Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

Scudo
Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
Yeşil bir ...harman yerinde
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kızkardeşim,
Hayat arkadaşımdır.

Nazım Hikmet...


Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun...
 
Görmüş geçirmiş, hatta ermiş bir dedeye sormuşlar:

- Dede, ailenin başı, kadın mıdır, erkek mi...?

Dede:
- Erkek, baştır, demiş .....

- Peki, kadın, nedir...?

- Kadın " boyundur, başı nereye isterse oraya çevirir.."
.
.
 
@naz34

Bi boynumun olmasını isterdim. Boyunsuz olmak zor. :( :eek: :rolleyes:

8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun. :)
 
8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı.

Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.

26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde fakat her zaman ilkbaharda kutlanıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de kutlanmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler'in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York'ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır.

Kaynak: wikipedia.org

Bütün kadınlarımızın,analarımızın,bacılarımızın,kardeşlerimizin bu kutsal günde anılması dileklerimle..

Atatürk ün Kadınlara Verdiği Değer

Sosyal hayatın başlangıcı olan aile hayatının, toplumun psikolojik ve sosyal yapısının şekillenmesinde önemli bir payı vardır. Türk ün yüksek karakterinin aileye verdiği değeri kavrayan ve bir milletin sürekliliği için maneviyat, aile, ahlak gibi kavramlara sahip olmasının gerekliliğini bilen Atatürk de; ailenin kutsiyetine inanır, toplumun bekası için aileye ve manevi değerlere sahip çıkılmasının gerekliliğini bilirdi.
Türklerin tarihine baktığımızda, Türk kadınının çok önemli ve saygın bir yeri olduğunu görürüz. Erkeklerle eşit haklara sahip olan kadınlar, devlet yönetiminde hakanların yanında söz hakkına da sahiplerdi. Oysa daha sonraki yüzyıllarda Türk kadınları, Osmanlı İmparatorluğu yönetimi içinde, geri kalmışlıktan kurtulamamış, adeta ikinci sınıf insan muaamelesi görmüştür. Tarih boyunca hür yaşayan, tarih yazan, birçok Türk büyüğünü yetiştiren Türk kadını, bu durumda daha fazla kalamazdı. Zaten asırlardır karakterine uymayan bir yapı içinde yaşamak zorunda kalmıştı. Atatürk, Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın diyerek, Türk kadınını yeniden ayağa kaldırmıştı.
Din, ahlak ve aile müesseselerine sahip çıkan, ailenin temeli sayılan Türk kadınının toplumla bir bağ, kurmasını isteyen Atatürk; kadınlara, medeni ülkeler seviyesine çıkmanın en önemli amillerinden olan eşitlik haklarını vermek istemiştir. Türk kadının daha rahat bir hayat sürdürmesini isteyen, onun omuzlarındaki ağırlığın farkında olan Mustafa Kemal Atatürk; Cumhuriyetimizin teminatı olan çocuklarımızın analarına haklarını vermiştir. Haklarını alan Türk kadını, bu gelişmenin ardından sosyal hayattaki yerini alır; öğretmen, hakim, doktor, mühendis, ressam, yazar, asker, polis, siyasetçi, vali, bakan, başbakan olarak, erkeklerle eşit şartlarda yaşar.
 
Konu var diye üzerine yazmak istedim.tüm kadınlarımız nezdinde ,kadın bisiklet sürücülerinin günleri kutlu olsun...
 
  • Beğen
Tepkiler: sekizce
kadınlar gününü de erkek erkeğe kutladığımıza göre asayiş berkemal demektir :)
 
@bacobaba39
Sen an güzel kardeşim herşeyden bir mana çıkartmak zor olmuyormu sizin için.
 
...Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız ...
 
Karbon kadro imalatı dikkat ve titizlik istediği için en çok kadınlar tarafından yapılıyormuş. Daha dikkatli ve titiz oldukları için.
Tüm çalışan kadınların günü kutlu olsun.
 
191340

Resim Divriği Darüşşifası taç kapısından alınmıştır. 13. Yüzyılda Erzincan, Kemah, Divriği çevresinde hüküm süren Mengücekoğulları Beyliği hükümdarı Ahmet Şah 1228 yılında yaptırdığı cami ve hastaneden olusan eserinin şifahane kapısına kendisinin ve eşi Melike Turan Melek Hatunun yüzünü işledi. Ahmet Şah kapının sol sütununa kulağı küpeli erkek başı olarak kendisini resmederken, sağ sütuna ise eşi olan Melike Turan Melek Hatunun örgü saçlı yüzünü --buraya dikkatinizi çekmek isterim erkek başı ile aynı hiza ve yükseklikte- işletti. Selçuklu medeniyetinin dünya kültür mirasına kazandırdığı emsalsiz bir eser olan Divriği Ulu Cami ve Darüşşifasının kapısına yapılan kadın ve erkek yüz figürleri sonraki yıllarda Anadoluya egemen olan bedevi taassubu ve vandalizmi nedeniyle ne yazıkki tahrip edildi. Sözün özü 13. yüzyılda Mevlanasıyla, Yunus Emresiyle, Hacı Bektaş Velisiyle, Hoca Ahmet Yesevisiyle Türk Rönesansı yaşayan Anadoluda ki Mengücek hükümdarı, eşinin yüzünü taşa resmediyor oda yetmiyor eşinin kendisiyle eşit olduğunu vurgularcasına eş seviyede bunu yaptırıyordu. İşte benim gercek ecdadım budur. Bu nedenle yine kadına dünya tarihinde en değer veren insanlardan biri olan Atatürk, Türkün bu büyük medeniyetini işaret edercesine bir selçuklu halısının altında ebedi istirahatgahında yatmaktadır. Kadına 13. yüzyılda kendi eşiti olarak değer veren Selçuklulardan 20. yüzyılda Atatürk e atalarımı saygı ve rahmetle anarken, 8 mart kadınlar gününüzü kutluyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Atasoy
Geri