Çocukluğum Muhabbet kuşu beslemekle geçti, bir kuşumu konuşturamadım ama çok sadık, omzumdan inmeyecek şekilde eğittim. Bir kuşumu daha konuşturamadım ama yavrulattım, fakat ne hikmetse yavruların tüyleri çıkmasıyla beraber ölmelerinden çok üzüldüm. Erkeğini dayıma verdim, dişini de yine kardeşim gibi büyüttüm, bir gece ben uyurken yanıbaşımda bir kedi tarafından kafesinden kaçırıldı.
Üzerine gelen kuşu, 2 yaşında konuşturdum, Çapkınla başladı, hadi gel - hadi git- koş koş koş - cici kuş - pis kuş - eşek kuş - gibi kelimeler etti hatta abartmıyorum bazen "Çapkın çok cici pis kuş eşek kuş, eşşşşşek kuş" gibi cümle kurmasına çok kişi şahit olmuştur. o eşşşek kelimesini uzatması halen kulaklarımda çınlar. 3 kere kaçtı ve eve geri geldi. Onunla geçirdiğim vakitlerin benzeri daha yoktur. İhtiyarladıktan sonra ellerimle verdim toprağa, ailecek 2 gün yas tuttuk. Bir kaç ay sonra tekrar bir kuşumuz oldu ama Çapkın kadar bana kardeş havası hissettirmedi.
Şu anda Çapkı'nı anlatırken bile gözlerim doldu nedense. Unutamayağım bir hayvan değil, resmen "Kardeşim"di.