her gün sabah-akşam köprü geçişi içeren bir iş hayatım olmasa işe gidiş gelişi ben de bisikletle yapardım. işi istanbul özeline vuracak olursak;
kardeşim, sahil şeridi dışında düz satıhın çok az olduğu bir coğrafya, dolayısıyla ineceksin, çıkacaksın, ineceksin, çıkacaksın. inerken terin kurusa bile çıkışa geçtiğinde sucuk gibi olacaksın. doğru mu?
öğrenciler, kendi işinde çalışanlar, işleri beden işi olan vatandaşlar için sorun teşkil etmez diyelim. peki sen bir firmada, müşteri temsilcisi, veya sürekli müşterilerle veya yönetici kadrosuyla temasta olmak durumunda olan, temiz ve parlak görüntü vermek zorunda olan bir pozisyondasın. hadi bisikletle gel, elbiseni işyerinde ütülü tutuyorsun diyelim, o sucuk gibi terini 5 dk.da kurut, çamaşır değiştir, elbiseni giy (işyerinde duş imkanı bulabilen yüzbinde 2 düzeyindeki istisnayı kenarda tutarsak) üstünü başını toparla ve sabah 9 daki toplantıya hazır ol. Bunu İstanbulda yaz-kış düzenli yap abi.
bu tempoya yaklaşabilmenin en iyimser yolu, evle iş aynı yakada olacak, mesafe belli seviyeyi aşmayacak, güzergahta sürekli in çıklar, minibüs, halk otobüsü ve taksi terörü olmayacak, ve bisikletin "katlanır bisiklet" olacak. sabah işe servisinle veya toplu taşımayla en pratik nasıl yapabiliyorsan geleceksin, akşam eve dönüşü katlanır bisikletinle yapacaksın. bunun için de avrupalılara çok ucuz gelebilen, fakat bizim gibi gelir düzeyindeki ülkelerde "hayli tuzlu" kabul ettiğim katlanır bisikletler biraz makul fiyatlara gerileyecek. Ne bu kardeşim ya? 1000 euro'ya ben gider en kralından 3 tane alırım. araya sırf bir kat yeri giriyor diye ne bu böyle?
Bir de,
gerek işte, gerek okulda, gerek akşamları evde edindiğimiz yemek alışkanlıklarımızı değiştireceğiz, çünkü, memleketim geneline vuruyorum, bu hamur, et, şeker ve yağ ağırlıklı beslenme bizi ölüme götürüyor. etrafımda göbeksiz adam (ve göbeksiz kadın) yok gibi. kadınlar evde erkeklere börek - kek - poğaça - pilav - makarna- patates - nedir bu kardeşim, size eşinizi daha sağlıklı beslemeyi kimse öğretmedi mi? hayatınızda hiç mi salata, sebze yemeği pişirmediniz? hiç mi etrafınızdan farklı bir şeyler kapmadınız? sonra neden sürekli kalp hastalığı, neden damar tıkanıklığı diyoruz?
göbek çok önemli. toplu taşımanın iyileştirilmesi çok önemli.
bir de sizlerin de temas ettiği gibi, herkes imreniyor, "ooo şekil yapmışın hocam" imreniyor, ama icraata gelince yok. çünkü arabasının tamponu çizilince 500 lirayı düşünmeden bayılır ama başlangıç seviyesi olsun, bir bisiklete 500 lira fazla gelir. bisiklet dediğin karfur'larda (mahsus okunduğu gibi yazıyorum) olduğu gibi 150 lirayı geçmemeli.
Murat Semiz