Hiç acımadan konuyu hortlatıyorum
Kendime bir Şehir Bisikleti alma arifesindeyim, ve (artık) karar vermem gerekiyor. Tek sorun, daha önce kendime ait bir bisikletim olmadı.
...Ama önce biraz uzmanlaşmak lazım. Uzmanlaşmanın iki yolu var:
1) Önce istediğin özelliklerin alt seviyesinde bir bisiklet alıp tepe tepe 2 yıl kullanacaksın. Bu arada camiadan dostlar edinip bilgilerini sömüreceksin Sonra doğru kararı vermiş olarak en uygun bisikleti alacaksın.
2) Forumdaki uzmanlara soracaksın. En baştan doğrusunu alacaksın.
Ben de sizler gibi ikinci yolu seçiyorum...
eheheh, tabii ki ikinci yolu seçiyorum, bu forumdaki herkes gibi
Gatila Bey'in yaşadığı tereddütlerin hepsini ben de yaşıyorum. Öncelikle, 26" bir mtb (Sedona 711v ya da Kron xc1000 ya da Trek 3700) almayacağım sanırım. Çünkü anladığım kadarıyla, bu bisikletler ancak köy yollarından daha zorlu (tabiri caizse engelli, engebeli) parkurlarda, ve hızlı kullanımlarda üretim amaçlarına uygun performansı gösterebiliyorlar. Hatta gözlemime göre, bu bisikletlerden günlük hayatta karşımıza çıkan yollarda randıman almak zor; insanlar dağ bisikletlerinin sınırlarını görebilmek için minibüslerle dağa gidiyorlar
Bu yüzden bir mtb, çok atlama sıçrama merakım olmadığından beni cezbetmedi.
Asıl soru şu: Olur da amortisörsüz bir 28" bisikletle, aşağıda fotoğraflarını koyduğum tipte yollara girersem, asfaltta kullanılan bir migros alışveriş arabası gibi zangır zangır titrer miyim :sonst1zde :violent-s
http://www.confluence.org/tr/all/n41e039/pic2.jpg
http://img.negatif.com/photos/lowres/0/0/3/003334/69d07de1a107b07691f2a0ff7e0e2335.jpg
http://i38.tinypic.com/10ym22s.jpg
Yoksa biraz yavaş giderek, pekala bu tip parkurları (çok uzun olmaması kaydıyla) tamamlayabilir miyim? Tabii lastik patlatmayacağımı umuyorum
Mesela Gatila Bey, Sedona'sı ile bakınız toprak yollarda nasıl da fink atmış:
http://farm4.static.flickr.com/3621/3479527464_147ca487c8.jpg
Benim amortisörsüz bir Sedona 311 ile bu yollarda pek rahat edemeyeceğim kesin, ama 311 ile en azindan parkuru (kalıcı bir sağlık sorunu yaşamadan) tamamlayabilir miyim? Yoksa daha yolun başında geri dönmem mi icap eder?
Aslında bu mevzuu ile ilgili forumda açılmış çoğu topic'i inceledim. İnceledikçe, insanın kafası daha da karışıyor. Size bir örnek vereyim:
Sevims rumuzlu arkadaş bi mesajında şöyle diyor:
Peki ben düz maşayla Sportster'la yapabileceğim işleri yapamıyor muyum? Yapıyorum, fakat ara sıra o konforu özlemiyor da değilim... Yine de amortisörlü bir maşa seçerseniz her duruma hazır olursunuz. Malum Türkiye'nin yolları, her küçük çukur korkuya dönüşebilir yoksa...
Sonra bir diğer mesajında da şöyle:
Uzun süre hem amortisör kullandım, hem düz maşa (SUB). İnanın düz maşadan sonra amortisöre tövbe ettim. Çoğu zaman gereksiz yükün ta kendisidir...
Delirmek işten değil
Üstelik, Türkiye'de uzun mesafe bisikletçiliğinin önde gelen isimlerinden Serkan Taşdelen'in de dağ bisikleti ile o yollara çıkması beni yine düşüncelere boğuyor... O neden 311 kullanmadı öyleyse??? :sigaraici :sigaraici :sigaraici
Üşenmedim, forumdaki "ada gezisi" fotoğraflarını inceledim. Mesela aşağıdaki fotoda birileri, amortisörsüz şehir bisikleti ile ada'ya gitmiş. Demek ki gidilebiliyor (mu?)
http://img230.imageshack.us/img230/9330/img1480.jpg
Son olarak, (link) adresinde, yüklü touring bisikletleri inceledim. Neredeyse hepsi amortisörsüz bisikletler, ve bir kısmı da Mısır, Pakistan gibi zorlu yüzeylerde kullanılmış. Bu insanlar o yolları amortisörsüz bisikletle aştıklarına göre, ben de aşarım diye düşünüyorum. Yoksa kaçırdığım bir nokta mı var ama??
http://k43.pbase.com/g1/85/557985/2/109391915.sMoT9Hov.jpg
Ayrıca bu bisikletin ağırlık sorunu var mıdır? Örneğin Salcano City Sport'un aşırı ağır oluğunu okudum. Sedona'nın böyle bir problemini duyan var mı?
Herkese ilgisi için teşekkürler, Kerem