Beyaz karanlığın içinden cadı kazanlarına yolculuk

-kimsiiiin? Ne aran burda başına boydak? (!!!)

iron arkasından gelen bu çığlık gibi sesle irkildi ve kendisine bağıran ninenin yanına giderek:

-şelaleyi ararım, siste kayboldum galiba? Siz ler iyimisiniz? Kimse yok ortalıkta..

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/sderesis009.jpg



Adının Ayşe olduğunu sonradan öğrendiği nine cevapla:

- ne yapacan o kırılasıca şelalede, senin anan baban yokmu?

İron:

- ehehehe, kendim ana-baba olmuşum hay nine.. napacam anayı babayı?
- sen şelalenin yolunu bir tarif et hele.

Ayşe nine:

- yoh, itmem.
- Daha geçen sene, 19 mayıs ta 19 yaşında bir yağız boğuldu da öldü orada. Getme, napacan körolası şelalede, dön git geldiğin yere.. toristmisin sen?

İron:

-valla nine, sen tarif etsen de gideceeem, etmesende. Yol levhalarından bulurum nasıl olsa yolumu?

Ayşe nine daha fazla karşı koymamış ve iron a şelaleye giden yönü göstermiştir. Bunun üzerine İron tekrar sisin içine doğru pedal basmaya başladı.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abant1095.jpg


Ayşe nine tekrar bağırdı..

-nere giden, hay şaşkın? Tam tersi yöne gidecen..

iron un gerçekten yön duygusu yani pusulası şaşırmıştı ve Ayşe nine ironu köyün çıkışına kadar geçirdi.

Bakalım bundan sonra iron yolunu bulabilecekmidir? Yol levhaları irona nasıl bir tuzak kurmuşlardır?


http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/sderesis012.jpg
Arkası yarın...

Mesut abi Arkası yarın diyince üzüldüm. Sen bu akşam devam etsen diyordum... Hani bizide fazla merakta bırakmamış olursun...

ayse teyze yiyecek birseyler vermedi mi ironman beycigim soyle bir bazlama yapiverseydi heyecani yatistiran tarzdan bir de yanina tavsan kani cay

tamam tamam aziginizdaki kuru ekmege gelecegiz biliyorum beklemekteyiz

Ah şelale ah sen nelere kadirsin. Bekliyoruz bakalım ne zaman gidicez şelaleye bilmiyoruz.
İron Abicim benim. Süpersin abi sen çok iyi bir ironsun Hadi gösteriver şu şelaleyi bizlere. Daha fazla bekletipte çatlatma bizleri. Kanımız su kesti. Canım abim.
Merakla bekliyoruz devamını.

Sevgiler...

İron, Sinekli yayla köyünden çıktıktan sonra orman içinde hiç durmadan kilometrelerce pedal bastı. Rakım azaldıkça sis kayboluyor ve uçsuz bucaksız orman bütün haşmetiyle gözler önüne serilmeye başlıyordu.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota.jpg


Yol boyunca ağaçlar ve yüksek tepeler sanki geçit vermek istemezmiş gibi iron un üzerine üzerine geliyorlardı.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota1.jpg


Neden sonra yol genişlemeye ve gökyüzü görünmeye başlamıştı.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota4.jpg

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota5.jpg


Bir müddet yol boyunca minik bir çay irona eşlik etti.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota6.jpg


Çay genişleyerek, dereye dönüştü.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota8.jpg


iron bu derenin kenarında biraz dinlenmeye karar vermişti ki;

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota9.jpg


Bu sefer de yağmur atıştırmaya başladı. Yağmura, sise ve soğuğa zaten doymuş olan iron romantikliği bir kenara bıraktı ve yağmurdan ikinci kez ıslanmamak için bulduğu bir ağaç kovuğuna sığındı. (not: ilk ıslanışı daha yolculuğun en başında olmuştu)

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota7.jpg


Bu ağaç kovuğunda biraz dinlenen iron yavaş yavaş acıktığını hissetti. İron bu sefer de açlığıyla başa çıkmak zorundaydı.
Oteldeyken gördüğü o güzel yemek masaları kitap sayfası gibi teker teker hayalinden geçiyordu. Ancak hayal etmeyle karın doymuyor ve maalesef mide denen organ, şelale görme sevdasından hiç anlamıyordu.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota12.jpg


Yemekler bitiyor sıra meyve tabağına geliyordu...

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota13.jpg


Hayal etmenin açlığa faydası olmadığını iyice anlayan iron bir fırsatını bulup çantasındaki bayat ve yarım kepekli ekmeğini çıkardı. İçerisine minik bir kutu bal döktü.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota3.jpg


Kendi kendine:
-Bu kadarcık yiyecekle ben nasıl şelaleye varırım? Hadi vardım diyelim nasıl geri dönerim? Diye düşündü.

Ekmeğinin arasına döktüğü o azıcık balın tadı neredeyse hiç ağzına gelmeyince, bu sefer iron ekmeğine sürmek için çeşit çeşit reçel hayal etmeye başladı.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota11.jpg


İron bu açlıkla ve yağmurla nasıl başa çıkacaktı. Yağmur daha ne kadar devam edecekti ve irona yarım ekmek yetecekmiydi?
Yağmur hiç hafiflemiyor hatta giderek şiddetleniyordu

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abantsineklidensonrakirota10.jpg

Dizi devam edecek... ama bu açlıkla iron devam edebilecek mi, bilemiyoruz..

Mesut abi,Öyle bir anlattın ki diyeti falan bozdum.Şimdi şöyle tıka basa bir yemek yiyipte geleyim.Ağzına ve yüreğine sağlık.

ehehe.. abi süpersin yaa.. iyiki rastlaşmışım seninle . merak edecektim yoksa kim bu adam diye

"goremiyorum! goremiyorum! 146nin sisinden fotograflari goremiyorum"

dedi genc kiz. karanliktan bir ses gurledi, "ironman'i dinleyip ttnet aboneligini alsaydin simdiye kadar on kez gormus olurdun o fotograflari! simdi tek tek ac bakalim linkleri, bu da sana ceza olsun!"

@bikergrrl

- "valla, ilginç bir prensip gereği bu fotoserüveni takip eden birbirinden değerli tüm dostlarımın hiçbirine serüven bitmeden cevap yazmıyacaktım ama kendimi tutamadım.."

dedi iron ve devam etti..

bikergrrl hamfendiciğim, bence de siz göremiyorsunuz. yani göremiyorum dediğinize gerçekten inanıyorum..

eğer benim bildiğim bikergrrl net olarak resimleri görebilseydi o "yemek masasına" mutlaka bir cevap yazardı

simdi acildi yahu saat 22:49'da da insana yemek yediriyorsunuz ya, ah ben ne diyeyim artik (forum saatine bakmayiniz bu mesaj ben bir yandan agzima kavun ve peynir doldurur ve cenemden asagi kavunun suyu akarken offline olarak yazilmaktadir )

Biliyordum su kuru ekmegin hikaye icerisindeki onem ve ehemmiyetini, zaten bitsin su abant hikayesi, telefon parasindan cebi de deldik bir sure ben bodrum'da huzur icinde "gobek" buyuteyim

ormanın ortasında o bal paketinden hemen kurtul, ziyaretçilerin olabilir.

İron açlığını kısmen de olsa giderdikten sonra daha fazla vakit kaybetmemek için yağmura aldırmadan yola tekrar koyuldu.
Etraf oldukça rutubetli ve yoğun bir bitki örtüsüyle kaplıydı.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/selaleyagson01.jpg


Yol giderek tekrar daralmaya başladı.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/selaleyagson02.jpg


Yol boyunca boyunca irona eşlik eden dere yer yer minik şelaler yapıyordu.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/selaleyagson03.jpg

Kimi zaman önüne kattığı tomrukları sürükleyen dere,

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/selaleyagson04.jpg


kimi zamanda dev ağaçların arasında sanki kayboluyordu.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/selaleyagson05.jpg


Çok dikkatli bakılırsa ağaçların arasından suların aktığı görülebiliyordu.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/selaleyagson06.jpg


İron bu şekilde kilometrelerce ve hiç durmadan pedal bastı.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/selaleyagson07.jpg

Sonra birden yol kenarından garip bir ses geldiğini duydu. Ama bu sesin nereden ve kimden geldiği tam belli olmuyordu.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/selaleyagson11.jpg


Acaba sözü edilen o meşhur “ayı” mı yaklaşıyordu. İron birilerinin kendisini takip edip etmediğini anlamak için başını arkaya çevirmeye cesaret edemiyor ama bu anı tesbit etmek için arkasının fotosunu çekiyordu. Yani foto makinasını bir tür dikiz aynası gibi kullanıyordu.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/selaleyagson08.jpg


iron kulağına gelen seslerin kuvvetlenmesinin etkisiyle daha da hızlanmıştı.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/selaleyagson10.jpg

Korku içinde pedal basan iron bir an başını yan tarafa çevirdiğinde gördüğü manzara karşısında oldukça rahatladı. Zira kendisini takip eden şey ağaçların arasından yola eşlik eden bir pınardı.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/selaleyagson09.jpg

Hatta köylüler bu tatlı su pınarını minik ahşap bir su kemeriyle yolun kenarına kadar taşımışlardı. İron bunu görünce çok sevindi ve matarasının suyunu tamamlayarak tekrar yoluna devam etti.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/selaleyagson12.jpg

Biraz daha gittikten sonra iron uzakta bir tabela gördü.
Tabela irona resmen “ İNEK YALA” diyordu.

http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/sdere054.jpg



Bu ne bir foto montaj nede bir kamera şakasıydı. Komikti ama gerçeğin ta kendisiydi. Tabelaya yaklaştıkça gördüğü manzara ironu tekrar dehşete düşürmeye yetti.

Bu tabela aynı zamanda, ironun gittiği yolun şelale yolu değil ABAN yolu yani ABANT yolu olduğunu söylüyordu.
Acaba iron yolunu şaşırıp kayıp mı olmuştu. Bunca zamandır ve bunca kilometredir bastığı pedaller onu şelaleye değil de tam tersi istikamete yani Abant’a geri mi götürüyordu. Bu bir kabustu sanki.
Bu eğer bir espriyse, ayı esprisinden daha kötü bir espriydi. Çünkü şelale görme olayı kesinlikle riske girmişti. Bundan sonra ne olacaktı?

Arkası daha sonra

Selam İronman.1,

Bu tip tek yapılan orman içi keşif binişlerinde , garip birşey keşfettim,
şöyleki ,pedal çevirirken kendimi güvende hissediyorum, fakat mola veya başka bir vesile ile bisikletten inince hafif bir ürküntü ,tırsma peydahlanıyor başıma.
Heralde bünye bisikleti araba gibi birşey görüyor, binip kapıları kapatınca güvende hissedilirya

Hocam hafif tırmalı gezini ,şu yaz gününde perdeleri sıkı sıkı kapatıp,(loş bir ofis ortamında ) klimayıda sonuna kadar açıp (daha iyi hissedebilmek adına) titreyerek heyecanla takip ediyorum .

Hakan KAYIŞLIGİL

İronman,tek kelimeyle bravo... Bir gezi yazısı ancak bu kadar heyecanlı hale getirilebilir. Siz bence korku romanı veya gerilim senaryoları yazarlığını bir düşünmelisiniz...
Sevgiyle...

@drkaracan

selam, beğendiğiniz için teşekkürler.
Ancak; geziyi heyecanlı hatta gergin hale getiren ben değilim. Olayın kendisi gergindi.

Hatta ben orjinalindeki gerginliği, sizlere olduğu gibi yansıtmayı beceremediğimi bile söyleyebilirim.

Hoşçakalınız..

bitti mi!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! bu kadar mi!!!! ama selale nooldu? ironman ailesine kavustu mu? ne yedi ne icti? hikayeyi bitiren solen nerede (hani asterikslerin son sayfasinda olan cinsten )

Hocam allah aşkına bu kadar benzetmeyi nereden buluyorsunuz Bunlar ne güzel kelimeler. Her biri birbirinden değerli...Bence siz yanlış meslek seçmişsiniz. Sizin yazılarınızı okurken Yaşar Kemal'i hatırlıyorum. Sizi ilk okuduğum zamanlar açıkça söylemek gerekirse üstünkörü bir şekilde bakıp geçiyordum. Ama şimdi güzel bir dizinin iron dizisinin bir tutkunu oldum. Eminim bütün okuyucular da benimle aynı fikirdedir.

kendinize iyi bakın....

iron yine yapacağını yapmış valla büyük cesaret tek başına ormanda zaten kendileri bayağı tecrübelidirler bize tebrik etmekten başka bir şey kalmıyor

selam ironman
bence işi gücü bırak sen gez dolaş
bu anlatımla sen süper roman yazarsın ki resimler de tuz biber olmuş

anlatım süper teşekkürler

ve doğa tabiatına hayran kaldım
ben ziraat mühendisliği okuyorum ve o resimler beni çok düşündürdü
acaba o ilk yazılarında boş olan ve ayşe ninemin olduğu yerde neden sadece birkaç kişi var düşündürdü

ve sonra işin içinden çıktım
sırf aç kalmamak eve para kazanarak dönmek için çol çocuk evini barkını bırakıp sezonluk işçi olarak çeşitli yerlere göç edenler aklıma geldi...

şimdi öyle bir arazi heryeri yemyeşil ve kullanamıyoruz inanın ki şuan CİĞERİM yanıyor o resimlerden sonra

sen uğraş su yetmesin antalyada
sürekli sis nem toprak da güzel aaah ah

okul bir bitsin çoook proje var kafamda ...

anlatım için çok teşekkürler
bu arada yoldan duman çıkmasını cadı kazanına benzetmen çok hoşuma gitti
antalyada bazen 10 dakika yaz yağmuru yağar ve heryer aynen o şekilde
cadı kazanı gibi olur

burdaki cadı çok daha büyük mü ne

@erc10000

siz nereden biliyorsunuz bunları(yukarıda sarfettiğiniz kırmızı renkli cümle)?

Valla tebrikler, tamamen doğru... aslında bunlar belki çoğumuzun bildiği yurdumun gerçekleri..

Ayşe nineden öğrendiğime göre o civardaki köylerde yaşayanlar aç kalmamak için Abant gölünün etrafına gidip faytonculuk yapıyor yada, Mudurnu vs. de tavuk üretme çiftliklerinde işçi olarak çalışıyorlarmış.. onun için köyleri çoğu zaman ıssız oluyormuş...


Ülkemiz, sizin gibi doğaya ve insana duyarlı bir ziraatçi daha kazanacağı için çok mutluyuz...