Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bisiklet mi hızlı yoksa araba mı?

F.Yıldırım

Daimi Üye
Kayıt
11 Şubat 2013
Mesaj
261
Tepki
385
Şehir
İstanbul-Kocaeli
Başlangıç
2006—07
Bisiklet
Giant
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Kendi kendime bir sosyal deney yaptım. Aslında buna empati kurmak da denebilir. 'Trafikteki araç sahipleri neden sinirli olur ?' sorusuna cevap aradım. Hedefim kendime klavuz bir araç belirleyip Bakırköy Metrobüs Durağı'ndan Yenibosna Metrobüs Durağı'na kadar trafikte sıkışmış bir araç gibi gitmekti fakat Bakırköy'den Bahçelievler'e kadar ancak dayanabildim. Yaklaşık yarım saat sürdü bu trafik yolcuğum. İlk başta sağa sola zevkle bakarken daha sonradan agresifleşmeye başladım ve deneyimi henüz 1 durak mesafesi sonra "manyak mıyım lan ben?" deyip bıraktım ve 16 dk sonra evime vardım.

Muhtemelen benim gittiğim yeri 2 saatte gitmiştir o trafikteki klavuz seçtiğim araç. İlk başlarda mutlu iken trafikte belli bir süre kalınca sinirlenmeye başladım. Çünkü bir şey beni kısıtlıyordu anlamadığım bir şey beni sınırlıyordu. Düşünsenize arabanın içerisindesiniz önünüzde 200 km/h yazılı bir ibre var fakat 40'ı geçemiyorsunuz. İnsanları zaman kaybetmenin dışında sinirlendirmeye sebep olabilecek bir faktörün trafiğin bu sınırlandırıcı ve kısıtlayıcı etkisinin olduğunu düşündüm.

Sonra kendime ikinci bir soru sordum "peki İstanbulun en hızlısı kim?" diye. Trafikteyken araç sahiplerini izledim, arabalarındaki kişi sayısını saydım çoğu arabalarında tek kişiydi. İlk başta insanlar toplu taşıma kullanmıyorlar ondandır bu trafik dedim ama izlenimlerim bu öngörümü çürüttü. Metrobüs tıklım tıklım, otobüslerde ayakta giden yolcular oturanlardan daha fazla ve servisler ön koltuğuna kadar dolu. Sonra kendimce şu sonucu çıkardım; insanlar motorlu taşıtlara mahkum ediliyor. Alternatif ulaşım araçlarımız yok metro ağlarımız yetersiz ve bunlar beni İstanbul'un en hızlı ulaşım aracının 2 teker olduğunu kabul etmeme itti. Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz ?
 
Scudo
İzlenimlerinize katılıyorum. Bisikleti ulaşım aracı olarak kullanmıyorum/kullanamıyorum. Ama o keşmekeş içinden bisikletle sıyrılıp gitmek cidden paha biçilmez birşey. :cool:
 
  • Beğen
Tepkiler: Gökhan BİROL
O trafikte bisiklet sürmek çok daha zevkli oluyor. Bende aylarca beşiktaş-levent arası akşam trafiğinde-kilitlenmiş yolda bisiklet kullandım, aralarından geçip gitmek çok eğlenceli oluyordu :cool:
 
Beylikdüzü'nde otururken bi sabah babamı işe bıraktım arabayla. Daha doğrusu beraber gittik, ben kullandım arabayı.
Erken de bi saatte çıkmıştık...
Kavacık'a vardığımız zaman yol bilgisayarı ortalama hızı 23km/h olarak gösteriyordu.
O rotada (eğer otoyol'da ve köprü geçişinde bisiklet kullanmak serbest olsaydı), çok rahat 25-26 ortalamayı tuttururdum. Ofise vardığımda da çalışabilecek kadar yorulmamış olurdum.

İstanbul dediğiniz gibi plansız büyümüş bir şehir. Londra'da adamların yaptığı bir metro köprüsü var. (Köprüyü yaparken metro için uygun şekilde yapmışlar. Daha doğrusu köprü yapıyorlar karayolu için, ama demir yolu hattı da ekliyorlar.) Yapımından 50küsür yıl sonra metro geçmiş o yoldan.
O kadar ileriyi düşünerek planlanmış şehirler ile İstanbul'u kıyasladığınız zaman nedeni daha iyi anlıyorsunuz.

Toplu taşıma ağının eksikliği insanları otomobil kullanmaya itiyor. Bu kadar insanın trafiğe çıkmasını kaldıracak seviyede yollarımız yok. Sonuç bu.
Yapacak bir şey yok :)

Not: Metrobüs candır.
Şu an metrobüs hattı olmayan bir bölgede oturuyorum. Müthiş rahatlıkmış. Kullananlar kıymetini bilsin :D
 
ben sakarya da oturuyorum işe bisikletle gidip geliyorum bana artıları servisle gittiğim zaman 40 dakikada gittiğim yolu bisikletle 25 dakikada gidiyorum her yere dolmuş otobüs vs gibi toplu taşıma araçlarından daha erken varıyorum (özellikle denedim ) :) ve son olarak sinirli bir yapıya sahip bir insan olarak kesinlikle artık sinirlenmiyorum :)
 
  • Beğen
Tepkiler: YüzSürKoş
Yaşadığım şehirde yerleşim yeri bir uçtan diğer uca taş çatlasa 25 km. Bu mesafeyi şehir bisikleti ile antremanlı bir bisikletçi 1 saatte katedebilir. Yol bisikleti ile yüksek bir motivasyon ile 35 km üzerine çıkmak dolayısıyla 45 dakikada bu mesafeyi almak pek mümkündür. dört tekerli bir motorlu aracın motorunun ısınması, şehiriçi kullanımda bu mesafede geçmesi gereken minimum 10-15 ışığı, trafik sıkışıklığını, park yeri bulma sıkıntısını düşünecek olursak 25 km lik mesafeyi, bu şartlarda iyimser bir tahminle ortalama 60 km ile gideceğini düşünürsek 25-30 dakikadan önce tamamlaması nerdeyse imkansızdır.
Gidilecek mesafe 5- km ye düştüğünde deneyimim ile sabittirki trafiği olmayan bir şehirde bile bisiklet ile araç ulaşacağı yere kafa kafaya varabilirler.
Tabiki bütün bunlar kişisel araç ile kıyaslamadır. Birde toplu ulaşım araçları ile bir mukayesede-ki araç durağına kadar yürüme,aracın gelmesini bekleme, aracın hareketi, hem ışıklarda hemde duraklarda beklemesi, durakta inme ve gideceğin yere kadar yürüme-bisikletin kesin bir üstünlüğü vardır. Bu görüşüm bisiklet ile tranvayın aynı anda hareket ettiği 20 km lik bir güzergahta bisikletin son durağa tranvaydan önce ulaşması ilede kanıtlanmıştır.
 
Sözün özü herkes bisiklet kullansın herkes rahat etsin :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Osman Kıtay
@mehmetsunu

25 sene kayseri de yaşadım orada büyüdüm çocukluğum gençliğimin 20 li yaşları kayseri de geçti.
neredeyse bir yerden bir yere ulaşımımı her zaman bisiklet ile gerçekleştirdim. bisiklet benim için bir hobi olmaktan çok vazgeçilmez bir ulaşım vasıtası halindeydi.
kayseri bisiklet sürmek için herhalde Türkiye de sayılı şehirler arasındadır diye tahmin ediyorum o şehirde oturanlar mutlaka kıymetini bilmeliler.
İstanbulu gezip gördüğüm kadarı ile kendimce çözüm önerim , belki çoğu kişinin kondisyonunu ve şehirdeki eğimli yolların çok fazla olmasını göz önünde bulundurursak bisiklet olamayabilir ama motosiklet ve elektrikli bisiklet gibi bireysel olarak çok daha küçük araçlara yönelmek ve metro ve metrobüs gibi toplu taşıma ağlarının mutlaka gözünün yaşına bakmadan artırılması yönünde oldu.
 
İşin özü bu şehirde çok fazla insan var. Bu çok fazla insanın büyük bir bölümü hayatında avrupa görmemiş, göremeyecek de. Göremediği ve bilmediği için Avrupa ile Türkiye'yi kıyaslayamayacak da, kıyaslayamadığı için halinden rahatsız da olmayacak, bu yüzden bu duruma tepki de veremeyecek. Mecburen sinirlenecek, kendi kendini yiyecek, sana-bana sataşacak. bağıracak, kavga edecek..
Neden bu trafiği çektiği ile ilgili en ufak bir fikri yok çünkü o adamın. Umrunda da değil. Eve gidip dizi izleme derdinde o şuanda. Dizi izleyerek rahatlayan bir toplumuz. Haftasonu AVM'lere akın ederek rahatlayan bir toplumuz. :D şaka maka

Bu kadar ekmeğe Bu kadar köfte. Sen o adama gidip sorsan bisiklet amelelik diyecek :D
 
Bisiklet yokuş olmasa dış etkenlerden direkt olarak etkilenmesek ve insanımızın müthiş direksiyon yetenekleri olmasa bu şehirde tercih edeceğim tek ulaşım yolu
1. Hava evden sağanakla çıkıp öğlen tişortla gezdiğimi hatırlıyorum veya tişortla çıkıp sırılsıklam olduğum günleri
2. Yokuşlar yokuşlar yokuşlar işte tüm mesele bu beni bu işten soğutan şey de kendileri
Yolda yürürken çekinirken bisikletle maazallah

Geçen bi anımı paylaşayım kadıköyde minibüsteyim gidiş dönüş yol atılla taytlı bi abimiz yola girdi yolun ortasından devam etti minibüsçü o olmasa basacak gaza sonra sola sinyal verdi ve gitti bisikletli abimiz minibüsçü de yoluna bu çok ilginç bir anı oldu benim için bisikletlinin sinyalı minibüsçünün korna bile çalmaması bişeyler oluyo galiba diye düşündüm bişeyler galiba rayına oturuyor…
 
Tabi orta gelirli bir insansanız arabayı almak için harcadığınız+yakıt ve vergiler(özellikle Türkiyede),sigorta kasko gibi masraflar için harcadığınız zamanı katınca arabanın hızı yürüme hızı ile yarışıyor :)
 
Anadolunun bir çok ilinden büyük bir ilçede yaşıyorum ve asla araba kullanmıyorum, bazıları arabam olmadığı için bisiklet kullandığımı sanıyor ve bana neden diyor, ben de onlara bu çarpık ve çirkin şehirde araba kullanmak beni yürümekten ya da bisikletten daha fazla yoruyor diyorum çünkü böyle bir şehirde araba sürmek bir çamaşır leğeninin içinde yüzmeye çabalamak gibi bir saçmalık
 
Babam ile bir yere gidecektik akşam 7 gibi. Ben bisiklet ile o araba ile gitti. İkimizde aynı anda vardık 15 dk lık yol ve şehir içi trafikte. Güzergah (Özkanlar Mustafa kemal lisesi- Bölge metro üst geçidi)
 
Motor daha hızlıdır.Hem bisiklet gibi dar alanlardardan gecebilir.Hem de trafige takilmadiigi icin gidecegi yere daha oncebarir.Konuya gelirsek eger trafikte veya gunluk hayatta a degisiklik gormek istiyorsak( bisikletli ulasim gibi) hobicilikten cikip bisikleti hayat duzeni haline getirmeliyiz.Yoksa buraya yazilanlar bana gore etkisini vabuk kaybeden sozler olur.Vesselam.
 
Ben Antalya da yaşıyorum bisiklet ile ulaşım için çok uygun bir şehir, yokuş sorunu bulunmuyor fakat bilinçsiz araç kullanıcısı sorunu yokuştan çok daha fazla sorun maalesef bu turizm şehri olduğunu sandığımız ileri medeniyetlerin birleştiği muhteşem coğrafya da bisikletin "B" sini dahi bilmeyen o kadar çok kara yolu motorlu taşıt sürücüsü mevcut ki tahmin dahi edemezsiniz,
 
  • Beğen
Tepkiler: serdar k
2 teker daha hızlı elbette. Ben Bağcılardan havaalanına servisle en hızlı 25 dk'da falan gitmişimdir. Bazı zamanlar trafiğe takılıp 1 buçuk saat yolda kaldığım oluyor. Bisikletle ise 20-30 dk arası zamanımı alıyor bu rota:)
 
Daha öncede yazmıştım. Ama sakalım yokki dinlenelim. Şehiriçi her halükarda bisiklet hızlıdır. Nispi de hızlıdır görecelide hızlıdır. Bir kere bisikleti araba ile güreştirmek herşeyden önce akla ve vicdana uymaz. Abd nin ordusu ile trinidad ın aynımı. Hayır. Ama yinede karşılaştırma yaparsak 1200 kg lik arabada 1 kişi taşıyor 10 kg de. En baba bisikletli 1 beygir güç üretir arabada ise en az 60 beygir var. Buna rağmen kilo hesabına göre arabanın bisikletten 120 kat, güç hesabına göre en az 60-70 kat daha fazla iş görmesi gerekirken en fazla 3-4 kat iş görür. Tabi burada öküzleme jipleri saymıyorum bile. Peki bir araba şehiriçinde benden en fazla kaç kat daha önce varacağı yere varıyor. Şehiriçi en fazla 2 hadi taş çatlasa 3. Araba bisikletten kaç kat yük taşıyor. Binek aracı taş çatlasa 4-5 kat. Peki bu durumda arabamı bisikletmi daha verimli.
Biraz lümpence açıklama getirdim ama ülke genelinin nerdeyse tamamına da hitap etmiş oldum.
 
Ben araba kulanmaya yaklaşık 4-5 ay önce tövbe ettim. Tarihi tam olarak hatırlamasam da cumartesi günü ve saat 5 ti anadolu yakasından avrupa yakasına geçisim abartısız 3 saat sürdü ve anahtarı artık masanın üzerine koyup uzaklaştım. Sadece trafik değil olay bir de üstune park yeri sorunu var. Vergi ve yakıttan bahsetmıyorum bile.
 
istanbul' da yaşıyorsanız (benim gibi) iş yeri ve ev arası otobüsle 45 dk sürüyor (bisikletle 15 dk) şahsi arabanız varsa ibre kadran kac motor hiçbiri önemli değil önemli olan arabanızın 2 vitesi olsun yeter başka birşeye bakmayın :D bunları hep gülerek yazıyorum (esir insanlar şehri)
 
@F.Yıldırım
bir adet şirinevler mi orası :)
 
Geri