Başıboş köpeklerle mücadele ve kurumların sorumluluğu

Kısırlaştır, aşıla, küpele ve aldığın yere bırak işleminin bir mantığı vardı. Bu mantık söyle, örneğin bir mahallede normal şartlarda 10 köpek hayatta kalabilir. Çöplerden ve azınlıktaki yerel halkın verdiği yemlerle. 11. köpek olduğunda açlık başlar ve sonucunda popülasyon korunur. Mantık buydu. Fakat organize köpek beslemek bu mantığı bozdu. İyi beslenen köpeklerin kısırlaştırılmamış olanları daha çok doğum yaptı ve neredeyse tüm yavrularını büyütebildi. Özellikle kısırlaştırılmış dişiler doğum yapmadıkları için ömürleri de uzadı. İyi beslenme de ömürlerini uzatıyor.

Daha dün bisikletçilerin uğrak geçtiği Oklubal kahvesinde 5 yavru, köyün çıkışında 11 yavru vardı. 11 yavru bir köpeğin yavruları bu arada. Gençlik hastalığına yakalanmaz veya araç ezmezse 11'i de büyüyecek çünkü hiç bir şey olmasa heybelerinde onlara yem taşıyan bisikletçiler var.

Kimi zaman bu köpekleri besleyen olmuyor. Ya yamyamlığa varan açlıktan ölme yada akıllılarımı desem şanslılarımı desem mama kaynaklarına göç sonları. Kütahya Eskişehir arasında yamyamlığa bir iki defa denk geldim.

Sayı öyle kısırlaştırma seferberlikleriyle kontrol altına alınabilecek oranları geçti. Dişili erkekli kısırlaşma şart. Kırsal köpek kaynağı kesilse, beslenme yasaklansa bile mevcut sayılı ile baş edilemez. Tek tek kısırlaştırmayı geçtim, başı boş köpeklerin tespiti ve yakalanması bile başlı başına bir olay.

Kaldı ki asıl sorun bu köpeklerin sokakta olması, doğrudan ve dolaylı zararları. Başlıcalarını sayalım. Ölümle veya yaralama ile sonuçlanan saldırma olayları, kuduz ve diğer ulaşıcı hastalıklar, olmadık yerlere bırakılan mamaların ve dışkıların oluşturduğu hastalık riskleri, diğer hayvan popülasyonlarına olumsuz etkileri, trafik kazaları...

Bu kadar çok köpek için barınak inşa etmek, eziyet etmeden bu barınaklarda, aşılı ve kısırlaştırılmış olduklarından ömürleri uzamış hayvanlara ömürleri boyunca bakmak bırakın ekonomisi iyi, süper ülkeler için bile büyük külfet. Kaldı ki itibardan tasarruf etmeyenler tasarrufa ilk olarak bu barınaklardan başlar.

Vicdanlı olmak ebetteki erdemli bir şeydir ama mantığı da elden bırakmamak gerek. Bugün bu sorun bu noktaya geldiyse mantıksız vicdan yüzünden gelmiştir. Bugün 10 milyon köpekten 7 milyonu itlaf edilecekse çözüm üretilmezse 5 yıl sonra 15 milyon itlaf edilecek.

Son olarak söyle bir gözlemim daha var. İtlafa karşı olanlar isteyenlerden ekonomik olarak daha iyi durumda olanlar. Yoruma açıktır ama vicdanın da ucu biraz maddiyata dayanıyor. Tehlikeden uzakta yaşamaktan, 3-5 veririm vicdanım rahat olura kadar...

Jingim demiş ki:

(link)
İşte köpek sorununu yaratanlar…

Hepsini görüntüle...

Yukarıda biri yazmış burada tartışıyoruz ama kimse bu konuda uzman değil diye. Kimin ne olduğunu buradan nasıl anlıyor bilmem. Ben köpek davranışları üzerine uzmanım. Köpek psikolojisi eğitimini de yurtdışından aldım, yıllarca eğitmenlik yaptım. Her neyse bu "anneciğim in arabadan" tipi insanların köpek ile ilgili bilgileri de, tecrübeleri de yoktur. Ben yıllar içinde bunu gözlemledim. Buradaki köpeğin davranışı açlıkla ilgili değildir, tıka basa doyursanız o köpeği gene aynı davranışı sergiler. Kaldıki o köpekte öyle aç kalmış bir köpeğe benzemiyor üzerinde tek bir kemik dahi sayılmıyor besili bir hayvan.
Köpek cüssesine göre tehlikeli bir hayvandır. Örneğin bir akbaş, kangal, rott. gibi ırklardan saldırgan bir köpeğin elinden silahsız bir insanın kurtulması saldırının şiddetine göre pek mümkün değildir. Bizde doğru dürüst istatistik tutulmadığından kimin başına ne gelmiş haberimiz olmuyor. Özellikle ABD ve diğer pek çok ülkenin ölümcül köpek saldırılarına bakarsanız neler olduğunu görürsünüz. Çok munis tam bir çocuk dostu olarak görülen labrador retrieverlar insana saldırmada sicili bozuk ırkların ilk sıralarındadır. Günümüzde man made denilen çeşitli melezlemelerle elde edilmiş pek çok ırkda rage sendromu vardır. Çok doğal bir ırk olarak bildiğimiz kangal ve akbaşda da vardır. Rage sendromunun en yaygın olduğu ırk English Springer spanieldir fakat bu ırkın cüssesi yeterli olmadığı için elinden kurtulabilirsiniz fakat iri bir ırk hayatınıza mal olabilir. Bir de şu laf vardır. "kötü köpek yoktur kötü sahip vardır. Köpeği saldırgn yapan sahibidir." Evet sahibi köpeği saldırgan yapabilir ama en sevecen, en yumuşak bir insan dahi bazı ırklara sahip olduğu zaman hiç bir çaba göstermeden de çok saldırgan bir köpeğe sahip olmuş olabilir. Çünkü bazı saldırganlık türleri kalıtımsaldır. Örneğin Hem rage sendromu gibi hem de aldığınız yavrunun geldiği soy ile ilgili istemesenizde saldırgan ve tehlikeli bir köpeğiniz olabilir. Köpekler geldikleri soydan (ana, baba,dede, anneanne, babanne vs) o soyun yaptıkları işleri onların yavrularına yaptırmasanız dahi evvelki atalarının davranışlarını göstemeye devam ederler. Siz çalışan koruma görevi yapan saldırıp yakalamak için eğitilen bir soydan yavru alıp evinizde pet hayvanı gibi bakmaya yeltenirseniz ileride bir gün onun saldırgan yönüyle karşılaşırsınız ve bu da hiç istenmeyen olaylara sebep olur. Sokaklara atılan bu ırkların hangi soydan gediği, neden sokağa atıldığı bilinemediğinden bu köpeklere yaklaşırken tehlike altında olmanız mümkündür. Bırakın sokağa atılmış köpeği adam rott. alman çobanı,dobermann gibi ırkı halkın içinde rahatlıkla ağzını kapatmadan gezdirebiliyor ve hatta tasmasını da açıyor. Kendi de bilmediği rage sendromu o hayvanda varsa ve ufak çocuğunu parkda gezdiren birine köpeğin rage sendromu geçireceği zaman denk gelirse sonu muhtemelen ölümle biter.

Sokakta başıboş köpek olmaz. Her köpek sahipli de olsa bazı önlemler alınmadan topluluk içinde dolaştırılamaz.

phrygian demiş ki:

Bu tartışma çok garip ve komik bir hal almaya başladı. Karşıt görüşler tabii ki var, mesela yukarıda PuncherZ nickli arkadaş ile aynı şeyi savunmuyoruz ama saygı çerçevesinde konuşuyor, mantıklı yanlarını öne çıkarıyor, saatlerce tartışılabilir biri olduğunu düşünüyorum. Öte yandan da sürekli ucuz galeyana getirme numaraları peşinde olan farklı bir güruh var. Yok domuzların bile haddini bildiren yoğun erkekler :d yok kendi halinde yatan köpeğin fotoğrafını atıp ne anlatmak istediğini kendi de bilmeyenler. Ve bu arkadaşlar bu konunun aşağılara düşmesine ve soğumasına asla izin vermiyorlar, saçma mesajlar atmak pahasına yukarıda tutmak istiyorlar. Enteresan bir çaba ama freudian bir açıklaması vardır diye düşünüyorum. Araştırayım.

Hepsini görüntüle...

pardon yanlış yazmışım.

Domuz kardeş: tarlalarımızı istediğin gibi yağmalayabilirsin.
Tarlada yiyeceğimiz ektiğimiz kalmamış hiç önemli değil. Aç kalmışız hiç önemli değil.

aramızda lafı mı olur?
Önemli olan senin karnın doysun.

İnsan ile hayvanı karşılaştırmayi bıraktılar galiba. Ağaç çıkmış ortaya şimdide.

Carel demiş ki:

İnsan ile hayvanı karşılaştırmayi bıraktılar galiba. Ağaç çıkmış ortaya şimdide.

Hepsini görüntüle...

örnek nedir, metafor nedir anlayacak kadar kafanın çalıştığını ve şunları art niyetle yazdığını ümit ediyorum, öteki türlüsü daha vahim çünkü. neyse anlaşılan burada birilerine laf anlatmaya çalışan herkes boşa konuşuyor, derdiniz mantık çerçevesinde tartışmak veya fikir alışverişi değil belli ki.

Bugün bir aracın arkasındaki sticker, hashtagine kadar şöyle: #sokakköpeklerisahipsizdeğildir

Sahipsiz hayvanın sokakta işi ne? Bu adama bir şey anlatılabilir mi? Üşenmeyip sticker yapmış.

seven insan, sevdiğini sokakta bırakmaz. ya başına bir şey gelirse diye evham eder. daha iri köpeklerden, kötü insanlardan, hava şartlarından, açıktaki zehirleneceği gıdalardan koruması gerekir. sevmek, üzerine titremek, mutlu etmek ve korumaktır.

ben köpekleri seviyorum. ne güzel. onları sokakta besliyorum. Allah kabul etsin.

de, köpekseverler olarak örgütlenseniz. barınak alanı talebinde bulunsanız. barınakları köpek dostlarınıza uygun olarak inşa etseniz. barınaklarda veteriner, diyetisyen, bakıcı istihdam etseniz. bakımlarını, kısırlaştırmalarını, ölene kadar korunmalarını sağlasanız ne güzel olmaz mı? sizlerde bunu yapacak maddi güç var ama örgütlenemiyorsunuz. bireysel takılıyorsunuz. dahası kendi içinizde ortak bir uzlaşıya sahip değilsiniz. mizah olsun diye yazıyorum, köpek kulübelerinin kapısı doğuya bakmalı diye bir öneri atsa biriniz, bir diğeri hayır kıbleye bakacak, öteki güneye bakacak diye daha baştan basit sebeplerle bir mutabakata varamayacaksınız ve köpekler sokaklarda köppppek gibi yaşamaya, sürünmeye, tacize tecavüze uğramaya, sakat kalmaya devam edecek.

organize olup çözün bu işi, yoksa köpekler bireysel veya devlet eliyle öldürülecek gibi.

Sokak köpeğine araba çarpsın ölsün,
Sokak köpeğine zehir atılsın ölsün,
Sokak köpeği açlıktan susuzluktan ölsün,
Sokak köpeği hastalıktan ölsün,
Sokak köpeği birbiriyle dalaşsin ölsün,
Sokak köpeği soğuktan donarak ölsün,
Sokak köpeği uyutulmasin....

Atasoy demiş ki:

Sokak köpeğine araba çarpsın ölsün,
Sokak köpeğine zehir atılsın ölsün,
Sokak köpeği açlıktan susuzluktan ölsün,
Sokak köpeği hastalıktan ölsün,
Sokak köpeği birbiriyle dalaşsin ölsün,
Sokak köpeği soğuktan donarak ölsün,
Sokak köpeği uyutulmasin....

Hepsini görüntüle...

Gelmiş yine duyarkasar bir arkadaş, tamam kanka o zaman zehirleyelim hep beraber köpekleri senin dediğin olsun.

Benim konuyla ilgili diğer mesajlarımdan haberin yok. "Gelmiş gene duyar kasan biri" diyorsun. Tipik Z kuşağı yorumcusu.

Jingim demiş ki:

Gelmiş yine duyarkasar bir arkadaş, tamam kanka o zaman zehirleyelim hep beraber köpekleri senin dediğin olsun.

Hepsini görüntüle...

Jingim demiş ki:

Gelmiş yine duyarkasar bir arkadaş, tamam kanka o zaman zehirleyelim hep beraber köpekleri senin dediğin olsun.

Hepsini görüntüle...

Aksini söylemiş, okuduğunuzu yanlış değerlendirmişsiniz.

Jingim demiş ki:

Gelmiş yine duyarkasar bir arkadaş, tamam kanka o zaman zehirleyelim hep beraber köpekleri senin dediğin olsun.

Hepsini görüntüle...

İroniden anlamayan nesle aşina değilim.

Şanlıurfa daki karantina bölgesinden 35 Kuduz ihtimali taşıyan köpeği Ankara’ya getiren kadın,kirasını bile ödemeyip, 9 daire sahibi emlak zengini olduğu ortaya çıktı.

aslında karantina bölgesinden ( hayvan giriş çıkışı yasak bölge) bu kuduz hayvanları başkente getirerek onların diğer hayvanları bulaştırması ve kuduzun yayılması, sonrasında topluma yayılma ihtimali nedeniyle çok ciddi suç işlemiş görünüyor.
yani kuduz olmayan başkente kuduz getirip insanımızın ölümüne sebebiyet sözkonusu.

söz konusu şahıs tutuklandı.


(link)

Bisiklet ulaşım aracıdır demiş ki:

Şanlıurfa daki karantina bölgesinden 35 Kuduz ihtimali taşıyan köpeği Ankara’ya getiren kadın,kirasını bile ödemeyip, 9 daire sahibi emlak zengini olduğu ortaya çıktı.

aslında karantina bölgesinden ( hayvan giriş çıkışı yasak bölge) bu kuduz hayvanları başkente getirerek onların diğer hayvanları bulaştırması ve kuduzun yayılması, sonrasında topluma yayılma ihtimali nedeniyle çok ciddi suç işlemiş görünüyor.
yani kuduz olmayan başkente kuduz getirip insanımızın ölümüne sebebiyet sözkonusu.

söz konusu şahıs tutuklandı.


(link)

Hepsini görüntüle...

Twitter'da bu kadınla ilgili dehşet savunma söz konusuydu. İki gündür ses seda yok.

Theo3232 demiş ki:

İroniden anlamayan nesle aşina değilim.

Hepsini görüntüle...

Adamın yazdığı şeyden Türkçe okuyan herkes aynı şeyi anlar siz özel olarak takip ettiğiniz için ironi mi değil mi anlayabilirsiniz. Ama bu yazıdan ironi falan çıkmaz ironi olduğunu anlamam da beklenemez.

Atasoy demiş ki:

Benim konuyla ilgili diğer mesajlarımdan haberin yok. "Gelmiş gene duyar kasan biri" diyorsun. Tipik Z kuşağı yorumcusu.

Hepsini görüntüle...

Tipik boomer. yazdığınız şey ironi olsa bile eksik ifade edilmiş. Sizin yazdığın şeyleri özel olarak takip edemiyorum özür dilerim ama yazdığınız şey ile anlatmak istediğiniz şey çok aynı durmuyor burada. Tekrar bakarsanız anlayacaksınız.

Hicbir canli oldurulmemeli. Kim/ne oldugu farketmez. Bir suru cozum yolu varken hele hic oldurulmemeli. Fasist kafadan kurtulmak gerek. Net.

Bilim de ayni seyi diyor, vicdan da, ust duzey veterinerler de.. Once bilim sonra vicdan onemli, herkeste olmuyor..

Mersin'de 3 hafta önce köpeğe çarpmamak için direksiyon kırarak takla atan araçta hayatını kaybeden 12 yaşındaki kızın babası kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

edit bu arada ne bu baba ne de kızı köpek terörünün kurbanı olarak istatistiklere geçmeyecekler, kız trafik kazası babası ise eceliyle öldüğü sanılacak ilerki dönemde.

Varın siz düşünün bu sorunun aslında sanılandan ne kadar daha büyük olduğunu.
(link)

Tarihimizden :
(link)

Evet hocam evet "Ecdad" çok severdi hayvanları.
(link)

Köpek terörü yüzünden 5 günde 6 kişi öldü ama sanki bir şey olmamış gibi kılımız bile kıpırdamıyor. Meclise sunulacak yasada itlaf yok sanki bir faydası varmış gibi köpekleri alıp barınaklarda besleyeceklermiş. Madem bu yapılabiliyordu bunca canı biz neden kaybettik?

Göreceksiniz mama lobisinin neferleri o barınakları basıp "bu köpek bizim mahallenin köpeğiydi neden aldınız?" deyip yasadaki boşluktan faydalanıp köpekleri dışarı çıkaracaklardır.