23C lastik artık neredeyse tercih bile edilmiyor. Sadece, daha az maliyetli olduğu için (sebebi artık talebin olmaması) yeni satılan çoğu bisikletin üzerinde geliyor. 23C lastik önerisini 2014 olsa tartışırdık, ama bir süre sonra 23C lastik kullanmanın sanıldığı gibi en düşük yuvarlanma direncine sahip olmaudığını, 25C lastiğin çook ufak bir farkla, daha iyi yol tutuşu sağladığı ve daha mantıklı olduğu görüldü. Hatta bunun keşfinden de birkaç yıl sonra aynı şey 28C lastik için söylenmeye başladı, yeni kral 28C olacaktı ki, Allah korudu ve bazıları "o kadar da değil hacı abi" dedi ve 25C hala kral. Bu söylediklerimi profesyonel yarışçıların lastik tercihleriyle de destekleyebilirim.
Bisiklet teknolojisi geçtiğimiz 10 yılda gerçekten inanılmaz gelişti. Geçtiğimiz 4 yılda 1 saatte velodromda kat edilen mesafe rekoru 3 veya 4 kez kırıldı ve inanılmaz geliştirilerek kırıldı. Kadro geometrisi, aerodinami gibi alanlarda artık tüm yol bisikleti kadroları 2020 yılına uygun üretiliyor. 2010 yılında kral olan bir bisiklet kadrosu, son teknoloji ve süper aero ilan edilen bir bisiklet kadrosu 2020 yılında ağır, hantal ve gereksiz pek çok ayrıntıya sahip bir kadro olarak nitelendirilebiliyor. Dikkatli bakılırsa 2010 model bir aero bisikletle 2020 model bir aero bisiklet arasındaki o dönem avantaj gibi görünen farklılıkların artık tercih edilmediğini rahatlıkla pek çok noktada görebiliriz. Kadroların tamamen damla şeklinde borularla yapılmasından ibaret olmadığı anlaşıldı, kadroya binen yükün neredeyse tamamının orta göbeğe binmediği, sprint sırasında alın borusu ve maşaya da ciddi gerilim aktarıldığı ve bunların esnediği anlaşıldı. Yeni nesil bisikletlerde alın boruları kalınlaştırıldı, daha etli ve esnemez hale getirildi, üst boru ve alt boruya adeta tümleştirildi, yapıştırıldı ve birleşik bir görünüme geldi. Trek firması bu konuda öncüydü, ilk aşırı kalın alın borulu Madone modellerini onlar ortaya attı. Benzer şekilde; seleden rubleye inen boru istisnasız her modelde inceldi, çünkü bu borunun diğer borulara kıyasla çook daha az baskıya maruz kaldığı görüldü, hafiflik ve aerodinami kazancı sebebiyle bir parmak kalınlığına kadar inceltildi, hatta bazı modellerde YOK edildi! Bu boru ile ilgili özel ayrınrılara ve tasarımlara çoğunlukla endurance bisikletlerde rastlıyoruz, çünkü bu borunun konforu belirleyici etkisinin sanılandan çok daha fazla olduğu, arka tekerden gelen titreşimleri azaltmanın en iyi yolunun bu boruya müdahale edilmesiyle gerçekleştiği anlaşıldı. Durum tabiki şimdilik böyle, 5 yıl sonra trend yine değişecek ve daha da gelişecek!
Dolayısıyla, 5-10 yıl önceki trendlerle bu günlü trendler çok farklı olabiliyor. Aynı örneği artık pek kullanılmayan damla kask için de verebilirim