Scott_Bisikletli
Aktif Üye
- Kayıt
- 17 Temmuz 2023
- Mesaj
- 136
- Tepki
- 111
- Şehir
- Bursa
- İsim
- Scott
- Başlangıç
- 1997—98
- Bisiklet
- Scott
- Bisiklet türü
- Dağ bisikleti
Yeni değil ama şimdi aklıma geldi. Pedalla da ilgisi yok vallahi, kızmayın.
Bir akşam üstü işten yeni çıkmıştım. Yol bisikletiyleyim, kumpas fren. Üstümde eşofman üstünden hallice bir mont vardı. Çok sıcakladım, dayanamadım, çıkardım. Çanta da yok bisiklette. Çaresiz, güzelce gidona sarıp bağladım, gidiyorum.
Muğla Emniyet'in önündeki bulvarda kaptırmışım. Bir anda esrarengiz bir güç beni aniden durdurdu. Ne olduğunu anlamadan arka teker havalandı. Bisiklet bir yerde ben başka yerde... Düştüğüm yer, koca bir ticari şantiyenin önü. Onlar da yeni paydos etmiş. İnşaat ustası bir dayının tam yanından geçerken düşmüşüm.
Adrenalin yüksek tabii, acı hissetmiyorum. İnşaatçı dayı koştu geliyor üstüme. "Yeaw sen ne napisen gardaş?!" Dövecek sandım.
"Ben naptığımı biliyor muyum dayı" dedim.
Üst baş yırtılmış. Eve gittim, baktım. Bir omuz, bir diz, bir dirsek komple yara bere içinde. Eşim çekti fotoğrafları, babama gönderiyor. Bıkmış tabii bu kaçıncı diye.
Sanırım gidona sarılı mont gevşeyip ön tekerlege takılıp kilitledi, ani frenleyince bisiklet rodeo gibi seni üstünden attı.
Bu tür kazalar reflekslerimizden hızlı gerçekleştiği için yere düzgün düşemiyoruz bu da yaralanmayı arttırıyor.
Benim ona benzer durum 2-3 yıl önce yokuş aşağı hızla inerken arkada taşıdığım cantayı tutan lastik cıkıp arka tekerlek göbeğine sardığında yaşadım.
Düşmedim ancak aniden bisiklet aniden yavaşladı.
Yokuş aşağı viraj alırken olsaydı belki düşebilirdim.