@Anonim
Liste fiyatı yüksek olan bisikletin, bayiye geliş fiyatı da yüksektir. A markasının ithalatçısı liste fiyatı 100 olan ürünü bayiye 70'ten satarken B markası "sana 50'ten veriyorum, liste fiyatı 100" diyemez. Kar marjları sektörden sektöre değişse de genelde sektör içinde üç aşağı beş yukarı aynıdır. Bir markanın fiyatları muadillerine göre yüksekse ya üretici ya ithalatçı daha yüksek kar oranını kendine hak gördüğü içindir.
%46 indirim yapan, o üründen kar etmiyor da olabilir. Aynı üründen 100 tane satıyorsa; ilk 50'sini liste fiyatından, sonraki 40'ını sezon sonu %25 indirimden, son kalan 10 tanesini de stokta yer açılsın diye alış fiyatının altından satabilir. Ayrıca fiyatlar döviz cinsindense, kur farkı yüzünden uçmuş fiyattan indirim yaparak gene de kar ediyor olabilir.
Liste fiyatı ilan etmeseler kim ne kazanacak bilmiyorum. Sadece ithalatçıya ait mağazalarda satılan yani bayi satışı olmayan markalar var, ancak siz de farkındasınızdır, bunlar yurtdışına kıyasla en pahalıya satılanlar. Yani bayi olmaması, rekabeti azalttığı için tüketicinin alehine işleyebiliyor. Ayrıca Türkiye'de olmasa da doğrudan satış yapan firmalar da var. Bu da bisikletçi dükkanının yarattığı katma değerin sıfıra yakın olduğu varsayımı üzerine kurulu bir model, bence çok geçerli değil.
Brompton'un bayilerine "bu fiyattan satacaksınız, kafanıza göre indirim yaparsanız satacak başka marka bulun" diyebilmesinin sebebi, Brompton'un piyasa gücü aslında. Tam rekabetten en uzak durumlardan birisi söz konusu.