Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bisiklet fiyatları

berkozer

Üye
Kayıt
16 Şubat 2014
Mesaj
11
Tepki
0
Şehir
Bursa
Arkadaşlar dağ bisikleti almayı düşünüyorum.Elimde geçen yazın bisiklet katalogları var şu an ki fiyatlara göre daha ucuzlar.Benim size sorum fiyatlar yeni modeller çıkınca düşermi yada düşmesini bekliyormusunuz ? birde hangi aylarda almamı önerirsiniz fıyat açısından ?
 
Scudo
Fiyatlar daha uzun bir süre düşmeyecek gibi görünüyor kataloglarda ama peşin alımlarda %15 civarında indirim yapan yerlerde yok değil.
 
@berkozer

Fiyatlar düşmez her sene artar. Bu sene doların da aşırı yükselmesiyle fiyatların düşmesi mümkün gözükmüyor orta vadede. Bisiklette fiyat farketmiyor, yıl geçmediği sürece aynı fiyata satıyorlar genelde, bazen yaz ayları bitince indirim kampanyalar da olmuyor değil. Dükkanların elinde kalan 2013-2012 hatta 2011 modeller var onlar daha ucuz olur yeni modellere göre.
 
Dolar ve euro arttığı için bisiklet fiyatları artmış bulunmakta. Şuan en mantıklı seçenek Türk malı bisikletler bence çünkü gümrük vs fazla vergi ıvır zıvırı olmadığı için daha uygun oluyor. Örneğin salcano , carraro , sedona , kron vs. Tabi bunların adı Türk markası çoğu Tayvanda üretiliyor.
 
Yaz sonu sonbahar başı gibi 2014 modelleri eritmek için fiyatlar genel olarak düşer. Yıl içinde en uygun dönem budur. Bunun dışında doları takip edersen belki mart sonu gibi (seçim sonuçları) bir miktar düşerse daha uygun olabilir. Tabi bu bahsettiğim Merida, Sedona gibi dolar bazında çalışan firmalar için geçerli. Eğer elinizde 1000 TL ve üzeri para yoksa 2.el bakmanızı şiddetle tavsiye ederim. İyi günler...
 
@berkozer

Giriş seviyesi mtb ya da şehir . Yol bisikleti giriş seviyesinin altında bir bisiklet alabilirsiniz ki yol bisikleti demeye bin şahir ister.
 
Konuyu hortlatıyorum, ancak bir konuda çok rahatsızım dile getirmek istedim. Yeni konu da açmak istemedim.
Firmaların liste fiyatları artık tamamen mantıksız düzeylerde. Zaten bayiler de o fiyatlara satamadığından hemen hemen hepsi indirimli satıyor. Hadi bir süre döviz dalgalandı, o dönem marjlı fiyat anlaşılabilir de yıllar boyu bir ürünün %15-20 indirimle (yada pazarlık gücünüze göre belki %40) satılması ne kadar etik olabilir? Saçma sapan toplama bisikletlere bile önce 3.700 fiyat koyup sonra 2.000 tlye satmanın nasıl bir açıklaması olabilir? Liste fiyatını böyle belirlerseniz pek fazla satılamayacağı malum. Madem o fiyata satılıyor neden baştan o fiyatı koymuyorsun? Bir ürünü sürekli indirimde göstermek tüketicinin aklına saygısızlık değil mi? Ayrıca düzgün fiyatlama yapan firmalara (örneğin decathlon) da haksız rekabet olmuyor mu? Ben illa gidip bayiyle pazarlık yapmak zorunda mıyım? Biraz bilgisiz tecrübesiz tüketiciyi kazıklamak için bayilere niye fırsat veriliyor? Fikri olan varsa tartışalım da bir son bulsun şu ortadoğu tarzı fiyatlama mantığı.
 
Hobi artık lüks dostum. Gelde memlekette sporcu yetiştir. Sporu sadece futboldan ibaret sanan bir toplumumuz var ne yazık ki
 
@Anonim

Şirketler karlarını maksimize etmek için çeşitli stratejiler kullanırlar. Bunlar gayet normal. Tabi sinir bozucular, o konuda size katılıyorum. Hatta ben kendim de öyle yerlerden alışveriş yapmıyorum. Ama yerine göre bu tarz fiyatlandırmalar tüketicinin avantajına bile olabilir. Uçak fiyatlarını düşünün, o "predatory" fiyatlandırma sayesinde bugün bu kadar çok uçuş sunulabiliyor. Eğer sabit fiyatlandırılma olsaydı, çok daha az uçus olur ve ortalama fiyat daha pahalı olurdu. Aynen bizim gariban bayilerde fiyatta oynayabildikleri için stoklarına 3 bisiklet yerine 5 bisiklet alabiliyorlar.
 
@Anonim

Sanırım birbirine yakın ama biraz farklı iki husus var sizi rahatsız eden:

1) Liste fiyatı 100 olan ürünü hep 90 veya 85'ten satmak, bunu yaparken de fiyatı "100 indirimde 90 Lira" yazmak. Burada yanlış birşey görmüyorum ben, çünkü liste fiyatını üretici veya ithalatçı belirliyor; özellikle internetten satış yapan, hacmi yüksek veya sabit giderleri düşük satıcılar sürekli olarak liste fiyatından ucuza satabiliyorlar. Liste fiyatını hiç yazmasa, başka yerde liste fiyatına satılanın farklı bir ürün olduğunu düşünebilirsiniz; üretici/ithalatçı liste fiyatını düşürse başka satıcılar "bu marjdan satmaya değmez" diye o markayı satmayı bırakabilir.

2) Satacağı fiyatı yazmak yerine yüksek fiyat belirleyip pazarlık ile satacağı fiyata inmek (veya esas istenen, inmemek). Yani burada amaç adamına göre fiyat çekip daha çok para kazanmak. İktisatçılar buna "birinci derece fiyat farklılaştırması" gibi afilli bir isim verseler de, bence yapılan; bilgisi veya pazarlık becerisi az olan müşteriyi kazıklamak.
 
  • Beğen
Tepkiler: hamlet2006
@Murat B.
Aslında benim kastettiğim ikincisi sanıyorum. Bayi fiyat iniyorsa zaten kendi karından iniyor. Ancak sorun zaten liste fiyatının belirlenmesinde. O yüzden birinci şık da rahatsız edici.

Mesela bazı marka bisikletlere baktığımda liste fiyatları ithalatçı/üretici tarafından epey yüksek belirlenmiş. Muadil bisikletlerin üzerinde. Ama tabi tüm bayiler daha ucuzdan satıyor. Kimisi internette üzerini çizip indiriyor, kimisi de dükkanda sana şu kadara olur diye lütuf gibi sunuyor müşteriye. Ama pazarlık yapmayan, pazarı da bilmeyen müşteriyseniz tam ikinci şıkta olduğu gibi kazıklanıyorsunuz. Firmanın fiyatlama stratejisi tüketiciyi bayinin insafına bırakmak olmamalı. Nasıl bir bayi komisyonu varmış da %46 indirim yapabiliyor bayi ve yine de kar edebiliyor?

O zaman liste fiyatı ilan etmesinler, her bayi kendi belirlesin fiyatı. Üreticiden/ithalatçıdan belli bir fiyattan alsın üzerine karını koyup satsın, bu tiyatroya muhatap etmesin bizi. Biz bayilere şu fiyattan veriyoruz desinler. Yada bayi olmadan doğrudan satsınlar internetten/kendi dükkanlarından.

Ben bromptonun yaklaşımını daha uygun buluyorum. Benim malın fiyatı budur diyor, sezon sonu, geçen sezon ürünü falan değilse daha ucuza satamazsın.
 
@Anonim bu sorunların kaynağı/sebebi,tüketicinin bilinçsiz olmasıdır..Tüketici bilinçli olsa,yani ne satın alacağını,ne kadar parasının olduğunu,neye ihtiyacının olduğunu filan bilse,ona göre hareket etse,satıcılar da ona göre kendilerine çekidüzen verirler..
Alıcıların kafaları yerinde olacak ki,satıcıların da kafaları yerinde olacak..Türkiye'deki sorun,satıcılar da değil;alıcılarda:)
 
@erkantuc
noktası virgülüne çok doğru hatta ülkenin acı gerçeği
 
@Triban
Tam mükemmel bir pazar olsa olabilir. Ancak bu tip pazarlar bilgi asimetrisinin çok olduğu pazarlar. Satıcılar alıcılara göre çok daha bilgili ve güçlü. Pazarlık gücü de daha yüksek. Hangimiz bisiklet alırken aynakol dişli oranını biliyordu ki? Alınca öğrendik ne öğrendiysek. Adamlar çinden gelen ucuz mallara bile vergi koydurdular.
 
@Anonim
Liste fiyatı yüksek olan bisikletin, bayiye geliş fiyatı da yüksektir. A markasının ithalatçısı liste fiyatı 100 olan ürünü bayiye 70'ten satarken B markası "sana 50'ten veriyorum, liste fiyatı 100" diyemez. Kar marjları sektörden sektöre değişse de genelde sektör içinde üç aşağı beş yukarı aynıdır. Bir markanın fiyatları muadillerine göre yüksekse ya üretici ya ithalatçı daha yüksek kar oranını kendine hak gördüğü içindir.

%46 indirim yapan, o üründen kar etmiyor da olabilir. Aynı üründen 100 tane satıyorsa; ilk 50'sini liste fiyatından, sonraki 40'ını sezon sonu %25 indirimden, son kalan 10 tanesini de stokta yer açılsın diye alış fiyatının altından satabilir. Ayrıca fiyatlar döviz cinsindense, kur farkı yüzünden uçmuş fiyattan indirim yaparak gene de kar ediyor olabilir.

Liste fiyatı ilan etmeseler kim ne kazanacak bilmiyorum. Sadece ithalatçıya ait mağazalarda satılan yani bayi satışı olmayan markalar var, ancak siz de farkındasınızdır, bunlar yurtdışına kıyasla en pahalıya satılanlar. Yani bayi olmaması, rekabeti azalttığı için tüketicinin alehine işleyebiliyor. Ayrıca Türkiye'de olmasa da doğrudan satış yapan firmalar da var. Bu da bisikletçi dükkanının yarattığı katma değerin sıfıra yakın olduğu varsayımı üzerine kurulu bir model, bence çok geçerli değil.

Brompton'un bayilerine "bu fiyattan satacaksınız, kafanıza göre indirim yaparsanız satacak başka marka bulun" diyebilmesinin sebebi, Brompton'un piyasa gücü aslında. Tam rekabetten en uzak durumlardan birisi söz konusu.
 
@Anonim

Hemen hemen her söktörde olduğu gibi -buna muhtemelen bisiklet sektörü de dahildir- distribütör firma ile bayi arasında imzalanan bayilik anlaşmasında genelde distribütör firma ürün için liste fiyatını ben belirlerim ,kar marjımız ise şu der demek de zorundadır .Benim dediğim fiyatın üstüne çıkma ama altında satabilirsin der.Distribütör firma malını sattıracağı bayi bulmak adına cezbetsin diye kar marjını bayiye yüksek gösterir.Ancak piyasa şartlarında distribütörün fiyatından satmak mümkün olamayacağından bayinin rekabet için fiyat indirimine gitmesi mecburidir.
Örneğin X marka bisiklet firmasının distrübütörü bayiye der ki:''Bisikletlerde kar marjın 1.80 yani anlayacağımız dille yaklaşık %50 kar.Bisikletin liste fiyatı 3000 lira ise bayiye geliş fiyatı 2000 olur .''Bu 3000 liradan bayi kolay kolay satamayacağından fiyat kırmak zorunda kalır,o fiyattan sattığı da olur.Distrübütör kar marjını düşük tutsa bayi, o marka bisikleti satmak istemez.Liste fiyatları genelde bu sebepten yüksek görünür.
İndirim meraklısı yurdum müşterisinin çoğunluğu örneğin %20 yerine %30 indirim almayı çok sevdiğinden bu çarpık sisteme destek olur.Öyle ki müşteriye alış faturasından mal satsanız bile indirim yapmadınız diye mutlu dahi olmaz.İnanın müşterilerin geneli böyledir

@Murat B.
Üstada katılıyorum.:harika:
 
  • Beğen
Tepkiler: rodya ve meren12
Evet alıcıların indirim beklentisi de bu durumu besliyor, katılıyorum. Yorumlarınız için teşekkür ederim. Piyasa tüm aktörleri buna zorluyor demek ki.
Ben alışta da satışta da pazarlık yapmayı sevmeyen biriyim. Standart bir üründe herkese ayrı fiyat, geçirebildiğine geçir mantığı bana ters biraz. Belki de o yüzden bu durumdan çok rahatsızım. Sürekli bir kazıklanıyorum hissi oluşuyor bende. İstemesem bile kendimi pazarlık yapmaya zorluyorum bazen.
Fiyat baştan belli olsa, ben bunu baştan kabullenip ürünü ya da hizmeti değerlendirerek karar versem, aslında üretici daha iyi ürün yapmaya da motive olur, fiyatını da daha iyi belirlemek zorunda kalır. Ancak alıcılar iyi ürün ya da hizmet almak yerine indirimli almaktan daha çok motive oluyorlar. 5 liralık ürünü 3 liraya alan adamdan mutlusu yok.
 
Memlekette bayiilerin durumu da tuhaf.

Taze örnek vereyim ; Carraro 042 bakmıştım epey . Burdaki en büyük bayiinde son fiyat taksitle 3.250₺ yapabildiği , ama internette aynı ürün 2,915₺ ye alabiliyorum.

Bunu bayii ye söyleyince burun kıvırıp onlarla çok sorun yaşıyorlar diyor da ne alakası var. Bunun arkasında Accel var , her servis bakmak zorunda.

Yani adama diyorum bu fiyata yakın ver alayım yok. Tuhaf.
 
Geri