Scudo Sports

24 saat koşusu dünya rekoru kırıldı!

Adem Tırpancı

Daimi Üye
Kayıt
5 Nisan 2011
Mesaj
361
Tepki
1.185
Şehir
Kahramanmaraş
Başlangıç
1990—91
Bisiklet
Sedona
Bisiklet türü
Dağ bisikleti
sorokin.jpeg

sorokin2.png

Sorokin'in Ekim ayında Romanya'da yapılması planlanan 24 saatlik Dünya Şampiyonası'nda yarışması gerekiyordu. Ama Covid-19 sürecinden dolayı organizasyon 2022'ye ertelendi. Bu erteleme süreci Sorokin'in geçtiğimiz hafta sonu Polonya'daki UltraPark'ta düzenlenen 24 saat koşusunda yarışmasını sağladı.

39 yaşındaki Litvanyalı atlet Alexandr Sania Sorokin 24 saat boyunca 309,4 km. koşarak, 1997'de ünlü Yunan atlet Yiannis Kouros tarafından koşulan ve yıllarca kırılamayacağı iddia edilen 303,5 km.'lik rekoru kırdı!
 
Scudo
Aslında yıllarca kırılamamış rekor. :) 24 sene fena sayılmaz. Ancak süre ve mesafe inanılmaz. Neredeyse İstanbul'dan çıkıp Ankara'ya koşuyorsun. :)

Bu Ulltra Maratoncular garip insanlar. Helal olsun. Hem de 40 a merdiven dayamış abim.
 
1 günde 10 km koşamam sanırım. Bisiklet sürmekten çok daha farklı biz zorluğu var bana göre. 24 saatte 300 km pedal bile çeviremem ben! Adam bun yolu birde koşmuş.
 
Yiannis tam bir efsane ve öyle bir yerde duruyordu ki, rekorunun kırılmasına üzüldüm adeta :)

Gerçi Yiannis Kouros'un onlarca rekoru var. Ama bu abimiz de şaşırttı beni.. Killian Jornet denemişti de kıramamıştı Yiannis'in rekorunu..
 
Yiannis tam bir efsane ve öyle bir yerde duruyordu ki, rekorunun kırılmasına üzüldüm adeta :)

Gerçi Yiannis Kouros'un onlarca rekoru var. Ama bu abimiz de şaşırttı beni.. Killian Jornet denemişti de kıramamıştı Yiannis'in rekorunu..
Koşucular buraya başlığına yazdığım yorumu buraya da yazayım:

Kilian yeniden hazırlanıyor diye biliyorum ama Kilian arazide daha başarılı naçizane görüşüm. Umarım rekor daha da yukarılara taşınır da bu büyük olaylara şahitlik etmiş oluruz.

Şöyle bir şey de var; 97'de kırılan rekoru incelersek, o dönemdeki şartlar açısından Yiannis'in rekoru çok daha değerli bence.
 
Şöyle bir şey de var; 97'de kırılan rekoru incelersek, o dönemdeki şartlar açısından Yiannis'in rekoru çok daha değerli bence.

Kesinlikle son derece doğru bir tespit. 24 sene önceki antrenman programları, kullanılan kondisyon ekipmanları, spor hekimliği, beslenme, gıda takviyelerinin yetersizliği düşünüldüğünde bu güne göre muhteşem bir başarı. Ve ancak 24 sene sonra kırılabiliyor.
 
öncelikle tebrikler...
aynı arkadaş 100 mil dünya rekorunun da sahibiymiş...
o koşunun strava kaydı ;
(link)


ama 24h koşusunda saat kayıt alamamış;
(link)
 
Kesinlikle son derece doğru bir tespit. 24 sene önceki antrenman programları, kullanılan kondisyon ekipmanları, spor hekimliği, beslenme, gıda takviyelerinin yetersizliği düşünüldüğünde bu güne göre muhteşem bir başarı. Ve ancak 24 sene sonra kırılabiliyor.
Kullanılan ekipmanda bi tek hak vermek istiyorum size onda da koşarken ayakkabıdan başka ne lazım diyesim geliyor.Bunun dışındaki diğer takviye,kondisyon ekipmanı hekimlik vs. çok inanmıyorum. Bunlar o kadar da belirleyici olsaydı kullanılan ekipmanın koşudan çok daha fazla etki ettiği bisiklet gibi bi alanda 1948 le 64 te aşağıdaki dereceler gelmezdi heralde. Bu iş bilek işi bence.
Paris-Roubaix'e bakalım
2017 dünya rekoru . 1964, 2017 nin arkasından geliyor. 1948 en hızlı 5.
1948 Rik Van Steenbergen (1948): 246km in 5:35:31 (43.612 kph)
Peter Post (1964): 265km in 5:52:19 (45.129 kph)
Greg Van Avermaet (2017): 257km in 5:41:07 (45.204 kph)
 
Son düzenleme:
Kullanılan ekipmanda bi tek hak vermek istiyorum size onda da koşarken ayakkabıdan başka ne lazım diyesim geliyor.Bunun dışındaki diğer takviye,kondisyon ekipmanı hekimlik vs. çok inanmıyorum. Bunlar o kadar da belirleyici olsaydı kullanılan ekipmanın koşudan çok daha fazla etki ettiği bisiklet gibi bi alanda 1948 le 64 te aşağıdaki dereceler gelmezdi heralde. Bu iş bilek işi bence.
Paris-Roubaix'e bakalım
2017 dünya rekoru . 1964, 2017 nin arkasından geliyor. 1948 en hızlı 5.
1948 Rik Van Steenbergen (1948): 246km in 5:35:31 (43.612 kph)
Peter Post (1964): 265km in 5:52:19 (45.129 kph)
Greg Van Avermaet (2017): 257km in 5:41:07 (45.204 kph)

Bilek ve kişinin anatomik yapısı tabiki çok önemli. Ancak söylediğiniz kadar basite indirgerseniz bu kişilerin arkasında bulunan onlarca kişiye haksızlık edersiniz. Bu tarz ekstremlerde spor yapanların arkasında doktorundan, kondisyonerine, fizyoterapistten, masörüne, psikoloğuna kadar onlarca kişi oluyor. 23 sene önceki antrenman programları ile arasında bir dünya değişiklik yapıyorlar.

100 metre koşularında 1912 yılında en iyi derece 10,60 iken 2009 a geldiğimizde bu süre ancak 9,58 e inebildi. Arada geçen süre tamı tamına 97 yıl derece sadece 1,02 saniye iyileşebilmiş.

Dereceyi 10,60 dan 9,58 e indirebilmek için adamlar 97 yıl günde 8 saat çalışmışlar.

Buna iş kişide bitiyor bilek demeniz mümkün mü.? :)

Hepimizin güncel takibinde olduğu bir konu olduğu için, benim de yıldız takımlarda yıllar önce oynadığım voleybol dan bir örnek vereceğim. 1970 li yılların ortasında ülkemizde ve dünyada voleybol 2 pasör - 4 smaçör ile oynanırdı. bir baş smaçör olurdu en etkili adam ve üzerine oyun kurulan kişi olurdu. Onun çaprazına da baş smaçör çaprazı denirdi.

Sonra smaçör sayısını arttırmak için tek pasör yeter dediler, diğerinin yerine bir uzun daha eklediler. Pasörler belli bir hücüm sonrası arkadan kaçar öne gelirlerdi. Bugün ise oyun bambaşka oynanıyor. Orta sahada bir sabit oyuncu var, pasör 1 kişi diğerlerinin hepsi neredeyse smaçör. Ama sıkıştıklarında hepsi pasör özelliklerindeler.

Oyun düzenleri ve antrenman programları tanıyamayacağınız kasar değişmiş durumda.
 
Son düzenleme:
Bilek ve kişinin anatomik yapısı tabiki çok önemli. Ancak söylediğiniz kadar basite indirgerseniz bu kişilerin arkasında bulunan onlarca kişiye haksızlık edersiniz. Bu tarz ekstremlerde spor yapanların arkasında doktorundan, kondisyonerine, fizyoterapistten, masörüne, psikoloğuna kadar onlarca kişi oluyor. 23 sene önceki antrenman programları ile arasında bir dünya değişiklik yapıyorlar.

100 metre koşularında 1912 yılında en iyi derece 10,60 iken 2009 a geldiğimizde bu süre ancak 9,58 e inebildi. Arada geçen süre tamı tamına 97 yıl derece sadece 1,02 saniye iyileşebilmiş.

Dereceyi 10,60 dan 9,58 e indirebilmek için adamlar 97 yıl günde 8 saat çalışmışlar.

Buna iş kişide bitiyor bilek demeniz mümkün mü.? :)

Hepimizin güncel takibinde olduğu bir konu olduğu için, benim de yıldız takımlarda yıllar önce oynadığım voleybol dan bir örnek vereceğim. 1970 li yılların ortasında ülkemizde ve dünyada voleybol 2 pasör - 4 smaçör ile oynanırdı. bir baş smaçör olurdu en etkili adam ve üzerine oyun kurulan kişi olurdu. Onun çaprazına da baş smaçör çaprazı denirdi.

Sonra smaçör sayısını arttırmak için tek pasör yeter dediler, diğerinin yerine bir uzun daha eklediler. Pasörler belli bir hücüm sonrası arkadan kaçar öne gelirlerdi. Bugün ise oyun bambaşka oynanıyor. Orta sahada bir sabit oyuncu var, pasör 1 kişi diğerlerinin hepsi neredeyse smaçör. Ama sıkıştıklarında hepsi pasör özelliklerindeler.

Oyun düzenleri ve antrenman programları tanıyamayacağınız kasar değişmiş durumda.
hocam şimdi baktım 1912 de baya toprak zeminde koşuyolar. zemin farkını falan çıkartınca 10 saniye altına düşeriz heralde. Tayt yerine düz tişört giyen adamlar. Eski topraklar demek lazım heralde. Onların o devirde safkan düz yaptığını bin bir türlü veriyle kapatmaya çalışıyoruz gibi geliyor bana.
 
Şimdi eğer bu abimizin kırdığı rekor 10 yıllar boyu kırılmazsa, kendisini de Yiannis Kouros gibi "Özel adamlar" statüsüne sokarız. Yanlış anlaşılmasın zaten inanılmaz bir koşucu. Ama genelde spor dallarında şöyle oluyor, önce biri çıtayı inanılmaz yüksek bir yere koyuyor. Uzun süre herkes uzaktan bakıyor. Sonra birisi çıkıp o rekoru egale edince, mısır patlaması gibi, diğer sporcular da geçmeye başlıyor o seviyeyi..
 
  • Beğen
Tepkiler: Adem Tırpancı
Bilek ve kişinin anatomik yapısı tabiki çok önemli. Ancak söylediğiniz kadar basite indirgerseniz bu kişilerin arkasında bulunan onlarca kişiye haksızlık edersiniz. Bu tarz ekstremlerde spor yapanların arkasında doktorundan, kondisyonerine, fizyoterapistten, masörüne, psikoloğuna kadar onlarca kişi oluyor. 23 sene önceki antrenman programları ile arasında bir dünya değişiklik yapıyorlar.

100 metre koşularında 1912 yılında en iyi derece 10,60 iken 2009 a geldiğimizde bu süre ancak 9,58 e inebildi. Arada geçen süre tamı tamına 97 yıl derece sadece 1,02 saniye iyileşebilmiş.

Dereceyi 10,60 dan 9,58 e indirebilmek için adamlar 97 yıl günde 8 saat çalışmışlar.

Buna iş kişide bitiyor bilek demeniz mümkün mü.? :)

Hepimizin güncel takibinde olduğu bir konu olduğu için, benim de yıldız takımlarda yıllar önce oynadığım voleybol dan bir örnek vereceğim. 1970 li yılların ortasında ülkemizde ve dünyada voleybol 2 pasör - 4 smaçör ile oynanırdı. bir baş smaçör olurdu en etkili adam ve üzerine oyun kurulan kişi olurdu. Onun çaprazına da baş smaçör çaprazı denirdi.

Sonra smaçör sayısını arttırmak için tek pasör yeter dediler, diğerinin yerine bir uzun daha eklediler. Pasörler belli bir hücüm sonrası arkadan kaçar öne gelirlerdi. Bugün ise oyun bambaşka oynanıyor. Orta sahada bir sabit oyuncu var, pasör 1 kişi diğerlerinin hepsi neredeyse smaçör. Ama sıkıştıklarında hepsi pasör özelliklerindeler.

Oyun düzenleri ve antrenman programları tanıyamayacağınız kasar değişmiş durumda.
sadece 1 saniye dediğiniz, 100m için çok büyük bir fark...
10 metre civarı oluyor ...
mesela yıllara göre, önceki olimpiyatların kazananları Usain Bolt bitirdiğinde neredeymiş, bunu gösteren bir ekran görüntüsü şöyle;

1630526227271.png

şu videoyu da izlemenizi tavsiye ederim...
100m yarışlarının gelişimi için hazırlanmış...

(link)
 
sadece 1 saniye dediğiniz, 100m için çok büyük bir fark...
10 metre civarı oluyor ...
mesela yıllara göre, önceki olimpiyatların kazananları Usain Bolt bitirdiğinde neredeymiş, bunu gösteren bir ekran görüntüsü şöyle;
şu videoyu da izlemenizi tavsiye ederim...
100m yarışlarının gelişimi için hazırlanmış...

(link)

Video muhteşem. Teşekkürler,

Benim vurgulamak istediğim bu derecelerin yıllara sari çok ciddi bir ekip desteği ve gelişen antrenman programları sayesinde olabileceği idi. Yani sadece kişisel yetenek ve başarının yetemeyeceğini söylemeye çalışıyordum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Adem Tırpancı
Geri