Evet kaldığımız yerden devam ediyoruz... Yolun eğimi şimdi biraz düzeldi ama, yine çok bozuk ve taşlı... Bu yolları bu yıl açmışlar... Bu yollar aslında patikaymış... Yani biz geçen yıl gelmiş olsaydık, buradan Anzer'e geçemiyecekmişiz... 2-3 km gittikten sonra, sözü edilen kaynağa yani şifalı suyun çıktığı yere geliyoruz... Dağın içinden buz gibi su çıkıyor... Suyun içine de soğuması için bir karpuz koymuışlar...
Kaynağın başında bir sürü insan var... Hepsi arabalarla gelmişler... İçlerinden biri bana; 'Hadi bunlar genç, sen yaşlısın, ne işin var bunlarla?..' diyor... Bir diğeri de Erzincan'dan beri pedal bastığımızı öğrenince, 'kaç aydır, yollardasınız?' diyor... Gülerek yanlarından ayrılıyoruz. 1 km kadar yol aldıktan sonra dağın diğer yamacını görüyoruz...
Aşağısı dağın diğer tarafı gibi uzun bir vadi... Evler görünüyor... Tam karşımızda duvar gibi bir başka dağ daha var. Onun üstünde de evler görünüyor. Eğer Anzer yaylası orasıyla yandık... Yine aşağıya inip, bu sefer de karşı dağa tırmanacağız demektir... Haritayı açıyoruz Anzer'in (Ballıköy) neresi olduğunu anlamaya çalışıyoruz...
Bir ara karşı dağdaki yaylanın Çağrankaya Yaylası olduğunu düşünüyoruz... Sonra da Anzer'in aşağıdaki vadi olması gerekir diyoruz. Ve tekrar inişe geçiyoruz. Zaten başka seçenek, başka yol yok. İnşallah aşağıda yemek yiyebileceğimiz lokanta gibi bir yer vardır...
Ve uzun bir iniş yapıyoruz... Evlere yaklaştığımızda birkaç kişiyle karşılaşıyoruz. Evet, Burası Anzer yaylasıymış... İkinci olarak, 'burada lokanta var mı?' diye soruyoruz. O da varmış... Hala iniyoruz, km saatime bakıyorum, daha 20. km'deyiz ama, saat 15:00 ve çok yorgunuz... Sabah yediğimiz mütevazi yiyeceklerle iki yüksek dağı aşmıştık...
Artık evlerin olduğu yere gelmek üzereyiz ve son metrelerdeyiz. Önümüzde bu kadar inişten sonra belki 250 metrelik hafif bir çıkış vardı. Orayı bile zor çıkıyorum. Artık kan şekeri mi düştü, yoksa aşırı yorgunluktan mıdır? Cahit, Anzer Konaklama ve Dinlenme Tesisleri diye bir levha görmüş, girelim mi diyor, hemen girelim diyorum... Burası pansiyon, lokanta ve kahvehane... Yerleşiyoruz, bize yemek hazırlamalarını söylüyoruz. Bu arada bir de sıcak banyo yapıyoruz...
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/anzer/91.jpg
Bize 'sakın bira, mira içmeyin, çarpılırsınız' dedikleri kaynak... Rahman görüntülemiş...
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/anzer/92.jpg
Evet yol yine bitti...
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/anzer/93.jpg
Burası biraz önce tırmandığımız dağın diğer yamacı... Aşağısı meşhur Anzer balının üretildiği Anzer yaylası (Ballıköy) olabilir mi?
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/anzer/94.jpg
Yoksa karşı dağın tepesinde gördüğümüz evlerin olduğu yer mi Anzer? O zaman yandık... İnip, yine tırmanmamız gerekecek... Yoksa orası harita gördüğümüz bir diğer yayla Çağrankaya Yaylası mı?..
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/anzer/95.jpg
Anzer olsun, olmasın, ineceğiz... Zaten başka seçenek, başka yol yok. İnşallah aşağıda yemek yiyebileceğimiz lokanta gibi bir yer vardır...
http://i81.photobucket.com/albums/j221/ssatir/bisiklet/anzer/96.jpg
Her dönemeçte durup, tekrar resim çekiyorum...