Tam bir Türk ürünü olarak kulaktan kulağa abuk sabuk hale gelmiş bir söylem daha. Belki birilerinin bilinçlenmesini sağlar, geleceğini kurtarır
diye detaylı şekilde anlatmaya çalışayım:
Bisiklet kullanırken "malum" uzuvların üzerine oturmuyorsanız kısırlıktan endişe etmenize gerek yok (Yine de arada sırada ayağa kalkıp bu bölgenin çok ısınmasını engellemek iyidir). Bisikletin sebep olabileceği tehlike kısırlık değil, iktidarsızlıktır. Yani ereksiyon kaybı. Böyle bir durum yaşasa bile erkekler çocuk sahibi olabilir (Belki biraz daha gayret göstermesi gerekebilir
). O yüzden bu muhabbeti her duyan Çin'i, Hindistan'ı, Armstrong'u ansa da pek alakası yok.
Yanlış ayarlar ve sele seçimi sonucunda "perineum", yani prostatın üzeri diye tabir edilen bölgenin üzerine oturuyorsanız, buradaki damarların ezilmesi ile penise giden kan akışında azalma olur. Bu bölge yumuşak bir yapıdadır. Bisikleti bu bölge üzerine oturarak sürenler ilk başlarda geçici uyuşmalar ve ağrılar yaşarlar. Yanlış uygulamanın devam etmesi halinde, hem oluşan baskı, hem yolda çukur vs. alınan darbelerin de katkısıyla bu damarların kalıcı bir şekilde zarar görmesi olasıdır ve bu durumda da iktidarsızlık kaçınılmazdır. Normal olanı; "sitbones" denilen, kalçaların içinde bulunan ve sert bir zeminde dik otururken üzerine oturduğunuzu hissettiğiniz kemiklerin üzerine oturmaktır. Yani kısaca; selenin ortası, prostata baskı yapmamalı. Selenin arka tarafındaki kanatların üzerine sağ ve sol oturma kemiklerinizi denk getirerek oturuyor olmalısınız. Bu mevzu her seferinde geyiğe bağlansa da, ciddi bisiklet sürücüleri için dikkat edilmesi gereken bir nokta.