Jordanred Bisiklet Forması, Bisiklet Taytı ve Bisiklet Giyimine Dair Her Şey

Bisiklet Sporu

Karakartal Platton

Forum Bağımlısı
Kayıt
31 Ağustos 2006
Mesaj
749
Tepki
151
Bisiklet sporu, iki tekerlekli bisikletin gelişmesi sonucunda ortaya çıkmış bir spor dalıdır. Eğlence, ulaşım ve yarışma amacıyla bisiklet sürmenin giderek yaygınlaşması bisiklet sporunu daha da geliştirmişti. Ama bu yaygınlaşmada, bisikletin yeni gelişmelerle daha rahat ve kolay kullanılır bir araç haline gelmesinin de etkisi olmuştur. Bisiklet kısa yolculuklarda kullanışlı ve ekonomik bir araçtır. Bisikletle yapılan günlük geziler ve tatil turları da çok eğlencelidir. Birçok ülkede turlarla ilgili bilgi sağlayan ve toplu bisiklet gezileri düzenleyen bisiklet kulüpleri vardır.

Bisikletle yola çıkmadan önce, bisikletin kullanıma uygun durumda olup olmadığı kontrol edilmelidir. Güvenli ve keyifli bir sürüş için her zaman bisikletin temiz tutulması, işleyen bölümlerinin yağlanması, gerekli ayarların yapılması, lastikler iyice şişirilmesi ve hepsinden de önemlisi frenlerinin denetlenmesi gerekir. Bisiklet sporunun yüz yılı aşan bir geçmişi vardır. Bu spor özellikle Avrupa ülkelerinde çok sevilmekle birlikte, başka ülkelerde de ilgi sürekli artmaktadır. Dünyanın pek çok yerinde, amatör ve profesyonel bisikletçiler için çeşitli yarışlar yapılır. Bisiklet yarışları, yol yarışları ya da pist yarışları olarak düzenlenir.

Oval biçimindeki pistlerde yapılan bisiklet yarışları kısa mesafeli yarışlardır. Bir tur 333,3 metre ya da 250 metre arısında değişir. Bisiklet pistleri, dış kenarı yüksek olacak biçimde içe doğru eğimlidir ve bir fincan tabağını andırır. Bu eğim, yarışçıların köşeleri hızla dönerken savrulmalarını önler. 500-1.000 metre arasındaki kısa mesafeli yarışlar, sürat yarışlarıdır. Sürat yarışlarında, bitiş çizgisinde bisikletin hızı saatte 65 kilometreye kadar ulaşabilir. 4.000-5.000 metre yarışları takip yarışlarıdır. 5 km, 10 km ya da 20 km’lik orta mesafe yarışlarında ise, zamana karşı yarışılır. Bu yarışların tümü tek kişilik bisikletlerle yapılan yarışlardır. Ama iki kişilik bisikletlerle yapılan yarışlar da vardır.

Zamana karşı yol yarışlarında, her sürücü kısa aralarla peş peşe çıkış noktasından hareket eder. Bütün etaplarda en düşük toplam zamanla yarışı bitiren sürücü birinci olur. Öbür yol yarışlarında ise, tüm sürücüler toplu biçimde aynı anda yarışa başlar. Bu tür yarışlarda bitiş çizgisine ilk ulaşan yarışı kazanır. Bu yarışların en ünlüsü, Fransa Turu'dur ve Fransa’nın çeşitli yerlerinde 4.000 km dolayında bir yol boyunca yapılır. İlki 1903 tarihinde düzenlenen Fransa Turu birer günlük 21 etapta yapılır ve yaklaşık üç haftada tamamlanır. Bu etaplarda, Alpler'in ve Pireneler'in sarp yollarında yorucu tırmanışlar da yer alır. Benzer yarışlar başka ülkelerde de düzenlenmektedir.

Erkekler arası amatör bisiklet yarışları, 1896'dan beri Olimpiyat Oyunları’nda yer alır. Kadınlar arası yol yarışları ise 1984’te Olimpiyat Oyunları kapsamına alınmıştır. Bisiklet sporunda ayrıca amatör ve profesyonel dallarda dünya şampiyonaları düzenlenmektedir.

Diğer bisiklet yarışları
Diğer bisiklet yarışları arasında, bisiklet yarışı ile krosun (kır koşusu) bir bileşimi olan bisiklet krosu vardır. Bisiklet krosu inişli çıkışlı ve bozuk yollarda yapılır. Yarışçıların bazen bisikletten inerek yürümeleri ve bisikletlerini omuzlarında taşımaları gerekir. Bisiklet krosu, genç sürücüler arasında çok ilgi görmektedir. Koruyucu elbise ve başlık giymiş genç yarışçılar, bozuk toprak yollarda sıçraya, atlaya, tüm becerilerini gösterirler. Bir başka bisiklet sporu da, dağ sürücülüğüdür. Bu spor, kros bisikletlerinin her araziye uyabilen 18 vitesli özel bir türüyle yapılır. Dağ sürüşlerinde her türlü arazide yol alınır. Son zamanlarda yaygınlaşan bisiklet sporlarından biri de maratondur.

Türkiye'de bisiklet sporu
İlk bisiklet yarışı, Osmanlı döneminde, 1896’da Atina’da düzenlenen ilk modern Olimpiyat Oyunları’ndan bir yıl sonra, 1897'de Selanik'te yapıldı. Daha sonra bisiklet satıcılarının girişimiyle İstanbul'da da bisiklet yarışları düzenlendi. Ama asıl gelişme, 1908’de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra gerçekleşti. Fenerbahçe Spor Kulübü, 1912’de bir bisiklet şubesi kurarak bu sporun gelişmesine öncülük etti. 1923'ten Bisiklet Federasyonu kuruldu ve bu tarihten itibaren bölgeleri dolaşmayı amaçlayan bisiklet gezileri düzenlendi. Ne var ki, bir bisiklet ekibi bisiklet bulamadığı için 1924’te Paris’te düzenlenen Olimpiyat Oyunları'na katılamadı. Türkiye ilk uluslararası yarışmalara 1927'de Bulgaristan'da katıldı.

Türkiye’de ilk kez 1928'de Ege Turu adı altında yarışma düzenlendi. Daha sonra, 1938, 1939, 1941 ve 1942'de İstanbul-Edirne-İstanbul bisiklet yarışları yapıldı. 1963'te de Marmara Turu adı altında bisiklet yarışları yapılmaya başlandı ve Marmara Turu 1966'da uluslararası nitelik kazandı. 1968'de de Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Bisiklet Turu adını aldı. 1970'de de ilk kez Esen Bisiklet Kulübü adıyla bir bayan bisiklet takımı kuruldu.

Türk bisikletçileri 1971'de İzmir'de düzenlenen Akdeniz Oyunları'nda dereceye girdiler. Başarılı sürücülerden biri olan Erol Küçükbakırcı 1973'te Balkan şampiyonu oldu; 1975'te de Libya ve Suudi Arabistan turlarını kazandı. Hasan Can 1977'de Fransa Tour L'avenir Ödülü'nü aldı. Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Bisiklet Turu’nda 1989’da ve 1993’te Türk takımı üçüncü oldu. Aynı turun bireysel dalında 1993’te Ayhan Aytekin, 1996’da Nadir Yavuz da üçüncülük elde etti. 1996’daki Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Bisiklet Turu’nda Türk bisikletçiler takım halinde ikinci oldular. 1998’de yapılan Balkan Yol Şampiyonası’nda Erdinç Doğan altın madalya kazandı.

Kaynak: wikipedia
 
Scudo
güzel paylaşım. yalnız bisiklet uzun yolculuklarda da kullanışlı ve ekonomik bir araçtır:D :D :D kanımca:D
 
  • Beğen
Tepkiler: metin küçük
Aaa silinmiş yorum.
 

Dosyalar

  • bbb.jpg
    bbb.jpg
    264,5 KB · Okunma: 91
Son düzenleme:
"Bira erkeklerde kadınsı hormonu güçlendirdiği"

Bu kısımla ilgili kaynaginiz neresi?
 
  • Beğen
Tepkiler: Murat B.
Bira erkeklerde kadınsı hormonu güçlendirdiği için fiziki aktiviteler sekteye uğrar. Bu kas ve sinir dokusunu da etkiler. Avrupanın yaş ortalamasının yüksekliğinin sebebi budur.
Burayı anlamadım..Bira zararlı mı?Zararlı ise,Avrupa'daki insanların yaş ortalaması nasıl yüksek?
 
"Tekerin icadından sonraki en büyük buluş olarak kabul edilen Bisiklet"

Ben de bu kısmı anlamadım. Kime göre, neye göre? Bu kabulü kim, hangi bilimsel otorite yapmış? Bu kabul üzerinde geniş tabanlı bir konsensüs oluşmuş mu? Misal bana göre tekerleğin icadından sonraki en büyük buluş, transistör. Bir başkası içten yanmalı motor veya nükleer fisyon da diyebilir.
 
😁
 
Son düzenleme:
@Theo3232 @Triban Biranın östrojen yani kadınsı hormonunu artırdığı ilk kez burada yazılan bir kelime olmadığı gibi bir çok kinik araştırmalarında kanıtlanmıştır. Birayı en çok tüketen toplum Almanlardır. Yaş ortalamaları 60ları bulan bu toplumun bu ortalamasının yüksekliği çocuk sahibi olmamalarından yada olamamalarından kaynaklı değilmidir?
Yaş yüksekliğine gelince, hormonal değişiklik insanı öldürür anlamında kullanılmıyor. İnsanın yaşantısına etki eden ancak sağlığını olumlu yada olumsuz yönde etkilemeyen bir çok hormonal dengezislik vardır. Tabii ki bu her hormon için geçerli değildir. Büyüme hormonunu aşırı salgılayan insanlar belirli bir yaşın üzerine çıkamadan hayatları son bulmaktadır.
@Theo3232 palyaçoluğunu uygun bir bölümde yapman mantıklı.
@Mehmet Altuğ Konuyu dağıtmamak amaçlı lütfen transistörlerini elektronikten anlayan bir tamirciye kontrol ettir.
Bira içenler çocuk sahibi mi olamıyorlar?O yüzden mi çok yaşıyorlar?

Bir de bira kemikleri güçlendirir deniyor ya da böbrek taşlarını düşürür filan..Bu konuda ne dersiniz?
 
Burayı anlamadım..Bira zararlı mı?Zararlı ise,Avrupa'daki insanların yaş ortalaması nasıl yüksek?
Ben de uzun yaşıyorlar gibi anlamıştım. Halbuki yaşlı nüfustan bahsediliyormuş.
 
Bira erkeklerde kadınsı hormonu güçlendirdiği için fiziki aktiviteler sekteye uğrar. Bu kas ve sinir dokusunu da etkiler. Avrupanın yaş ortalamasının yüksekliğinin sebebi budur.
Avrupanın yaş ortalamasının yüksekliğinin nedeni uzun yaşamalarıdır. Bira içmek uzun yaşamaya neden oluyorsa suyu bırakayım hemen...

En uzun yaşayan millet Japonlar bu arada, sanırım sake denen pirinç şarabını içiyorlar. O ömrü daha fazla uzatıyor olabilir mi?
 
Bira içenler çocuk sahibi mi olamıyorlar?O yüzden mi çok yaşıyorlar?

Bir de bira kemikleri güçlendirir deniyor ya da böbrek taşlarını düşürür filan..Bu konuda ne dersiniz?
Ben de garanti olsun diye çocuk olduktan sonra içmeye başladım. :koptum:
 
Başlık birleştirmeye tepki
 
Son düzenleme:
Avrupa'daki erkeklerin Türkler'den daha uzun yaşamalarının sebebi beslenmeleri, yaşam tarzları ve Türkler kadar çok sigara içmemeleridir. Bira içip kadınlık özelliklerini arttırıp daha fazla yaşamak diye bir şey yoktur. Bira içmek güzeldir, keyiflidir, çok içilirse göbek yapar. Abartıp kasayla içildiğinde de sağlıksız durumlar ortaya çıkar vs vs... Avrupa'da da spor yapmayan, hareket etmeyen, birayı kasayla içenler erkenden ölüyorlar zaten. Spor yapan birinin, az olmak kaydıyla ara sıra bira içmesinde hiçbir sakınca yoktur.
 
Başlık birleştirmeye tepki
 
Son düzenleme:
Türkler bira içer; bira göbeği olur.Flamanlar; bira içmeye,almaya yol bisikletleri ile birbirleriyle yarışarak gider.🚵‍♂️🚵‍♀️Temel fark bu.
 
Sporda gelişim sağlamak için yukarıda yazılanların dışında spora erken başlamak da önemlidir. Benim gibi 40 yaşından sonra bisiklete başlarsanız ne kadar bu sporda ileri gidebilirsiniz. Her spor için önerilen başlangıç yaşı birbirinden farklıdır bunu da göz önünde bulundurmak gerekir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ahmet Fidancı
Bira erkeklerde kadınsı hormonu güçlendirdiği için fiziki aktiviteler sekteye uğratır :komik: iyiki rakıyı daha çok tüketiyorum:koptum:
 
Geri