18 Mart Çanakkale Zaferi

Şimdi rahat nefes alıyor ve bu topraklar'da özgürce yaşıyorsak onların sayesindedir.

Türkiye'nin En Kahraman 10 Kadını
1-Binbaşı Ayşe
Gazi Ayşe Altıntaş, Selanik doğumludur. Eşi Kafkas Cephesi'nde şehit düşmüştür. 5 Mayıs 1919’da İzmir işgal edilince, ilk karşı koyma hareketine o da silahla katılmıştır. İstiklal Mücadelesi’nde başından sonuna kadar görev almıştır.
2-Fatma Seher Erden (Erzurumlu Kara Fatma)

1888’de Erzurum’da doğdu. Kara Fatma Erzurumlu Yusuf Ağa’nın kızıdır. Balkan Harbi’nde kocası Derviş Erden’le Edirne’de Yanık Kışla’da bulunmuştur. 1. Dünya Savaşı’nda 9, 10 kadınla birlikte Kafkas Cephesi’nde savaşmıştır.
On başı olduğu, kadınlardan oluşan birliğiyle Yunan cephesinin arkasından saldırarak, 1 Yunan Subayı dahil 25 esirle birlikte döndü.
3-Hafız Selman İzbeli

Varlıklı bir aileden geliyordu.Asker kastamonuya geldiğinde hepsini yolda karşılayıp doyurmuştu. Kastamonu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kadınlar Kolu kurucularından ve Kastamonu’da ilk kadın meclisi üyesi sıkı bir Atatürk hayranı ve kendi deyimiyle bir “Cumhuriyet kadını”ydı. Kurtuluş Savaşı için, Kastomonu'dan birçok kadını toplayıp cepheye çorap kazak fanila ördürüp cepheye göndermişti.
4-Şerife Bacı

İnebolu'dan kağnılara yüklenen cephaneler Kastamonu'ya doğru yol aldı. Bu cephane kollarında hep kadınlar vardı. Bunlardan biri de Şerife Bacı'ydı. Bu cephaneleri götürülmesinde çocuğu ve kağnısıyla yer alırken, kış şartları nedeniyle Aralık 1921'de donarak öldü.
5-Halime Çavuş

Halime Çavuş, uzun yıllar Halim Çavuş olarak çağırıldı.Kurtuluş Savaşı’na erkek kılığında girdi, erkek gibi traş oldu, saçını kazıttı ve kimseye kadın olduğunu söylemeden Türk askerinin arasına karıştı. Bir Düşmanın açtığı ateş sonucu bir ayağı sakat kaldı.
6-Gördesli Makbule

Makbule Hanım daha bir yıllık evli iken eşinin yanında Milli Mücadele'ye katılmıştır. 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan ordusunun İzmir'i işgaliyle Batı Anadolu'yu işgale başlaması sonucu 7 Kasım 1921'de kocası Halil Efe ile Türk çetelerine katıldı. Yunan kuvvetleriyle çıkan çatışmalarda bulundu. Kocayayla baskınında geri çekilen silah arkadaşlarına cesaret vermek için hızla öne atılınca başından vurularak şehit olmuştu
8-Nezahat Baysel

Nezahat Onbaşı diye de anılır. Eşini yitiren 70. Alay Komutanı Hâfız Hâlid Bey, 8 yaşındaki kızı Nezahat’ı kimseye emanet edemeyip, yanına almıştı. Küçük Nezahat Çanakkale cephesinde muharebe havasına alışmış, Alay İzmit’e nakledildiğinde talimlere katılarak mükemmel at binmesini, silah kullanmasını öğrenmiş ve 12 yaşında “onbaşı” rütbesini almıştı. Babasının yanında cepheden cepheye koşmuş, çarpışmalara girmiş ve 100′den fazla düşman askeri öldürmüştü. TBMM'nin 30 Ocak 1921 tarihli oturumunda verdiği kararla, kendisine İstiklal Madalyası takdim edilmesine kararlaştırılan ilk kişi oldu. Ancak uygulama gecikmiş ve madalya, 2013’te Baysel'in torununun kızı Gizem Ünaldı'ya takdim edilmiştir.
9-Halide Edip Adıvar

Yazar, siyasetçi, akademisyen, öğretmen. Halide Onbaşı olarak da bilinir. 1919′da Sultanahmet Meydanı’ndaki mitingde halkı işgallere karşı uyandırmak için yaptığı etkili konuşma sonrası hakkında tevkif kararı çıktı.1920′de Anadolu’ya kaçarak Kurtuluş Savaşı’na katıldı. Cephede Mustafa Kemal'in yanında görev yapmış, sivil olmasına rağmen rütbe alarak bir savaş kahramanı sayılmıştır. Savaş yıllarında Anadolu Ajansı'nın kurulmasında rol alarak gazetecilik de yapmıştır.
10-Nene Hatun

Erzurum’un Pasinler ilçesine bağlı Çeperler Köyü’nde dünyaya gelmiştir. Aziziye Tabyası'nın savunulmasında çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadını. Aziziye savunmasına 20 yaşlarında gençken, küçük yaştaki oğlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır. Zatürre hastalığından dolayı 98 yaşında vefat etmiş ve kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye Tabyası'na defnedilmiştir.
YANİ KADINLAR MAL DEĞİLMİŞ, EVDE OTURUP ÇOCUK BAKMAK İÇİN YARATILMAMIŞ, GEREKTİĞİNDE ÖLMEYİ VE ÖLDÜRMEYİ BİLEN BİRER ASKER OLABİLİRMİŞ.

Allah bir daha Çanakkale zaferleri yaşatacak ve İstiklal Marşını yeniden yazacak durumlara milletimizi getirmesin. Çanakkale Allah'ın, Peygamber efendimizin ve Çanakkale'de savaşıp yeniden hayat bulan büyük şehitlerimizin ve gazilerimizin sayesinde geçilmez olmuştur. Allah zerre kadar faydası olan her bir erkekten, her bir kadından ve her bir çocuktan razı olsun.

''Çanakkale Zaferi sadece bizim değil, tüm mazlum milletlerin Emperyalizme karşı ilk zaferidir.'' (Dr. Hikmet Kıvılcımlı)

@Kazuya Gene buluştuk bir konuda ne güzel.
Şimdi Çanakkale Şehitlerini Anma günü ve bu bize neyi hatırlatıyor konu bu? Herkes aynı şeyleri aynı zaviyeden hatırlamak zorunda mı?
Bir de burası forum yani herkes kendi görüşünü umumi ahlaka mugayyir olmadığı, suç teşkil etmediği sürece paylaşabilir.
Benim biraz kafam farklı çalışıyor. İmalat hatası olmuşum. Sadece bana öğretilen bilgilerle kalmak istemiyorum.
Üstüne ne koyabilirim ona bakıyorum. Görüşlerimi paylaşırken ben ne fırçalar yedim.
Daha 1-2 gün evvel forumdan bir arkadaşımız belki benden ufaktır yaşça,
"senin de her konuda bir fikrin var. Ne çok şey biliyorsun" diye fırçayı bastı ama yılmadım.

@cngz Çok güzel bir şey yapmışsınız. 18 Mart'ın Size neleri çağrıştırdığını yazarak, teşekkür ederim.
Bu Osmanlı'nın savaşıydı. Reddetmiyorum Osmanlı başımın tacı. Tespit için yazıyorum.

18 Mart deyince aklıma:

1) Cephede 250.000 şehit (Belki hariçten var bir 100.000 daha) Onları anıyoruz.
2) Liman von Sanders (Savaşı sevk ve idare eden komutan)
3) Enver Paşa bu savaşın müsebbiblerinden.
4) Atatürk ve cepheler ve ünlü şahıslar, cepheler, 57. Alay
5) Yusuf İzzettin Paşa ve VI. Mehmed Vahidüddin
6) Sovyetler Birliği'nin kurulması ve savaştan çekilmesi
7) Winston Churchill : İngiliz Asker ve Siyasetçi : Kendisi çok çalışkan bir adammış.
Aklıma gelmişken Churchill'den bir de vecize yazayım.
"Oturabileceksen ayakta durma, uzanabileceksen oturma, böylelikle çok rahat bir şekilde günde 18 saat çalışabilirsin.)



@cngz

Çanakkale kara savaşları, Ağustos 1915'te İngilizlerin Anafarta (Suvla) ve Arıburnu cephelerinde giriştiği büyük manevra denemesinin yine çok şiddetli ve ağır maliyetli bir savunmayla akim bırakılmasının ardından, her iki tarafın da gûçlerinin sonuna gelmiş olmasından ötürü pasif bir cepheye dönüştü. Aylardan beri hem itilaf hem ittifak devletlerince aklı çelinmeye çalışılan, ancak tarafsızlığını koruyan Balkan devletlerinden Bulgaristan, İngilizlerin boğazı aşamayacağına kanaat getirerek Ekim ayında Almanların safında savaşa katıldı. Avusturya-Macaristan ordularının tek başına ezemediği Sırbistan savunması, Alman-Avusturya ve Bulgaristanın birleşik hücumuyla kırıldı, Belgrad İttifak devletlerinin eline geçti ve Berlin-İstanbul demiryolu bağlantısı nihayet sağlandı.
Bulgarların savaşa girişiyle İngiliz ve Fransız kabinelerinde Çanakkale macerasını sonlandırıp buradaki kuvvetleri Selanik üzerinden Bulgarların karşısına dikme hesapları yapılmaya başlanmıştı. Kasım ayında Almanyadan gelip Arıburnu cephesine ulaşan devasa obüsler, Anzak siperlerini parça parça etmeye başlayınca, İngilizler daha fazla düşünmediler ve Aralık-Ocak ayları içinde Çanakkale'yi boşaltıp kaçtılar.

Çanakkalede şöyle olmasaydı şunlar olurdu demek amiyane tabirle halamın bıyıkları olsaydı amcam olurdu demektir. Bir feylezofun dediği gibi tarihte olaylar nasıl olması gerekirse o şekilde olmuştur. Fazla uzatmadan arkadaşın dileklerini aynen paylaşıyorum.

Bu anlamlı günde;başta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere Çanakkale Savaşlarına katılan tüm kahramanlarımızı saygı,sevgi,minnet ve rahmetle anıyorum.

@hogutmen bazı konularda (hangileri olduğunu biliyorsunuz ) fikirlerimiz uyuşmasa da, sizinle tartışmak şahsen hoşuma gidiyor. Düşünen adam her zaman eleştirilir takmayın. Varolun

@mehmetsunu


Çok güzel hocam, çok harika bir tespit. Bence de tarihte şöyle olmasaydı, böyle olurdu. şöyle olsaydı, böyle olmazdı gibi mantık yürütmeler tamamen safsata.
Nasıl güzel söylemiş feylesof, ben de hep benzerini söylerim. Kader böyle tecelli etmiş. Teşekkür ederim. En güzel mesajlardan biriydi.

@hogutmen bu arada rusyanın savaştan çekilmesi ekim devrimiyle oluyor bildiğim kadar ile o da kasım 1917. Çanakkale' de savaşmadılar sanırım (yanlışsam düzeltin)

Mustafa Kemal, Aralık 1915'te ingilizlerin kaçma hazırlığında olduğunu farketmiş ve üstlerine (kendisi o sırada kolordu komutanıdır) "bunlar kaçıp diğer cephelerde karşımıza çıkmadan önce şimdi ani bir hücumla başlarını ezelim" teklifini götürmüştür, ama üstlerinden, "maceraya atacak tek bir askerimiz yok, çekilirlerse çekilsinler" yanıtını almıştır.

@Kazuya

Bilmukabele. Aynı düşünceleri paylaşan insanlar arasında fikir telakkisi o kadar zevkli olmuyor. Düşünsenize herkes, her konuda aynı düşünüyor. Ne kadar kötü?
Benim düşünceme göre 7.000 yıllık insanlık tarihinde bir Kazuya sizden önce gelmedi, sizden sonra da gelmeyecek. Herkes kendi şahsına münhasır.
Kazuya'ya biraz benzeyen insanlar olabilir, şeklen, zihnen. Ama tıpatıp aynısı gelmeyecek. Diğer türlü mantıksız olurdu.

@Kazuya

Hocam, işte ne bileyim? Anlatırlar, Çanakkale'den üzerinden Rusya'ya yardım geçecekti, geçmedi. Rusya krize girdi.
Kriz olunca Çarlık baskıyı arttırdı. Kerenski şöyle yaptı. Böyle etti. Neticede Lenin operasyonu yaptı. Neyse kader böyle tecelli etti.
Yardım geçseydi ne olurdu demeyelim. Zaten @mehmetsunu bey, bu kapsamda biraz yukarıda güzel bir paylaşımda bulundu.

O değil de savaşı Almanların kazanması durumunda Osmanlının akıbeti farklı mı olurdu düşünmeden edemiyom.

Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm ecdadımızın ruhu şaad olsun..

"Atatürk: O mermiyi kaldırdığın gibi beni de kaldırabilir misin?
Seyit: Hayır Komutanım.
Atatürk: Niye ben o mermiden ağır mıyım Seyit?
Seyit: Komutanım merminin ağırlığı başka sizin ağırlığınız bambaşka. Sizi, ben değil dünya bile kaldıramaz!"

https://scontent-lhr3-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xap1/v/t1.0-9/941348_10156730610645694_9024026409107876221_n.jpg?oh=e4ec7a19e8007154dd75a335c1a2df03&oe=5792F21B

Sehitlerimizin ruhu sad olsun

Sadece Poturgede kayitlara gecen 57 Canakkale Sehidi var

burdan U-Boot'lariyla Gelibolu'da avlanan Almanlara da selam olsun
U-21 Otto Hersing