Bisikletçi dükkanı açmalı mıyım? (anket de içerir, lütfen)

Pek değinilmemiş ama , freelance çalışmayı hiç düşündünüz mü ? Yani usta ilanı vererek, evin bir odasını küçük bir atölye olarak kullanmak , çalışma ortamını buna göre dizayn etmek , tabi bu fikri sadece dükkan kirasının maliyeti dolayısıyla ortaya atıyorum, belki bu süreçte kendinizi deneme şansınız olur

Öncelikle bütün yorumları okuyamadım aynı şeyleri söylemiş olursam kusuruma bakılmasın. Fikrimi dikkate alırsanız nacizane görüşlerim şu şekildedir:

İnsan sahip olduğu enerjinin büyük bir kısmını başkalarına para kazandırmak için harcıyor. Geriye kalan enerjimizi ancak hobilerimize, isteklerimize, ailemize vs. harcayabiliyoruz. Elimizde imkanımız varsa bu değerli yaşam enerjisi mutlu olunacak bir uğraşta ve çevrenizdeki insanlar ve toplum için katma değer yaratacak işler için harcanması en doğrusudur diye düşünüyorum. Görüyorumki sizin böyle bir imkanınız oluşmuş ve başlangıç sermayesi için çok yüksek bir para harcamayı düşünmüyorsunuz. Bence denemeniz size her türlü açıdan çok büyük artılar katacaktır. Sizi ne kadar tanımasamda forumda yazdıklarınız ve paylaşımlarınızdan yola çıkarak bu işi başarabileceğinizi düşünüyorum. En kötüyü düşünecek olursak 10-15 bin civarında bir para kaybedeceksiniz 3-4 ay maaş geliriniz olmayacak. Yaklaşık 25-30 bin zararınız olacak. Bu sürecin sonunda iş arayacaksınız bir işe gireceksiniz rutin hayatınıza döneceksiniz. Kaybedeceğiniz miktar ortalama bir araba parasıdır ve riske etmeye değerdir. Zaman olarak 3-4 ay kaybedeceksiniz, bu da riske edilebilecek bir zaman aralığıdır.

Sonuç olarak başaramazsanız kayıplarınız olacak ama tolere edilebilir. Ama başarırsanız ömrünüzün sonuna kadar çalışmak zorunda kalmayacaksınız çünkü sevdiğiniz işi yapıyor olacaksınız.

Yorumların tamamını okumadım. Okuduğum kadarıyla büyük çoğunluk aç diyor kalanlar ise çekimser, iyi düşün diyerek yaklaşıyor. Öncelikle bisiklet üzerine olan bir forumda fikir alma yoluna gittiğiniz için çoğunluk destekleyecektir. Çünkü hepimiz bir bisiklet mağazasına gittiğimiz zaman oradan ayrılmak istemiyor, saatlerce orada kalıp ne var ne yok incelemek istiyoruz. Mağazadan ayrılınca diyoruz ki ne güzel iş sabahtan akşama bisikletlerin içinde. Size kendimden bir örnek vermek istiyorum izninizle. Ben şu an dövme yaparak geçimimi sağlıyorum fakat nişanlım öğretmen olmam konusunda diretiyor. Sadece nişanlım da değil aslında çevremdeki başka kişiler de öğretmen olmam taraftarı. Ben hayatım boyunca okuldan nefret ettim. Öyle liseyi sevmedim, ilkokula alışmam uzun sürdü falan gibisinden değil. Bariz şekilde nefret ettim okuldan. Taşını, toprağını, sırasını, masasını, tahtasını, kantinini hiç ama hiç sevmedim. İğrenç bir ilköğretim hayatım daha da iğrenç bir lise hayatım oldu. Lise 1'de sınıfta kaldım. Yaşadığım yerdeki en kötü okula gittim. Okulumda her gün olaylar oldu arkadaşlarım bıçaklandı vs. uzatmıyorum. Korkunçtu her şey. Lise son sınıfa geldiğimde resim öğretmenim neden güzel sanatlara hazırlanmıyorsun dedi. Haftada 2 saat resim derslerinde beni güzel sanatlar okumam için yönlendirdi, sürekli anlattı. O sene yetenek sınavlarına girdim ve kazanamadım ama istediğim şeyin resim okumak olduğuna karar verdim. O zamana kadar 1 saat ders çalışmamış olan ben sabahlara kadar gözümü kırpmadan resim yapıyordum çünkü sevdiğim şeyle uğraşıyordum. Önümde padişahlar, savaşlar, edebi metinler, denklemler, kümeler değil kocaman boş bir kağıdım ve kalemim vardı çünkü. Velhasıl ikinci girişimde resim öğretmenliğini kazandım ve hayatta keyifle okuduğum tek okul olan üniversiteyi bitirdim. Dövme yapmayı seviyorum çünkü içinde resim var. Dövme yapıyorum çünkü kağıda çizdiklerimi insan bedenine aktarıyorum. Ama öğretmen olduğum zaman kimsenin umurunda olmayan bir dersin kimsenin umurunda olmayan bir öğretmeni olacağım. Üstelik hayatım boyunca nefret ettiğim okullarda hayatımın sonuna kadar kalacağım.(öğretmen arkadaşlar üzerine alınmasınlar) Ne yazık ki ben dükkan işinde başarılı olamadım. Açtığım dükkanım beklediğim gibi sonuçlanmadı ve 1 yılı bile deviremeden kapatmak durumunda kaldım. Uğruna yanıp tutuştuğum, yaparken zevkten dört köşe olduğum dövmecilik beni ters köşeye yatırdı. Mesele sizin işinizi ne kadar sevdiğinize ne kadar iyi yaptığınıza bakmıyor ticarette. Esnaf olduğunuz zaman her şey boyut değiştiriyor. Yaşadığınız şehir İstanbul. Türkiye'nin en kalabalık yerindesiniz ve yapmak istediğiniz işi yapan onlarca insan var. Haddim olmasa da iyi düşünmenizi tavsiye ederim. Umarım benim yaşadığım hayal kırıklıklarını yaşamazsınız. Başarılar dilerim.

@kingoffuh
+1

Hocam bence açın ama diğer bisikletçilerin yapmış oldukları hataları ve yanlışları görerek ve o yanlışları yapmadan gerçek bisiklet sevgisi ve aşkı ile yapın.

İnanıyorum ki böyle yaparsanız bir süre sonra sabit ve müşteriden ziyade dost havasında müdavimleriniz olur. Özellikle bisiklet guruplarına tur öncesi randevulu bakım şeklinde özel hizmetlerle işinizi daha prestijli hale getirebilirsiniz.
size gelen insanlara alternatif çözümler üreterek kendi deneyimlerinizi üst seviyede kullanarak herkes tarafından bilinen ve sevilen birisi haline gelebilirsiniz.
Eğer bu bahsettiğim ortamı kurabilirseniz çok zengin olmayacağınız kesin ancak sağlıklı ve mutlu bir hayatınız olur hatta emekli olmayı bile düşünmezsiniz.

AAANCCAAAAAK AMMA VELAKİN ticaret hayatı acımasız süprizlerle dolu maliye bakanlığımız sağolsun harika çalışıyor sizin basit dükkanınız 4 mevsim boyunca Salcano nun yıllık cirosuna denk gelecek biçimde çalıştığı düşüncesiyle vergisinin stopajını sgk sını çatır çatır alır. Hesabınızı iyi yapın. Bu iş ekip işidir sizinle çalışacak kişiler sizin gibi düşünmeli ve onlarında sgk ve vergi gibi olaylara tabi olması gerektiğini unutmayın. Tek başınıza her şeye yetişemezsiniz herkezi eşit şekilde mutlu edememe ihtimali yüksek.

Birde mutlaka eşinizin onayını ve desteğini alın eğer onay çıkmazsa kesinlikle düşünmeyin bile tarafımdan tecrübe ile sabittir.
.

Evet bencede açmalısınız çok kısa kendi hayalimi nasıl gerçekleştirdiğimden bshsedeyim .
Benim hayalim 7-8 yaşımda çok meraklı olduğum elektronik kol saatiyle başladı
Sömestir tatilinde babamın işyerine gidib
ufak bir tezgah yaptırıp sakız satarak
Para biriktip digital saati almaktı
Parayı kazandım ama babamın kolundaki saate kondum sonrasımı okul falan büyüdük şuanda 35 yıldır saatçiyim Bir başka hedefim dükkan açmaktı 19 yıldırda kemdi işyerimin sahibiyim ve işimi çok seviyorum
İnsan sevdiği işi yapmalı derler bence doğru bir şey süreç içinde yılgınlığa düştüğünüzde
Size ilk yardımcı olacak şey işe olan sevginiz . Bu toparlanmanızada yardımcı olacaktır
Tabiki diğer arkadaşların bahsettiği amaç kısmında yani sevdiğimiz iş üzerinden paranın kazanılması ve aile çocuklar giderler vs .
Bunların oluşturacağı baskı unutulmamalı
Belli bir dönem ailenizin ve iş yerinin giderlerini karşılıyıcağınız bir birikim ayırmanızı tavsiye ederim işyerimi açerken bir yıl işyerinin kira vs giderlerini cepten karşılarım hesabı yaparak başlamıştık tabii çok şükür kısa zamanda işler yoluna girmişti .
Fakat tedbirli olmakta fayda var
El emeğinizle yapacağınız işler sizin iş yerinizin masraflarını karşılasa satış kısmıda
uamarım Diğer giderlerinizi karşılar birde zamanlama çok önemli piyasaların sıkışık olduğu şu dönemde daha dikkatli olmanızı öneririm
Hayalinizi gerçekleştirmeniz ve olursa
Bildirmeniz dileğiyle....

@Kuzey Ege bu arada şunu farkettim abi.

yakın çevre yakın olmayan çevre ve normal çevre.
bi iş kuracağını söylediğinde hep negatif yaklaşıyor.
bi ticarete gireceğini söylediğinde hep negatif yaklaşıyor.
paranla bi işe gireceğini vs vs söylediğinde hep negatif yaklaşıyor.
yatırım yapacam diyon gene negatifler.

yani bu yüzden çoğu kimse kimseler ticarete atılamıyor.
kendi işini kurmaya çekiniyor.
hani biz işe atılırken en kötüyü düşünerek işi kuruyoruz yada kurmaya çalışıyoruz ya.

acaba negatif yaklaşan komşular arkadaşlar en kötüyü nasıl düşünüyorlar.

açıkçası çok uzun zamandır bi arkadaşımın bisiklet dükkanında nasıl sorunlar ile uğraştığını gördüm,
bisikletler dışardan geliyor ,30 senedir bu işin içinde olan dostumun bu sene doların artması ile sıkıntı çektiğini gördüm ,bisiklet esnaflığı zor iş,istanbulda bisiklet kullanıcısı sayısı çok fazla değil ,buda pastanın büyük olmadığını gösterir ,
bir çok bisikletçi dükkanı olur ise talep az olur ise,esnaf aynen sıkışır.çünki bisiklet kullanıma talep çok olur ise pasta büyür.

Genel olarak bir eğilim var, kullanıcı sayısında artış var ama birde işin kısmet yönü var. Esnaflık bu. Eğer herşey yolunda giderse ne ala. Madem daha sonra bir iş bulmak kolay olup kalınan yerden devam edilecek deneyin derim

öncelikle o kadar güzel yorumlar yazılmışki, benim bile girişim alanındaki fikirlerime katkı sağladı. bunların üzerine benim katabileceğim tek şey sizinle beraber bu işle daha önceden haşır neşir olmuş bir eleman çalıştırmanızın iş geleceği hakkında çok faydalı olabileceğidir. en başta sizin hesaba katmadığınız şeyleri o tecrübesiyle size önceden aktarabilir. ayrıca yedi yirmidört tek kişi dükkan çevirmek de yorucu olur ailenize veya bisiklet sürmeye pek vakit ayıramayabilirsiniz. tabiki kişi çalıştırmak da masraflarınızı arttıracaktır ama en azından başlarda çok faydalı olacaktır, elemanın (iyi ve aranan biriyse) müşteri portföyü bile fayda sağlayabilir. Eminim yaptığınız analizler sonucu doğru kararı vereceksinizdir. umarım hayalinizi gerçekleştirirsiniz bu kadar hevesli olduğunuz bir konuda başarılı olmanızı dilerim.

Arkadaşlar tabii ki sonuçtan yüzde yüz emin olsam hiç bu başlığı açmaz, kimsenin fikrini almadan başlardım. Lakin tabii ki çoluk çocuk olması, evli barklı olmak bazı şeylere daha temkinli yaklaşmayı gerektiriyor. Şu var ki bekar olsam bir saniye düşünmez atlardım. Altı ay hatta bir sene dükkanda yat ne olacak ki?
Bu arada mantığına ve zekasına güvendiğim arkadaşların olumlu veya olumsuz yorumlar yapmış olması son derece Hoşuma gitti, lakin Üniversitelerdeki işletme profesörlerinde bile rastlanmayacak ölçüde farklı bakış açıları çıktı, bu yazılanlar adeta girişimcilik üzerine bir konferans ve beyin fırtınası ortamını yarattı ve başlık Girişimcilik üzerine bir bilgi dağarcığı, bir kaynak halini Aldı. Bu nedenle ben yapmayacak olsam bile gelecekte bu tarz hedefler koyacak olan girişimcilere bir bilgi kaynağı haline geldi.
Dedim ya, sonuçtan emin olsam zaten kimseye danışmadım, lakin içinde yaşadığımız gezegen bir ihtimaller hesabı, Olasılıklar ve doğru yer, doğru zaman, doğru insan, doğru ortam ve doğru hareket tarzları ile Çeşitlilik evreni oluşturuyor.
Belki de bu hesapları yapabiliyor ve bu analizlere başvurabiliyor olmak bir nebze yavaşlattı beni. Hesapsız kitapsız girip başarılı olunur elbet ama bu şekilde girilen işlerin çoğunun da sonunun hüsran olduğunu da gördüm Hayatım boyunca. Lakin çalışma hayatımda birçok şirket ve işletmenin kurulmasına Şahit oldum, birçok batan ve çıkan gördüm. Şunu öğrendim, batanlar parasızlık Yüzünden batmadı. Yanlış hesap Yüzünden Battı. Çıkanlar da güçlü sermayeleri olduğundan değil, doğru yerde doğru zamanda doğru işleri yaptıkları için çıktı. Kapital sermaye hiçbir zaman tek başına yeterli değil, bunu Tecrübe ve matematik zeka ile desteklemek gerekiyor. Bir de çalışmak tabii.
Bu durumda da evrendeki en önemli ve en temel bilim kendini gösteriyor, matematik...

@Barış TURAN
+ 1

@kingoffuh
Dostum enteresan ama maliyeti daha asagida ve daha önü acik bi fikir gibime geldi. Randevulu sistem bence musteriye daha ozel hissetirir kendini zaten seni bilenler bunun yapmacik bi tasarim olmadigini biliyor olucaklar bilmeyende anlayacaktir. Eger uygun bi yer bulabilirsen ve samimi bi tasarimda olursa sirf o samimi ortami koklamak icin bile gelmek isteyen cok insan olur gibime geldi
Ben ozledim abi o bayramlarda gittigimiz kolonya kokan,çıt çıt makas sesleri gelen aramahalle berberini
Oyle bi esnafi dev ama soguk bi firmaya her zaman tercih ederim

Bisiklet tamirciliği her halükarda para kazandırır. En ufak bir patlak tamirinden bile en az 5 TL alıyorlar ki maliyeti belki 1 TL bile değil. Ekstradan satış vs. de yapacaksınız ve kesinlikle maddi yönden bir sıkıntınız olmayacaktır. Benim de dükkan açma planım var ve inşallah açacağım. Yenilik ve değişiklik olması açısından imkanım olursa yol servisi de koymayı düşünüyorum. Arabalar için var, bisiklet için niçin olmasın? Evet, patlak tamirini herkes yapabilir ama, ıssız bir yerde göbeğin dağıldığını, aktarıcının yarıldığını vb. durumları düşünün. Sadece aracın mazot fiyatına ücretsiz yol servisi en büyük hayalim. Maksat insanları mutlu etmek, halka hizmet, Hakka hizmettir... Muvaffakiyetler dilerim.

@Süleyman Çakır supersin Süleyman kardesim tebrikler

Bir de şu var, rahmetli babam dükkanı açarken Hatırlıyorum, sermaye zaten yoktu, sadece bir anahtar takımı vardı, sandalye bile yoktu dükkanda, yağ tenekelerinin üzerine otururduk, ha iş hayatı boyunca çok mu zengin oldu, hayır. Adam o şekilde başladığı dükkânla bir ev Aldı iki çocuk okuttu, kimseye Muhtaç etmedi bizi, hep çalışarak, bazen para almadan hayrına işler yaparak, gece vakti yollarda kalanların araçlarını tamir ederek.
Biraz özverili olmak ve her şeye para Gözüyle bakmamak gerekiyor ticarette. Birine para almadan iş yaparsın, bir de bakmışsın ardından yirmi tane adam getirmiş. Tabii ki o zamanki koşullar ile şimdiki koşullar farklı ama o zaman da herşey paraydı, şimdi de her şey para.
Evet biz diyoruz ki çoğu Kullanıcı bisikletini tamir edebiliyor. Ediyor da forumdakiler ediyor, foruma girmeyen ve bisiklete binen bir çok Kullanıcı var. En ufak bir vites ayarsızlığında bisikletini değiştirmeye çalışanlar var. Evet interneti sadece Facebook ve watsap sanan bir çok insan var hala. YouTube'a vites ayarı yazmak aklına gelmiyor, izlese de yapamaz. Onun için mekanik zeka Lazım.

@Süleyman Çakır
Yol desteği güzel bir olay da, adamın işini gördükten sonra bu işçilik ücreti, bu Parça ücreti, bu da ayağa hizmet vermenin ücreti dedin mi adam verir de sonra seni yedi cihanda arkadan küfrederek anar.
Adamın ayağına hizmeti götürüp de sadece bisikletçiye uğradığında vereceği maliyeti çıkartırsan yurtdışından yirmi dolara alacağı lastiği gelir senden doksan liraya alır. Acımaz verdiği paraya, çünkü adamın işini görmüşsün.
Bu iş böyle...

@Kuzey Ege Valla gaz vermek gibi olmasın ama bencede açılmalı

@Kuzey Ege

Senin yaşadıklarınla benim yaşadıklarım birbirine çok benziyor bende çocukluğumdan beri birşeyleri tamir etmeye çalışırdım çocukluğumda benimde pinokyo bisikletim vardı ve bende onun her yerini söküp takıp tamir ederdim oda yetmez mahallenin çocuklarının bisikletlerinide yapardım bazı insanlar usta genleri taşır sende onlardansın herhangi bir ustayı iş yaparken görürsen gider onu izlersin işi nasıl yapıyor birşeyler kaparmıyım diye bende ortaokulda meslek lisesi sınavlarını eve söylememiştim o yüzden bir sen düz lise okudum ama o sene içersinde babam sen düz lisede yapamazsın seni meslek lisesine yolluyucam dedi ve sene sonunda meslek lisesi sınavına girip elektrik bölümünde okudum aynı şekilde üniversiteyide 2 yıllık olarak okudum o zaman ne kadar isabetli karar verdiğini görebiliyorum o karar sayesinde kendi işimin patronuyum sana bir tavsiyede vereyim ben işimi kurduğum zaman nerdeyse hiç çevrem yoktu ama sen işini doğru düzgün yaparsan mutlaka senden memnun kalan müşteri sana başkasını getirir ve benim müşterilerim hep bu şekilde gelen müşteriler senin niyetin iyiyse Allah da senin karşına iyi insanlar çıkarıcaktır. dükkanı kurarsan başarılar dilerim

@hidromek
Tesekkur ederim hidromek

@kingoffuh
bu usta ilanını nereye verebiliriz dostum?

cafe fikrini ciddiye al. 8-10 kişilik oturma kapasitesi ( uzun bir sıra misali standart cafe gibi değil ) bir de esspresso makinesi belki filtre kahve, tost makinası . Benim strarbucksa verdiğim gibi para veren 5-10 müşterin olsun kiran çıktı demektir .(Ders çalışmaya gidiyorum hem kafein için hem evde/işte sıkıntıya boğulup soğumamak için ) . Şimdi bisiklet edineli bir ay oldu gidişlerim yarıdan fazla azaldı mesela, ciddi ciddi nero ya starbucksa bisiklet park yeri yapın diye mail atacağım .

Yanlış anlamadıysam 10 sene sonrası için oldukça büyük bir planınız var ve sanırım o fikir için bir şirket olacaktır ve o şirketin binde 1 ini onbinde birini bin tl ye ya da hayalinizin gerçekleşme büyüklüğüne göre seçtiğiniz fiyata bugünden satın . Bu borç değil zaten yatırım olacak hayaliniz gerçekleşmezse yatırımcılar paralarını kaybeder .

Son olarakta maliye ayağı konusunda katı bir önyargı var . Kazanç yoksa vergi de yoktur .Kazanç elde edecekmişsin gibi önceden vergi alınıyor ama yıl sonunda hesaplaşıyorsun zaten. Evin yoksa senden emlak vergisi alınmaz araban yoksa ötv ödemezsin .Adaletsiz ve yüksek olduğu söylenebilir ama gelirin o kadar büyük kısmı beyan edilmiyor ki bir arabanın yarısı yakıtın yuzde70i belki vergi olarak diğer taraftan kaçırdığınız paralardan geri ödüyorsunuz . Olan da sabit maaşlı alt ve orta gelirli kişilere oluyor çünkü zenginler kadar verigi ödüyorlar yakıta vs..