Scudo Sports

Bisiklet yolu isteyenlere akord anahtarı ile ince ayar

muhtemelen en büyük sorun, görece doğru bir konuyu savunurken, varmak istenilen sonuçtan uzaklaşıp asıl problemin unutulmasına yol açmak...

yazılanların tümünü okuduktan sonra;

"kimin, neye hakkı var?"

gibi fazlasıyla gereksiz bir fikir çatışması gözüme çarptı alt metinlerde.

Ali Bey, temelde ve varmak istediği noktanın sonunda pek güzel olan/olabilecek düşüncelerini paylaşmış. Şahsım adına katıldığım ve katılmadığım noktalar var; ancak malum sadece "olumlu eleştiriler" beklendiği belirtildiği için -ki buna da saygım var- burada susma hakkımı kullanayım.

Söyleyeceklerim, dediğim gibi başlık altında yazılanların, ve benim de bu güne kadar gözlemlediklerim hakkında daha çok.

" Kimin, neye, ne kadar hakkı var???? "


Genel kanı nedir mevzu bahis başlıkta incelenen konuda? Bisikleti sadece haftada bir (bir sembolik bir rakamdır) gün kullanan, ulaşım aracı olarak görmeyen, sadece hobi kullanıcısı adamın bisiklet yolu istemeye hakkının olmadığı... aksini iddia edenler için 10 sayfa içerisinde onyüzbinmilyon adet örnek gösterebilirim bu alt metni içeren yorumlardan....


Şimdi, yine başta belirttiğim, ASIL VARILMAK İSTENEN NOKTA, insanlardaki bisiklet bilincinin SADECE hobiden ibaret olmayan bir şekilde gelişmesi, "bir ulaşım aracı olarak bisiklet" fikrinin kültürümüze yerleşmesi. Yani en azından Ali Bey'in ve aynı doğrultuda fikir beyan eden arkadaşların bu şekilde düşündüğünü umuyorum.

Buraya kadar şahane. Kesinlikle aynı fikirdeyim.

Ancak;

Doğru olduğuna inandığım fikirlerim için, kimin neye ne kadar hakkı olduğu konusunda bir yargıya varıp, bunu diğer insanların kabul etmeleri gerektiği gibi bir yanılgıya kapılmamalıyım gibi sanki...

Haftada sadece bir kez, toplamda 16 dakika bisiklete binen birisi de bisiklet yolu isteyebilir. Ben haftanın en az 6 günü, günde ortalama 6 saat bisiklete biniyorum diye, o kişiden daha fazla bir şeyler "İSTEMEYE" hakkım olmaz. Neden daha fazla olsun ki? Sonuçta o adamla ortak paydamız "bisiklet" değil mi?

Şartlar, burada fazlasıyla göz ardı edilse de bu ülkede çok önemli.
Sen korkmuyorsundur mesela bu leş trafikte sokağa çıkmaktan, ben korkmuyorumdur mesela emniyet şeridinde giderken öküzün birisi tarafından ezilme ihtimalimin %30'un üzerinde olması ihtimalinden...

Bizim gibi adamlar da lazım evet, ama "kendin gibi olmayanı ötekileştirme" kaygısı doğru değil. Kimse bu riskleri almak zorunda değil. Yukarıda birisi çok güzel bir şey yazmıştı,

"ben sırtımda böylesi bir sorumlulukla o riski alamam" (tam olarak cümle bu olmayabilir, hatalı olduysa affola)

Şimdi, bu riski sen ben gibi alamayan insanların bisiklet yolu istemeye neden hakkı olmasın?

Konunun diğer ucundaki, "bisikleti gösteriş aracı olarak gören, 4 gr hesabı yapan, ne kadar pahalı o kadar iyi" adamcıkları, bahsettiğim şeylerden bağımsızdır.
Kendilerini her ne kadar süper gereksiz bulsam ve yaktıkları oksijene yazık olduğunu düşünsem de, YİNE DE onlara "hak biçme" hakkını kendimde görmem.

Her şeye rağmen, herkes bisiklet yolu isteyebilir. İstesindir de zaten...

Fazla uzattığımın farkındayım,
sonuç olarak, hepimizin istediği ortak yegane şey bisiklet kültürü ve bilinci oluşması insanlarda.

Unutulmaması gereken ise, bisiklet yolunun bu oluşum sürecinde çok çok yararlı bir araç olabileceği.
Kimin bunu istemeye hakkı olduğu gibi cidden gereksiz tartışmalar yerine, bu kültürün oluşması için katkı sağlayabilecek her şeyi değerlendirmemiz lazım sanki...

Yine yukarıda çok güzel bir "McDonald's-Hamburger" örneği vardı.
Hamburger kültürü (buna kültür derken içim acısa da...) McDonald's açıldıktan sonra oluştu.
"HAFTADA SADECE PERŞEMBE GÜNLERİ HAMBURGER YİYENLERİN FAST-FOOD ZİNCİRİ İSTEMEYE HAKKI YOKTUR" denilerek değil!..

.......

Sözün özü, bırakınız herkes istediği gibi istediği şeyi istesin, bir saat binen adam da, 1638743154 saat binen adam da... kask takanı da, takmayanı da...
İstenilen şey, hepimiz için sonuçta.


NOT: Bütün bunları, vergi dairesindeki işi için metrobüs ile max. 20'dk da gidip tam kapısının önünde inebileceği devlet dairesine gitmek için iğrenç e-5 trafiğinde saatlerce pedal çevirebilen, yaz-kış okuluna, işine bisiklet ile gidip gelen biri olarak söylüyorum. Milli sporcu değilim yalnız, kısmet...

Ve böyle bir adam olarak benim, sadece haftanın bir günü çıkan adamdan zerre farkım yok. İkimiz de daha güvenli bir sürüş için bisiklet yolu istemekte eşit hakka sahibiz.
İstenilen şey bu kadar "herkes için" ve bu kadar güzelken, "bunu kimin istediği" konusu ziyadesiyle gereksizdir.

Saygılar, sevgiler...
 
Scudo
@Nuri Alper Ulupınar

Gerçekten de herkesin yazdıklarında haklı veya haksız, olumlu veya olumsuz düşünceler mevcut. Herkese saygı duyarım.

Gelelim Nuri Alper'in paylaştığı linke :

Kesinlikle ama kesinlikle yerleşmiş bir bisiklet kültürü!!! Adam ( Tırcı - Kamyoncu ) Avrupa'da durup sana yol veriyor. Olay budur! Var mı ötesi ya !!!

Teşekkür ederiz Nuri Alper.
 
@İbrahim Aslanhan

Benzer bir olay yaşadım ben de. Gelişmiş bir Avrupa başkentinde kaldığımız otelden çıktık. Önümüzdeki caddede, kaldırımda 70-80 m. ilerleyince yaya geçidi vardı ve o yaya geçidinden geçtiğiniz anda ulaştığınız yer, bizim de ulaşma amacında olduğumuz tramvay istasyonu oluyordu. Buna rağmen birlikte bulunduğum heyetten 5-6 tane sığır, otelin önünde park halinde duran otobüsün önünden (yaya geçidi falan değil orası) karşıya geçmeye kalktılar. Bu arada otobüsün, görüntüyü engelleyeceği şekilde yoldan bir TIR gelmekteymiş. Tabii bu sığırlar (bu arada Angus değil, yerlidir hepsi!!) TIR'ı farkettiklerinde yolun ortasına gelmişlerdi ve fakat, tedbirli ve saygılı olan TIR şoförü aldığı tedbirler sayesinde bu sığırları telef etmedi ve koskoca TIR'ı durdurdu ana caddede!!! El kol hareketi yapmadı, korna çalmadı!!! Sadece yüz ifadesi sertti, hepsi bu. Yani adamlar insana saygılı özünde. Bizdekinin tam tersi. Kültür farkı denen şey tam olarak bu. Saygılarımla.
 
Ali kardeş buradan içini bir güzel dökmüşsun çokta haklısın bu ülkede keçi yolu,otobüs yolu,bisiklet yolu,yaya yolu ve nekadar yol varsa hepsini arabalar kullanıyor,daimada kullanacaklar maalesef bizim kültür seviyemiz buna müsait değil ben 30 küsür senedir kullanıyorum boş bulduğum her yoldan gidiyorum,allah sağlık verdiği müddetçe gideceğim.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ali AKTAŞ
Toplam 11 sayfayı sonuna kadar okudum. İlginç olan yorum yapanların çoğunun atladığını sandığım nokta şu oldu:
Tartışmamız gereken bisiklet yolu ya da bunu kimin istemeye hakkı olduğu değil. bizim bu kültürü içselleştirip içselleştiremediğimiz. Yoksa bu ülkede rugby federasyonu da var ve bu sporu sevenler. O zaman hadi her ile rugby sahası yapalım ya da ilgilenenler yapılmasını istesin. Yaşı müsait olanlar hatırlar Beyaz Gölge dizisinden sonra basketbola ilgi artmıştı. Her yere basket sahaları yapıldı. Ne oldu? Saha var diye basketbolcular çoğaldı mı?
Kısmen olabilir ama ben o sahalarda çoğunlukla futbol oynandığını da gördüm. Arkadaşımızın ironi yaparak işaret ettiği göstermelik bisikletseverler bu kültürü oluşturamaz. Hayatına bisikleti sorgulamadan yerleştirebilenler ile olur bu iş. Nuri Alper'in paylaştığı linkte Almanyada bisiklet kullananların hemen hepsi bisikleti günlük hayatlarının olağan parçası gibi taşıyorlar. Ritüelle bisiklete binenler yok resimlerde. İzmir Ödemiş'te belediyenin katkılarıyla bisiklete özendirme çalışmaları yapılmakta şenlikler, arabanı bırak bisikleti al vb. Hiçbiri belediye başkanının işe bisikleti ile gidip gelmesi kadar etkili olamaz tebrikler başkan :)
Söz uzadıkça dağılacak kısaca ritüellere takılmadan, hayatın içine bisikleti sokan insan sayısını arttırmayı başaralım yollar zaten kendiliğinden gelir.
 
@kayhan

Aslında o mantıkla yapılırsa haklı gibi görünüyorsunuz, ama bisiklet yolu yapılmasında kimin kazancı olacak ? Power balance bilekliği yokken çok mu dengesizdik? Şimdi yerine mi geldi ? Akbil,Kentkart vb.vb.... kim binecek ? Selamlar.
 
Bir de Küçük bir ricam var, önceki yorumları okumadan yorum yazmamanız. Çok alakasız oluyor, yorumlar ardışık biribirini tamamlayan şekilde. O yüzden bir çoğuna cevap verme gereği duymuyorum.
 
Ali bey ağzınıza yüreğinize sağlık... Bence olayı özetlemişsiniz... Şunu da belirtmek istiyorum bisiklete binmek için sadece iki ayak iki pedal ve iki tekerlek gerekiyor. Çocukluğumuzda bir bisikletimiz olsun diye az yalvarmadık babamıza ama imkanlar daha kısıtlıydı sanki eskiden orta veya dar gelirli bir aile çok daha zor bisiklet alıyordu çocuğuna ama şimdi asgari ücretle çalışan bir anne baba bisiklet alabiliyor çocuğuna. Benim ilk bisikletim 12 yaşımdayken oldu. Tüm bu nedenlerden dolayı. Bir akord ta benden gelecek kimse kusura bakmasın. Şimdi burada ve bir çok sitede vücudunda en az 8 kilo yağ fazlası var iken sırf cüzdanı dolu diye vites sisteminde ki veya jantta ki 500 gramın lafını yapanlara. 2.000 Tl lik shimano sora ful sistemli bisiklete bu yol bisikletimi diyerek insanların hevesini kaçıranlara... Ali Aktaş bey sizden aldığım destekle tüm site müdavimlerinden kocaman bir alkış istiyorum. 1 ay önce pazar öğleye doğru Ankara içerisi istanbul yolu üzeri şaşmaz kavşağına 500 metre kala. Ben 280 TL. lik orbis marka MTB bisikletimle işime giderken, profosyonel ya da profosyonele yakın olduğunu tahmin ettiğim muhtemelen antrenman için yola çıkmış olan ve yanımdan geçerken sadece ikimizde bisikletli olduğumuz için selamını esirgemeyen ( kıyafet donanım ve bisiklet olarak aramızda uçurumlar olmasına rağmen ) bayan kardeşimize kocaman alkış istiyorum.
 
@Ali AKTAŞ

Konya da biisklet yolları va evet. ama nedense özellikle şehir merkezinde bisiklet yolları düpedüz otopark.
esnaf kaldırımı teşhir ürünleriyle işgal eder, yaya mecburen yoldan gider. araç yayalardan rahatsız olur, yolu ortalar, iki şeritli yoldan tek araç gider.

istediğiniz kadar bisiklet yolu olsun, o bisiklet yolu amacına uygun kullanılmasın, kullandırılmasın hiç bi işe yaramaz, verilen paraya yazıktır.
hiç bisiklet yolu yapmayın, araçlar yolun sağından giden bisikletlilere saygılı davransınlar, bisiklet yolu yapmaya bile gerek kalmaz.

övdüğünüz Konya da size esnafın bol olduğu belli başlı caddeler söyleyim, oralarda kaldırımda yürümek mümkün mü görün.
 
hooop ..yukarı alalım bu güzel konuyu :)
 
  • Beğen
Tepkiler: şamilkafkas
Geri