıyorlar. Yukarıda bizleri bekliyorlar. Bikaç saat içinde bizde yukarı çıkıyoruz. Çaylarımızı yudumlarken dinleniyoruz da tabi. Sonra yola devam ediyoruz. Organizasyon komitesinin uyarılarını dikkate alarak yol alıyoruz. Biraz sonra dik ve tehlikeli bir inişin olduğunu söylüyorlar. Dikkatli bir şekilde iniyoruz. İnişten sonra düz bir yolda ilerliyoruz bir süre sonrasında öğle yemeği durağımız Mumcular’a varıyoruz. Menü ekmek arası kavurma,köfte…
Yemeğin ardından dinlenmeye çekiliyoruz… Mumcular Belediye Başkanı gelip küçük bir konuşma yapıyor.


Tatlı bir rampa çıktıktan sonra Bodrum’a doğru inişe geçeceğimiz duyumunu alıyorum. Ama ne tatlıymış ancak çıkan bilir.


Rampanın ardından güzel bir iniş yapıyoruz. Devamında deniz kenarından düz bir yolda ilerliyoruz. Bu defa ise rüzgar gitmemize engel oluyor. Yavaş tempoda ilerliyoruz. Bodrum’a çok az bir yolumuz kala bir köyde toplanıyoruz. Bodrum’dan basından arkadaşlar geliyorlar. Yurtdışından katılan misafirlerimiz ile röportaj yapıyorlar.
Polis eksortu bekliyoruz. Bodrum’a tüm grup birlikte girmemiz gerekiyor.


100’e yakın bisikletçi hep birlikte düzgün bir sıra halinde Bodum’a giriş yapıyoruz. Kamp yapmak için Gümbet’e doğru yöneliyoruz.
Herkes çadırını kurmakla meşgul kuranlar ise denize girmekle. Bende daha fazla dayanamayıp atlıyorum denize. Sonrasında akşam yemeği için toplanıyoruz. Muğla’nın meşhur keşkek’ini kaşıklıyoruz. Beğenenler ve beğenmeyenler var tabi.
Akşam Bodrum’u gezmek merkeze gidiyoruz. Arkadaşlarımız ile gezip tozup tekrar kamping alanına dönüyoruz ve ben çadırıma kapanıyorum.
Sabah Datça’ya gidebilmek için limana yöneliyoruz. Feribot bizi bekliyor. Araçlar, bisikletler, insanlar her şey yerleştikten sonra feribot 2,5 saat süreceği yolculuğa başlamış bulunuyor.
Limandan çıkma anı;


Feribotta bizlere ikram edilen sandviçlerimizi kahvaltımız olarak yiyoruz. Feribot Datça Limanına yanaşırken inmek için hazırlıklar da başlıyor. Yine ikişerli sıra halinde Datça ilçe merkezinde turluyoruz. Ardından öğretmenevinde öğle yemeği için toplanıyoruz. Bisiklet denince akla gelen isimlerden Gürsel AKAY konuşmasını yapıyor, Dünya Gezgini Ahmet Mumcu alıyor ardından mikrofonu. Zevkle dinliyoruz…
Yemeğin ardından iki gruba ayrılıyoruz. Direkt Aktur kamp alanına gitmek isteyenler ve Eski Datça’yı gezip görmek isteyenler… Ben “buraya kadar gelmişken Eski Datça’yı da görmeden gitmeyeyim” diyen gruptaydım.
Eski Datça Sokaklarında gezerken;


Eski Datça’yı gezdikten sonra Kamp alanına doğru yola çıkıyoruz hep birlikte. Datça’dan 3 bisikletsever arkadaşlarımızda bizlere eşlik ediyorlar.


Aktur Kamp alanına kampımızı kurduktan sonra yine hemen denize koşuşturuyoruz. Yazın son meyvelerini topluyoruz. Erzincan’da çetin kış şartının olduğu haberini alınca ayrı bir keyifle giriyoruz denize. Akşam yemeğimizi yedikten sonra plajda arkadaşlar ile laflıyoruz. Saat geç olunca herkes çadırına gidiyor ardından.
Sabah kahvaltısının ardından yine rampalı yollar bizi bekliyor.
Aktur Kamping;


İnişler çıkışlar eşliğinde ilerliyoruz. Arkamda görünen yer Çubucak;


Marmaris’e 18 Km kala Hisarönü’de öğle yemeği için mola veriyoruz. Uzun uzun dinlenmeye vaktimiz oluyor. Fazla açıkmadığım için arkadaşlar pideleri midelerine indirirken ben ayran içmekle meşgul oluyorum.
Yola devam;


Marmaris artık görünüyor. Son durağımıza dakikalar kaldı. İçimi bir hüzün kaplıyor. Ayrılık vaktinin geldiğini hisseder gibiyim.


Marmaris’e yine grup halinde giriyoruz. Şehir içine girmeden eskort eşliğinde kamp alanımıza doğru yöneliyoruz.


Kamp alanına varıyoruz. Kamp kuracaklar çadırlarını kuruyor. Akşama geri dönecekler ise hazırlıklarını yapıyorlar. Hep birlikte Marmaris Belediyesinin ikramı akşam yemeğimizi yedikten sonra teker teker ayrılıyor arkadaşlarımız. İstanbul’a, Ankara’ya, Bursa’ya, Balıkesir’e ve İzmir’e gidecekler sırası ile ayrılıyorlar. Geriye kalanlar ise Muğla’lı arkadaşlarımız ve bisikleti ile Fethiye’ye kadar gitmek isteyen arkadaşlarımız.


Bir organizasyonu daha burada noktalıyoruz. Gelecek yıl Gökova Körfezine tekrar geleceğimizi söyleyerek ayrılıyoruz…

Muğla Bisiklet Platform’una sonsuz teşekkürlerimi sunarım…

Sevgiler...
 
Benim için foto paylaşımının ayrı bir yeri var. ;)
Bu topiğe fotolarıyla katılan herkese teşekkürler. :)

Ancak Serkan kardeşimizinkilerin tadı( manzaralar, makrolar vs'yi kastediyorum) daha bir güzel gibi sanki.. :rolleyes: :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Serkan Taşdelen
@fatih__66

fazlasıyla gayri ciddi bir tavır. burada paylaşılanların tek satırını bile okumadığından eminim. insanın bu kadar anlatımı birer dakikada okuması mümkün olmadığı gibi başkalarına karşı okumuş da yorum yapmış görünerek insanları aptal yerine koymak da hoş değil. :boese157:
 
http://i214.photobucket.com/albums/cc242/tirtkaptan/Rotationofgpafrat191.jpg
http://i214.photobucket.com/albums/cc242/tirtkaptan/Rotationofgpafrat192.jpg
http://i214.photobucket.com/albums/cc242/tirtkaptan/gpafrat190.jpg
http://i214.photobucket.com/albums/cc242/tirtkaptan/gpafrat188.jpg
http://i214.photobucket.com/albums/cc242/tirtkaptan/gpafrat187.jpg
http://i214.photobucket.com/albums/cc242/tirtkaptan/gpafrat150.jpg
GPA nın uykucuları...
 
http://i214.photobucket.com/albums/cc242/tirtkaptan/gpafrat118.jpg
http://i214.photobucket.com/albums/cc242/tirtkaptan/gpafrat123.jpg
http://i214.photobucket.com/albums/cc242/tirtkaptan/gpafrat124.jpg

Bu kadar çok duayen arasında bulunmak büyük keyifti...

http://i214.photobucket.com/albums/cc242/tirtkaptan/gpafrat95.jpg
Not: Necati Abi bayrağı cumartesi günü aldım çok teşekkür ederim. Baktıkça sizi hatırlayacağım...
 
Geri