Bu başlığı yeni gördüm

) Artvinde bisiklet kullanılır mı yahu? O ne öyle? Bildiğin dağın yamacına şehir kurmuşlar. 2007'de motorla yaptığım gezinin anılarından bir bölüm.
"Sağa bakınca görüyorum ki Artvindeyim…
Bazen derler ya insanın basireti bağlanır diye. İşte Artvinde öyle oldu oldu sanırım. İnsan anlatmaya
çalışmaktansa bir fotoğrafını çeker değil mi? Artvin’i ilk gördüğümde kendime “insan burada nasıl motor
kullanmaktan zevk alabilir ki?” diye sormadan edemedim. Hayli yüksek ve dik eğimli bir dağın bir yüzüne
kurulmuştu şehir. En büyük düzlüğü herhalde 50 metreyi geçiyor olamazdı. Çoruh nehrinin üzerine kurulu bir
köprüdün geçince sağda parkedilmiş bir kaç motosiklet gördüm. Daha ilk yokuşta da pes dedim… En iyisi
Ardahan’da konaklamaktı. Geriye dönüp bir bakkalın önünde durdum. Bir kola aldım. Sigaramı yakarken, bakkalla
sohbete de başlamıştık. “Yollar fena değildir gidersiniz” diyordu. Ayrılmaya yakın Borçka barajının
büyüklüğünden bahsedince alınmış gibi “ohooo sen birde bizim barajı gör. Gerçi hala yapım aşamasında ama. Bak
şu tepeyi görüyor musun. İşte oraya çıkınca bak. Türkiyenin en büyük ikinci barajı olacak” diyor.
İyi yolculuklar diliyor ayrılırken…
Dediği tepeye varmadan görüyorum barajı. Kocaman bir şantiye her taraf. Tepeye çıkana kadar ise hava iyice
kararıyor. Gün yitince gecenin içinde pişmanlılarda çıkıyor ortaya. Önce düşünmemeye, sadece sürmeye
çalışıyorum. Ama tepeye doğru tırmanmaya başladıkça, virajlar biraz daha keskinleşmeye yol işaretleri biraz
daha silikleşmeye başlıyor. Gelip giden araçlar azalmaya başladıkça “neden sanki Artvin’de konaklamadım?” sorusu dönüp
durmaya başlıyor beynimde."
Demem o ki Artvinde bisiklet kullanmayı hayal edemiyorum
