İstanbul'da misafirim ve gecen hafta ataköy 9.kısımdan çıkıp bakırköye ordan tekrar ataköye ve yeşilköye geçtim, sonunda da floryaya gittim. Bir bisiklet yolundan bahsedildiği için nerede olduğunu aradım. Ataköy'ün sahile bağlanan kısmında zaten kaçak rezidanslar var. Kaçak ama legalmiş en sonunda öyle bir karara bağlanmış ne demekse. Bunun yapılabildiği bir şehirden hiçbir şey umut etmeyelim arkadaşlar. Oradan sonra havalimanı yeşilköy tabelalarını takip ettim. Şansımı denemek için bir alt sağdaki yola geçtim. Görme engelliler sosyal tesislerine vardım, oradan bir yere geçilemiyor. Sahille arama bir dere girmiş oldu, geri bastım ama çok güzel köpekler vardı onları sevdim. Hava kuvvetleri'ne gelmeden önce iki yönlü yolun sağ tarafinda kaldım. Yandex navigasyona bakarak karşıya gecmem gerektiğini anladım. Karşıya geçmek yaklaşık 5 dakikamı aldı. Geçince bisikletlileri görmeye başladım ama onlar dönüş yolundaydı. Keşke sorsaydım bir yol iz biliyor da oradan mı geliyorsunuz diye. Devam ettim, yeşilköye daha önce de gitmiştim yürüyerek. Evinde oturan için güzel semt, temiz sakin, hır gürün pek olmayacağı bir yere benziyor. Ama sanırım olayı da bu kadar. Bisiklet yolunu buldum, bakırköyden eminönüne kadar olandan bir farkı yok. İstanbul'da insanlara nefes alınacak bir yer bırakılmamış o yüzden bisiklet yolunda yayalar geziyormuş, mangalmış, kummuş, çocukmuş, "yok suriyeliler dolmuş"muş falan bir şey demenin manası yok.
Geleneksel bir tür macun satılıyor ya erimiş dondurmaya benzeyen, işte ondan satılıyor bisiklet illüstrasyonu var adamın tepsiyi kurduğu yerde. Bebeğini akülü arabada gezdiren var sevimli elbette. Gezilecek alan bir burası kalmış demek ki o yüzden tepki göstermek de insanların o kadarcık keyfini kaçırmaya yarayacak en iyi ihtimalle.
Bunlara kızmadım zaten indim bisikletten. İBB florya sosyal tesisi denen bir yere vardım. Adı tesis, ben tesis kısmını anlamadım. Crowne plaza firmasının oteli var apart otelle villa arası bi yer, avm var adını hatırlamıyorum. Bisikletten sürekli indim çünkü küçücük çocuklar koşturuyor. Yine bineyim dedim, sonra bi tane range rover beni geçti

yolun ortasında durdu. Onun da içinden iki çocuklu bir aile indi, bahçeli restoranımsı kafemsi bir yere girdiler. Arabayı öyle olduğu gibi bıraktılar. Bunların hepsi bisiklet yolunda oluyor. Sıkıntıdan yemek, üzerine de dondurma yedim. Havalimanına iniş için hizalanan uçakları saydım. Yirmiyi gecince saymayı bıraktım.
İsteyen elbette sürer ama orası bisiklet yolu falan değil. Araba yolunda bisikletli olmaktan pek bir farkı yok.