2016 eylülünde, bayramın birinci günü çatalca'ya yaklaşırken kaza yaptım. hatta konusu da var.
Kamu Spotu Niteliğinde Kask Konusu (İlk Kazam)
darbe almış kask, kafada ezik, kolda da yarayla çatalca'ya zor attım kendimi. oradan da yenibosna otobüsü + yenikapı'ya metro + osmanbey'e metro ile evime vardım.
güneşli, sıcak bir gündü. ne yapsaydım? beşiktaş'a sürse miydim?
tamam bu uç bir örnek oldu. geçen pazar, biraz yokuş çalışayım dedim. ortaköy - akmerkez yapacağım, beşiktaş'tan ortaköy'e gitmek mümkün değil, trafik kilit. barbaros'tan çıkmak istedim, oranın trafiği çok tehlikeli, bugüne kadar 1 kez çıktım sadece. hisarüstü otobüslerinden birine attım bisikleti, çıktım gittim. ulaşım yok diye eve mi dönseydim?
daha önce bir konuda da yazmıştım. insan bisikelt sürmek istediği yere gidene kadar vakit kaybetmek istemiyor da olabilir. misal, yalova'ya gitmek istiyorum, kocaeli'de körfezi mi dolanayım? kadıköy'e gitmek istiyorum, ukrayna'dan mı dolanayım? hayır. nasıl feribot, vapur kullanmak gayet normalse, otobüs kullanmak da o kadar normaldir. yani atıyorum günübirlik tekirdağ yapmak istiyorum, silivri'ye otobüsle giderek bunu yapabilirim.
türlü türlü sebebi olabilir insanın, otobüse bisiklet koyarken. ayrıca yasak da değil, sakıncası olsa yasaklarlardı.