Aytaç DİREK
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 17 Haziran 2013
- Mesaj
- 424
- Tepki
- 1.708
- Şehir
- izmir
- Başlangıç
- 2010—11
- Bisiklet
- Canyon
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
Bu durumu bayiden yeni aldığı arabaya gözü gibi bakanlar iyi bilir. Bu her türlü eşya için de geçerlidir tabi, cep telefonu,tablet, motor yat, artık aklınıza gelen pek çok eşyayı da bu kapsama alabiliriz sanırım.
Bu forum bisiklet ile alakalı olduğu için, bahsetmek istediğim belki de almak için uzun süre para biriktirdiğiniz veya neredeyse ikinci el bir otomobil fiyatına yakın bir bedel ödediğimiz bisikletimizdeki ilk çizikler.
İtiraf etmeliyim ki, buna ben de bir zamanlar kafayı takıp ciddi ciddi üzülüyordum. Ancak son dönemlerde, sahip olduğum hiçbir materyal için gereğinden fazla endişe etmiyorum. Çevremde tanıdığım bisikletçi arkadaşların bazılarında kaza veya başka bir nedenle bisikletlerinde meydana gelen kozmetik hasarlarla, kendi vücutlarında meydana gelen yaralanmalardan daha çok üzüldüklerini görüyorum.
Kozmetik hasarlar her şekilde meydana gelebilecek bir olasılıktır arkadaşlar. Sürüş esnasında yanınızdan geçen bir arabanın lastiğinden fırlayan taş 5.000 €’luk yol bisikleti kadrosunda 50 kuruş büyüklüğünde boya hasarı oluşturdu diyelim mesela? Ne yapacaksınız, kenera çekip ağıt mı yakacaksınız? Bu bahsettiğim ihtimal de oldukça olasıdır bu arada, o taş yeter ki size gelmesin boşverin.
Kesinlikle, dikkatli ve titiz bir bisikletçi olsanız bile (benim gibi) bu normal kullanımın bir parçasıdır.Bunun için endişelenerek zamanınızı boşa harcamayın. Bu bazen kaza sonucu, bazen yasladığınız yerden rüzgar nedeniyle, bazen de saçma sapan bir nedenle yere düşmesi sonucu meydana gelebilir.
İlki acıtır ama sonra biter ve yolunuza devam edersiniz. Unutmayın o bisikleti sürmek için aldınız, seyretmek için değil.
Küçük taşlar fırlayacak, bir yere yaslayacaksınız ve kayacak - bunun gibi şeyler olacak. Bahsettiğim gibi yeni şeylerin çizilmesinden hoşlanmayan biri olsam da, ilk çiziği aldığımda bunu kabullenip yoluma devam etmek çok daha kolay oluyor.
Tüm bu çiziklerin ve çentiklerin bir hikayesi olmasıyla ilgili olarak "beausage" diye bir terim var. Buna kullanım yoluyla oluşan güzellik diyebiliriz sanırım. Bazı çizikler ve aşınmalar, bisikletinizi gerçekten sürdüğünüzü ve ne yaptığınızı bildiğinizi gösterir. Son model, pırıl pırıl yeni bir bisikleti olan birini gördüğümde, bir yanım onun sadece havalı görünmek isteyen biri olup olmadığını merak ediyor. Bunun için endişelenmeyin, sadece nasıl performans gösterdiğinize odaklanın bence.
Çizikler kaçınılmazdır, karakter oluşturur. Mükemmel şekilde bozulmamış bir bisiklet doğru görünmez, kullanılmamış gibi görünür.
Kullanın, keyfini çıkarın ve alacağınız her küçük çiziğe takılmayın. Bisikletler sürülmek içindir, sanat eseri olarak duvara asılmak için değil.
Bu forum bisiklet ile alakalı olduğu için, bahsetmek istediğim belki de almak için uzun süre para biriktirdiğiniz veya neredeyse ikinci el bir otomobil fiyatına yakın bir bedel ödediğimiz bisikletimizdeki ilk çizikler.
İtiraf etmeliyim ki, buna ben de bir zamanlar kafayı takıp ciddi ciddi üzülüyordum. Ancak son dönemlerde, sahip olduğum hiçbir materyal için gereğinden fazla endişe etmiyorum. Çevremde tanıdığım bisikletçi arkadaşların bazılarında kaza veya başka bir nedenle bisikletlerinde meydana gelen kozmetik hasarlarla, kendi vücutlarında meydana gelen yaralanmalardan daha çok üzüldüklerini görüyorum.
Kozmetik hasarlar her şekilde meydana gelebilecek bir olasılıktır arkadaşlar. Sürüş esnasında yanınızdan geçen bir arabanın lastiğinden fırlayan taş 5.000 €’luk yol bisikleti kadrosunda 50 kuruş büyüklüğünde boya hasarı oluşturdu diyelim mesela? Ne yapacaksınız, kenera çekip ağıt mı yakacaksınız? Bu bahsettiğim ihtimal de oldukça olasıdır bu arada, o taş yeter ki size gelmesin boşverin.
Kesinlikle, dikkatli ve titiz bir bisikletçi olsanız bile (benim gibi) bu normal kullanımın bir parçasıdır.Bunun için endişelenerek zamanınızı boşa harcamayın. Bu bazen kaza sonucu, bazen yasladığınız yerden rüzgar nedeniyle, bazen de saçma sapan bir nedenle yere düşmesi sonucu meydana gelebilir.
İlki acıtır ama sonra biter ve yolunuza devam edersiniz. Unutmayın o bisikleti sürmek için aldınız, seyretmek için değil.
Küçük taşlar fırlayacak, bir yere yaslayacaksınız ve kayacak - bunun gibi şeyler olacak. Bahsettiğim gibi yeni şeylerin çizilmesinden hoşlanmayan biri olsam da, ilk çiziği aldığımda bunu kabullenip yoluma devam etmek çok daha kolay oluyor.
Tüm bu çiziklerin ve çentiklerin bir hikayesi olmasıyla ilgili olarak "beausage" diye bir terim var. Buna kullanım yoluyla oluşan güzellik diyebiliriz sanırım. Bazı çizikler ve aşınmalar, bisikletinizi gerçekten sürdüğünüzü ve ne yaptığınızı bildiğinizi gösterir. Son model, pırıl pırıl yeni bir bisikleti olan birini gördüğümde, bir yanım onun sadece havalı görünmek isteyen biri olup olmadığını merak ediyor. Bunun için endişelenmeyin, sadece nasıl performans gösterdiğinize odaklanın bence.
Çizikler kaçınılmazdır, karakter oluşturur. Mükemmel şekilde bozulmamış bir bisiklet doğru görünmez, kullanılmamış gibi görünür.
Kullanın, keyfini çıkarın ve alacağınız her küçük çiziğe takılmayın. Bisikletler sürülmek içindir, sanat eseri olarak duvara asılmak için değil.