Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

22 Nisan Dünya Günü, Bisiklet ve Türkiye

mehmetbulak

Ultra Bisiklet Yarışçısı
Kayıt
17 Eylül 2016
Mesaj
173
Tepki
519
Yaş
35
Şehir
İstanbul
İsim
Mehmet Bulak
Başlangıç
2015—16
Bisiklet
Merida
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Bugün 22 Nisan ve Dünya Günü

İklim değişikliği ve çevre kirliliği gibi konulara dikkat çekmek amacıyla çeşitli etkinliklerin düzenlendiği, uluslararası çapta kutlanan bir gündür, diyor Wikipedia. Dünyamız gitgide her geçen gün artan bir hızla kirleniyor. Bisiklet aslında temiz enerjinin sembolü olabilecek kadar bu gün için önemli bir konu aslında. Kas gücü ile yapılan her işin verdiği zevk ve dopamin etkisinin yanı sıra temiz bir ulaşım aracı.

Ülkemizde de, tüm dünyada da bu ulaşım aracı ile ilgili daha verimli ve akılcı çalışmalar yapılması lazım. Bisikletin ulaşımını kolaylaştıracak çalışmalar ile daha temiz bir dünya mümkün. Bunun farkında olan bir çok gelişmiş ve hatta az gelişmiş ülke var ama bizim tembelliğimizden midir, emeği kıskanma gibi kötü huylarımızdan mıdır nedir, bisikleti ile ulaşım hala zor ve hatta enayilik olarak görülmekte.

Bazı günler işim gereği Merter'e tekstil toptancılarına ürün almaya gidiyorum. Eğer çok fazla alım yapmayacaksam bisiklet ile gidip poşeti bisiklet borusuna sabitlenen arka bagaj ile taşımaya çalışıyorum. Gittiğim yol 10km yok ama bir tepkiler veriyorlar sanki ilk defa bisiklet görmüşler gibi. Bisiklet gören masum köylü misali, ovv bu ne ya, bunla mı geldin, şimdi bu kaç yapıyordan adamlar bunla Çin'e gidiyora kadar bunlar gibi abuk sabuk tepkiler.

Bisiklete para harcamaya kalksan, buna bu kadar para harcayacağına araba al oğlum kendine diyen çok oluyor. Arabamın olduğunu bilen ev al para biriktir. Boşa yapılan bir harcama gibi gören çok var. Bu kadar sürüyonda ne oluyor diye başlayan muhabbetler aman dikkat et bir çarparlar ölürsüne kadar varıyor bazen.

Sizce bu konuda Türkiye'de bir gün bir şeyler değişir mi? Bisiklete verilen önem artar mı? Ya da biz bisikletçiler olarak neler yapmalıyız?

Dünya günü vesilesiyle, aklıma ilk gelen bisiklet ve sonrasında ne olacak bu memleketin hali diye hayıflandığım düşüncelerimi buraya yazayım dedim. Hem dertleşir hem beyin fırtınası yaparız belkim.
 
Scudo
Ülkemiz için zor gibi görünüyor. Daha çok uzun yıllar bu ülke insanını ve dolayısı ile insanların kafa yapıları ile birlikte de koca ülkeyi değiştirmek çok zor. Ha olsa da bizim görmemizin imkanı yok. Hani sadece başıboş bırakılan köpekler toplansa bir nebze rahatlayacağız. Kamyon ya da motorlu araç terörüne de denk gelmezsek, belki bir tık daha rahat ve keyifli sürüşler yapabiliriz ölmeden önce. Bakınız daha hiç güzel güzel bisiklet yolları yapımından bahsetmedim bile.
Nelerle mutlu olmaya çalışıyoruz ya!...
 
Ülkemizde zor bu bisiklet olayı. Yollar hep çukur bozuk parça pinçik. , dar . Kaldırım yok yada da ve genelde engebeli . Yolun kenarına Araba park ederler genelde Sokak aralarında da 3 şeritli yol Sağlı sollu araba park edilip yek şeride düşer . Bisiklet yolları desen. Üstüne boya atmışlar o kadar. Üstünde bisiklet zıplıyor resmen zangır zangır gidiyor .
Arabalar bırak bisikletliyi. Araba kamyon vs bile iplemiyor Bisiklet motor görmez . Arabayı geçtim. Yayalar bile ruh gibi önüne bakmıyor yolda yürürken .
2 gün önce öğle vakti trafik az diye yola çıktım araba ile. 2 kere kılpayı kaza atlattım . Son dk önüme kırdı iki araba da . Bisiklet ile fazla dikkatli olmaktan algılarım gelişti herhalde yoksa kurtarmam çok zordu . Manyakmıdır nedir hepsi .

benim hiç umudum yok bu ülkede bisikleti olayı zor , umutlarımı çaldılar. Yani sadece bisiklet üzerine değil ama uzatmayayım işte.

37 yaşındayım 1997 den beri bisikletim yoktu 2022 de ocak ayı başladım bisiklet binmeye . Bisikletsiz geçen yıllarım için pişmanım . Özellikle dün akşam böyle düşündüm . Bisiklet ile Çankaya, Alsancak a gittim dolaştım eskiden çok yürürdüm oralarda . Zamanında otobüslerde falan sürüneceğime bisiklet ile gitsem gelsem ne güzel olurmuş .
 
  • Beğen
Tepkiler: MtB-BrS
Bisiklet kültürünün ve bisiklete olan bakış açısının zamanla değişebileceğini düşünüyorum.. Örneğin; akaryakıt zamlarından sonra bisiklete yönelen bir kitle var, bu kitlenin bisiklete olan bakış açısının değiştiğini gözlemleyebiliriz. Bu bir kitle dahi olsa yayılacağını düşünüyorum. Bireysel sürüşlerimde denk geldiğim saygı gösterilmeyen tutumlarda da mümkün mertebe sakin kalarak insanları doğruya yönlendirip bisikletliler ve bisiklet yolları ile ilgili bilgi sahibi olmalarını sağlıyorum. Araba, motor, bisiklet sürdüğümde her aracın ne derece zorluklarla trafikte seyir halinde olduğunu anlayıp saygı duymamız gerektiğini kavrayabiliyoruz. Bir taşıtın ve sürücüsünün her türlü halinden anlamak için bir kez kullanmak dahi yeterli. Bisiklete önyargı ile yaklaşan ve o sözleri sarfeden insanlar bisikletli olduklarında bu durumu idrak edecekler. Ben şanslı bir insan olduğumu düşünüyorum, annem Almanya'dan gelen yaşantı biçimimizden beri hep bisikletin varlığı ile büyüttü ve yetiştirdi beni.. Bu nedenledir ki hep bakış açıma "polyannacılık" tabiri kullanılsa da iyiliğin iyilik doğuracağını ve iyi yönlendirmenin bazı insanlarda olumlu etkileşim yapabileceği kanaatindeyim. Türkiye için bisiklet yollarının birleştirilmeleri, yapılabilecek en üst seviyede iyileştirilmelerinin, bisiklet-bisiklet sürücüleri-bisiklet yolları ile ilgili belediyelerin ve yerel yönetimlerin eğitimleri, forumda yer alan almayan youtuberların ve sosyal medyada belirli kitleye ulaşmış bisikletlilerin bilinçli yönlendirmeleri, şehrin bisiklet gruplarının verecek oldukları eğitimler ve sunumların çok faydasını göreceğimizi düşünüyorum. Sürüşlerimde karşılaştığım durumlarda bazen pes etsem de bir insanın değişmesinin tüm dünyaya fayda sağlayacağına olan umudumu bilmek yeterli geliyor ve bunu hatırlıyorum. Umudumu unuttuğum anlarda da aklımdan şu geçiyor: tertemiz delirdik, çoğu insan öfkeli ve tahammül kalmadı, bisiklet yolundan çekilir misiniz dediğinde kafana silah bile dayanabilir, bir gün bilinçsiz bir sürücünün aracının altında can verebilirsin ya da bir yaya bisiklet yolunda önüne atlayıp kolunu kanadını kırabilirsin.." Dilerim bunların hiçbiri olmadan daha aydınlık geleceklerde sürmeye olan umudumuz hiç sönmez..
 
Aslında özel kurumsal şirketlerden bazılarında bu konu/gün şirketlerin ajandalarında gerçekten önemli bir yer kaplıyor.

Bireysel anlamda, evle iş arası 32 km olsa da işe bisikletle gidip gelmeye çalışıyorum. Geri dönüşüm, atık ve enerji konusunda etrafımı bilinçlendirmeye çalışıyorum.

Biraz umut vermesi açısından Samsun'da çalıştığım fabrikanın bu güne özel paylaştığı bazı verileri aktarayım. Umarım kamu ve yerel yönetimlere örnek olur:

1650620521004.png
 
  • Beğen
Tepkiler: suyunsesi
Uzun uzun yazmaya gerek yok. bir filozofun cennet hakkında söylediklerini biraz yamultarak çevre için adapte etmek istiyorum. çevrenin korunması para getirseydi bunu en çok zenginler yapardı. o nedenle bok olana kadar devamke.
 
Son düzenleme:
Bisiklet kültürünü geliştirmek, insanlara bisikleti sevdirmek umrumda değil. Tanımadığım kişilerle bisiklet hk.da sohbet etmekten de kaçınırım çünkü lafın dönüp dolaşıp "o paraya şunu alırım"a geleceğini adım gibi bilirim. Mesela bugün veledin biri uzaktan " off pahallı değil mi abi bu ? " dedi, kafamı hiç çevirmeden yok değil deyip yoluma devam ettim, paranın satın alabileceği en ucuz yol bisikleti triban 500 ulan alt tarafı. Sorun şu bana göre, neden bisikleti görünce çocuğun zihninde beliren İlk soru fiyatı oluyor?
 
  • Üzgün
Tepkiler: suyunsesi
Geri