30-31 Temmuz İzmit-Kerpe-İzmit Gezisi

bu muhteşem hafta sonu için hepinize teşekkürler arkadaşlar.
hepimizi şehir içinde pedallamaktan sogutan böyle güzel yollarda bol bol gezecegiz, daha çok yol var önümüzde (özellikle yakın zamanda ben tamer ve ibo nun öünde )

bu gezi benim için uzun tur öncesi bir deneme niteliğindeydi. 20 agustosta balamasını planladığımız 2 haftalık ege turu öncesi, tur bagajı, mat, tulum, yük, gece sürüşü, gereksiz ağırlıklar gibi birçok konu hakkında tecrübe edinmiş oldum. tura fiziksel olarak hazır olduğumu hissediyorum ama planlama olarak katetmemiz gereken çok yol var önümüzde.

sözün özü, ufak tefek aksiliklere rağmen (özellikle benim arkda jant tellerinden 2 si kopuk halde 80 km gitmem moralimi fena bozdu) 10 NUMARA bi hafta sonu geçirdik.

ben bunu kacirdim.. son bir hafta yuklu bisikletle mi antreman yapsak acaba.. daha kolay adapte oluruz belki turda..

İbo,,
Şeftalinin karpuzun ve o muhteşem yolun güzelliği ve albenisi sizin dostluğunuzun ve samimiyetnizin yanında bir hiç kalır kardeşim..

İyiki varsınız..
2 teker'in bana kazandırdıkları arasında 1.sıradasınız..

Umarım yine yaşarız buna benzer güzellikleri..

Artık Pedalsız bir hayat düşünemiyorum..


İbo nezaketinden dolayı yazmadığını tahmin ediyorum..
TCDD görevlileri için 657'ye tabii acizler demiştim..
Ve yine tekrarlıyorum..
Adamlar bizden para kopartmak için ellerinden ne gelirse yaptılar..
Aslında sağlam bir dayanakları var..
Pislet için 2 ytl kargo ödememizi gerektiren bir sürü ıvır zıvır var abinin yanında..
Adam'ın 2 metreden belli oluyor bizi söğüşlemeye geldiği..

İşin ilginç yanı 5 pislet için 10 ytl istiyor..
Ama makbuzu 3 tane kesmeye kalkıyor..
Tipik küçük kasaba kurnazlığı..
Biraz üsteleyince tamam abi kesiyoruz ya niye bu acele diyor..

Bir an önce bu hilkat garibesi işletme özelleştirilirde insanımızın hakettiği hizmeti alması sağlanır..Ve bu acizlerde bir an önce kendine çeki düzen verir..
(Tıpkı denizcilik işletmelerinde olduğu gibi..)

Her şeye rağmen yıldıramadılar..
Biz yine yolumuzu tamamladık..

Arkadaşlarıma, baba baya kasmışınız ya resimlerden anladığım kadarıyla HELAL olsun size.merak ettiğim konuda şu tur sonrası kaç gün uyudunuz abi.!

ben cevap vereyim arkadaslarin adina.. bu gezide bulunamadim ama ayni ekiple gecen hafta bir gun icinde 154km yol yaptik.. bu turda normal bir hafta sonu onlar icin emin olun uyumayan bile vardir..

Tamer'in söylediklerine ilaveten..
Pazar akşamı saat 18:30 19:00 civarı eminönüne geldik..
Ve yol sonrası yapılması gerekenler vs..
Akşam yattık sabah kalktık ve işyerimizdeyiz..
Yorulmadınızmı sorusuna ise kendi adıma şunu söyleyebilirim..
Evet yoruldum..Ama ölüyorum yerimden kalkamıyorum nidalarımız yok..
Veya şirkete telefon açıp " az önce amcam öldü onu gömmem lazım " diyerek uyku moduna geçmedik..

İlk çatalca gezisi sonrasında tamer'le konuşurken " ben birdaha pislete mislete binmem kardeşim " demiştim..
Bu lafın üstüne Gebze Ballıkayalar yaptık..
Birde cila olarak İzmit Kerpe..

Yorgunluk anında bööle koca koca laflar edilebiliyor..Ve sonra unutuluyor..

Fakat bu gezi sonrasında bööle laflar etmedim..
Üstüne üstlük Adapazarı veya Yalova'ya gidelim diyede fikir beyan ettim..(ne işim varsa..)

haa bu arada..
Arkadaşlarımızdan biri gece çalışıyor..
Eve gidiyor,duş , yemek sonrası gece saat 12'de işe gitti..

Lakabı benim nezdimde..(rüzgarın Yiğeni.)
Birde rüzgarın yengesi var,işi nedeniyle bu tur'a katılamadı.. :boese157:


Hoşcakal..

Eywallah Ramazanım; "vaktim yok,zaman ayıramıyorum,evim terste kalıyo, işe gidicem..." gibi bahaneler bisiklet ve doğa sevgisinin yanında vızıltı kalıyor. :ci:

valahi çok haklısın ramazan abi bende çatalca turundan sonra fena olmuştum ama balıkayalarda olmadım ertesi gün sadec3e biraz ayaklarda agrılarla uyandım o kadar tek üzüldügüm nokta bu tura katılamayışım çok güzel geçmiş turunuz inşallah en kısa zamande tekrar böle güzel bir tur yaparız ama bu sefer kaçırmayacagım turu .

Ben turdan sonraki gece uyuyamadım.. Çünkü benim "en azından eylül sonuna kadar" bu mükemmel grupla katılabileceğim son turdu...
Ne kadar harika olduğunu düşündüm...
Yorgunluk bir duşa bakar.. Sonra hiçbirşey kalmaz gerisinde. Zaten turun ilk günü de gece 1de yattık sabah 5-6 gibi kalktık.
Gerçi ben biraz fazla nazlandım kalkmadan önce ama olsun yine de çok fazla uyumadık ve biraz kahvaltı biraz deniz sefasının ardından aynı yolu geri döndük...
Tüm yorgunluğa, tüm ağrıya sızıya, çenemden burnumdan düşen ter damlalarına değerdi.
Hele hele bugün kendime bir dilim karpuz kestim de o gün yediğimiz karpuzun tadını bulamadım ya işte o zaman daha iyi anladım... Bi şeyleri başarmanın ardından, verilen emeğin ardından çok daha başka oluyor bazı şeyler...

halil, bisiklet denen meret bir süre sonra senin bir parçan oluyo..
Ben her sabah işe giderken ve eve döndüğümde "kara kızımı" selamlarım, halini hatırını sorarım. Bir yeri çizilse üzülürüm ya da bir yerinden ses gelse "neren ağrıyo?"derim..
yani öyle bir parçam yapmışım..
Hani profesyonel olarak ilgilensem herhalde onunla yatardım
Armstrong da kendini bisikletine kaynak yapılmış gibi hissettiğini yazmış kitabında..
( Evet, kitabı aldım , hatta bitmek üzere)
Bisikletinden ayrılmak zor olsa gerek ama en azından tanıdığın birine vermişsin, iyi bakacaktır..

Ayşe tesellin için çok teşekkür ederim.
İnanır mısın ben bisikletimi baştan yaratmıştım... Üzerinde değiştirmediğim sadece kadro ve maşası kalmıştı... Her telini kendim gerdim, her vidasını kendim sıktım, her bilyasını ellerimle dizdim... Frenleri, vitesleri, akordları, ne biliyim aklınıza ne gelirse...
Çok matah harika bi bisiklet değil kesinlikle ama ne biliyim seviyorum sonuçta benim bisikletim...

Bazen vücudumun benim bisikletime uygun bir hal aldığını düşünüyorum. Çünkü hangi bisklete binersem bineyim aynı rahatlığı bulamıyorum. Aynı şekilde denge kuramıyorum sanki...

Neyse bu kadar da dramatize etmemek gerekir belki de... Yeni bi bebeğim olucak ne de olsa yakında... =))

ya bu yazıları okudukça turun ve grup arkadaşlarımın ne kadar iyi oldugunu tekrar anlıyorum ve elimde olmadan bi gülümseme oluşuyo yüzümde "pislet" ten aldıgım zevk daha da artıo..

uyuma meselesine gelince ben de ertesi sabah erkenden işe koyulanlardanım ve inanırmısınız hemen ertesi gün tekrar pisletime binmek istedim..ilk zamanlar yaşadığım yorgunluktan eser yoktu hem de yüzümden damla damla ter akmış olmasına rağmen..

pisletle olan bağ bende de giderek artmaya başladı..bu gezi sırasında en çok halil şahit olmuştur heralde "van gölü ekspresi" ne karşı olan sevgime zaten böle sevmezseniz o uzun yollar daha da uzar gözünüzde..

fazla da uzatmaya gerek yok zaten bu forumdaki herkes en az benim kadar seviyodur pisletlerini eminim.. ben yavaş yavaş sonbahar ve kış için hazırlık yapsam diye düşünüyorum o kadar zaman ayrı kalmak olmaz heralde

avat ya arkadaşlar benim bisiklete 20 kg da olsa beni yolarda zorlasada seviyorum bisikletimi her gün işe giderken akşamları gelirken cogunluktada olsa yolu uzatıyorum bazen hiç inmek istemiyorum bisikletime aşıkmı oldum ne dir acaba

arkadaşlar beni korkutuyosunuz