delibalta
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 24 Eylül 2004
- Mesaj
- 691
- Tepki
- 2.735
- Şehir
- kuzeyli
- Başlangıç
- 1997—98
- Bisiklet
- Bisan
- Bisiklet türü
- Dağ bisikleti
30 Temmuz 2009
(link)
daha önceki günlerin fotoğrafları için:
1.gün Bayburt-Yusufeli
Yusufeli-Çoruh-Kaçkarlar kampı 1.gün (2009)
2. ve 3. günler Yusufeli-karadağ-tortum gölü-yusufeli
Yusufeli-Çoruh-Kaçkarlar kampı 2. ve 3.gün (2009)
4.gün Yusufeli-Yaylalar
Yusufeli-Çoruh-Kaçkarlar kampı 4.gün Yusufeli-Yaylalar (2009)
5. ve 6. günler Dilberdüzü-Deniz Gölü- İspir
Yusufeli-Çoruh-Kaçkarlar kampı 5. ve 6.günler Yaylalar-Dilberdüzü-Kaçkar-İspir (2009)
7. Gün
Son gün İspir'e yaklaşık 25 km mesafedeki çamlıkaya yol ayrımındaki pansiyondan başladı. sabah gündoğumuyla birlikte kalkıp toparlanarak yola koyuldum. Zorlu 6 günün yorgunluğuyla yol bitmek bilmedi. Ovit'e tırmanış en zor kısım olmasına rağmen manzara ve güne yeni başlamanın keyfiyle çabuk geçti. Ovit'i inip İkizdereyi geçer geçmez işkencenin büyüğü başladı. İkizdereden sahile kadar yol vadide yapılan baraj inşaatının içinden gidiyor. Kim ne derse desin bu vadide de çok büyük doğa katliamı var. Bu büyük enerji atılımını bence torunlarımız kara bir dönem olarak hatırlayacak. Enerji ihtiyacını önceden tahmin edip tedbir almadığımızdan açığı kapamak için tutuşmuş durumdayız.
İkizdere'den sahile kadar inşaat halindeki yolda trafiğe ayak uydurmaya çalışarak indim ama biriken yorgunluk ve ardından gelen aptalca stres nedeniyle tadım kaçtı. Bilinçsiz memleketlilerim de sağolsunlar daracık yolda onlara nasıl yol verebileceğimi, versem bile benim 30 olan hızımdan 35 olan trafiğin ortalama hızına çıkmalarının onlara ne kazandıracağını düşünmeden gerek kornayla, gerek el kol hareketiyle, gerek cam açıp çekil lan! demeleriyle iyice asabımı bozdular.
Sahile bir şekilde indikten sonra daha önce bedelini çoktan ödediğimiz yeni sahil yoluna girip Trabzon'a yollandım.
Yıllar önce henüz yeni yol yapılmamışken Uzungöl'e ilk gelişimde Trabzon-Of arasını nasıl geçtiğimi ben bilirim. Yol o zamanlar kendine takılan sırat köprüsü adını fazlasıyla hakediyordu.
Kısa süreliğine google maps uygulamasına erişebildim. işte rota.
Bir gecelik yatağım. sabah çok dinç uyandım.
saat 6:18. velespit, piskletçi ve yeni doğmuş güneş. Var mı daha güzel bir kombinasyon !?
İspir'e daha yolumuz var. Az gibi gelsede 20 km vadideki yol şartlarında az değil.
İnşaat alanının başlangıcı. Yol kapalı iken tepelerden geçen servis yolu kullanılıyor. Zevkli olabilir ama daha yolun başında zaman harcamak istemiyorum. İleride zaman kaybedeceğim aksilikler olabilir.
Vadi çok uzun bir sürüş rotasına sahip. Tekrar tekrar geçilecek kadar da zevkli. Barajlar bitmeden eli ayağı tutan herkesin gitmesinde fayda var. Daha sonra bölgenin yapısı değişecek, bu yolların çoğu geri dönmeyecek hatıralar olarak kalacak. Gidin ve bu hatıralardan payınızı alın.
İspir. Uğramadan geçiyorum, 2003'teki gezimizde öğretmenevinde kalmış sonraki gün Ovit'e devam etmiştik. O zaman Yusufeli yoluna devam etmeyi çok istemiştim. 7 yıl sonra istediğim oluyor.
saat 8:25. İspir'in 3-4 km dışındaki yol ayrımında ikmalimi yapıp rampaya vurdum. Buradan sonra taa İkizdereye kadar doğru dürüst dükkan yok.
yorgun kamyon şoförü yükünü sırtlamış, rampaya sarmış. Sabahın serin havası nedeniyle giydiğim termal içlik gözden kaçmıyor. Serin sabah kavramı şimdi bir asır kadar uzak geliyor.
Trabzon henüz radarda yok.
Fena bir göl değil ama daha iyisi de yapılabilirdi.
bknz: 6 gün yayla kampı.
6 gün yayla kampı (Maçka-Hamsiköy-Kulat-Karaca-Torul-Zigana-Trabzon)
Zam istiyor olabilir mi?
tırmanış kayaların arasından devam ediyor.
sıcak etkisini göstermeden yükselmekte fayda var. molasız çevirmeye devam. saat 10:00 civarı.
eğim azaldı, vadi genişledi. Çevre son 6 gündekinden de farklı. Çok bal kovanı var. Çiçek çok ama kurak ve kayalık zeminden dolayı fazla hayvan beslenmiyor. Bu nedenle fazla köy yok, olanlarda da nüfus az.
Yol üzerinde böyle özenle yapılmış çok ev var. Sonuçta vakit geçirmesi keyifli bir yer.
insanda tırmanma isteği uyandıran yamaçlar.
2003 yılında eski bisikletim bisan apenninle buradan 20 ortalamayla çıktığımı net hatırlıyorum. Çantam vardı ama hem ağır değildi hem de sırtımda değil direksiyonun üstünde taşıyordum. Bisiklet 2-3 kilo daha ağırdı ama lastikleri hibrit sürüşe uygun az dişli modellerdendi. Yine de o zaman yaptığım hıza imrendim. tabii altın çağlardı onlar, spor olsun diye 250 km çevirip içinde bir de dağ geçidi aşardım.
bölgede inekler büyük sürüler halinde otlatılıyor. ovit tarafında fazla yok bu sürülerden.
Rize il sınırı. bu köprü önemli bir nokta. en azından karayolları için.
inekler için sınırların bir anlamı yok tabii.
trabzon menzile giriyor. levhanın üstüne eve yapacağım 5 km tırmanışı da eklemek lazım.
bölgedeki diğer geçitlerin aksine Ovit'in tepe noktasında uzun düzlükler var.
koyun mu komando mu bunlar. araziden ayırt etmekte zorlanıyor insan.
ot az olunca ineklere fazla iş düşmemiş anlaşılan. çömeze otlatıp kendileri takılıyor.
çevredeki yüksek dağlardan gelen ufak derelerden biri. kaynağını merak ediyorum, bir göl bile olabilir.
yolun biraz düzleşmiş olması aldatıcı, daha zirveye yol var.
civar yaylalarda taş evler çoğunlukta. Toprak kayalık zemininde etkisiyle çok verimsiz. yaşamın zor olduğu yerler. belli bir rakımdan sonra yılın birkaç ayı kalınıyor tabii.
geçit ileride göründü. inişten önce son düzlükler.
Sert rüzgar nedeniyle büyükçe bir kayanın arkasında üstümü değiştirdim. iniş uzun olacağından terli formayla inmek istemiyorum.
bir hatıra fotoğrafı da velespite. Saat 12:15.
Bu da 6 yıl önce 2003 yılında buraya ilk çıkışımdan. Bisan Apennin ile:
'96 Bisan -baraküda- Apennin
biraz aşağıda ilk yaylalar başlıyor. tam tabloluk bir görüntü; karlı zirveler, dere, geleneksel mimaride evler, inekler vb.
koyun çıktılar.
vadideki yaylaların yolları dağ bisikleti için çok uygun. daha erken gelmiş olsam kafamda vadiden inmek vardı.
eski tip yayla evleri.
yayla evlerine ve yeşilliğe aldanmamak lazım. çevredeki zirveler 3000 metreden başlıyor.
yürüyüş için mükemmel patikalar.
gezmekle bitmeyecek dağlar.
bu fotoğrafın benzerini 2003'te de çekmiştim.
en kalite kiremitle kaplı çatılar.
karla kaplı zirveler aşağıyı izliyor.
yolun şakası yok bu arada. bir anlık dalgınlık, ters bir hareket doğru vadiye.
rutin heyelanlardan biri.
yol yoğun kullanılmadığından muhtemelen altında kimse kalmamış. kaldırırken kesin sonuç belli olur.
kopan yamaç.
artık yüzüklerin efendisi manzaraları başladı.
sisi ve nemi özlemiştim.
ağacın bol olduğu yerde ahşap evler de bol oluyor.
yeşillik ve ona can veren bulutlar.
tepelerde de süper yollar var. ah şöyle bir 15 günlük kampım olacaktı ki buralarda.
saat 14:00 civarı. sabahtan beri yoldayım hala 90 km. ya sabır
ikizdere çıkışında ilerideki yol durumunu bilmediğimden keyifli bir mola verdim. Yol bu noktadan sonra daha çok düz olduğundan harcanan efor artacak. Rakım da kritik seviyenin altına indiğinden sıcaklık ve nem artmış durumda. Genel bir beslenme ve üst baş değiştirme molası gerekiyor. Zaten trafikte arttığından yolculuğun havası bu noktada komple değişiyor.
ve inşaat başladı. Bu noktadan sonra fotoğraf çekmedim. Birazda çok geçtiğim yerler olduğundan gerek görmedim ama asıl neden fırsat bulamamış olmam.
Sahile ulaştığımda susuzluk ve yorgunluktan epey hırpalanmıştım. Of'ta ikmal yapıp eve yollandım. Tabii yol bitmek bilmedi ve bu bir haftanın geleneksel geceye kalmalarından birini yaşayarak eve ulaştım.
O akşam yatağıma uzandığımda çok mutluydum. birincisi çok zor bir gezi yapmış ve sağlam dönmüştüm. tüm tecrübemi ve kuvvetimi kullanmamı gerektirecek yollarda sürmüştüm. Çok iyi ve kafa insanlar tanımıştım. daha önce hiç gitmediğim yerlere gitmiştim. performans, mesafe, hız vb gibi verileri sallamadan yol yapmıştım. birkaç kere gerçekten korkmuştum. birkaç kere gerçekten endişelenmiştim. tekrar gidip yeni yerlerde gezebileceğim bir bölgeyle tanışmıştım. sağlam dönmüştüm )
darısı hepimizin başına.
(link)
daha önceki günlerin fotoğrafları için:
1.gün Bayburt-Yusufeli
Yusufeli-Çoruh-Kaçkarlar kampı 1.gün (2009)
2. ve 3. günler Yusufeli-karadağ-tortum gölü-yusufeli
Yusufeli-Çoruh-Kaçkarlar kampı 2. ve 3.gün (2009)
4.gün Yusufeli-Yaylalar
Yusufeli-Çoruh-Kaçkarlar kampı 4.gün Yusufeli-Yaylalar (2009)
5. ve 6. günler Dilberdüzü-Deniz Gölü- İspir
Yusufeli-Çoruh-Kaçkarlar kampı 5. ve 6.günler Yaylalar-Dilberdüzü-Kaçkar-İspir (2009)
7. Gün
Son gün İspir'e yaklaşık 25 km mesafedeki çamlıkaya yol ayrımındaki pansiyondan başladı. sabah gündoğumuyla birlikte kalkıp toparlanarak yola koyuldum. Zorlu 6 günün yorgunluğuyla yol bitmek bilmedi. Ovit'e tırmanış en zor kısım olmasına rağmen manzara ve güne yeni başlamanın keyfiyle çabuk geçti. Ovit'i inip İkizdereyi geçer geçmez işkencenin büyüğü başladı. İkizdereden sahile kadar yol vadide yapılan baraj inşaatının içinden gidiyor. Kim ne derse desin bu vadide de çok büyük doğa katliamı var. Bu büyük enerji atılımını bence torunlarımız kara bir dönem olarak hatırlayacak. Enerji ihtiyacını önceden tahmin edip tedbir almadığımızdan açığı kapamak için tutuşmuş durumdayız.
İkizdere'den sahile kadar inşaat halindeki yolda trafiğe ayak uydurmaya çalışarak indim ama biriken yorgunluk ve ardından gelen aptalca stres nedeniyle tadım kaçtı. Bilinçsiz memleketlilerim de sağolsunlar daracık yolda onlara nasıl yol verebileceğimi, versem bile benim 30 olan hızımdan 35 olan trafiğin ortalama hızına çıkmalarının onlara ne kazandıracağını düşünmeden gerek kornayla, gerek el kol hareketiyle, gerek cam açıp çekil lan! demeleriyle iyice asabımı bozdular.
Sahile bir şekilde indikten sonra daha önce bedelini çoktan ödediğimiz yeni sahil yoluna girip Trabzon'a yollandım.
Yıllar önce henüz yeni yol yapılmamışken Uzungöl'e ilk gelişimde Trabzon-Of arasını nasıl geçtiğimi ben bilirim. Yol o zamanlar kendine takılan sırat köprüsü adını fazlasıyla hakediyordu.
Kısa süreliğine google maps uygulamasına erişebildim. işte rota.
Bir gecelik yatağım. sabah çok dinç uyandım.
saat 6:18. velespit, piskletçi ve yeni doğmuş güneş. Var mı daha güzel bir kombinasyon !?
İspir'e daha yolumuz var. Az gibi gelsede 20 km vadideki yol şartlarında az değil.
İnşaat alanının başlangıcı. Yol kapalı iken tepelerden geçen servis yolu kullanılıyor. Zevkli olabilir ama daha yolun başında zaman harcamak istemiyorum. İleride zaman kaybedeceğim aksilikler olabilir.
Vadi çok uzun bir sürüş rotasına sahip. Tekrar tekrar geçilecek kadar da zevkli. Barajlar bitmeden eli ayağı tutan herkesin gitmesinde fayda var. Daha sonra bölgenin yapısı değişecek, bu yolların çoğu geri dönmeyecek hatıralar olarak kalacak. Gidin ve bu hatıralardan payınızı alın.
İspir. Uğramadan geçiyorum, 2003'teki gezimizde öğretmenevinde kalmış sonraki gün Ovit'e devam etmiştik. O zaman Yusufeli yoluna devam etmeyi çok istemiştim. 7 yıl sonra istediğim oluyor.
saat 8:25. İspir'in 3-4 km dışındaki yol ayrımında ikmalimi yapıp rampaya vurdum. Buradan sonra taa İkizdereye kadar doğru dürüst dükkan yok.
yorgun kamyon şoförü yükünü sırtlamış, rampaya sarmış. Sabahın serin havası nedeniyle giydiğim termal içlik gözden kaçmıyor. Serin sabah kavramı şimdi bir asır kadar uzak geliyor.
Trabzon henüz radarda yok.
Fena bir göl değil ama daha iyisi de yapılabilirdi.
bknz: 6 gün yayla kampı.
6 gün yayla kampı (Maçka-Hamsiköy-Kulat-Karaca-Torul-Zigana-Trabzon)
Zam istiyor olabilir mi?
tırmanış kayaların arasından devam ediyor.
sıcak etkisini göstermeden yükselmekte fayda var. molasız çevirmeye devam. saat 10:00 civarı.
eğim azaldı, vadi genişledi. Çevre son 6 gündekinden de farklı. Çok bal kovanı var. Çiçek çok ama kurak ve kayalık zeminden dolayı fazla hayvan beslenmiyor. Bu nedenle fazla köy yok, olanlarda da nüfus az.
Yol üzerinde böyle özenle yapılmış çok ev var. Sonuçta vakit geçirmesi keyifli bir yer.
insanda tırmanma isteği uyandıran yamaçlar.
2003 yılında eski bisikletim bisan apenninle buradan 20 ortalamayla çıktığımı net hatırlıyorum. Çantam vardı ama hem ağır değildi hem de sırtımda değil direksiyonun üstünde taşıyordum. Bisiklet 2-3 kilo daha ağırdı ama lastikleri hibrit sürüşe uygun az dişli modellerdendi. Yine de o zaman yaptığım hıza imrendim. tabii altın çağlardı onlar, spor olsun diye 250 km çevirip içinde bir de dağ geçidi aşardım.
bölgede inekler büyük sürüler halinde otlatılıyor. ovit tarafında fazla yok bu sürülerden.
Rize il sınırı. bu köprü önemli bir nokta. en azından karayolları için.
inekler için sınırların bir anlamı yok tabii.
trabzon menzile giriyor. levhanın üstüne eve yapacağım 5 km tırmanışı da eklemek lazım.
bölgedeki diğer geçitlerin aksine Ovit'in tepe noktasında uzun düzlükler var.
koyun mu komando mu bunlar. araziden ayırt etmekte zorlanıyor insan.
ot az olunca ineklere fazla iş düşmemiş anlaşılan. çömeze otlatıp kendileri takılıyor.
çevredeki yüksek dağlardan gelen ufak derelerden biri. kaynağını merak ediyorum, bir göl bile olabilir.
yolun biraz düzleşmiş olması aldatıcı, daha zirveye yol var.
civar yaylalarda taş evler çoğunlukta. Toprak kayalık zemininde etkisiyle çok verimsiz. yaşamın zor olduğu yerler. belli bir rakımdan sonra yılın birkaç ayı kalınıyor tabii.
geçit ileride göründü. inişten önce son düzlükler.
Sert rüzgar nedeniyle büyükçe bir kayanın arkasında üstümü değiştirdim. iniş uzun olacağından terli formayla inmek istemiyorum.
bir hatıra fotoğrafı da velespite. Saat 12:15.
Bu da 6 yıl önce 2003 yılında buraya ilk çıkışımdan. Bisan Apennin ile:
'96 Bisan -baraküda- Apennin
biraz aşağıda ilk yaylalar başlıyor. tam tabloluk bir görüntü; karlı zirveler, dere, geleneksel mimaride evler, inekler vb.
koyun çıktılar.
vadideki yaylaların yolları dağ bisikleti için çok uygun. daha erken gelmiş olsam kafamda vadiden inmek vardı.
eski tip yayla evleri.
yayla evlerine ve yeşilliğe aldanmamak lazım. çevredeki zirveler 3000 metreden başlıyor.
yürüyüş için mükemmel patikalar.
gezmekle bitmeyecek dağlar.
bu fotoğrafın benzerini 2003'te de çekmiştim.
en kalite kiremitle kaplı çatılar.
karla kaplı zirveler aşağıyı izliyor.
yolun şakası yok bu arada. bir anlık dalgınlık, ters bir hareket doğru vadiye.
rutin heyelanlardan biri.
yol yoğun kullanılmadığından muhtemelen altında kimse kalmamış. kaldırırken kesin sonuç belli olur.
kopan yamaç.
artık yüzüklerin efendisi manzaraları başladı.
sisi ve nemi özlemiştim.
ağacın bol olduğu yerde ahşap evler de bol oluyor.
yeşillik ve ona can veren bulutlar.
tepelerde de süper yollar var. ah şöyle bir 15 günlük kampım olacaktı ki buralarda.
saat 14:00 civarı. sabahtan beri yoldayım hala 90 km. ya sabır
ikizdere çıkışında ilerideki yol durumunu bilmediğimden keyifli bir mola verdim. Yol bu noktadan sonra daha çok düz olduğundan harcanan efor artacak. Rakım da kritik seviyenin altına indiğinden sıcaklık ve nem artmış durumda. Genel bir beslenme ve üst baş değiştirme molası gerekiyor. Zaten trafikte arttığından yolculuğun havası bu noktada komple değişiyor.
ve inşaat başladı. Bu noktadan sonra fotoğraf çekmedim. Birazda çok geçtiğim yerler olduğundan gerek görmedim ama asıl neden fırsat bulamamış olmam.
Sahile ulaştığımda susuzluk ve yorgunluktan epey hırpalanmıştım. Of'ta ikmal yapıp eve yollandım. Tabii yol bitmek bilmedi ve bu bir haftanın geleneksel geceye kalmalarından birini yaşayarak eve ulaştım.
O akşam yatağıma uzandığımda çok mutluydum. birincisi çok zor bir gezi yapmış ve sağlam dönmüştüm. tüm tecrübemi ve kuvvetimi kullanmamı gerektirecek yollarda sürmüştüm. Çok iyi ve kafa insanlar tanımıştım. daha önce hiç gitmediğim yerlere gitmiştim. performans, mesafe, hız vb gibi verileri sallamadan yol yapmıştım. birkaç kere gerçekten korkmuştum. birkaç kere gerçekten endişelenmiştim. tekrar gidip yeni yerlerde gezebileceğim bir bölgeyle tanışmıştım. sağlam dönmüştüm )
darısı hepimizin başına.
Son düzenleme: